Didim Apollon Tapınağı

İşte karşınızda Ege'nin Saklı Hazineleri’nden biri olan Apollon Tapınağı

Antik çağlarda, insanların inançlarının çoğunu kehanetler ve mistik hikâyeler oluştururdu. Kulaktan kulağa yayılan mitoslar bu sayede o zamanlardan günümüze kadar bizlere ulaştılar. Modern insanlar için efsaneden öteye gidemese de kehanet ve bilicilik Antik Çağ’ın insanlarının tutunduğu temel değerlerden biriydi.

Apollon Tapınağı, kehanetlerin çıkış noktası ve Antik Çağ’dan bize kalan kutsal hazinelerden biri. Bu yapı ilk girdiğiniz andan itibaren devasa sütunları ve görkemli yapısıyla sizi büyüsü altına alıyor.  Mistik bir mekânda olduğunuzu bilmeseniz de hissettiriyor.

Antik Çağ’ın insanları, kehanette bulunma gücünün insanlara Zeus ve Leto'nun oğlu  Apollon tarafından verildiğine inanırlarmış ve efsanelere  göre; Tanrı Apollon bir gün, Didim yöresinde çobanlık yapan Brankhos'a rastlar ve ona biliciliğin (kehanetin) sırlarını öğretir. Çoban da Apollon adına ilk tapınağı kurar. Adını efsanelerden alan Apollon Tapınağı’nın diğer bir adı “Didyma”, “İKİZ KARDEŞ” anlamına gelir. Bu tapınağa Didyma denmesinin nedeni ise Apollon’un, Tanrıça Artemis'in ikiz kardeşi olmasıdır. Milet-Apollon Tapınağı arasındaki “KUTSAL YOL” sonunda, dünyanın 7. harikası kabul edilen “Artemis Tapınağı” bulunur. Biz bu gezimizde Apollon ile yetindik.

MEDUSA

Türkiye’yi tanıtan kartpostallardan mutlaka hatırlarsınız, çatlamış insan suratı figürünü… İşte bu ünlü yüz, biliciliğin sembolü Medusa’nın ta kendisidir. Tapınağa ilk girişte tüm ihtişamıyla Medusa sizi karşılar. Yunan Mitolojisi’ne göre; gözlerine bakanı taşa çevirdiğine inanılan, yılan saçlı, dişi canavar Medusa çok güzel bir kadınmış ve bütün kadınlar Medusa'yı kıskanırmış. Bu güzel Medusa kendisini tanrılara adamış ve iki kız kardeşi ile birlikte baş Tanrı Zeus'un en sevdiği kızı “Zekâ Tanrıçası Athena”ya ait bir tapınakta yaşamaya başlamış. Medusa’nın cazibesine dayanamayan, Poseidon (denizlerin büyük tanrısı) bir gün gizlice  sevgilisi Athena'nın tapınağında, güzeller güzeli Medusa'ya zorla sahip olmuş. Bu olayı öğrenen Athena, güçlü Poseidon'un bu yaptığı karşısında kendisini aşağılanmış hissetmiş. Öyle hiddetlenmiş ki Medusa'yı ve kız kardeşlerini birer ifrite çevirmiş. Medusa’nın o güzelim saçlarının her bir teli, bir yılana dönüşmüş. Bununla da yatışmayan Athena'nın siniri bu çirkin halinde bile hala Medusa'ya bakmaya çalışan herkesin bakışlarını taşa çevirmesini sağlamış. Athena bu cezayla da yetinmemiş ve Medusa'nın kafasını kesmeye karar vermiş. Perseus, üvey kız kardeşi Athena’nın bu isteğini hemen yerine getirerek ışıltılar saçıp insanların gözlerini kamaştıran keskin kılıcını savurduğu gibi zavallı Medusa'nın yılan saçlı kafasını bedeninden ayırıvermiş. Athena'nın bilmediği bir şey varmış. Güzel Medusa, Poseidon'un kendisine zorla sahip olduğu gece denizlerin kudretli tanrısından hamile kalmış. Perseus'un gözleri kamaştıran kılıcı Medusa'nın kafasını bedeninden ayırdığı anda, Poseidon'un Medusa'nın rahmine bıraktığı çocukları Pegasus ve Chrysar; Medusa'nın cansız bedeninden dışarı çıkıvermişler.

Medusa’nın mitolojik hikâyesi bu şekildeyken, biz görkemli Apollon Tapınağı’na doğru yolculuğa çıkalım. Bu tapınak, 3 ana kısımdan oluşuyor. İlk girişte 22 metre uzunluğundaki görkemli sütunlar sizi karşılıyor.

Ardından, hemen tapınağın yüksek merdivenlerini aştıktan sonra  başlayan ve iç kısımdaki üstü kapalı ama yanları açık kısma geçiyorsunuz.

Ana kapının iki yanından, 2 uzun tünelle 3. kısma çıkılıyor. Bu kısım üstü açık bir avlu gibi, zemin toprak…

Bilicilik güçleriyle kehanette bulunan Miletos, ileri gelenleri bu avluda toplanırmış. Halk dışarıda toplanıp buradan onları dinlermiş ve böylece halka yaptırılmak istenen her şey, kehanet olduğu ileri sürülerek yaptırılırmış. Apollon Tapınağı’nın sonuna geldik. Apollon Tapınağıgerçekten gezilmesi ve görülmesi gereken büyüleyici güzellikte bir yerdir. Bu kutsal topraklara yolunuz düşerse gezmeden gelmeyin…