Her yıl 50 milyon turistin ziyaret ettiği İspanya'nın başkenti ve üç milyonun üzerindeki nüfusu ile de en büyük şehridir. Düzenli yapılaşması, geniş caddeleri ve mükemmel bir metro ağı ile yaşanılası bir şehir, belki tek eksiği denizinin olmaması. Turistik gezi anlamında görülecek yerler büyük oranda birbirine yakın. Yorucu olacaktır ama yine de yürüme mesafesindedir denebilir ama hakkını vererek şehri gezmek için üç günün üzerinde bir zaman ayrılması gerekir.Madrid Barajas Uluslararası Havalimanı şehir merkezine 13 kilometre mesafededir. Avrupa’daki en büyük havalimanlarından biri olan Madrid Barajas Havalimanı'nda dört terminal bulunmaktadır. 1, 2 ve 3. terminaller birbirine yakındır ve metro ile ulaşmak mümkündür. 4. terminale ise kısmen uzaktır ve kendi metro sistemi vardır. Madrid Havaalanı’ndan şehir merkezine metro, otobüs (aeropuerto) ve taksi ile ulaşabilirsiniz. Çok yaygın ve hızlı olması nedeni ile metro tercihini ön plana çıkarabilirsiniz.
Şehir içi ulaşım:Şehirde 13 metro hattı ile turistler için çok kullanışlı olmayan üç tramvay (metro ligero) hattı bulunmaktadır ve hatlar arasında çok güzel entegrasyon vardır. 301 istasyon ve 293 kilometre uzunluk ile Avrupa'nın en uzun ikinci metrosudur. Tek kullanımlık bilet (bilette sencillo) zone A ve ML1 tramvay hattında geçerlidir. Bileti istasyonlardaki makinalardan ineceğiniz istasyona göre alıyorsunuz, bu nedenle bilet fiyatı değişebilmektedir ancak 1,5-2 EURO gibi tutmaktadır. Gezginler tarafından ise tercih edilen genelde indirimli 10'luk bilettir (Tarjeta 10 Viages Metrobus). Oteliniz zone A içerisinde ise 12,20 EURO ile en mantıklı çözümdür ki bizde bunu tercih ediyoruz. Üstelik bu bileti birden fazla kişi, tüm toplu taşıma aracında kullanabiliyor. Oteliniz zone A dışında ise kombine 10'luk bilet (Bilette Combinado 10 Viyages) kullanmanız gerekir. 18,30 EURO ücretli bu bilet, havalimanı hariç tüm zonelarda geçerlidir. Bunun dışında önemli bir alternatif ise 1 günlük sınırsız ulaşım bileti almaktır. Yalnız zone A için geçerli olan 8,40 EURO ve tüm zonelar için geçerli (havalimanı ulaşımı dahil) olan ise 17 EURO'dur. Metro biletlerini istasyonlardaki makinalardan nakit veya kredi kartı ile alabilirsiniz. Makinaların kullanımı yardım almayı gerektirmeyecek kadar kolaydır.
Madrid'te metroda olduğu gibi yine çok gelişmiş, 170 hattan oluşan otobüs hattı bulunmaktadır. Çok sık aralıklarla çalışırlar. Gece otobüsleri ise Cibeles Meydanı'ndan kalkmaktadır. Otobüs hatları için www.emtmadrid.es/mapaweb/emt.html adresini kullanabilirsiniz.
Gezilecek yerler:Sol Meydanı (Güneş kapısı/Puerta del Sol) şehrin ana meydanıdır. Meydanı güneş gibi, ışınları ise meydandan her yöne açılan caddeler olarak düşündüğünüzde meydanı şehrin merkezi olarak düşünebilirsiniz ki yaşadığınız sürece defalarca bu meydana yolunuz düşecektir. Meydanda iki büyük süs havuzu, Şehrin simgesi olan ayı heykeli ve Kral III. Carlos heykeli vardır ancak dikkatinizi daha çok çekecek olan insan kalabalığı ile sokak sanatçıları olabilir. Çok keyifli zaman geçireceğiniz meydanın etrafı ise binalarla çevrilidir ki bunlar içinde Postane binası (Casa de Correos) önündeki sıfır kilometre taşıyla beraber biraz daha öne çıkmaktadır. Meydanda metro istasyonu bulunduğunu unutmayın.
Kraliyet Sarayı (Palacio Real), Batı Avrupa'nın en büyük saraylarından olup turistler tarafında yoğun ilgi görmektedir. 18. yüzyılda 2800 odalı olarak yapılmış binanın önü ise çok büyük bir parktır. Giriş 10 EURO ancak pazartesi-perşembe 15.00-18.00 arası ücretsiz. Parkın önünde ise Madrid'in en önemli Opera Binası (Teatro Real) bulunmaktadır. metro L2 ve L5 "Opera"
Cathedral de la Almudena hemen Kraliyet Sarayı'nın yanında bulunmaktadır. Madrid'in en gösterişli katedrallerindendir ve içi de dışı kadar görülmeye değerdir.
Almudena Katedrali'nden çıkıp Sol meydanına bağlanmak için Calle Mayor'a (calle=cadde) girdiğinizde sağ kolda, önce Belediye Binası ve Iglesia Catedral Castrense Kilisesi'ni ve sonrasında Mercado de San Miguel Pazarı'nı göreceksiniz. (Metro L1 ve L2 "Sol")
Pazardan çıktığınızda aslında hemen Büyük Meydan'ın (Plaza de Mayor) yanında olduğunuzu fark edeceksiniz. Çok büyük bir kare şeklindeki meydanın etrafı kırmızı renkli tek parça binadan oluşmakta ve binanın altlarından çok sayıda kapı bulunmaktadır. Meydan çok şeye şahitlik yapmıştır. Uzun süre pazar olarak kullanılmış, boğa güreşlerine ev sahipliği yapmış ve hatta engizisyon mahkeme sonuçlarının halk önünde uygulandığı bir alan olmuştur. Ortasında Kral III.Philip heykelinin bulunduğu meydan bugün turistlerin en önemli gezi noktasıdır. (Metro L1 ve L2 "Sol")
Madrid'in en önemli caddelerinin başında Gran Via gelir. Gezmekten ve alışverişten yorgun düşeceğinizden emin olabilirsiniz. Cadde boyunca yüksek ve gösterişli binaların sanatla nasıl bütünleştiğinide göz önüne koymaktadır. Caddenin bir başı İspanya Meydanı (Plaza de Espana) ile başlar. (metro L2-L3-L10) "Plaza de Espana". Burada Servantes Anıtı (Monumento A Cervantes) yani Don Kişot ve Sanço Panço heykelleri ile anıtın arkasında caddenin en gösterişli binalarından biri olan Edificio Espana yer almaktadır. Cadde boyunca Edificio Telefonica ( metro L1-L5 "Gran Via") ve Edificio Metropolis de (metro L2 "Banco de Espana") caddenin çok gösterişli binalarıdır. (edificio=bina)
Gran Via'nın sonuna geldiğinizde artık Metropolis binasının önündesiniz. Gran Via caddesi Alcala caddesi (Calle Alcala) ile kesişir ki altın kaplamalı Metropolis binası burada bulunmaktadır. Calle Alcala'ya girip Sol meydanına doğru yürüdüğünüzde de çok güzel yerler göreceksiniz. Bunlardan birisi San Fernando Güzel Sanatlar Kraliyet Akademisi (Museo de la Real Academia de Bellas Artes de San Fernando). Müzeyi gezip fotoğraflarımızı çekiyoruz.
Müze yanında Madrid Gazinosunu (Casino de Madrid) dışarıdan ve giriş kapısından içeri başımızı uzatıp fotoğraflıyoruz. Binanın karşısında, üzerinde at arabalı ortaçağ asker anıtlarının olduğu binayı görüp, yan tarafından Canalejas Meydanı'na (Plaza de Canalejas) geliyoruz. Buradaki Casa de Allende ile Edificio Menesis binalarını görüp tekrar Alcala caddesine dönüyoruz, istikametimiz Cibeles Meydanı. (metro L2 "Sevilla")
Kısa bir yürüyüş ile şehrin en önemli meydanlarından biri olan Cibeles Meydanına (Plaza de Cibeles) ulaşıyoruz. İsmini bir Roma tanrıçası olan Cibele'den almaktadır. Meydanda Cibeles çeşmesi, iletişim sarayı (Placio de Cibeles) ve Banco de Espana gecesi ve gündüzü ile gerçekten çok güzel. (metro L2 "Banco de Espana")
Meydandan ayrılıp Retiro Parkı'na doğru yürüyoruz. Bizi uzaktan ilk karşılayan Alcala Tak'ı (Puerta de Alcala) oluyor. Alcala Madrid'in simgelerinden olan bir kapıdır. Anıtın tepesinde altı heykel vardır. Parkın kapısını görüyoruz ama hemen girmeyip parkın yanından ilerliyoruz. Church of San Manuel y San Benito Kilisesi'ni görüp parkın giriş kapısına yöneliyoruz. (metro L2 "Retiro")
Retiro Park (Parque de el Retiro) bir gününüzü geçirecek kadar güzel ve büyüktür. Sadece turistler için değil tüm Madrid'liler için çok önemlidir. Park şehrin akciğerleridir ve gördükleriniz ile buradan yorgun değil dinlenmiş ayrılacaksınız. Parkta en göze çarpan yer kayıkla insanların gezinti yaptığı dev gölet Estanque Grande del Retirove arkasındaki Alfonso XII Anıtı'dır (Monumento Alfonso XII). Burada uzun süre fotoğraf makinasını elinizden bırakmayacaksınız. Göletin bittiği yerde Fuente de Alcachofa çeşmesinin yanından Palacio de Velazoquez binasını görüp, ağaçlar arasından kristal saraya (Palacio de Cristal) ulaşıyoruz.
Doğrusu biz Kristal Sarayın önündeki göl ve manzara ile uzun süre ilgileniyoruz. Görüntü bize burası saklı cennet olmalı dedirtiyor.
Retiro gezintisi sonrası Calle Alfonso XII Caddesi'nin ortalarına denk gelen çıkış kapısından parktan ayrılıyoruz. San Jerónimo el Real Kilisesi'ne geliyoruz ve saat 17.00'a kadar kiliseyi geziyoruz, fotoğraflarımızı çekiyoruz ve ayrılıyoruz. Giriş ücretsiz.
Sabırsızlıkla beklediğimiz yere doğru hızlı adımlarla ilerliyoruz. İstikametimiz Jeronimo Kilisesi'nin önündeki dünyaca ünlü Prado Müzesi (Museo Nacional del Prado). Prado Müzesi Avrupa'nın en önemli sanat galerilerindendir. Kiliseden vakitli çıkmamızın sebebi, müzenin her gün 18.00-20.00 saatleri arası ücretsiz olması. 14+14 € yanımıza kalıyor ve bu muhteşem müzeyi 2 saat boyunca ücretsiz geziyoruz. Ancak tahmin edileceği gibi içeriden görüntü alamıyoruz. Dışarıdan aldığımız görüntüden sonra Neptün Çeşmesi'nin (Fuente de Neptuno) yanından sanata doymuş olarak ayrılıyoruz.
Madrid merkezine biraz mesafeli olan iki yeri görmek istiyoruz. Bunlardan ilki Real Madrid takımının mabedi Santiago Bernabeu. Stada Plaza de Espana'dan metro L10 "Santiago Bernabeu" ile ulaşabilirsiniz. Giriş 13 EURO.
Madrid'teki son durağımız ise ünlü boğa güreşi arenası olan Plaza del Toros. Arenanın önündeki matador heykeli, arenada ölen bir matadora aittir. Altındaki heykelde ise köyünden bohçasını alıp gelen ve matador olma arzusundaki bir genç ile anne babasını anlatmaktadır. Biz meydanda dolaşarak vakit geçirdik ama siz isterseniz 5 EURO karşılığında arenanın içerisine de girebilirsiniz. (metro L2-L5 "Ventas")
Diğer gezi yazılarımız için: http://haydigeziyoruz.blogspot.com.tr