Inverness ve Viski Fabrikaları

İskoçya gezimiz tüm hızıyla devam ediyor. Bu kez Inverness bölgesi ve viski fabrikalarını gezeceğiz.

Fraserburgh deniz fenerinden Inverness’e giderken yolda bir viski imalathanesine uğruyoruz. Burada öncelikle bize “Hayat Suyu” dedikleri Viski’nin yapılış sürecini anlatıyorlar.

Viski Nasıl Yapılır?

Viski’nin ana maddesi arpadır. Viski yapımında öncelikle arpa öğütülüyor, daha sonra su ile karıştırılıyor. Su ile karıştırılınca tatlanıyor. Bu tadı azaltmak için ise 48 saat suda beklettikten sonra turba ateşinde ısıtılıp, mayalanmaya bırakılıyor. Turba, bir çeşit kömür cinsi ve bu kömürün isi viskiye özel bir tat veriyormuş. Mayalanma işlemi 2 gün sürüyor. (Fermantasyon) Bu iki gün süren mayalanma işlemi sonrasında %8 alkol oluşuyor. (Bira gibi)

Daha sonra 2 defa damıtılma işlemine tabii tutuluyor. Bu işlem sonrasında alkol oranı %70’e çıkıyor. Kaliteli viski üretmekte arpa, su ve mayanın oranlaması şu şekilde imiş; 7,5 ton arpa, 45 ton su, 130 kg maya…

Ardından fıçılama işlemine geçiliyor. Fıçılar meşe ağacından yapılıyor. Viski bu fıçılarda en az 10 sene bekletiliyor. Viski aroma ve kokusunu içinde bekletildiği meşe fıçılarından alıyor. Fıçıların içini turbo kömürü ateşi ile yakıyorlar. Bu viski, “malt viski” olarak adlandırılıyor. Malt viski, buz eklenmeden ve susuz içiliyor.

Eğer viski arpadan değil de, mısır, çavdar, yulaf gibi maddelerden yapılırsa, buna “Blend Viski” deniliyor. Blend viski ise mutlaka buz konularak içilmeliymiş.

Inverness'e varış

Inverness’te otelimize yerleştiğimizde saat yaklaşık 22:00 civarıydı ama hala hava aydınlıktı. Biz de bunu fırsat bilerek şöyle bir otel çevresinde dolaştık.

Ertesi sabah ilk iş olarak Elian Dalan şatosunu gezdik. Ardından ise Ness canavarını görmek için, tekneler ile 56,5 kilometrekare alana yayılmış olan ve 213 metre derinliğindeki Loch Ness gölünde tura çıktık.

Manzara nefes kesiciydi. Yeşil, mavi, gri tonlar bir arada. Puslu bir hava, kıyıda bulutların arasına gizlenmiş bir şato, harabeler… Tam fotoğraflık…

Her şey tamdı ama maalesef Ness, kendini bize göstermedi. Ness (Deniz canavarı)’e ait çok çeşitli hikayeler var. Bizdeki Van Gölü canavarı gibi. Ama bu canavar hikayesi çok iyi tutmuş. Turizm’e katkısı oldukça büyük. Her sene buraya Ness’i görebilmek için pek çok turist geliyormuş.

Canavarı sevimli bir hale getirip, pek çok hediyelik eşya (Kalem, çıkartma, kupa, balon, yastık, vb…) alternatifi sunuyorlar turistlere. Bunun da ekonomiye katkısı büyük, çünkü buraya gelip Ness’i göremeyen turistler “Buraya kadar geldik, Ness’i göremeden döneceğiz. Bari bir hatıra alalım” mantığı ile bu hediyelik eşyalardan anı olarak alıyorlar.

NURHAN YILMAZ

Yazar Hakkında

NURHAN YILMAZ

1951 İstanbul doğumluyum. Yıl içinde dönüşümlü olarak Sinop, Bodrum ve İstanbul’da yaşamaktayım.Küçük yaşlarda babamın mesleği gereği, Türkiye’nin pek çok farklı şehirlerinde yaşadım.