Milano'da Mutlaka Yapılması Gereken Şeyler

Milano'da gezilecek yerler için size dolu dolu 2 gün yetecektir ama Milano’da yapılacaklar için asla 2 gün yetmez. Yapmadan dönmeyin diyeceğim öyle çok şey var ki. Mesela aperetivoları var. Saat 18.30 ve 21.30 arası yalnızca içkiye para ödüyorsunuz nefis yiyecekler yanında ikram. Demişken...Vittoria Emanuel’in terasında bulunan Aperol Terrezza ‘ya uğramadan sakın dönmeyin. Ve sıra bekleseniz dahi terasında oturun. Sıra bekleseniz dahi diyorum çünkü bekliyorsunuz. Bizim vaktimiz çok kısıtlıydı maalesef terasından Duamo’yu seyredemedik. Ama nefis içkilerini yudumlayıp, mozzerella, makarna ve pizzalarından aşkla yedik.

Bir de panzerotti var. Yedikçe yiyesiniz gelen. Mutlaka Luini‘ye uğrayıp mozerella ve domatesli panzerottlerinden yiyin. Tadı damağınızda kalacak. Sanki pişi gibi ama aynı amanda kapalı pizza gibi de. Her ısırıkta ağzınıza gelen domates ve mozzerellanın uyumu da cabası. Ve piri de Luini zaten beklediğiniz sıradan anlayacaksınız. Fotoğraf çektirmemeye uğraşsalar da ben elbette okuyucularım için birkaç fotoğraf çektim. Aklınızda bulunsun pazar günleri kapalı. Diğer günler de saat 10.00 ile 20.00 arası açık. Duomo Katedrali’ni sağınıza aldığınızda, Vittorio Emanuele’den sonraki 3. sokakta sağda. Hemen yanında da Di Gennaro Ristorante Pizzeria var ki en nefis pizzayı da orada yiyebilirsiniz. Nurşah pizza söyleyince ben de lazanya sipariş ettim. Lazanyası da harikaydı ama Nurşah’ın pizzasının tadına baktım o da nefisti.

Elbette dondurma.. Nasıl cezbedici nasıl muhteşem.

San Babila metro istasyonunun tam karşısındaki sokakta solda Paper Moon’a mutlaka uğrayın. Pizzası da, eti de, risottosu da muhteşem. Ama benim için en farklı ve belirleyici yanı  Milano’da yediğim en lezzetli mozerella oradaydı. Az ilerde sağda da Bagutta var. İkisi arasında tercih yapmak zorunda kalırsanız Paper  Moon’u tercih edin ama vaktiniz varsa mutlaka Bagutta’ya da gidin. Yemeklerin lezzetine de , dekorasyona da bayılacaksınız.

Nabucco bir de.. Bruschetta’nın en nefisi, tiramisunun en hakikisi ve elbette risotto... Çok şık bir yer. Sunumları da yemekleri kadar nefis. Nabucco, Brera’da. Nasıl giderim derseniz. Vittorio Emanuel’den çıkıp La Scala’yı arkanıza alıp karşısındaki sokaktan yürüdüğünüzde 4. sokakta solda. Foursquare bu konuda size çok yardımı olacaktır.

Armani Cafe’de ise mutlaka bir yorgunluk kahvesi yudumlayın. Ginseng kahvelerinin kokusu da tadı da nefisti benden size tavsiye.

Hele bir yer var ki; La Carettiera... Şehir merkezinden uzakta, ancak taksiyle ulaşabileceğiniz bir yer. Gitmeden rezervasyon yaptırıp yerini google maps de işaretleyerek bulabilirsiniz. Biz taksiciye adresi ile tarif etmiştik. Eğer bir geceniz varsa Milano’da kesinlikle gideceğiniz yer burası. Lüksten uzak bir aile işletmesi ama yaptıkları her şey mükemmel. Siz hiçbir şey sipariş etmiyorsunuz masaya getiriyorlar da getiriyorlar. Karşıda da bir TV açık , TV'de bir yarışma programı ailecek seyrediyorlar. Mutfakta işi biten önlüğü ile çıkıp bir seyredip ötekine anlatıyor. Bu arada da masamızı gözetliyor eksik var mı diye. Gecenin sonuna doğru altın vuruş... Ev yapımı, buz gibi  limonçello eşliğinde minik minik nefis lezzetli tatlılar. Ben öyle kaptırmışım ki kendimi yemeğe iştahımı gördükçe getiriyorlar yenisini masaya.  Baktılar bitiremediniz tatlıları paket yapıp yanınıza veriyorlar. Ve o gece oradan ayrılırken bana 1 şişe de şarap hediye ettiler. Nasıl iştahlı yediysem artık... 47 kg. gittiğim Milano’dan 49 kg. olarak geri döndüm hala o 2 kiloyu Milano hatırası olarak da taşıyorum. Hani bir ömre bedel denilebilecek, iyi ki yaşadım dediğim anlardı. 7 gün kâr ettim hayattan. 7 gün ben ondan çaldım. 4 gün boyunca günde 10 saat çalıştım. Ama diğer 14 saatin 6 saatini uyuyup 8 saatini yaşam haneme artı diye kaydettim. Öteki 3 gün de gittim, gezdim, geldim oldu. Bir de baharımı karşıladım Milano’da. 3 koca ay kış yaşadıktan sonra gelen bahar... Bütün hücrelerimi ısıttı umudum oldu yaza...

lezzetkahvesi

Yazar Hakkında

lezzetkahvesi

Biraz mutfaktan, biraz hayattan çokça gezilerimden bahsettiğim www.lezzetkahvesi.com adlı blogun sahibesiyim. Kitaplar, yolculuklar ve yüreğinizi sımsıcak