Everest'e Tırmanış Öncesi Heyecanı

Sizleri biraz gündemden uzaklara götüreyim... Taaa Nepal’e! : ) Daha doğrusu 17 Nisan’da 1 aylığına gideceğim sevgili Nepal’e... “Everest Ana Kamp - Defterimle Sohbetler” kitabımın bir benzerini yayınlamayı düşündüğüm için şimdiden kaleme almaya başladığım ilk sayfaları paylaşayım istedim sizle... Düşüncelerinizi ve önerilerinizi de bu notlara ekleyeceğim : )

31 Mart 2014

Bu Nepal’e gidişlerimin dördüncüsü… Önceki gidişlerim de en az şimdiki kadar beni heveslendiren ve heyecanlandıran etkinliklerdi. Fakat her üçünde de iyi niyet ve “yapabilirim yaaa” yaklaşımının dışında bir hazırlık yapmamıştım. Bu sefer Tunç’u (Fındık) dinleyerek onun ekipten bir şerpayla (Furwa Jangbu Sherpa) programımızı yapmaya başladım. Öncekilerde bodoslamasına internetten ayarladığım insanlarla etkinliklerimi programlamıştım. Sorunlar belki de ondan dolayı çıkmıştı. Ayrıca 2013 Haziran’ından bu yana tempoyu, az da olsa arttırarak haftada üç gün spora gittim. Her seansım 2,5 saat civarında sürdü. Hala devam ediyorum. Bunlardan dolayı kendime daha bir güvenliyim. Bu sefer hedefimi tümüyle yerine getirebileceğime inanıyorum.

Bir aylık trekking ve tırmanış programımda zamanımın çoğunu; 19-20 gün 4000 metre ve üzerinde geçireceğim ve 26. gün 6189 metrelik Island Peak (Imja Tse) zirvesini deneyeceğim. Zorlu bir etkinlik olacak. Tatlı bir heyecan kaplıyor içimi düşündükçe… Sevdiğim bir ülkede, sevdiğim insanların arasında geçirilecek 1 ay belki bir süre daha bana yaşama tutunup savaşıma katkıda bulunacak gücü verir.

Hazırlıklarımı yapmaya geçen sene Haziran ayında başladım. THY, Nepal uçuşlarını başlatmış. Hemen fiyatlara baktım. Çok uygun. En yakın acenteye gittim ve hemen Ankara-Katmandu-Ankara biletimi aldım. Şu anda 2537 TL olan bileti ben o zaman 1250 TL civarında bir rakama, üstelik 6 taksitle aldım. Ertesinde hemen bir etkinlik programı ayarlamaya başladım. Furwa ile irtibata geçtim ve bana benim beklentilerim doğrultusunda Island Peak, Mera Peak ve Parchermo Peak olmak üzere üç değişik program önerdi. Fakat Tunç’a danıştığımda benim için en uygun olanın Island Peak olduğu ortaya çıktı. Biz de Island Peak programında karar kıldık.

Malzemeleri gözden geçirmeye başladım. Pek eksiğim yok. Jumar, zirve tırmanışı sırasında gerekli olacak kaz tüyü ceket, 1-2 tişört, birkaç çorap dışında pek eksiğim olmadığı ortaya çıktı. Ceket, plastik bot ve jumarı Nepal’de kiralamayı düşünüyorum. Nepal’e gittiğimde Furwa ile malzemeleri tekrar bir gözden geçirip eksiğim varsa orada tamamlamaya karar verdim. Şimdilik bir hurç ve bir sırt çantası götürmeyi düşünüyorum. Uyku tulumum North Face, kramponlar Kong, kaskım Petzl, emniyet kemeri, karabinler, kar gözlüğü, kayak gözlüğü... Bunları liste olarak yeniden kaleme alacağım.

İyi ki bu dağ ve doğa sporları ile tanışmışım… İyi ki fotoğrafçılık gibi yapmayı sevdiğim bir şey var. Yani, ne demek oluyor? Mutlaka insanın kendine bir veya birkaç uğraş edinmesi gerekmiş. İnsanları en mutsuz eden şey, tabii bence, sürekli kendileri ve çevreleri ile uğraşmaları… İnsan şöyle bir doğaya yönelttiğinde zihnini görüyor ki aşılamayacak sorun yok! Yavaş yavaş, çalışarak üstesinden gelinemeyecek pek bir sorun olduğunu sanmıyorum. Yeter ki karar ver! Gittiğin yeri bil!

Şimdilik bu kadar… Bu kitap yine günlüğümü içeren bilgi ve fotoğraf dolu bir eser olacak. Yalnız bu sefer günlük biraz erken başladı. Her gün olmasa bile gidene kadar yazmaya devam edeceğim.

15 Nisan 2014              
Pazar (13 Nisan) günü, çantaları toplayana kadar inanılmaz keyifli bir heyecan vardı. Ama ne olduysa hurcu ve büyük sırt çantasını doldurup kapattıktan sonra oldu. Ne mi oldu? Birden bir hüzün çöktü üstüme. Anlaşılır gibi değil… Hele dün neredeyse depresif bir ruh hali ile dolaştım. Bir türlü anlam veremiyordum. Akşam mesai sonrası Meclis durağında Seda ile buluşup Zirve Dağcılık flamasını aldıktan sonra biraz rahatlamış hissettim kendimi. Bunun da nedenini bilemedim. Öğlen Münevver ile telefonda konuştuğumda, “Herhalde Oya Abla’dan ayrılıyorsun, ondan…” diye espri yapmıştı. Sonra akşam o yönde biraz düşündüğümde hak vermeye başladım Münevver’e… Bir başınalık bana göre değil. Yalnızlığı seviyorum ama benim belirleyeceğim anlardaki yalnızlığı… Elimi uzattığımda dokunabileceğim canımın, her zaman yakınımda olduğu bir yalnızlık… Nasıl yalnızlıksa o : ) Evet, “YALNIZLIĞI ÇOK SEVİYORUM AMA BİR BAŞINALIĞI ASLA!”… Buna rağmen, dağlarda 1 aylık yalnızlık beni çağırıyor ve ben içim biraz buruk da olsa koşa koşa ona gidiyorum. Nasıl çelişkili duygular! Yaşamımızın çelişkilerle dolu olması mı bizi üretken ve mutlu kılıyor acaba?

Yazdıkça, tatlı heyecan yine sarıp sarmalıyor tüm benliğimi… 48 saatten biraz daha fazla bir zaman sonra THY uçağına binmiş olacak ve Katmandu’ya, çok sevdiğim bir ülkeye doğru yola çıkacağım.
 
Bahriye Hanım, bu etkinlik için güzel dileklerini ilettikten sonra neden Nepal’i sevdiğimi sormuş. Ben de şöyle bir yanıt vermiştim ona:  

Çok teşekkür ederim, sevgili Bahriye Hanım : )
Nepal’i neden seviyorum?
Hiç nedenini düşünmemiştim!
Birlikte düşünelim; 
- Himalayalar, onların heybeti ve bu heybetin karşısında aslında ne kadar önemsiz varlıklar olduğumuzu duyumsayarak yaşamda daha alçakgönüllü ve hoşgörülü olmayı öğrenebilmek için gidiyor olabilirim
- İnsanlarının tüm fakirliklerine rağmen hep güler yüzlü ve yardımsever olmaları
- Kendimi özgür hissetmem
- Dağların zirvelerinin beni çekiyor olması
- Bir de tabii doğanın hala vahşi ve az dokunulmuş olması
Belki daha usa gelmeyen ve dile getirilemeyen birçok neden...
Bu şekilde sayabiliriz : )
Sevgi ve doğa ile yaşayın...
İşte böyle…

Programımızda biraz değişiklik oldu. Başta pek memnun olmadım ama sonuçta Nepal’de olacağım için o memnuniyetsizlik uçtu gitti, hemen hemen ; ) İlk rotamın birinci etabı daha önce hiç gitmediğim yerlerden başlayacak ve Everest Ana Kamp’ta noktalanacaktı. Orada 2 gün kar-buz eğitimi aldıktan sonra ver elini Island Peak (6189 metre), ikinci etap… Sonrasında da Lukla’ya uzanan son etap… Ancak bu programdaki ilk etabın orta noktalarında bir yerde yer alan Tashi Laptsa Geçidi’nin olduğu bölge yoğun kar yağışı altında imiş. Birçok grup geri dönmek zorunda kalmış. Böyle bir durumla karşılaşmak programı allak bullak edeceğinden şu andaki programı yaptık. Şimdi Everest Ana Kamp yürüyüşünü (ki daha önceden yaptığım bir etkinlik) yapıp Island Peak’e tırmanışı denedikten sonra o gitmediğim bölgelere doğru, işin zor bölümünü tamamlamış olmanın keyfi ile geze eğlene gideceğim.
 
Son dakika değişiklikleri beni hep biraz mutsuz etmiştir. Fakat şimdi bu düşünceyi tümüyle attım kafamdan… Her şeyi Furwa’ya (rehberim) bırakacağım. Belki Katmandu’ya ulaştığımızda yine bir değişiklik yaparız. Kim bilir? ; )
 Yola çıkmadan önce belki bir daha yazamam sizlere… Güzel ve yapıcı düşünceleriniz hep benimle olsun. Bu sefer yapmaya kalktığım iş, biraz zor… Belki tırmanmayı deneyeceğim bu yükseklik, Türkiye’den benim yaşımda bir insan tarafından ilk kez denenecek… Ne güzel olur başarırsam : )

GEÇKİN GEZGİN

Yazar Hakkında

GEÇKİN GEZGİN

A. RÜŞTÜ HATİPOĞLU (GEÇKİN GEZGİN)Rüştü öyle bir fanidir ki, neredeyse bebekliğinden beri gezgindir… Ankara-Polatlı yolunda gördüğü çingene obaları ona bu virüsü aşılamıştır.