Bazen gideceğiniz yeri harita üzerinden ne kadar incelerseniz inceleyin maalesef mesafeler sizi aldatabiliyor. Bunun en güzel örneklerinden bir tanesini tecrübe ederek sabitlemiş bulunuyorum. Edinmiş olduğum Cape Town haritasında Ümit Burnu hiç de bu kadar ulaşılmaz gözükmüyordu hâlbuki. Ben de sanıyorum ki Cape Town’a gittiğim zaman şehrin bir kıyısı ya da en uç noktası Ümit Burnu olarak geçiyor. Madem bir Güney Afrika yapacağız, Ümit Burnu’na da elbette uğramadan olmaz.
Cape Town gerçekten muhteşem bir şehir, bu rotayı her şeyiyle gezginlerin mutlaka gidilecekler listelerine yazmaları gerektiğine inanıyorum. Zengin bir mozaik sunuyor insana ve ne isterseniz burada o var. Ümit Burnu yani Cape Point ise Güney Afrika Cumhuriyeti’nin ikinci başkenti dedikleri Cape Town’da apayrı bir yere sahip. Afrika kıtasının en uç noktası olarak kabul edilen Ümit Burnu aynı zamanda bir milli park ve çok büyük bir alanı kaplıyor. İçinde barındırdığı bir maymun türü olan babunlar ise buranın asıl ev sahipleri.
Cape Town ile Ümit Burnu arası yaklaşık 150 km kadar ve yolculuk 2 saate yakın sürüyor. Buraya giden herhangi bir otobüs veya tren yok. Buraya gelebilmek için iki seçeneğiniz var; birinci seçenek elbette araç kiralamak, ikinci seçenek ise buraya günübirlik gelen turlar. Kesinlikle bir tur ile gelmenizi tavsiye ederim. Hem daha ekonomik, çok daha eğlenceli ve daha güvenli bir seyahat sizi bekliyor olacak. Buraya gelen turlar Cape Town’dan hareket ettikten sonra ilk önce fok balıklarının yaşam yeri olan Hout Bay’e uğruyorlar. Bu kasabada fok balıklarını yanınızda görünce şaşıracaksınız. Ardından Chapmans Peak adı verilen dünyanın sayılı bol virajlı ve deniz manzaralı kıyı şeridi yolculuğu başlıyor ve manzaralar harika. Yolda mola ve içecek servisi de cabası. Ardından son mola yeri Boulders Beach yani Afrika penguenlerinin olduğu sahil ve buraya ben daha önce farklı bir rotadan trenle gelmiştim. Tekrar görmek harika oldu. Ardından bir mola, yemek ve bize verilen bisikletlerle Cape Point Milli Parkı’na girdik sonunda. Her tarafa babun dolu ve bazen çok agresif olabiliyorlar. Tek dertleri ise arabaların bagajında bulunan ya da sırt çantanızda sakladığınız yiyecekler. O nedenle su dâhil yanınıza en ufak bir yiyecek almamanız gerekiyor.
Chapmans Peak’ten Hout Bay manzarası
Hout Bay’de bir fok güneşleniyor
Boulders Beach Afrika Penguenleri
Ümit Burnu Milli Parkı son derece etkileyici bir yapıya, endemik bitkileri ile ünlü farklı bir floraya sahip. Milli park içerisinde Hint Okyanusu ile Atlantik Okyanusu’nu birbirinden ayıran bu muhteşem burnu yukarıdan görebileceğiniz bir de fener var. Çıkmak için teleferik kullanılabilir. Ancak ben yürümeyi tercih ediyorum. Fenerden bakıldığında manzara muhteşem görünüyor. Asıl noktaya yürümek için parkur ve ardından en uca kadar gidebileceğiniz ufak bir çıkış var ve sonunda en uçtasınız. İşte bu noktaya geldiğinizde hissedilecekleri yorumlamak çok zor… Engin bir deniz, harika bir manzara, bazen hafif bazen sert esen bir rüzgâr, bir tarafta Atlantik ve diğer tarafta Hint Okyanusu. İşte buradayım. Dünyanın bir diğer ucunda, Afrika’nın en uç noktasında…
Ümit Burnu Feneri
Ümit Burnu’nu 1488’de Portekizli kâşif Bartolomeu Dias keşfetmiş ve buraya Fırtınalar Burnu (Cabo das Tormentas) adını vermiş. Daha sonra ise gemicilerin morali bozulmasın diye Ümit Burnu adı verilmiş. Diğer söylenen ise gemicilerin fırtınalı ve uzun deniz yolculuklarından sonra bu noktaya sağ salim ulaşmaları ve bu nedenle buraya Ümit Burnu denilmesi imiş.
Cape of Good Hope
Bu saatten sonra ise tek bildiğim adı her ne olursa olsun, buranın dünyanın en özel yerlerinden biri olduğudur. Bir gün yolunuz düşerse Cape Point tabelası önünde fotoğraf çektirmeyi asla unutmayın.
www.gezenkelebek.com