Kentin “Arka Bahçesi”, hiç de ümit vaat etmeyen bir arazi üzerinde taş ocakları, domuz çiftlikleri ve gecekonduların bulunduğu bir mezbelelikte 1858’de Frederick Law Olmsted ile Calvert Vaux tarafından düzenlenmiştir. Bu 340 hektarlık bataklığı insan eseri bir doğal alan haline getirmek için yaklaşık 10 milyon at arabası dolusu taş ve kum çıkartılmıştır. 500.000’den fazla ağacın ve fundanın dikildiği parkta, Manhattan kayalıklarının da görülebildiği göller ve çayırlıklar bulunmaktadır. Pitoresk zevk için tasarlanmış olan park yıllar içerisinde tenis kortları, basketbol ve paten sahaları ve satrançtan krikete kadar her tür spor için ayrılmış alanlarla dolmuştur. Hafta sonları araç girişi yasaktır.

Fotoğraf

Yürüyerek 59th Street’ten 70th Street’e kadar yapacağınız geziyle, sık ağaçlı Ramble’dan Bethesda Terrace’a kadar CentralPark’ın pek çok muhteşem özelliğini görebilirsiniz. Yol boyunca yapay göllerin yanı sıra 93 km uzunluğundaki patrikaları, at binilen yolları ve fayton yollarını birbirine bağlayan ve biri diğerine benzemeyen 30 zarif köprünün bazılarını göreceksiniz. Yazın bir cennet olan park, çevresindeki sokaklardan çok daha serindir.
 

Fotoğraf

Strawberry Fields en fazla ziyaretçi çeken yerlerden biri olan bu sakin bölge civarda yaşamış olan Jobn Lennon’ın anısına yapılmıştır.

Parkın gözyaşı biçimindeki bu bölümünü, öldürülen kocası John Lennon’ın anısına Yoko Ono restore ettirmiştir. Çift, parkın bu bölgesine bakan Dakota Building’de yaşıyordu. Dünyanın dört bir yanından bahçeye hediyeler gelmiştir. Üzerinde Imagine (Lennon’un en ünlü şarkısının adı) yazılı olan patikadaki mozaik set Napoli kentinin armağanıdır.

Bu geniş açık alan, Vaux ve Olmsted tarafından tasarlanmıştı. Şimdi uluslararası barışa adanmış, 161 tür bitkinin (dünyanın her ülkesinden bir tane) ekili olduğu, kayın ve fındık ağaçları, güller ve çileklerle dolu bir bahçedir.


Fotoğraf

Wollman Rink (buz pateni pisti) iş adamı Donald Trump tarafından 1980’lerde yenilenmiştir.


Fotoğraf

Central Park Wildlife Center parkın üç iklim kuşağında yüzün üzerinde hayvan türü yaşar. 4 yıl süren yenileme çalışmalarından sonra 1988’de tekrar açılan bu hayvanat bahçesi, küçük bir mekândan yaratıcı ve insancıl biçimde yararlanıldığı için takdir toplamıştır. Parkın üç iklim bölgesinde (Tropikal, Kutup Dairesi ve California Sahili) yüzden fazla hayvan türü yaşamaktadır. Ekvator yağmur ormanı maymunlara ve göçmen kuşlara yuva olurken, penguenler ve kutup ayıları ise suyun hem altının hem de üstünün izlenebildiği bir Kuzey Kutbu ortamında yaşarlar.

Hayvanat bahçesinin girişinin yanında, herkesçe sevilen George T. Delacorte’nin mizahi yanı ile yardımseverliğinin bir başka örneği olan Delacorte Saati bulunmaktadır. Yarım saatte bir her biri bir müzik aleti çalan bronz hayvanlar çocuk şarkıları çalarak saatin etrafında dönerler. Willowdell Arch’ın yanında bulunan Balto heykeli de çocukları cezbeden bir başka anıttır.


Fotoğraf

Bethesda Fountain and Terrace (Çeşme ve Taraça) zengin süslemelerle dolu olan taraça, Ramble’ın ağaçlıklı kıyılarına ve Göl’e (The Lake) bakar.

Göl ile Mall arasındaki bu çeşme, doğal peyzaj içinde formel bir öğedir ve mimari açıdan parkın kalbidir. 1873’te yapılmıştır. Suların Meleği heykeli, 1842’de kente ilk temiz suyun getirildiği Croton Sukemeri sisteminin açılışını temsil eder. Heykelin adı, Kudüs’teki Bethesda havuzunda şifa veren bir meleğin anlatıldığı bir İncil öyküsünden alınmadır. Heykellerle süslü iki yönlü merdiven, duvar çinileri ve frizler gibi İspanyol tarzı ayrıntılar Jacob Wrey Mould’un eseridir.

Teras rahatlamak ve keyifle çevreyi izlemek için çok uygun bir yerdir.


Fotoğraf

Dairy (Mandıra) Victoria dönemi tarzındaki bu binada ziyaretçi merkezi bulunur. Park etkinliklerini gösteren takvimi almak için önce buraya uğrayın. Parkın danışma merkezi olarak kullanılan, doğal taştan yapılma bu güzel yapı, içinde oyun alanı, atlıkarınca, bir çocuk evi ile ahırın da bulunduğu “Çocuk Bölümü” (Childeren’s Department) olarak tasarlanmıştı. 1873’te Dairy’nin (mandıra) önündeki çayırlarda inekler, koyunlar ve kuzular otlar; çimenlerde tavuklar ve tavus kuşları gezinirdi. Şehirde yaşayan çocukların taze süt ve diğer hayvansal gıda ihtiyaçları buradan temin edilirdi. Dairy, yıllar geçtikçe eskidi ve 1979’daki restorasyonuna kadar baraka olarak kullanıldı. Restorasyonda temel olarak yapının eski halinin orijinal resimleri ve çizimleri kullanıldı ve bina bunlara uygun olarak eski haline getirildi. Parktaki etkinliklerin haritalarını edinebileceğiniz Dairy, parkı keşfetmeye başlamak için en iyi yerdir. Daha ağır kanlı olarak ise yakındaki minik “çocuk tepesi” kinderberg’de, üzeri büyüleyici işlemelerle dolu dama ve satranç tahtalarını kiralayabilirler.
 

Fotoğraf

Hans Christian Andersen’in heykeli çocukların gözde mekânlarından biridir. Conservatory Water’ın batısında yer alır ve yaz aylarında burada hikaye anlatma seansları düzenlenir.


Fotoğraf

Bow Bridge bu dökme demirden yapılma köprü Göl’ün 18 metre üzerindeki bir kemerle Ramble’ı Cherry Hill’e bağlar. Bu köprü parktaki yedi orijinal dökme demir köprüden biridir; hatta en iyilerinden biri olarak kabul edilir. Vaux tarafından gölün en geniş iki kısmını bağlayan bir yaya yolu olarak tasarlanmıştı. Gölün buz pateni için kullanıldığı 19. yüzyılda, buzun güvenilir olduğunu belirtmek için Vista Rock’taki çan kulesinden kırmızı bir top asılırdı. Köprüden hem parkın hem de doğu ve batı sınırlarındaki binaların güzel manzaraları seyredilebilir.


Fotoğraf

Alice Harikalar Diyarında, (Alice in Wonderland) Cheshire Kedisi, Şapkacı ve Fındıkfaresi gibi dostlarıyla Conservatory Water’ın kuzey ucundaki bu bronz heykelle ölümsüzleştirilmiştir. Çocuklar zehirli mantarın üzerine çıkıp kaymaya bayılır.


Fotoğraf

Ramble (Gezinti Yeri) patika ve derelerle çapraz hatlara bölünmüş 37 dönümlük ağaçlıklı bir alandır. Kuş gözlemcileri için bir cennettir. Parkta, Atlantik göç yolunu kullanan 250’nin üzerinde kuş türü barınmaktadır.
 

Fotoğraf

Conservatory Water burası Mart ve Kasım arasında her Cumartesi maket tekne yarışlarına sahne olur. Küçücük tekneler gölün yanındaki kayıkhanede tutulmaktadır. Vanderbilt Kapısı, binlerce ağaç ve fundalıkla dolu üç formel bahçeye açılır. Orta Bahçe’de porsuk ağaçlarıyla çevrelenmiş geniş bir çimenlik vardır; kameriyeleri süsleyen fundalıklar ve yarım daire biçiminde çitlerle sınırlanmıştır. Bahçenin her iki yanında çiçek açmış Sibirya yaban elması ağaçları sıralanır.

Güney Bahçesi uzun ömürlü bitkilerle doludur. Aynalı havuzda, Frances H. Burnett’ın Gizli Bahçe romanının kahramanları Mary ve Dickon’ın bronz heykelleri vardır. Biraz ilerideki, binlerce yabani çiçeğin muhteşem bir tablo oluşturduğu bayır parka doğru uzanır. Dans Eden Üç Kız Çeşmesi’nin etrafında yer alan Kuzey Bahçesi her yaz açan çiçekleriyle iç açıcı ve oldukça sade bir bahçedir.
 
Fotoğraf

Belvedere Castle bu kalenin terasından kentin eşsiz manzaraları görülebilir. Bu taş duvarların arkasında Central Park Learning Center (Eğitim Merkezi) bulunur.

Vista Rock üzerine kurulmuş kulelerle tamamlanmış olan bu taş şato, çatısındaki gözetleme kulesinden bakıldığında izleyenlere parkın ve kentin güzel manzaralarını sunar. Central Park Learning Center’da (Eğitim Merkezi) parktaki zengin vahşi yaşam hakkında genç ziyaretçilere çok ilginç ve tanıtıcı bilgiler verilir.

Şatodan kuzeye baktığınızda aşağıda Delacorte Theater’ı görebilirsiniz. Burada her yaz, büyük yıldızların rol aldığı ücretsiz Shakespeare yorumları sahnelenir. Bu tiyatro George T. Delacorte’nin parka bir armağanıdır. Dell yayınlarının kurucusu olan Delacorte’nin espirili karakterinin izleri parkta görülebilir. Zaten parktaki çoğu güzellik onun eseridir.