Kosta Rika'da Gezilecek ve Görülecek Yerler

İspanyolca’da “costa” kıyı, “rica” ise zengin anlamına gelmektedir. Yani bu kez de zengin kıyılarıyla Kosta Rika Cumhuriyeti’ni keşfedeceğiz. Bazı yazarlar Costa Rica’yı zengin biyolojik çeşitliliğe sahip olduğundan, iklimi yaşamaya elverişli ve toprak neredeyse her tür ürünün yetişmesine olanak sağladığından burayı “cennet” olarak tanımlarlar.

Gerçekten Kosta Rika olağanüstü güzelliğe sahip bir ülke ve kendi güzelliklerinin de farkında olan ülke her sene turizm alanında biraz daha gelişmekte. En güzel yanı da Türk vatandaşlarından vize istememesi
Kuzeyinde Nikaragua, güneyinde Panama ile komşu olan Kosta Rika’nın 2 büyük okyanusa da kıyısı vardır. Batısında Pasifik Okyanusu doğusunda ise Atlantik Okyanusu yer alır. Hatta Atlantik Okyanusu tarafında bembeyaz kumsalları Nikaragua’dan Panama’ya kadar Karayipler boyunca uzanır.

Ülkede genel olarak 2 mevsim yaşanır. Biri Temmuz-Ekim arası yağışlı sezon, diğeri ise Aralık-Mayıs arası kurak sezon. Haziran ve Kasım ayları mevsim geçişleridir. Yıl boyunca 21-27 derece arasında değişen hava sıcaklıklarına sahip ülkenin en güzel zamanı Aralık-Mayıs arası.
 
51.100 km2 yüzölçümüne sahip olan ülkenin nüfusu yaklaşık 4,6 milyon. Nüfusun % 66’sını Beyaz/Castizolar, % 14’ünü Mestizolar, % 9’unu Göçmenler, % 2’sini Amerindianlar ve geri kalanını diğer gruplar oluşturur.

Ülkenin resmi dili İspanyolca. Ancak halk arasında Mekatelyu ve Bri Bri lehçesi gibi yerel diller de konuşulur.
 
Kosta Rika, Orta Amerika’nın en pahalı ülkesi. Dünyada kalkınan ülkeler sıralamasında ise 62. sırada. Kişi başına düşen milli gelir 12.600$ civarında. Ülkede yeme-içme çok pahalı değil ancak konaklama fiyatları diğer Orta Amerika ülkeleri ile kıyaslandığında daha yüksek. Kosta Rika’nın para birimiCosta Rica Colonu.
 
Bu bölgede M.Ö. 2000-3000 yılına tarihlenen çanak çömlek kalıntıları bulunur. O grupların tarım, hayvancılık ve toplayıcılıkla geçindiği bilinmektedir. Kristof Kolomb’un Kosta Rika’ya gelişi ise 1502 senesi. Kristof Kolomb’un gelişi ile İspanyol koloniyal dönemi başlar. Kosta Rika 15 Eylül 1821 tarihinde İspanya’dan bağımsızlığını ilan eder. Ancak daha sonra pek çok Orta Amerika ülkesi gibi Meksika’ya bağlanır. Kısa süren bu bağlılık 1 Temmuz 1823’te son bulur. Ardından Orta Amerika Birleşik Devletleri’ne dahil olur. Ancak bu devletler topluluğu dağılınca 21 Mart 1847’de yeniden bağımsız olur. Kosta Rika bayrağının ortasında geniş kırmızı şerit, iki yanında dar beyaz ve en dışta beyaz kalınlığında mavi şerit yer alır.
 
7 Kasım 1949 Anayasası’nda orduyu kaldırıp, ordu mensubu subayları öğretmen olarak atar. Yani “Eğitim Seferberliği” başlatır. Günümüzde Kosta Rika’da okuryazar oranı % 94,9’dur.
 
Kosta Rika, 7 kantona bölünmüştür; Alajuela, Cartego, Quanacaste, Heredia, Limon, Puntarenas ve San Jose. Kantonlar ise 473 ilçeye ayrılmıştır. Belediye başkanları her kanton için o kantonda yaşayan halk tarafından 4 senede bir demokratik şekilde seçilir.
 
Genel olarak Kosta Rika’da; Monteverde Bulut Ormanı’nı, Arenal Volkanı ve Tabacon Kaplıcaları’nı, kaplumbağaları ile ünlü Tortugero Milli Parkı’nı, Karayip sahillerindeki sörf yapılan plajlarını, Drake Körfezi’ni ve Corcovado Ulusal Parkı’nı, el sanatları ile ünlü olan Grecia ve Sarchi bölgesini, özellikle Doka kahve plantasyonlarını, Cataline adasındaki mantarları görmeniz; yağmur ormanında teleferiğe binmeniz; Pacuarede’de rafting yapmanız; San Jose ulusal tiyatrosunda bir gösteri izlemeniz ve Playa del Coco’da dalış yapmanız önerilir. Kosta Rika küçük bir alanda çok fazla ve çeşitli alternatifler bulabileceğiniz bir ülkedir.

Monteverde Bulut Ormanı, bioçeşitliliğin en fazla olduğu bölge. 100’den fazla memeli türü, insan dilini en iyi taklit edebilen papağan (Kosta Rika’nın simgesi) Scarlet papağanının da aralarında yer aldığı 400’ün üzerinde kuş türü, kırmızı gözlü ağaç kurbağasının da aralarında bulunduğu 120 amfibiyim ve sürüngen türü ile 2500 bitki ve on binlerce böcek türünü barındıran Monteverde görülmeye değer.

Bu çeşitleri görebilmeniz için orman içinde farklı alanlarda sürüngen müzesi, böcek müzesi gibi alanlar da var.

Bunun yanında bir de ormandaki kelebek çiftliğini ziyaret edip, kelebeğin kozadan çıkış anını gözlemleyebilirsiniz.

Monteverde, Puntarenas bölgesi sınırları içerisinde yer alıyor. İspanyolca kum noktası anlamına gelen Puntarenas, iç kesimlerden Kosta Rika’nın Pasifik kıyısına kadar uzanıyor. 1554 yılında kurulmuş olan bölge İspanyolların en eski yerleşim yerlerinden biri. Burada Nicolay Körfezi’nde tekne turu yapılabilir. Günümüzde yaklaşık 35 bin kişinin yaşadığı şehir merkezi Monteverde’ye 70 km, Arenal Volkanı’na ise 127 km mesafede.
 
Arenal Volkanı, ülkenin en aktif volkanlarından biri. Hatta gece Arenal Volkanı manzaralı bir yerde kalırsanız, bazı akşamlar kırmızı lav akıntılarını dahi görebilirsiniz. Bu volkanın hemen yamacında bir de üzerinde rüzgâr sörfü başta olmak üzere pek çok su sporunun yapıldığı Arenal Gölü yer alıyor. Volkanın ısıttığı yer altı sularından faydalanan pek çok konaklama tesisi ise bu bölgede turistlere hizmet veriyor. Pek çoğu gece yarısına kadar açık olan bu sıcak su kaynakları ya da kaplıcalardan Tabacon Spa en popüleri.

Arenal Volkanı, Kosta Rika’nın Alajuela kantonu sınırları içerisinde yer alıyor. Bu kantonun merkezi de kendi ile aynı adı taşıyan Alajuela. Denizden 952 metre yükseklikte kurulmuş olan şehir. Kosta Rika’nın en büyük 3. şehri. Buranın merkez nüfusu 52 bin kişi civarında ama kantonun nüfusu 142 bin civarında. 1834-1837 seneleri arasında kısa bir sure Kosta Rika’ya başkentlik yapmış olan şehir aynı zamanda 1856’de ölen ulusal kahraman Juan Santa Maria’nın da doğum yeri.
 
Bu bölgede diğer görülmesi gereken yer halen aktif olan ve sürekli tüten Poas Volkanı ile buraya yakın konumdaki eski bir krater gölü olan Botos.

1828’den beri 39 kez faaliyete geçmiş olan Poas Volkanı gerçekten çok etkileyici.

Alajuela ile başkent San Jose arası sadece 19 km. Kosta Rika’nın en büyük ve gelişmiş kenti olan San Jose deniz seviyesinden 1.170 metre yükseklikte bir vadide kurulmuştur. 1823’ten beri (1834-1837 yılları arası hariç) Kosta Rika’nın başkentidir. Merkez nüfusu yaklaşık 290.000 kişidir. Buraya İspanyolların yerleşimi biraz daha geç bir tarihe yaklaşık 1736’lara rastlar. Burası daha yeni bir yerleşim olduğundan “Yeni Şehir” anlamına gelen Villa Nueva adı verilir. İlk kurulduğu zamanlar bir tütüncülük merkezidir. Bu bölge de aynı Küba Havana gibi puroları ile ünlüdür. 19. yüzyıl boyunca Kosta Rika’nın kahvenin üretim merkezi olmuştur.
 
Kosta Rika İçin Bu Kadar Önemli Olan Kahvenin Öyküsü Nasıl?

Kahve yetiştirmesi zor bir bitkidir. En az 1300 metre yükseklikte yetişir. Tropikal iklimi sever. 15-28 derece sıcaklık ve volkanik toprak ister. Hasat mevsimi Kasım’da başlar ve 4 ay sürer. Yaprakları dikenli bir çalı bitkisi olan kahve bitkisinden kahve tek tek elle toplanır.
 
Kahve bitkisi pek çok araştırmaya göre ilk olarak Kızıldeniz’in Afrika kıyılarında görülür. İlk kullanılışı ise 11. yüzyıl. Etiyopyalılar kurutulmuş kahve çekirdeklerini su ile mayalar ve bir çeşit şarap elde ederler. Kahvenin sıcak olarak ilk içilişi ise Yemen’dedir. Kahveyi Avrupa’ya tanıtan Arap tüccarlardır. Arap tüccarlar baharat yolu Venedik üzerinden kahveyi Avrupa’ya getiririler. Uzun deniz yolculukları yapan Venedikliler bu seyahatlerde kahve içmeye alışırlar ve bu içeceği Avrupalı tüccarlar aracılığı ile Avrupa ülkelerine tanıtırlar.
 
Endonezya, Java, Sumatra, Sulaqesi ve Bali’nin kahve ile tanışması 17. yüzyılda dünyanın deniz ticaretine hâkim olan Hollandalılar sayesinde oluyor. Hollandalılar kendi sömürgeleri olan bu adalarda kahve yetiştiriciliğine başlarlar.

Kahvenin Latin Amerika’ya gelişi ise Fransızlar sayesinde. Fransızlar ilk olarak Martinik adasında bir plantasyonda ekime başlar ve buradan Latin Amerika’ya yayılır.
 
19. yüzyılda kahve üretiminde önde olan güneydoğu Asya’da bir salgın hastalık başlar ve kahve tarlaları bakımsız kalır. O tarihten sonra Brezilya dünyanın en büyük kahve üreticisi haline gelir. Hatta o dönemde kahve tarlalarında çalıştırılmak üzere Afrika’dan çok sayıda köle bu bölgeye getirilir.
 
Türklerin kahve ile tanışması ise Kanuni Sultan Süleyman dönemine denk gelir. İlk kez Yemen Valisi Süleyman Paşa kahveyi İstanbul’a getirir. Türk kahvesi ismi kahvenin pişirilmesinin farklılığından gelmektedir.
 
Gelelim tekrar kahvenin vatanı Kosta Rika’ya. Burası 1884’de elektrik enerjisi ile aydınlanan ilk Latin Amerika ülkesi olmuş.
 
Pan Amerikan karayolu üzerinde ve limandan gelen kuzey demiryolu ile Punteranas’tan gelen pasifik demiryolunun kesiştiği noktada yer alan San Jose tarih boyunca bir ekonomi, finans ve kültür kenti olmuş.
 
Kentin en kalabalık ve hareketli caddesi araç trafiğine kapalı olan 1,5 km uzunluğundaki Avenuda Central. San Jose’de görülmesi gereken yerler arasında; Central Marcedo yani merkez pazar, demokrasi parkı, 1843’e tarihlenen Kosta Rika Üniversitesi, 1971’e tarihlenen Ulusal Üniversite, Paris operası örnek olarak alınan Melico Salazar tiyatro binası, 1897 senesinde kahve baronları Cafetaleros tarafından neoklasik tarzda yaptırılan ulusal tiyatro binası, 19. yüzyıla tarihlenen katedral ve ulusal müze sayılabilir.

Kent içinde ulaşımda taksi kullanmak oldukça makul. Kırmızı renkte olan taksiler kooperatife kayıtlıdır. Turuncu veya sarı renkte olanlar ise sisteme kayıtlı olmayan aslında korsan tarzındaki taksilerdir. Juan Santa Maria uluslararası havaalanı şehre 23 km mesafede yer almaktadır.
 
Gelelim Kosta Rika’nın Karayip kıyı kesimine… Bu bölgedeki en gelişmiş kent aynı zamanda ticaret ve liman kenti olan Limon. İlk olarak 1854 yılında kurulmuş olan Limon, Kosta Rika’nın yemyeşil bir bölgesidir. Nikaragua ve Panama arasındaki Kosta rica kıyı şeridi yaklaşık 125 mil uzunluğundadır. Hindistancevizi ağaçları ile kaplı bembeyaz kumsallar ülkenin en popular tatil yerleri arasındadır. Bu bölgede çoğunlukla Afro-Karayip olarak tanınan etnik grup yaşamaktadır. Burada Parge Vargas ziyaret edilebilir.
 
Limon’un kuzey tarafında yer alan Tortuguero Milli Parkı sahil boyunca kaplumbağaların yuva yaptığı yerlere de ev sahipliği yapar. Bu milli parktaki yaban hayatı görmenin en iyi yolu kanallar arasında bot ile gezmektir. Bir diğer milli park ise Limon’un doğusunda yer alan Cahuita Milli Parkı. Burası da aynı Tortuguero milli parkı gibi deniz kaplumbağalarının yumurtlama yeri. Aynı zamanda burası beyaz kumlu plajları ve tropikal bitki örtüsü ile dikkat çekmektedir.
 Limon ile Panama arasında Talamanca Dağları bulunur. O nedenle buradaki Puerto Viejo şehrinin uzun adı Puerto Viejo de Talamanca’dır. Yani Talamanca Dağları’nın eski limanı. Eski bir sahil yerleşimi olan bölge özellikle plajları ile sörfçüleri cezbeden bir merkezdir.

Kosta Rika’da yaşayan halkın % 85’i burada yaşamaktan çok mutlu. En popüler deyimleri ise “Pura Vida!” yani “İşte hayat bu!”

HÜSEYİN YILMAZ

Yazar Hakkında

HÜSEYİN YILMAZ

 1942 Sinop Ayancık doğumluyum. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi mezunuyum. Mecburi hizmet nedeni ile Hakkari, Yüksekova, Siirt’te görev yaptım.