UNESCO tarafından 2013 yılında 'Türk Dünyasının Kültür Başkenti ve Somut Olmayan Kültürel Miras Başkenti' unvanı almış bir şehirdir Eskişehir. İstanbul'a mesafesi yaklaşık olarak 350 km olduğundan kısa tatiller, hatta hafta sonu için bile ideal bir kaçamak yeri diyebilirim.
İstanbul'dan otobüsle, hızlı tren ile ya da aracınızla, hatta bir tur şirketiyle gidebilirsiniz. Gittiğinizde gezmek için araca ihtiyacınız olacağından planınızı buna göre yapmanızı öneririm.
Eskişehir'de nerelere gitmelisiniz?
Havacılık Müzesi
Anadolu’daki ilk havacılık faaliyetlerinin gerçekleştirildiği, tarihi Milli Mücadele dönemine dayanan savaş uçaklarının sergilenmekte olduğu Havacılık Müzesi'ni görmelisiniz.
Müzenin açık alanında çeşitli tip ve modellerde sivil ve savaş uçakları, ayrıca bir adet polis helikopteri yer alıyor. Kapalı mekanında ise pilot giysileri, rozetler, maket uçaklar ve uçak motorları sergileniyor. Pazartesi ve salı günleri hariç diğer günler 09:00-17:00 saatleri arasında ücretsiz ziyaret edebilirsiniz.
Tülomsaş - Devrim Arabası
Bütün parçaları Anadolu'da Türk mühendisler tarafından belirli bir sure içinde üretilip bir araya getirilen Türkiye'nin ilk yerli otomobili Devrim Arabası'nı görmek için TÜLOMSAŞ'a (Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayii A.Ş) gitmelisiniz.1961 yılında, dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'in talimatıyla, Eskişehir Demiryolu Fabrikası'nda, 129 günde üretilmiş olan arabaya o dönemin koşullarını düşünürsek hayranlık duyuyorsunuz.
Kent Park
Türkiye'deki ilk ve tek yapay plajın bulunduğu Kent Park'ı gezip kafelerinde oturup bir şeyler içebilirsiniz.
Şelale Park
İçerisinde yer alan 1400 m2'lik yapay şelale bu parka adını veriyor. Ayrıca yel değirmeni, Don Kişot ve Sanço Panço Heykelleri, çocuk oyun grupları, mini amfi tiyatro, yürüme yolları, seyir terası, kafe ve restoran yer alıyor. Yapay şelalenin yanında yer alan kafe ve restoranda oturup Eskişehir manzarasına karşı bir şeyler yiyip içebilirsiniz.
Doktorlar Caddesi
Doktorlar Caddesi'nde yürüyüş yapıp Porsuk Çayı kenarındaki kafelerde bir şeyler yiyip içmek ve etrafı seyretmek için de mutlaka zaman yaratın.
Odunpazarı Evleri ve Müzeler
Safranbolu, Beypazarı, Göynük gibi yerlerdeki mimari özellik ve motifleri taşıyor ve UNESCO Dünya Mirasları Listesi'nde. Gitmişken Türkiye'nin ilk cam sanatları müzesi olan Çağdaş Cam Sanatları Müzesi'ni gezerek benim gibi hayran olabilirsiniz.
Eskişehir'de gezilecek görülecek, havası koklanıp yaşanacak o kadar çok yer var ki... Ben Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykelleri Müzesi'ne gidemedim ama siz mutlaka listenize ekleyin.
Sazova Bilim ve Kültür Parkı
Disneyland'a gelmiş gibi hissedebileceğiniz bir yer burası. Masal Şatosu, Korsan Gemisi, Yapay Gölet, Bilim ve Deney Merkezi, Sabancı Uzay Evi, Eti Sualtı Dünyası, amfi tiyatro, ağaç ev ve Şirinlerin evi tarzında çeşitli oyun grupları, kafe, restoranlar ve hediyelikçiler mevcut.
Eskişehir'in çiğ böreği meşhur. Tatmadan olmaz. En meşhur olanı Papağan Çiğ Börek. Kara Kedi Bozacısı'nda bozanızı içip Kurtuluş Kuruyemiş'ten de kuruyemişlerinizi almalısınız. Ben hala internet üzerinden kendilerinden alışveriş yapıyorum. Öğlene kadar sipariş verirseniz ertesi gün kapınızda.
Gece hayatını seviyorsanız 222 Park size birbirinden farklı konsept ve etkinlikler sunuyor. İster hafif müzik eşliğinde içeceklerinizi yudumlayın isterseniz gece klubünde çılgınlar gibi dansedin. Geçmişte tersete fabrikası olan bu yeri farklı mimarisi ve tarzı ile oldukça rağbet gören bir yer.
Eskişehir'i anlatmakla bitmiyor. Gezdikçe gezesiniz geliyor. Eğer gitmediyseniz mutlaka kısa tatil kaçamağı listenize ekleyin ve gidin, görün, günün her saatini dolu dolu yaşayın...