Ülkemizde turistik gezilecek yerleri sırala deseler belki de ilk sırada yer alır her zaman Kapadokya. Ama iş gitme kısmına gelince nedense birçok kişi tarafından ertelenmiştir. Biz de o kişilerdeniz.
Neyse ki sonunda uçak biletlerine bakarken aniden aldık biletleri. Hem de kızımla birlikte! Ve en keyifli kısım başladı, konaklama, yeme içme ve gezme planlarının yapılması...
Dönem olarak biz ilkbahar dönemini tercih ettik, mayıs ayında gittik. Duyumlarıma göre kış ayı da güzel oluyormuş ama ilk keşfimi daha sıcak bir dönemde yapmayı seçtim diyebilirim. Yaz ayı da çok sıcak olacağından, bütün gün dışarıda gezmek zor olacaktır..
Kapadokya denince öyle tek bir yere gidip peribacalarını ve balonları görmek gibi düşünmeyin. (Ben ettim siz etmeyin!) Kapadokya'yı detaylı görmek için Kayseri, Niğde, Kırşehirve Aksaray illerine taşmanız gerekiyor. Bir de baştan söyleyeyim, biz iki dolu gün geçirdik. Çok hızlı gezdik ve ana hatlarıyla görülmesi gerekli yerleri bitirdik. Ama daha keyfi bir gezme ile en az 3 gün gerekli olur diyebilirim.
Çocukla gezmek nasıl olur, diye düşünenlere şöyle özetleyeyim; Derin gerek müzelerde gerekse yer altı şehirlerinde çok eğlendi çünkü her yer, "tepeye tırman in modu"nda olduğundan ona oyun gibi geldi sanırım. Bizi hiç üzmedi. Bir tek sabah erken kalkma kısmı biraz zordu. Malum balonların kalkışını ve gün doğumunu izlemek gerekli ama bu da her çocukta farklılık gösterecektir.
Kapadokya'da Ulaşım
Biz Kayseri Havalimanı'ndan gittik. Buradan uygun fiyata bilet bulma şansı daha fazla var. Araba kiralayıp yolumuza öyle devam ettik. Zaten bu bölgeyi arabasız gezme durumu çok zor olur sanırım. Km olarak mesafeler arası çok uzak olmasa da toplu taşıma ulaşımını bulmak çok zaman kaybettirecektir. Kayseri dışında mesafesi kısa olsun derseniz de Nevşehir'e direkt uçak yolu ile gidebilirsiniz.
Kapadokya'da Konaklama
Biz otel seçimimizi Göreme'den yana kullandık. Göreme diğer bölgelere göre daha turistik bir yer. Hem de sabah gün doğumunu izlemek için çıkılan tepe burada bulunuyor. Balonlu otellerin tepesinden verilen standart kahve pozlarını bu bölgede yakalayabilirsiniz. Ama eşim Ürgüp bölgesinde konaklama yapmayı daha çok sevdi, yani bir daha gidecek olsak o bölgede kalmak isteyeceğini söyledi. Evleri daha bir peri bacası ya da mağaraya benzediği için.
Biz Aren Cave Otel'de kaldık. Bizim kaldığımız otelde biz mağara odasında kaldık. Gayet ferah ve temizdi. Çocukla da rahat ettik. Öyle basık odalarda da kalamam zaten.
Kapadokya'da Gezilecek Yerler
Gezilecek yerlerin listesine başlamadan önce önemli bir hatırlatma yapmak isterim. Eğer müzekartınız yoksa mutlaka çıkartın. Hemen hemen her yerde geçiyor.
Bir de listenin uzunluğuna bakıp paniklemeyin. Aralarındaki mesafeler çok uzun değil. Rahatlıkla geziliyor.
Göreme Açık Hava Müzesi
Gezilecek yerlerden en turistik olanlarından biri diyebilirim. Her turist mutlaka buraya uğramalı, uğrayacaktır da. İçeride bir sürü dini yapı ve kilise var. Tabelalar, yönlendirmeler gayet iyi yapılmış. Bilgilendirmeler de öyle, yeterli miktarda. Kaya mezarlarının içerisinde geçmişten günümüze gelen insan iskeletlerini görmeniz de mümkün. Bu alanda çok güzel fotoğraflar çekeceğinizi de garanti edebilirim.
Göreme Açık Hava Müzesi'nde müze kart geçerli. Ama içinde yer alan Karanlık Kilise'ye girmek için ekstra ücret ödemek gerekli. (Biz girmedik, zamanımız da sınırlı olduğu için. İlginizi çekerse girmekte yarar var, diyebilirim.) Otoparkı da var.
Zelve Açık Hava Müzesi
Listenize mutlaka almanız gerekli. Bölgedeki en eski yerleşim yerlerinden biri olmasının dışında görsel olarak da insanı çok etkileyen yerlerden. Müzekart geçerli. Otoparkı var. (Girişte ayrıca yemek için köylülerin yaptığı salaş yerler mevcut.)
Paşabağ Vadisi
Zelve Açık Hava Müzesi ile yan yana diyebilirim. Aralarında yaklaşık 1 km var. Planınızı yaparken buna dikkat edersiniz. Bizim ilk uğradığımız ve tam olarak peribacası gördüğümüz yer diyebilirim. Buraya kadar gelmişken görmekte yarar var.
Güvercinlik Vadisi
Kapadokya denince o meşhur nazar boncuklu ağaçta fotoğraf çekilmeden olmaz. Meşhur yere gözünüz bayram etsin diye gitmişken bir de çok güzel pozları çekmek zor olmuyor. Mekân o kadar güzel ki. Kısaca mutlaka gidilmeli. İsminden de anlaşılacağı gibi bu alanda bol miktarda güvercinleri de göreceksiniz. Keyifli bir yer diyebilirim.
Uçhisar Kalesi
Kapadokya'nın en meşhur yerlerinden biri de Uçhisar, bölgenin en yüksek noktalarından biri. Bölgeye hâkim olan kalenin en tepesine çıkmak o kadar kolay değil. 5522356 merdiveni (benim hissettiğim daha fazlasıydı galiba) çıkmanız gerekiyor. Biz çocukla gittik. Normalde bize kendini her yerde taşıtıp eziyet eden kız gitti, önden koşarak tepeye çıkan bir kız geldi. Tepeye ulaştığınızda bu yorgunluğa değdiğini anlayacaksınız. Ayrıca kalenin çevresinde hediyelik eşya mağazaları bulunuyor. Bence diğer yerlere göre fiyatları daha uygundu. Sizde kıyaslayıp alışverişinizi buradan yapabilirsiniz.
Üç Güzeller
Bu da aslında Kapadokya klasiği diyebiliriz.Tepe bir alandan görebildiğiniz üç güzellerle mutlaka fotoğraf çekilmeli..
Doğruluğunu bilmiyorum. Tamamen orada öğrendiğim bu oluşumlar anne, baba ve çocuğu temsil ediyormuş. Ve çocuk yasak aşkın meyvesiymiş. Ben de onların yalancısıyım yani.
Yer Altı Şehirleri
En bilinen Derinkuyu ve Kaymaklı yer altı şehirleri mevcut. Biz ilk olarak Kaymaklı'yı gezdik. Çocukla korkarak girdiğim bu yer altı şehrinde Derin bizden çok eğlendi. Kendini Survivor'da sanıp tekrar girmek bile istedi bittiğinde. Kaymaklı'nın çok dar ve uzun bir yolu var diyebilirim. Çok dar derken ciddi dar diyebilirim. Bazı yerlerde çömelip yürüdük.
Derinkuyu ise tam kıvamında. Hem daha geniş (ayakta gezebiliyorsunuz), hem de daha kısa. İlla birini gezeceğim diyorsanız Derinkuyu'ya girin. Ama tam anlamıyla yaşamak için de Kaymaklı gezilmeli.
Avanos
Avanos denilince akla ilk olarak çanak çömlek gelir. Kızılırmak gelir. Hani o her yerde gördüğümüz çanak çömleği burada yapmayı deneyebilirsiniz. Ayrıca yorgunluğunuzu da Kızılırmak kenarında kurulmuş çay bahçelerinde çay içerek atabilirsiniz. Biz çocukla gidince ayrıca Kızılırmak kenarındaki parkta bir hayli zaman geçirdik.
Mustafapaşa (Sinasos)
Gezilmesi gerekli listemde yer alıyordu. Bu yüzden buraya gittik. Ama işin açığı ben çok sevemedim. Görülmesi gerekli kilisesi yıkılmıştı. Köyü gezin diyenler oldu, gezdik.. Bence listeye illa alınması gerekli bir yer değil. Zamanınız kalırsa uğrayabilirsiniz.
Kapadokya'da Gün Doğumu ve Gün Batımı
İşte en önemli konu. Kapadokya'nın en güzel anlarını nereden izlemek gerek? Aslında Kapadokya başlı başına seyir terası gibi. Her yerde panaroma alanları mevcut. Ama tabii bazı alanlar diğerlerine göre bir çıt daha iyi diyebilirim.
Gün doğumunu seyretmek için Göreme'de yer alan Aşıklar Tepesi kesinlikle herkesin favorisi ama buranın dışında oteliniz tepedeyse otelinizden de izleyebilirsiniz. Ama bu tepeden ayrı güzel diyebilirim.
Gün batımı içinse Panaroma denilen favori mekan diyebilirim. Etraftaki taşlar kızıl olduğu için, güneş vurduğunda gerçekten güzel bir manzara oluşuyor. Ayrıca burada çay, kahve, şarap içebileceğiniz yer olduğu gibi kendiniz dışarıdan da götürebilirsiniz. Giriş 2 TL idi. Ama sonrasında zam geleceği söyleniyordu.
Kapadokya'da Yeme- İçme
Kapadokya her şeyden önce turistik bir yer. Bu da fiyatlara yansımış durumda. Buna göre gidilen yerde birçok alternatif güzel görünen yerlerde yemek yedik. Ama özellikle tavsiye edebileceğim bir yer mevcut. Ev yemekleri yapan Ürgüp'te yer alan Zeytin Dalı (merkezde İşbankası yanı) adlı yere uğrayın derim. Yemekleri hem güzel hem de bir çok yere göre daha uygun.
Notlar
- Müze gezilerini mevcut müzeler gibi düşünmeyin. Sürekli tırmanma mevcut. Yani bu bölge için en güzel kıyafet spor giysiler diyebilirim. Yoksa hayat çok zor.
- Bebekle gezmek çok zor olacaktır. Eğer çocuğunuz yürüyemiyorsa ya gitmeyin, erteleyin ya da her yere giremeyeceğinizi bilin. Mağaraları, yer altı şehirlerini gezmek çok zor.
- Müzekart almayı unutmayın, çok işe yarıyor.
- Burada her yer fotoğraf stüdyosu gibi. Her çekilen fotoğraf bu kadar mı güzel çıkar diye şaşırmayın.
- Son olarak gönlünüzce eğlenin, gezmenin, yeni yerleri keşfetmenin tadını çıkarın.- Bir de çocukla gezilmez diyenlere kulak tıkayıp yeni planlar yapmayı unutmayın!