Kovada Gölü Milli Parkı, Isparta ili Sütçüler ilçesi sınırları içinde Eğirdir Gölü’nün 25 kilometre güneyinde aynı adlı muhteşem gölü ile çok güzel bir park. Türkiye'deki saklı cennetlerden biri, keşfedilmemiş harika bir yer.
1970 tarihinde Milli Park, 1992 yılında l. Derece Doğal Sit Alanı ilan edilmiş. Her ne kadar kaynaklarda fazla adı geçmese de bence Isparta ve Eğridir’e gidenler için görülmesi gereken yerlerin başında geliyor.
Kovada Gölü, Eğirdir Gölü’nün doğal bir uzantısı. Oldukça sığ olan gölün çevresi 20,6 kilometre derinliği ise 6-7 metre. Şunu belirtmemde yarar var: Gölün etrafını dönmek isterseniz bunu yapamazsınız. Çünkü gölü çevreleyen yürümeye müsait bir yol yok. Diğer taraftan gölü en durgun haliyle yakalarsanız özellikle gün batımında batı istikametinde tam yansıma fotoğrafları çekebilirsiniz.
Yapılaşma kesinlikle yasak olduğu için doğa hiç bozulmamış. Hala kuşların üreme yeri. Benzersiz flora zenginliğinin yanı sıra, kampçılık, trekking bakımından büyük potansiyele sahip olması, doğal kaynakların doğal bir peyzaj bütünlüğü içinde bir araya gelmesi, Kovada Gölü ve çevresini Milli Park yapmaya yetmiş. Kent ormanlarının aksine kendi haline bırakılmış alanların ne kadar canlandığını, ne kadar zenginleştiğini gösteren önemli bir örnek. Her ayrıntıda küçük bir evreni keşfediyorsunuz. En güzel tarafı yolunun sapa olmasından dolayı kesinlikle sakin olması. Su kuşlarının ve kurbağaların sesinden başka ses yok. Tek üzüntüm bölgeyi gezerken dikkatimi çeken çevresindeki oldukça zengin mermer ocakları. Milli parkın doğasını da katletmez umarım.
Kovada Gölü Milli Parkı Yürüyüş Parkurumuz
Daha önce de yazdığım gibi gölü tam çevreleyen bir yürüyüş parkuru yok. Sadece gölün batı yakasındaki kıstağın kuzey kısmını çevreleyen oldukça yorucu ama bir o kadar da harika bir parkur var. Bu parkurun özelliği doğal olmayan hiçbir şeyin olmaması ve tam bir tabiat bütünlüğü sağlayacak şekilde yaban olarak bırakılması. Park; fotoğraf severler için cennet, gezginler için sürprizlerle dolu. Yol üzerindeki deneyimlerimi sırasıyla fotoğraflar üzerinden anlatmaya çalışacağım.
Öncelikle tamamen tercihinize bağlı olarak ister önce ister sonra parkurun başlangıcında ziyaretçi bilgi merkezindeki park alanında bulunan hayvan ve bitki türlerini tanıtan müzeyi gezin. Giriş ücretsiz.
Girişte kahvaltı, ızgara balık, çay ve içecek imkânı var ama tok olarak bu zorlu parkuru yürümemekte fayda var. Bir de ayakkabılarınız çok önemli. Ayakkabılarınızın tam manasıyla sağlam olması şart. Yoksa bu kayalık parkuru ayakkabısız tamamlamak zorunda kalabilirsiniz. Ayrıca sakın tişört ve şort ile yürümeye kalkmayın her taraf dikenlerle dolu. Döndüğünüzde hastanelik olabilirsiniz.
Yol boyunca bitkileri tanıtan tabelalar var. Tabelalar ile yol üzerindeki her bir ağacın tanıtımı yapılıyor. Sizin için eğlenceli ve bol oksijenli bir deneyim olacak. Bol bol fotoğraf çekebileceğiniz manzarayla karşılaşacaksınız. Artık başlayabiliriz. Önce küçük yarım adada ziyaretçi bilgi merkezinin batısına doğru yürüyerek iskeleye doğru yürüyün.
İskele gerçekten muazzam görüntülere sahip. Buraya parkuru tamamlamak amacıyla geldiyseniz kısa bir fotoğraf molasından sonra kuzeye doğru devam edin.
Kuzeye devam edince gidiş parkuru ile dönüş parkurunun kesiştiğini göreceksiniz. Bu bölgede aynı zamanda sazlıklar da var.
Bu parkurda buraya hiçbir şekilde insan elinin değmediğini gözlemleyebiliyorsunuz.
Artık büyük yarım adanın girişindeyiz. Haritada gördüğünüz parkur yarım ada girişinden itibaren tam yarımada yaparsanız 3 kilometre, iskele gözetleme kulesi ara hattından dönerseniz 1,9 kilometre uzunluğunda. Her ne kadar uzun parkur kısa gibi gözükse de ortada yol olmadığı ve arazi çok sık bitki örtüsü ile kaplı olduğundan çok hızlı adımlarla bile olsa en az bir saat sürüyor.
Bu parkur, gelen yerli ve yabancı ziyaretçilere Kovada Gölü Milli Parkı’nın ana kaynak değerlerinden olan göl ile orman ekosisteminin görsel manzara güzelliklerini göstermek amacı ile oluşturulmuş.
Parkur; Milli Park statüsünün yanında 1. Derece Doğal Sit Alanı içerisinde kalması sebebiyle doğal yapının bozulmaması için mümkün olan en az tahriple inşa edilmeye çalışılmış ki bunu zaten net bir şekilde görebiliyorsunuz.
Yürüyüş sırasında doğal güzellikleri bozmamak adına doğal kaynakların korunması, güzergâh dışına çıkılmaması, çöp atılmaması çok önemli.
Sonunda gözetleme kulesine varıyorum. Herhalde sezon dışı olduğundan kapatılmıştı. Artık geri dönüyorum. Bundan sonraki parkur en zorlu parkur çünkü yokuş aşağı yürüyorsunuz ve her taraf kayalık. Dikkatli olmakta fayda var. Parkurun bitiminde piknik alanına varıyorsunuz. Buradan da ziyaretçi bilgi merkezine yürüyerek mutlu bir şekilde 3 kilometre uzunluğundaki hayli zorlu parkuru tamamlıyorsunuz. Muhtemelen çok terlemiş olacağınızdan gerekli tedbiri almış olmanız da hasta olmamanız için çok önemli.
Kovada gölünün güney tarafında taşlık da olsa bir plaj var. Eğer göle girmek isterseniz buradan girebilirsiniz.
Kovada Gölü Milli Parkı'na Nasıl Gidilir?
Maalesef buraya ulaşım yok. Bisiklet sürmeyi tavsiye edenler olabilir ancak benim gördüğüm kadarıyla eski Antalya yolu güzergâhı olduğundan bu yolu tırlar da kullanıyor. Ayrıca yol çok dar olduğundan bu çok tehlikeli. Bu yüzden bisiklet kiralamayı profesyonel değilseniz düşünmeyin. Midibüs seferleri ise oldukça kısıtlı. Eğirdir-Sütçüler arası yapılan seferlerin bir ya da iki tanesi gölden geçiyor. Saatleri de uygun değil. Taksiler ise en fazla bir saat beklemeyi kabul ederek 100-120 TL para istiyorlar.
Benim size tavsiyem ise yerel bir rehber bulup onunla gitmeniz. Hem çevreyi dolaşabilir hem de ulaşımı kolayca halledebilirsiniz. Ücreti ise taksi ücretlerine yakın. Ben bir rehberle gittim ve çok memnun kaldım. Gölü ve diğer yerleri beraber dolaştık. Dileyenlere rehberin iletişim bilgilerini verebilirim.
Kovada Gölü Milli Parkı'ndan anlatabileceklerim bu kadar. Sağlıcakla kalın.