Beydağları'nın En Yüksek Zirvelerinden Biri Sivri Dağ

Dağcılar arasındaki bir söylentiye göre, Beydağları'nın en yüksek zirvelerinden biri olan Sivri Dağ'a ulaşabilen dağcılar o bölgede hacı sayılıyormuş...

Antalya'nın neresinden bakılırsa bakılsın, heybetli duruşu ile görüş açısından hiç çıkmayan Akdeniz’i kucağına almış Beydağları hayatım boyunca gördüğüm en güzel manzara. Kışın karlı tepeleri yemyeşil etekleri, yazın çırçıplak gövdesi ve güneşin kuruttuğu sarp kayaları ile her mevsim bambaşka bir duruşa bürünüyor. Sabah nemsizlikten gövdesini çırılçıplak gösteren Beydağları, akşam saatlerinde arkasına sakladığı güneşle karanlığa bürünüyor. 
Güzelliği mevsimlere, aylara, saatlere sığmayan Beydağları’nın gövdesinin en güzel uzuvlarından birini Sivri Dağ oluşturuyor. Kıyıda sıralanmış küçük tepelerin ardından uzanan Sivri Dağ, ayrıca en yüksek zirvelerden biri.
 
Bir sabah günün ilk ışıklarıyla bölgeyi avucunun içi gibi bilen rehber Fahri Altun önderliğinde Sivri Dağ'a zirve yapmak için yola koyuluyoruz. Yaklaştıkça devleşen dağın eteklerinden başlayarak 2 saat kadar çam ağaçlarının içinde yürüyoruz. Yol aldıkça Antalya manzarası küçülüp gidiyor. Yükseklik arttıkça da çam ağaçlarının yerini en sevdiğim sedir ağaçları alıyor. Sonrasında ise tüm yeşillikler yerini boz kayalara bırakıyor, zirveye yaklaştıkça yürünecek alan daralıyor ve uçurumlar başlıyor. 

Kalp çarpıntılarını arttıran ve yüzde küçük bir mutluluk yaratan uçurumun ötesindeki manzara, her adımda daha da güzelleşiyor. Şehir, manzaranın içinde kaybolup giderken etrafı Beydağları’nın yemyeşil vadileri sarıyor. Her adımda ayağımın altındaki kırık kaya parçalarının uçurumdan yuvarlanışını izliyorum ve bir yerden sonra yürüyüş yolu bitiyor. 
 Bundan sonra geleneksek kaya tırmanışı yöntemiyle devam ediyoruz. Önce rehberimiz rotayı açıyor, ardından biz tırmanıyoruz ve kendimizi emniyete alıyoruz. Zirveye az kalsa da uçurumun kenarından kaya tırmanışı yaparak ilerlemek epey zaman alıyor. Tırmanış başlı başına heyecan verici bir şeyken, bunu uçurumunun eşiğinde göz alınamaz bir manzarada yapmak heyecanı ve keyfi kat kat arttırıyor. Zirveden gelen uğultulu sesler kulağımı tırmalamaya başlamışken kısa süre sonra zirveye adım atıyoruz. 

Sabahın ilk ışıklarıyla başlayıp, yer yer nefessiz kaldığımız, uçurumun kenarında heyecanla ilerlediğimiz bu macera böylesine bir mutlulukla sonuçlanınca kesinlikle buna değdi diyorum. Zirvede şehri, denizi, dağları, vadileri, köyleri ile 360 derecelik Antalya manzarası her ayrıntısıyla hafızama kazınıyor. Zirvedeki anı defterine bir şeyler karalıyorum ve kısa bir süre daha manzaranın keyfini çıkarıyorum.

Her zaman karşısından baktığım dağların zirvesinde olmak, her gün var olduğum yere zirveden bakmak, asla unutmayacağım bir ana dönüşüyor. Dönüş yolunda ise saatlerce yürüyüp tırmanarak çıktığımız zirveden tüm yorgunluğumu atarak bir çırpıda iniyorum.

FERHAN BOZKAYA

Yazar Hakkında

FERHAN BOZKAYA

Doğup büyüdüğüm Likya topraklarındaki tarihi alanları gezmek ve başka coğrafyaların kültürünü merak etmekte atıldı ilk tohumlar.Üniversite yıllarında başlayan Türkiye gezilerimin ardından, Antalya