New York seyahatimizi anlatmadan önce seyahatiniz esnasında gerekli olabilecek bazı detayları paylaşmak istiyoruz:)
YOLCULUK ÖNCESİSaat Farkı:
New York, Türkiye’den yedi saat geridedir.
Sağlık:
Amerika’ya gitmeden önce sigorta şirketinizin seyahatteyken yapacağınız sağlık harcamalarınızı karşılayıp karşılamayacağını kontrol edip eğer karşılamıyorsa seyahat sağlık sigortası yaptırmanızda fayda var. Çünkü Amerika’da sağlık hizmetleri oldukça pahalı. Sağlık durumunuz gerektirdiği için yanınızda öksürük şurubu, kalp ilacı, sakinleştirici, uyku ilacı gibi ilaçlar taşıyorsanız, reçetenizi ya da ilacınızı doktor kontrolünde aldığınızı belirtir doktorunuzun yazacağı bir belgeyi de beraberinizde götürmeniz girişte sorun yaşamanızı önler.
Türk Konsolosluğu:
New York’taki Türk Merkezi: United Nations Plaza, Kat: 5, New York, N.Y. 10017
Tel : 00.1.212.949 0159 – 60 – 61
Fax: 00.1.212.983 1293
Haberleşme:
Türkiye’den New York’u ararken:
00 + 1 + 718 + numara (Bronx, Brooklyn, Queens ve Staten Island için)
00 + 1 + 212 + numara (Manhattan için)
New York’tan Türkiye’yi ararken:
011 + 90 + şehir kodu + numara
Ulaşım:
New York’a uçan uçaklar John F. Kennedy International, La Guardia International ve Newark International Havaalanlarına iner. Hava trafiği en yoğun olan havaalanı Manhattan’ın 24 km. güneydoğusunda bulunan JFK Havaalanı’dır.
John F. Kennedy International:
New York City Airport Shuttle Bus
24 saat boyunca her 15 dakikada bir JFK Howard Beach Station’a gider. Howard Beach’ten metronun A hattı ile Manhattan (60 – 90 dakika), Brooklyn (15 – 40 dakika), Queens (30 – 60 dakika), Bronx’a (30 – 60 dakika) gider.
Servis aracı ücretsiz, metro ücreti $1.50.
New York Airport Service Express Bus
06:15 – 23:10 saatleri arasında
Her 30 dakikada bir / Ücret:
Manhattan Grand Central İstasyonu’na (süre 1 saat 15 dakika) ve Port Authority Otobüs Terminali’ne (süre 1 saat 25 dakika) gider.
B15 no.lu Otobüs
04:00 – 23:00 saatleri arasında
Brooklyn’de Bedford-Stuyvesant ve Spring Creek’e gider.
Aklınızda Bulunsun:
Otobüs ve metrolarda unuttuğunuz eşyalarınız için +1-212-712 4500 numaralı telefona; taksilerde unuttuğunuz eşyalarınız için +1-212-692 8294 numaralı telefona başvurabilirsiniz.
Hırsızlığın çok yaygın olduğu New York’ta dolaşırken arka cebinizde cüzdan taşımamaya ve paranızı herkesin görebileceği bir şekilde saymamaya özen göstermeniz dikkat çekmemek açısından yararlı olacaktır.
New York’taki telefon kulübelerinden 555 – 1212’yi tuşlayarak numarasını öğrenmek istediğiniz kişinin ya da işyerinin telefonuna ücretsiz olarak ulaşabilirsiniz.
KENTİ GEZERKEN
Kent İçi Ulaşım:
Metro, New York’un en hızlı, en etkin ve en ucuz ulaşım aracıdır. Ancak geceleri geç saatlerde pek güvenli bir yer olmadığından metroyu kullanmamanızda yarar vardır. Metronun 468 istasyonu ve 24 hattı ile Manhattan, Bronx, Brooklyn ve Queens bölgelerine hizmet verilmektedir. Ücret tek yön $1.50’dır.
New York’ta 3 çeşit metro kartı var. Unlimited Ride Metrocard (limitsiz metro kartı – 7 günlük / 30 günlük); Fun Pass (günlük); Pay-Per-Ride Metrocard (10 kez kullanım ücretine karşılık 11 kullanım sağlayan metro kartı). Metro ve otobüs aktarmaları 2 saat içinde gerçekleştirildiği takdirde ücretsizdir. Metro kartları metro istasyonlarından ve gazete bayiilerinde alınabiliyor.
Otobüs servisleri çok geniş ve etkin bir hizmet ağına sahip. New York’ta her iki veya üç blokta bir otobüs durağı bulunuyor. Otobüslerin tek yön ücreti $1.50. Metro kartı, jeton ve bozuk para geçerlidir.
Meşhur Sarı Taksilere binmeden, New York seyahatiniz tamamlanmış sayılmaz. Şehir içinde gidilen yere göre taksimetrenin gösterdiği ücrete, eğer paralı yol veya köprülerden geçildiyse geçiş ücreti ve bahşiş ekleniyor.
Kiralık araba ile seyahat etmek isteyenlerin, yoğun trafiği, yüksek park ücretlerini (günlük ), ya da pek güvenli olmayan yollara park etmeyi göze alması gerekiyor. Araba kiralayabilmek için en az 25 yaşında olmak ve geçerli bir sürücü ehliyetine sahip olmak gerekiyor.
Kent Turu:
Metropolitan Museum of Art:
Metropolitan Sanat Müzesi, dünyanın en büyük müzelerinden biridir. Central Park’ın yanında yer alır. Bir odasında türk ve Selçuklu koleksiyonunu barındırır. Genel anlamda çok geniş bir koleksiyona sahiptir, 2 milyondan fazla sanat eseri vardır. Özel sergiler ücretli, müzeye giriş bağışlıdır.
Rockefeller Center (top of the rock):
Ünlü gökdelen, Manhattan’ın tam ortasında yer alır. 70 katlı olup, binanın alt katları alışveriş merkezi, orta ve üst katları ise iş merkezi olarak tasarlanmıştır. En üst katlar turistik olarak ziyarete açıktır çünkü 360 derece şehir gözlemi için çok uygundur. İş merkezi kısmı ağırlıklı olarak medya şirketlerinin elindedir. Noelde inanılmaz bir şekilde süslenir, devasa bir noel ağacı kurulur, ayrıca gene etrafındaki alanda buz pateni pisti vardır.
Madison Square Garden:
New York City’deki ünlü spor kompleksidir. Çeşitli spor etkinliklerinde kullanılmaktadır. Aynı zamanda özel konserler de gerçekleşmektedir. Dünyanın en büyük arenası olarak anılır.
China town:
Amerika’nın birçok şehrinde Çin mahalleleri vardır, Manhattan’daki de diğerlerinden farklı değildir, Çinli göçmenlerin yaşadıkları, kendinizi Çin’deymişsiniz gibi hissettiren mahalledir. San Francisco’dakinden sonra Amerika’nın ikinci en popüler Çin Mahallesi buradadır. Çin yemeğinin en ucuzunu burada yiyebilirsiniz. Sokak tezgâhlarından çeşitli ürünler satın almanız mümkün. Little Italy bölgesiyle iç içe geçmiş durumdadır.
Madame Tussauds Müzesi:
Merkezi Londra’da bulunan balmumu heykel müzesidir. Amsterdam, Hong Kong, New York City, Los Angeles, Hollywood, Berlin ve Şangay’da şubeleri vardır. Balmumundan heykel ustası Marie Tussaud (1761-1850) tarafından kurulmuştur.
Trinity Kilisesi:
New York’un yüksek binalarının arasında kalan bu küçük ama önemli episkopal kilise, Broadway’in güney ucunda yer alır. Newyork’un en eski, Amerika’nın ise en eski Anglikan kilisesidir. İnşa edildiği dönem olan 1697 senesinde Newyork’un en yüksek yapısı idi. Gotik tarzda inşa edilen kilise, bugünkü modern yapıların ve Wall Street’in hızlı yaşamı içinde, çevresinden çok farklı bir görüntü sergiler.
New york kütüphanesi:
ABD’nin en büyük üçüncü halk kütüphanesidir. David McCullough, kütüphaneyi ABD’nin en önemli 5 kütüphanesinden biri olarak gösterir. 1895 yılında kurulmuştur.New York Halk kütüphanesi filmlerde zaman zaman görünür. Örneğin 2002 yapımı Örümcek Adam, 1984 yapımı Hayalet Avcıları, 2002 yapımı Zaman Makinesi bu filmlerden bazılarıdır.
Little Italy:
Bir zamanlar Manhattan’ın göbeğinde İtalya’nın birebir kopyası olan ve pek çok filme de ilham kaynağı olan Little Italy, 20 – 30 yıl içinde hızla küçülerek sadece turistlerin uğradığı bir theme park haline gelmiş. Komşusu olan Chinatown’un hızla artan Çinli nüfusu ile birlikte hızla büyüyerek Little Italy’yi sokak sokak yutması bunun bir nedeni. Diğer bir nedeni ise filmlerden bildiğimiz geleneksel ve birinci kuşak göçmen İtalyan ailelerinin hızla Brooklyn ve Queens gibi şehrin merkezine daha uzak ve geniş bölgeleri mesken tutmaları. Little Italy’nin bir zamanki halleri ise ancak artin Scorsese’nin eski filmlerinden görülebilir.
Dünya Ticaret Merkezi (World Trade Center):
İkiz kuleler olarak adlandırılan ticaret merkezi, 11 Eylül 2001 terör saldırılarıyla yıkıldı. Simgesel bir yapıydı, birçok filmde ve televizyon şovlarında görünürdü. 106. ve 107. katında Windows on the World (Dünyadaki Pencereler) isimli ünlü bir lokantası vardı. 17 milyon dolar harcanarak yapılmış bir lokantaydı. İçinde ünlü bir şarap okulu programı vardı. Terör saldırısı sonrası bina çevresinin yeniden yapılanması safhasında “National September 11 Memorial & Museum” (Ulusal 11 Eylül Anıt ve Müzesi) projesinde karar kılındı ve Müze, Memorial Plaza’nın 11 Eylül 2011’de açılışından bir yıl sonra, 2012’de hizmete girdi. Bu müzenin yer altında sergi salonları vardır.
Wall Street:
Manhattan’ın güneyinde, bazı finans kuruluşlarının toplandığı ünlü sokaktır. Adını,17. yüzyılda Hollandalıların bölgeye saldırmaları beklenen İngilizleri durdurmak için ördükleri duvardan almıştır. Günümüzde Amerikan borsası, menkul değer borsaları, vakıf şirketleri, sigorta şirketleri burada toplanmıştır. Büyük firmalara ait kocaman gökdelenler göreceksiniz. Plazalar, spor merkezleri mevcut. Amerikan Merkez Bankası’na giderseniz, dünyanın çeşitli medeniyetlerinin çeşitli dönemlerde kullandıkları para ve para yerine geçen tuz, balık gibi nesnelerden oluşan bir sergi gezebilirsiniz.
Özgürlük Heykeli (Statue of Liberty):
Amerika’nın simgesi olan heykeldir, aynı zamanda gözlem kulesidir. Liberty adası üzerinde yer alır. Heykel, sağ elinde meşale sol elinde ise tablet tutar. Tabletin üstünde ise 4 Temmuz 1776 yazılıdır. Özgürlik Heykeli’ni ziyaret etmek isteyenler adaya bir feribotla ulaşabilirler, merdivenleri tırmanıp meşaleye çıkarak New York limanını seyredebilirler. Heykel 1984’te UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınmıştır.
Brooklyn Bridge:
Brooklyn Köprüsü 1883′te açıldığında 479 metre ile dünyanın en uzun ve ilk asma çelik köprüsüydü. Köprü 14 yılda tamamlanmış ve yapımında suyun altındaki temel çalışmalarında yedikleri vurgun sebebiyle 200 kişi ölmüş. Açıldığı gün de “köprü çöküyor” diye bağıranların çıkardığı panik sonucu 12 kişi ezilerek yaşamını yitirmiş. Brooklyn Köprüsü üzerinde yürünebiliyor ve köprüden New York’un çok güzel bir manzarası izlenebiliyor. Brooklyn Köprüsü üzerinde bir yürüyüş yapmadan kendinizi New York’u gezmiş saymayın.Manhattan ve Brooklyn’i birbirine bağlayan bu tarihi köprüde arabaların yanı sıra yayalar için yapılmış olan yürüme yolu ve bisikletliler için de ayrı bir yol bulunmaktadır. Manhattan’ın muhteşem manzarası da buradan detaylı olarak görülebilir, güzel fotoğraflar çekilebilir.
Empire State Building:
Manhattan’in Midtown bölgesinde bulunan Empire State binası 102 katlıdır. Ziyaretçilerin 86. kata kadar çıkmasına izin verilen bina, 1930’lerin başında inşa edildi. Her yıl dünyanın dört bir yanından 3.5 milyonu aşkın insan Empire State Binasını ziyaret ediyor. Bina yapımının bitiş tarihi olan 1931’den itibaren 100 milyondan fazla insan binayı ziyaret etti. Adını New York eyaletinin diğer bir ismi olan Empire State (imperatorluk eyaleti)’den alan bina, dünyanın en güzel mimarisine sahip gökdelenlerinden biri olarak kabul ediliyor. Bina, uzun yıllar dünyadaki en yüksek bina unvanını elinde bulundurmustu.( Empire State Web Sitesi: www.esbnyc.com)
Greenwich village:
New York’un en efsane mahallesidir. Yüzyılı aşkın süredir sanatın ve eğlencenin dünyadaki en önemli mekanlarından biri olagelmiştir. Geçtiğimiz yıllarda Calvin Klein ve Nicole Kidman’ın da bu mahallede ev almalarıyla birlikte, dünyanın jet sosyetesi Greenwich Village’i mekan tutmaya başladı. New York’un en pahalı mahallelerinden olan Greenwich Village, kısaca Village olarak da bilinir. Village’in sınırları dahilinde yer alan The Meatpacking Disrict ve Bleecker Street günümüzde New York’un en hareketli gece hayatına sahiptir. Ayrıca Amerika’nın en iyi üniversitelerinden New York University ile The New School University de Greenwich Village sınırları dahilindedir. Eğer New York’u gördüm demek istiyorsanız, bu mahalleye mutlaka uğramalısınız.
Flat iron building:
1902 yılında chicago’lu bir mimar tarafından yapılmıştır ve zamanının en yüksek binasıdır.New york city’de manhattan adasının güneyinde gramercy civarlarındadır. En büyük özelliği ise çelik iskele kullanılan ilk binalardan biri olması ve gökdelen çağını başlatan bina olmasıdır. Bina ilk yapıldığı yıllarda halk tarafından beğenilmese bile daha sonradan popüleritesi artmıştır. Armani’nin mağazası da bulunan bina daha sonralardan bulunduğu yere kendi adını bile vermiştir.
Times Meydanı:
Times Meydanı civarında bir otele yerleşmenizi ‘şiddetle’öneririm. Her ne kadar bu şekilde etrafınıza fazlasıyla ‘turist’görünseniz de kentin ruhunu ve dinamizmini hissedeceğiniz en görkemli yer Times Meydanıdır. Dev ışıklı panoları, sokak orkestraları ve binbir garip kılıklı insan dışında burada göreceğiniz fazla bir şey yok aslında… Ama o ışıklı renk cümbüşünün içine ‘özellikle gece saati ‘girdiğinizde alacağınız görsel lezzet, New York’n tarifsiz devinimini hissetmenizi sağlayacak boyuttadır. Times Meydanı’da ayrıca Broadway müzikalleri için tiyatro gişelerine oranla daha ucuz bilet alabilir, günübirlik şehir turlarına buradan çıkabilirsiniz. 80′li Yıllarda seks sektörünün sembolü olan bu meydan şimdi dev alışveriş mağazaları ve hediyelik eşya satan dükkanlarla çevrili. Her ne kadar fiyatlar çok makul olmasa da bazı ‘temel’nitelikli hediyelik alışverişinizi buradan veya Chinatown’daki dükkanlardan yapmanızı öneririz. Fakat elektronik eşya satan dükkanlara, özellikle dizüstü bilgisayar ve dijital fotoğraf makinası satanlara ‘kesinlikle’girmeyin. İnanılmaz ucuzluktaki bu parçaların hepsi ‘bozulmuş-tamir edilmiş’fabrika iadelerinden oluşur ve genelde cihazlar bozuk çıkar.
Central park:
1800′lerin ortalarında bu şehir giderek büyüyor buraya şöyle güzel, ihtişamlı bir park gerekir anlayışıyla inşa edilmiştir. bir nedeni de şehrin ızgara planının orta boy parklara olanak vermemesidir.Yapımı 10 yıl sürmüş 3000 işçi çalışmıştır. yapımın bu kadar uzun sürmesinin nedeni park için seçilen orta manhattan’da şehrin en işe yaramaz topraklarının bulunmasıdır. bataklık olan bu alan on yıl sonra avrupa parklarını solda sıfır bırakan bir parka dönüşmüştür.Parkta manhattan’a ait tek demirbaş kayalardır. bunun nedeni de bunların park alanından kaldırılamamış olmalarıdır. diğer herşey avrupa’dan getirtilmiştir.Parkın başmimarı şehirdeki binaların görülmemesi, insanların kendilerini şehirden uzak hissetmeleri için parka bol miktarda ağaç ektirmiştir. ancak asansörün icadı mertliği bozmuş ve gökdelenleri parkın hemen her yerinden görülebilir hale getirmiştir.