Pratik Viyana Rehberi

Avusturya’nın başkenti Viyana, konumu nedeniyle yıllar boyunca bir çok krallık görmüş. Kültür birikimi mimarisinde, tarihinde , havasında kendini hissettiriyor. Mozart’ın, Freud’un ve ünlü kraliçeleri Sisi’nin geçtiği bu şehire sonbahar da bir hafta sonunuzu ayırırsanız dolu dolu bir gezi ile dönersiniz evinize.

İşte Viyana Rehberi!

Schengen vizesi ile gidilen Viyana’da 2-3 günde birçok yeri görebilirsiniz. Ancak kapsamlı müze ve saray gezisi isterseniz o zaman bir hafta bile az gelebilir... Uzun uzun kalsanız bile yapacak bir sürü şey bulabileceğiniz bir şehir Viyana.

Peki gelelim Viyana’da gezilecek yerlere...

1. Museumquartier

Müzeler Bölgesi şehrin ortasında. Zamanınıza göre burada bulunan Sanat Tarihi Müzesi, Doğa Tarihi Müzesi, Modern Sanat Müzesi (MUMOK) veya Leopold isimli Egon Schiele ve Gustav Klimt’in eserlerini barındıran müzeyi gezebilirsiniz. 

Biz Sanat Tarihi Müzesi'ni gezdik. Müzedeki eserlerin güzelliği bir yana iç mimarisini görmek ve büyüleyici kafesinde oturmak için bile gidilir. 

2. Hofburg Sarayı

Viyana’nın imparatorluk sarayı. I. Dünya Savaşı'nın sonuna kadar da Avusturya hükümdarlarının merkeziymiş. Saray İmparatorluk Evleri, Sisi Müzesi ve Gümüş Koleksiyonları olarak üç bölümden oluşuyor. Gezmeyi çok seven asi ve dönemine göre farklı kraliçe Sisi’nin Müzesi sarayın en dikkat çekici bölümü.

3.Schönbrunn Sarayı

Bu saray ise yazlık saray. İçinde havuzlar, hayvanat bahçesi, labirent bulunan kocaman bir bahçeye sahip. 11 kızını önemli devlet adamları ile evlendirerek dönemin en güçlü kadınlarından biri olan Maria Teresa burada yaşamış.

1441 odası bulunan sarayın 40 odasını ‘Grand tur’ kapsamında gezebiliyorsunuz. Daha kısa bir tur isterseniz ise 22 odayı kapsayanının adı ‘Imperial Tur’u seçebilirsiniz.

4. Belvedere Sarayı

Aşağı Belvedere ve Yukarı Belvedere olarak iki kısımdan oluşmakta. Avusturya’ya birçok savaş kazandıran Prens Eugene’ye verilmiş saray. Sonrasında ise İmparator Franz Ferdinand’a satıldı. Kendisi suikastta öldürülen ve Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasına neden olan kişi olarak tarih kitaplarında yerini almış birisi.

Gustav Klimt’in "Kiss" ve "Judith" eserleri burada bulunuyor.

5. Aziz Stephan Katedrali 

Gotik mimarisi ile Stephansplatz’de tüm haşmetiyle göze çarpıyor. 1147 yılında yapılan katedral Viyana’nın en önemli simgesi. Güney Kulesi’ne çıktığınızda muhteşem  bir Viyana’nın manzarasıyla karşılaşıyorsunuz.

6. Hundertwasser Haus

Renkli ve orjinal mimarisiyle Viyana’nın barok sitilinden çok farklı. Friedensreich Hundertwasser tarafından sıkıcı bir sosyal konut bu şekilde sevimli bir yapıya döndürülmüş. 200den fazla ağaç, teraslar, balkonlar, renkler burayı masaldan fırlamış gibi gösteriyor.

İçinde yaşayanlar olduğu için binayı gezemiyorsunuz. Ancak hemen karşısında dikkanların bulunduğu kısmı gezebilirsiniz. Gene aynı sanatçının eseri olan Kunst Haus Wien, buraya çok yakın konumda. Kafesinde oturabilir yada içindeki sergiyi gezebilirsiniz.

7. Sigmund Freud Müzesi

Freud’un 2. Dünya Savaşı zamanında İngiltere’ye gitmeden önce evi ve muayenehanesi olarak kullandığı binadaki eşyalarının sergilendiği bir alan. Çalışmalarından örnekler de var. 

8. Prater Parkı 

Hem eğlenceli hem huzurlu bir park. Nostaljik makineler de var, modern hız trenleri de. Ortasındaki alanda Stadtpark isimli yeşillik alan var. Buranın sembolü en eski dönme dolap. Alana girmek ücretsiz. 

9.Karl Kilisesi-Votiv Kilisesi 

Farklı tarzlarda olan bu iki kiliseden Karl Kilisesi'ne biz akşam konser dinlemek için gittik, tavsiye ederim. Gotik mimarisi ve uzun kulesiyle göze çarpan Voitv Kilisesi ise üniversitenin yanında.

10. "Parlemento Binası", Belediye Binası (Rathaus) ve "Burgtheater"

Bu üç yapı bir alanda bulunuyor. Neo-gotik yapıdaki belediye binasının önündeki alan  yaz ve ilkbahar döneminde konserlerden, gösterilere, sirk çadırlarından yeme-içme stantlarına kadar adeta bir panayır yerine dönüşüyor.

Peki yeme içme?

Meşhur şnitzellerini tatmak için Figlmüller’den önceden rezervasyon yapmalı. Ancak yer bulamazsanız üzülmeyin Viyana'da çoğu yerde şnitzel oldukça lezzetli. Yanında da patates salatası veriliyor. Menüler oldukça büyük. İki kocaman şnitzel ve patates salatası olunca ben bitiremedim tek başıma.

Meşhur elmalı tatlıyı yemek ve malenge için ise kraliyet pastanesi Cafe Demel’e gitmeli. Cafe Hawelka'nın da elmalı tatlısı çok güzeldi. Bi rde Cafe Sacher’in ünlü çikolatalı kayısı marmelatlı pastasını da yemeden dönmek olmaz.

"Akşamları ne yapalım?" derseniz:

Viyana’ya gelip de operaya gitmeden olmaz. Ancak Wiener Staatsope denen ana opera binasındaki biletler çok önceden tükeniyor. Yine de son anda satılan biletlerin daha uygun olmasını avantaj olarak kullanabilirsiniz.​

Tercihinizi kafelerden yana kullanmak isterseniz ise Nachmarkt akşamları adeta bir barlar sokağı oluyor. Aynı zamanda burada cumartesi günleri bit pazarı var.

Daha fazla bilgi ve fotoğrafraf için instagram adresim: sanem_seyahatte 'den beni takip edebilirsiniz.