Krallar Vadisi ve Tutankamun

Karnak ve Luxor’un karşısında bulunan Krallar Vadisi, Mısır’da mutlaka görülmesi gereken yerlerden. Krallar Vadisi’nin bilinen diğer adı ise Ölüler Kenti. Ölüler Kenti adının verilme sebebi ise burada krallar, kraliçeler, asiller ve işçilere ait mezar odalarının bulunuyor olması.

18., 19. ve 20. yüzyıllarda Teb hanedanlığı döneminde Firavunlar tahta çıkar çıkmaz, ölümünden sonraki hayata hazırlık amacı ile hemen mezar odalarını hazırlatmaya başlıyorlarmış. Bunun için de, bulunması zor olan dağlık, kuytu yerler seçiliyormuş. Buna rağmen soyguncular bu zenginlikleri bulup, çalmada çok da zorlanmamışlar. Yalnız Tutankamon’un mezarı bir başka Firavun’un mezarı altında kaldığı için onu bulamamışlar. Mezar, 1922’de İngiliz kaşif Howard Carter tarafından ortaya çıkarılmıştır. Tutankamun’un mezarından çıkartılan eşyalar şu anda Kahire Müzesi’nin bir katını doldurmaktadır.

Tutankhamun'un mezarı diğer mezarların görkemi yanında sönük kalmaktadır. Bunun nedeni halen tam olarak çözülememiştir. Tahminlere göre bu mezar bir soylu için hazırlanıyorken, Tutankamun aniden ölünce buraya gömdürülmüştür. Tutankamon’un mezarı iki odadan ve ilk odaya inen bir merdivenden oluşmaktadır. İlk odada bir at arabası, tahtı ve değerli eşyaları bulunmuştur. Duvarın arkasındaki diğer bir odada ise üzeri mühürlü büyük bir tahta kutu varmış. Bunun içinde de som altından yapılmış olan Tutankamun’un tabutu. Howard Carter bu mezarı bulduktan sonra başı beladan kurtulmamıştır. Ayrıca mezara giren kişilerin ateşli bir hastalığa yakalanarak ölmesi de Firavun’un laneti hurafesini başlatmıştır.

Günümüzde Tutankamun’un mumyası halen bu mezar içinde iklim kontrollü bir kutu içinde saklanmaktadır. En genç mumya olan Tutankamun’u 2008 senesine kadar sadece 50 kişi çıplak gözle görebilmiştir. 2008 senesinde Tutankamun’un mumyası, ölümünden 3 bin 300 yıl sonra ziyaretçilere açılmıştır.

Krallar vadisinde bunun dışında yaklaşık 64 mezar bulunuyor. Bu mezarlar Firavunlar, eşleri, çocukları ve de asillere ait. Buraya ilk mezar yaptıran M.Ö. 1539 1. Tutmose. Daha sonra pek çok firavun ve asillerin mezarları yapılmış. 10. ve 11. Ramses mezarları da burada.

3 kilometrekarelik tepelik bir alan üzerine kurulmuş burası. Sert kayaların içine oyulan mezar alanları da dar koridor benzer, 100 – 250 metre uzunluğunda ve aşağıya doğru eğimli bir rampa şeklinde. İlk kapıdan girildiğinde koridor biraz genişliyor, mescit görünümünde olan bu birinci salonda Amon, Ra, Osiris, Hathor gibi Tanrıların heykelleri kralın cenazesini karşılamak üzere dizilmiş. Duvarlara dualar yazılmış. Buradan birkaç basamakla inerek ikinci koridora geliyoruz. Bu koridor da aşağı doğru eğimli ve yine biraz genişliyor. İkinci salonda Firavunun silahları, tahtı, tacı, mücevherleri, şarap kapları gibi kişisel eşyaları bulunuyor. Duvarlarda Tanrı Ra’nın yeraltı âlemini nasıl gezdiğini anlatan yazı ve resimler bulunuyor. Yine hafif eğimle üçüncü koridordan geçerek biraz genişlemiş olan üçüncü salona geçiyoruz. Firavunun mumyalanmış cesedinin bulunduğu taş lahit bu salonun altında.

Firavunlarla birlikte gömülen hazinelerin yağmalanmasından dolayı 10. yüzyıl ortalarında Büyük Amon Rahipleri, Firavunların mumyalarını bu mezarlardan alarak, bölgeye yakın bir yerde kuyuya gömmüşler. Bu kuyu çok iyi gizlenmiş, ancak 1881 yılında bulunabilmiş.

Krallar vadisinde Tutankamun’un mezar odasını mutlaka gezmelisiniz. Duvar resim ve kabartmaları zarar görmemiş. Tutankamun’un mumyası da burada yer alıyor. İçinden çıkarılan hazineler ise Kahire müzesinde sergileniyor.

Buradan sonra kayalık bir yamacın eteğine kurulmuş olan kraliçe Hatshepsus tarafından yaptırılmış Hatshepsus Tapınağı’na gidiyoruz. Bu tapınak Ankara’daki Anıtkabir’e benziyor. 1.Tutmosis’in kızı Hatshepsus’un kardeşi 2.Tutmosis’le evlenmiş. Eşi öldüğünde oğlu 3.Tutmosis daha çocuk yaşta olduğundan Hatshepsus, Teb’li rahipler tarafından firavun ilan edilmiş. Ve bu tapınak onun en önemli eserlerinden biri.

Bu tapınağın sol tarafındaki vadide firavun eş ve çocuklarının mezarları bulunuyor. Nefertiti ve Ramses’in eşlerinin bulunduğu mezarda bir de fetüs mumyası bulunuyor.

Bu tapınakta talihsiz bir olay da yaşanmış. 17 Kasım 1987’de tepelerden turistlere ateş açılmış ve 56 Japon turist hayatını kaybetmiş.

Luksor'da şehir ve nehir manzaralı bir konaklama için uygun fiyatlı otellerden Villa Diletta Luxor ve Bob Marley Peace Hotel Luxor otellerini tercih edebilirsiniz.

 

HÜSEYİN YILMAZ

Yazar Hakkında

HÜSEYİN YILMAZ

 1942 Sinop Ayancık doğumluyum. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi mezunuyum. Mecburi hizmet nedeni ile Hakkari, Yüksekova, Siirt’te görev yaptım.