“Maldivler’de Darth Vader’la yüzdüm” desem herhalde ya ağır bir ilaç aldığımı düşünürsünüz ya da ufaktan balatayı yaktığımı :) İkisi de değil, söylediğim tamamen doğru. Gelin anlatayım...
Denizden korkar mısınız? Eğer siz de benim gibi 80 öncesi doğmuş kuşaktansanız çocukluğunuzun bir noktasında Jaws filmlerinden birini izlemiş ve köpekbalığı fobisi geliştirmiş olmanız muhtemel. Hatta bu şanssız kuşağın birçok ferdinde bu fobi köpekbalığı ile sınırlı kalmayıp karanlık ve derin sulara ve zararlı ya da zararsız her tür deniz canlısına yönlenmiş durumda.Eğer şnorkel yaparken ya da dalış ekipmanıyla dalıp da vatozlara rastladıysanız ve bu korkuya kapıldıysanız nedeni bu Jaws travması olabilir.
Maldivler’de kaldığımız Moodhoo Adası’nın dahil olduğu Baa Atoll’ünde yaz mevsimlerinde manta vatozlarının görüldüğünü biliyorduk. Ev sahibimiz Dusit Thani’nin su sporları ekibi bizim için bir manta vatoz izleme turu ayarladı ve birlikte tekneyle yola çıktık. Teknede bile heyecanımız yüzümüzden belliydi. Ama bu macerayı anlatmaya dalmadan önce biraz durup atollerden ve manta vatozlarından bahsedelim.
Kaynak: visitmaldives.com
Atol diye Maldivler’deki ada gruplarına deniyor. Maldivler adalarının oluşum hikayeleri oldukça ilginç, buradan izleyebilirsiniz. Bu batık volkanların batarken etraflarında oluşturdukları yüksek mercan resifleri çok sayıda korunaklı noktanın ortaya çıkmasına yaramış. Bu sayede birçok deniz canlısı türü okyanustaki vahşi avcı köpekbalıklarının giremediği bu sığınaklarda kaçış noktası buluyor kendine. Manta vatozlarındaki hikaye tam olarak böyle değilse de kısmen geçerli bir hikaye. Kimi mantalar bu resiflerin arasında kalıyor, fazla büyümüyor ve deniz biyologları bunlara resif mantası diyor. Diğer tür ise okyanusta yaşayan, daha fazla doğal risk altında kalsa da daha fazla beslenerek daha fazla büyüyen bir tür, okyanus mantaları.
Manta vatozları, vatoz türünün manta cinsine ait deniz canlıları. Mantaların ismi İspanyolca’da 'pelerin/manto' anlamına gelen manta kelimesinden geliyor. Türkçe’ye çevrilirken neden manto vatozu denmemiş bilmem. Mantaların (ya da genel olarak vatozların) en yakın akrabaları köpekbalıkları. Hatta daha önceki Filipinler Oslob’da birlikte yüzdüğümüz whale shark yani balina köpekbalığı denen dev tür de aynı mantalar gibi plankton yiyor. Bu yazımız için tıklayın. Tıpkı köpekbalıkları gibi tüm vatoz türleri de kıkırdaksı esnek omurgaları ve iç döllenmeyle üremeleriyle balıklardan ve deniz memelilerinden ayrılıyor. Vatozların bir kısmı deniz diplerinde yaşayıp da küçük balık ve deniz kabuklularını yerken, mantaların da dahil olduğu bir diğer kısmı ise yüzeye yakın yaşayıp yine küçük balıklar ve aynı balinalar gibi planktonlarla besleniyor.
Denizde yüzerken manta ya da başka türden bir vatoz size doğru yüzerse önce endişelenebilirsiniz. Düşünün boyu birkaç metreye kadar ulaşabilen bir deniz canlısı ağzını kocaman açmış size doğru geliyor. Eğer korkmayacağınızı düşünüyorsanız size bir okyanus mantasının ne boyutlarda olduğunu göstereyim:
Kaynak: mantatrust.com
Ama korkmanıza ve Jaws filmlerinin travma yaratmış sahnelerine geri dönmenize hiç gerek olmadığını söylemeliyim. Çünkü vatozların insan yemek ya da (bazen köpekbalıklarında olduğu gibi) yanlışlıkla ısırmak gibi bir huyları yok. Ağızlarını açarken amaçları, dediğim gibi, küçük balıkları ve planktonları yakalamak.
Vatozlar tamamen zararsız dersem teknik olarak hatalı konuşmuş olurum. Zira bazı vatoz türlerinin elektrik yüklü kuyrukları, tamamen korunma amaçlı kullanılıyor olsa da zaman zaman ölümcül sonuçlar doğuran olaylara neden olmakta. Örneğin meşhur timsah avcısı Steve Irwin bu şekilde öldü. Sen yıllarca timsahları kuyruklarından yakala çekiştir; akrepleri, örümcekleri mıncıkla; engerek yılanlarıyla dalga geç; en sonunda senin kendisine saldırdığını zanneden vatozun kendisini korumak için vurduğu kuyrukla öl, çok acı bir kader.
Steve Irwin (Kaynak: thewrap.com)
Allah taksiratını affetsin diyor, mantalara geri dönüyoruz.
Her ne kadar kuyruklarıyla tehlike yaratan vatoz türleri varsa da mantalar hemen hemen tamamiyle zararsız yaratıklar. Tabii ki mantalarla dalarken dikkat etmeniz gereken bir şey, kesinlikle hayvana değmemek. Normalde utangaç olmalarına rağmen eğer yüzme doğrultusunda önüne çıkar ya da dokunmaya çalışırsanız içgüdüsel bir tepki vererek size kuyruk ya da yüzgeçleriyle vurabilirler. Elektrik çarpması riskiniz yok ancak maskeniz, (dalışçıysanız) regülatörünüz çıkabilir ya da az da olsa canınız acıyabilir. Ama daha da önemlisi bu zararsız ve sevimli yaratığı korkutmuş olursunuz. O yüzden benim tavsiyem dikkat edin ve mantalarla yüzerken bu sevimlilik abidelerine dokunmamaya özen gösterin.
Bu ön bilgilerden sonra teknedeki sahnemize geri döndürmek istiyorum sizi. Özenle şarj edip hazırladığımız sualtı kameralarımız, maske ve paletlerimiz ellerimizde heyecanla beklerken tekne kaptanı telsizle konuşuyordu. Mantalar tek bir noktada sabit kalmıyor, devamlı dolaşıyor haliyle. Bölgede dolaşan tekneler ise birbirleriyle haberleşiyor ve mantaların yerini tespit ettikleri anda bizimki gibi turist teknelerine haber veriyor ki tura katılanlar okyanusta boş boş yüzüp de geri dönmesinler, en azından mantaları görme şansları yükselsin.
Derken mantaların olduğu yerin haberini aldık ve bölgeye daldık. Öncelikle Vietnamlı dalış rehberimiz Kit, bir keşif dalışı yapmak için suya atlıyor. Hızlı davranmak zorunda çünkü bu bölgede kalmak için sahil güvenliğin bize sağladığı azami süre 45 dakika. Derken Kit heyecanla dönüyor ve hepimizi suya daldırıyor. Tuğçe ve ben hızla önden gidiyor ve kalabalık gelmeden birkaç kare çekiyoruz.
Su bulanık. Pek de iyi bir haber değil. Ama rehberlerden öğrendiğimiz kadarıyla manta dalışlarında bu biraz da kaçınılmaz bir şey. Çünkü aslında o bulanıklığın nedeni olan plankton akını aynı zamanda manta vatozlarının buraya gelme nedeni. Berrak sularda manta görme şansınız bulanık sulara göre daha düşük maalesef.
Suyun bulanık olmasından dolayı moralimiz biraz da bozuk şekilde dalıp etrafa bakınırken birden bire kalbim hızla atmaya başlıyor. Karşıdan bize doğru yüzmekte olan dev vatozun gülümser gibi bakan suratı ne kadar şirin olsa da ilk bakışta ve şaşkınlıkla karıştığında insanı ürkütmeye yetiyor.
Ama tabii ki bu ürküntü çok sürmüyor, hızla yerini heyecan ve adrenaline bırakıyor. Gülümser gibi suratlarıyla yanımızdan geçerek uzaklaşan mantalar, aşağıda bir daire çizip yüzeye çıkarken tekrar yakınımızdan geçiyor. Sanıyorum bizim onları merak ettiğimiz kadar onlar da bizi merak ediyor.
Birkaç kare fotoğraflarını alırken ne kadar heyecanlı olduğumuzu anlatamam. Mantalar defalarca sorti yapıp sağımızdan, solumuzdan, altımızdan geçiyorlar. Derken biraz da alttan çekim yapabilmek için biraz dalıyorum ve mantalar bu sefer de üzerimden geçerken karın görüntülerini çekiyorum. Neden mi? Çünkü manta vatozlarının karınlarındaki siyah beneklerin oluşturduğu desenler, her bir manta için benzersiz bir iz, tıpkı insanların parmak izleri gibi. Hatta bu izlerden mantaların hangisi olduğunu tespit etmek de mümkün.
Manta vatozlarını koruma kuruluşu Manta Trust’ın (mantratrust.org) tespit ettiği her mantanın bir ismi var. Eğer bir mantanın karın benek deseninin görüntüleyen bir fotoğrafı [email protected] adresine e-mail atarsanız size mantanın ismini belirleyip bildiriyorlar. Ha ola ki daha önce tespit edilmemiş ve kayda geçmemiş bir manta görüntülemeyi başardıysanız, o zaman o mantanın ismini koyma şansına sahip oluyorsunuz :) Harika bir uygulama değil mi?
Benim fotoğrafını çektiğim mantalar için aldığım yanıt ise iki tane yaramazı tespit ettiğimizi gösteriyor. Biri genç bir dişi, ismi Flipper. Bu bölgelerde çok ünlüymüş, toplam 102 kere gözlemlenmiş. Bu hanımefendinin özellikle de oburluğu meşhurmuş Manta Trust’ın verdiği bilgilere göre :) Flipper ilk olarak 2007 yılında aynı yerlerde görünüp takibe alınmış. İşte kendisi bu resimdeki sevimli yaratık:
İkincisinin ismi ise daha bir havalı: Darth Vader. Bu yakışıklı delikanlı ilk defa bu sene başında görüntülenmiş, o zamandan beri de ortalıkta görünmüyormuş. O yüzden Manta Trust’tan bize yazanlar fotoğrafı görünce çok heyecanlandılar. Nasıl ama? Yakışıklı değil mi oğlumuz?
İşte efendim benim “Maldivler’de Darth Vader’la yüzdüm” dememin nedeni budur :) Biraz hayalgücünüzü harekete geçirirseniz kendisini şu şekilde hayal etmek, hatta o solungaçların arasından “Pıhhh! Pııhhh!” diye seslenip konuştuğunu hayal etmek zor değil: “Luke! Ben senin mantanım!”