Hür İnsanların Yolu: Isparta Yazılı Kanyon

Yazılı Kanyon Tabiat Parkı, Kovada Gölü Milli Parkı ile birlikte Isparta ili Sütçüler ilçesi sınırları içinde yer alan ülkemizin iki güzelliğinden biri. 1989 tarihinde milli park ilan edilmiş.

Bu nedenle Isparta ya da Eğirdir konaklamalı olarak bölgeye bir gezi planlanacaksa bu iki milli park bir güne planlanmalı, eğer fotoğraf çekimi düşünülüyorsa tenhalık ve ağaçların güzelliği açısından kasım ayında gidilmeli. Burada Adada Antik Kenti ziyareti, kanyon girişinde kamp, kanyonda kaya tırmanışı ve sportif olta balıkçılığı da yapmanız mümkün.

Park, Türkiye'deki saklı cennetlerden biri, keşfedilmemiş harika bir yer. Her ne kadar kaynaklarda fazla adı geçmese de bence Isparta ve Eğridir’e gidenler için görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Araçla kanyonun girişine (N37° 27.752' E30° 54.656') kadar gidilebiliyor. 

Kanyonu kafanızda daha iyi hayal edebilmeniz için bu haritayı kullanabilirsiniz.

Artık sanırım anlatmaya başlayabiliriz. Öncelikle şunu belirtmeliyim. Eğirdir yönünden bölgeye gelirseniz sadece kanyonun fotoğraflarını değil her türlü fotoğrafı çekmeye hazır olun. Bölgede küçükbaş hayvan yetiştiriciliği çok yaygın. Yollar ise otlayan sürülerle dolu.

Kanyonun girişinde ihtiyaçlarınızı giderebileceğiniz küçük bir büfe var. Burada aynı zamanda Göksu’nun suyunu kullanarak alabalık yetiştirilen küçük havuzlar da mevcut. Arabamızı park ettikten sonra yemek faslını dönüşe bırakıp beni buraya getiren Cengiz Bey rehberliğinde yürüyüşe geçiyoruz.

Burada bir konuda karar vermeniz gerekiyor. Kanyonun üst bölgesine doğru yürümek için iki yol var. Yeşil köprüden karşıya geçip Göksu’nun sağından devam ederseniz yürümesi rahat bir yol ile karşılaşacaksınız. Bu yol aynı zamanda tarihî Kral Yolu.

Eğer macerayı ve tehlikeyi seviyorsanız Göksu’nun solundan devam edin. Yüksekliğe karşı hassasiyetiniz varsa ya da yerler kaygan olduğundan ayakkabınızın tabanı uygun değilse bunu sakın yapmayın çünkü gerçekten çok tehlikeli. Kanyonun derinliği yer yer 400 metreyi buluyor. Zengin bitki örtüsü, gördüğümüz izlere göre yaban hayatı ve seyrine doyum olmayan doğal güzellikleri var.

Çok yavaş bir şekilde yaklaşık 300 metre yürüdükten sonra daha fazla dayanamayıp ikinci köprüden karşıya geçiyoruz.

Belki de kanyonun fotoğraflarının en rahat çekileceği yer bu köprü.

Tarihî Kral Yolu’nun da geçtiği kanyon tapınak ve kaya yazıtları ile tarihî önem arz ediyor. İşte bu kanyona adını veren kaya yazıtı. Yazıt, Epiktetos’un Hür İnsan Üzerine Bir Şiir’i. Maalesef tahrip edilmiş. 

Yazılıkaya'ya adını veren Epiktetos kimdir?

MS 50-138 yılları arasında Hierapolis’te doğup Yunanistan’ın Epirus bölgesinde ölen ünlü bir filozof. Bir köle olarak Roma’ya götürülmüş, orada azad edilmiş.

“Ey yolcu, yol hazırlığını yap ve koyul yola; şunu bilerek:
Hür kişi sadece karakterinde hür olan kişidir
Kişi hürriyetinin ölçüsü bizzat kendi doğasında bulunur
Ve kararında içtenlikliyse hür kişi,
Yüreğinde ise dürüstlüğü, işte bunlar asil yapar kişiyi
Ve bununla yücelir hür kişi, hatalarla değil.
Ana-babadan gelen uydurma bir asaletten tat almaz o
Zira ana-baba değildir hür insanı doğuran
Zeus’tur herkese ata olan ve de tek kök insanoğluna
Herkesin tek şansı vardır. O alır kader icabı beden güzelliğini
Budur soy güzelliği ve hür olma hali gerçek anlamda.
Ruhen köle olan ise sakınmaz kötü sözden, katmerli köle de olsa
Aşırılıktır şiarı bu kişinin, yüreğinde soysuzluk vardır
Ey yolcu, Epiktetos köle bir anadan doğmuştu, ama
Yüceydi herkesten, bir kartal gibi: bilgelikte ise takdire şayandı ruhu
Söylemem gerekirse, tanrısal bir varlık doğurdu onu. Keşke şimdi de (bu mümkün olsa)
Böylesine yararlı ve sevinç kaynağı bir insan
Tüm ünlü kişiler arasında köle bir anadan dünyaya geldi.”

Epiktetos binlerce yıl önce hür bir insanın nasıl olması gerektiğini ne güzel özetlemiş değil mi?

Son dönemde özellikle bölgede 13. havari olarak bilinen Aziz Paul’un kullandığı düşünülen yollar dinî bir nitelik kazanmış. İddiaya göre Aziz Paul, Perge’den Pisidia Antiokheia’ya giderken yürüdüğüm yolu kullanmış. Binlerce yıldır kullanılan bu yol aynı zamanda dinî turizm açısından da çok önemli ve doğru tanıtım ve kullanım ile bölgeye büyük bir ekonomik katkı sağlaması olası.

Yaklaşık 1 kilometre daha yürüdükten sonra açık bir alanla (N37° 28.074' E30° 55.225') karşılaştık. Bu alanın solundan aşağıya inen patika az ilerde ziyaretçilerini bir su kaynağına götürüyor. Son derece huzur verici bir ortam. Rehberim Cengiz Bey ileride bir şelale olduğu ancak bir bu kadar daha devam etmemiz gerektiğini söyleyince yemek ve Kovada Gölü Milli Parkı’nda yapacağımız geziyi de düşünerek burada kesip geriye dönüşe başladık.

Yazılı Kanyon Tabiat Parkı’nda birçok bitki türleri ile birlikte domuz, yaban keçisi, tilki, porsuk, su samuru, tavşan, sincap, kartal, kızıl akbaba vb. yabani hayvanlar bulunuyormuş. Geri dönüş yolunda etrafta yaban domuzu izlerine rastlıyoruz. Cengiz Bey buralarda çok fazla yaban domuzu olduğunu ancak şimdiye kadar kimseye saldırmadıklarını söylüyor.

Yapılaşma kesinlikle yasak olduğu için doğa hiç bozulmamış. Kent ormanlarının aksine, kendi haline bırakılmış alanların ne kadar canlandığını, ne kadar zenginleştiğini gösteren önemli bir örnek. En güzel tarafı ise yolunun sapa olmasından dolayı kesinlikle sakin olması. Su kuşlarının ve kurbağaların sesinden başka ses yok. Tüm yol boyunca kimseyle karşılaşmadık. Karnımız acıktı. Hızlı adımlarla yemek yemek üzere kanyonun girişine vardık.

Daha önce de belirttiğim gibi kanyonun girişinde bulunan büfenin etrafında canlı alabalık havuzları var. Suyun kenarına oturup birer alabalık siparişi veriyoruz. Salata eşliğinde getirilen alabalıklarımızı afiyetle yedik. Balıklarımız tatlı su balığı olmasına rağmen gerçekten oldukça lezzetli idi. Çaylarımızı da içtikten sonra adam başı 15 TL ödeyerek yazılı kanyondan ayrılıyoruz.

Yazılı Kanyon'a Nasıl Gidilir?

Buraya nasıl ulaşacağınıza gelince; maalesef buraya ulaşım yok. Isparta’dan 72 km, Eğirdir’den 56 km, Kovada Gülü’nden 36 km, Antalya’dan 119 km mesafede bulunuyor. Ancak yollar çok iyi değil. Araba ile bile bu yollarda saatte 40 km gibi bir hızla gidebileceğinizi unutmayın. Midibüs seferleri ise oldukça kısıtlı. Taksiler ise en fazla bir saat beklemeyi kabul ederek 240 TL para istiyorlar. Benim size tavsiyem ise yerel bir rehber bulup onunla gitmeniz. Hem çevreyi dolaşabilir, fotoğraf çekilecek yerlere sizi bizzat götürebilir hem de ulaşımı kolayca halledebilirsiniz. Ücreti ise taksi ücretlerine yakın. Ben bir rehberle gittim ve çok memnun kaldım. Dileyenlere rehberin iletişim bilgilerini verebilirim.

Yazılı Kanyon Milli Parkı ile ilgili anlatabileceklerim bu kadar. Sağlıcakla kalın.