Casablanca'dan başlayan Fas turumuz, başkent Rabat ile devam ediyor. Bağımsızlığını ilan ettiği 1955 yılından beri ülkeye başkentlik yapan Rabat, beyaz şehir ünvanı ile de anılıyor.

Ulaşım ve gezilecek yerleri anlatmadan önce Fas ile ilgili önemli gördüğümüz bazı noktaları, başkent Rabat gezisinde vermek istiyoruz. 

Fas için turizm geliri çok önemli. Kültürel yapısı, coğrafi güzellikleri ve zengin tarihi ile gezginlere pek çok seçenek sunuyor. Hizmet sektöründe, özellikle otelcilikte çok yol aldıkları da belli ancak halkın gezginlere karşı davranış alışkanlıklarında bu gelişime çok ayak uydurabildiğini söyleyemeyiz. Pazarlık dünyanın pek çok ülkesinde yaygın adettir ancak bunun burada biraz abartılı olduğunu gördük. Alışveriş yapmaktan değil pazarlık yapmaktan yoruluyorsunuz ve istedikleri olmaz ise kaba davranışlar görebiliyorsunuz. Sizin açınızdan doğru davranış biçimi, fiyatı sizin belirlemeniz, olmaz dediğinde arkanızı dönüp yürümeniz, zaten büyük olasılıkla geri çağrılacaksınız.
 

- Gezdiğimiz hiç bir ülkede fotoğraf çekerken bu kadar zorlanmadık. Ya sert bakışlarla karşılaşıyorsunuz ya da anında sert bir tarzda bahşiş isteyen biri yanınızda bitiyor. Esnaf alışkanlıkları böyle iken yerel halkın sevecen bakışları ise içinizi ısıtıyor, özellikle Türk olduğunuzu öğrendiklerinde kendinizi ayrıcalıklı hissettiriyorlar.
- Burası deri memleketi ve fiyatlar çok uçuk değil ancak doğru işlenmiş bir deri ürünü almaz iseniz bir süre sonra kokusundan, bırakın kullanmayı, evinizde dahi bulunduramazsınız.
- Hurmalar genellikle herhangi bir işlemden geçirilmiyor bu nedenle çok miktarda hurma ile dönerseniz buzdolabına koymayı unutmayın yoksa kısa sürede bozulduklarını göreceksiniz.
- Halk yaygın olarak, kendi dilinin dışında Fransızca biliyor. İngilizce konusunda pek başarılı değiller ama vücut dilini de katarak her konuda anlaşabileceğinizi düşünüyoruz.
- Tagine ve kuskus meşhur yemekleri, mint tea (nane çayı) geleneksel içecekleri. Muhtemel bu üçgenin içerisine siz de gireceksiniz ancak hijyen konusuna dikkat edin deriz. Fas hijyen konusunda elbette bir Hindistan değil ancak bir Norveç de değil.

Kişisel görüşlerimizi böyle açıkladıktan sonra artık ulaşım konusu ile başlayabiliriz.

Şehre ulaşım: Ülkemizden direk uçuşun olmadığı Rabat'a, tüm dünya genellikle Casablanca üzerinden geliyor. 100 km. uzakta bulunan Casablanca Mohammed V Havalimanı'ndan Rabat'a otobüs veya taksi ile ulaşabilirsiniz ancak en pratik, yaygın ve ekonomik olanı tren kullanmanızdır. Havalimanında bulunan trene bindiğinizde, yaklaşık 30 dakika sonra Casablanca Merkez İstasyonu'nda iniyorsunuz ve orada tren değiştirip, yaklaşık 50 dakikada Rabat'a ulaşıyorsunuz. Rabat'ta iki ana istasyondan biri olan Rabat Agdal şehir dışında iken siz şehir merkezindeki Rabat Ville istasyonunda inmelisiniz.

Şehir içi ulaşım: Rabat'ta gelişmiş bir otobüs ağı var ancak hayatımız boyunca bunlardan daha kötüsünü hiç bir yerde görmedik. Çoğunun her yerleri çarpık, camları kırılmış, cam yerine naylon kaplanmış çok çok eski otobüsler. Bizim tavsiyemiz taksi kullanmanız ya da güzergahı uyuyor ise, Rabat-Sale arasında çalışan tramvayı kullanmanızdır.

Gezilecek yerler: Hasan Kulesi (Hassan Tower) ve Muhammed V'in Mozolesi'nin bulunduğu alan Rabat'ta görülecek en önemli yerdir. 1195 yılında Yaqup al Mansur devasa boyutlarda bir camii inşasına başlıyor. Bir yandan minare yapılıyor, bir yandan da cami inşası için sütunlar yerleştiriliyor ancak 1199 yılında Mansur ölünce inşaat olduğu gibi yarım kalıyor. İşte bu kırmızı, kumtaşı kule aslında tamamlanamamış minareden kalan yapı. 86 metre olması planlanan minarenin şu anki uzunluğu ise 44 metre ancak bu hali ile de doğrusu çok güzel görünüyor. Cami alanında simetrik olarak yerleştirilmiş 200 kolon ise kule ile beraber fotoğraf çekimi için güzel görüntü veriyor.


 

Cami sınırları içerisinde bulunan V. Muhammed Mozolesi (Mausoleum of Mohammed V) görülmesi gereken diğer önemli yerdir. V. Muhammed, Fas'a bağımsızlığını kazandıran ve 1957'den ölümüne kadar ülkeyi yöneten kraldır. Kabristanda kral ile beraber iki oğlunun da mezarı bulunmaktadır. Yeşil çatılı beyaz kabristan dışarıdan oldukça sade görünmesine rağmen içeri girildiğinde aslında kare şeklinde bir balkona girmiş oluyorsunuz. Aşağıdaki üç mezarı ancak yukarıdan görebiliyorsunuz. Dört köşesinde muhafız korumasında olan mozolenin içerisinde yine Fas sanatkarları ustalıklarının zirvesine çıkmış, özellikle tavan kısmına hayran kaldık. Saat 16.00'ya kadar açık olan mozole içerisinde bir müezzin tarafından devamlı Kur'an okunmaktadır.
 

Kule ve Mozole'ye tramvay ile ulaşabilirsiniz, istasyon "Place 16 Novembre".


 

Rabat'ta bizim en çok keyif aldığımız yer Kasbah of the Udayas (Kasbah des Oudaias) oldu. Burası Hassan Tower ve Mozole'ye 2-3 km mesafede, Bou Regreg Irmağı'nın Atlantik'e döküldüğü yerde bulunan bir kale. Kalenin aşağıdan görüntüsü de, kalenin terasından (Platform de Serraphore) nefes kesen manzarası da, Mavi-beyaz renkleri ile büyülendiğimiz evleri ve daracık sokakları da, Fransızların yaptığı, kuş sesleri ve peyzajı ile huzur veren Endülüs Bahçesi de (Andalusian Gardens) inanın çok çok güzel. Daha sonra gördüğümüz Sahra Çölü'nü saymaz isek, Kasbah of the Udayas Fas'ta en beğendiğimiz yer oldu. Küçük bir bilgi; Kasbah, surlarla çevrili ve bir kuşatma durumunda gereksinim duyulan herşeyin içerisinde olduğu Kale demek. Kasaba kelimesinin de Kasbah'tan geldiğini öğrendik.


 

Kraliyet Sarayı (Royal Palace) turistler tarafından ziyaret edilen bir başka yer. Biz de gittik ama sarayın içerisine girme şansınız elbette yok. Aracı saray alanının bayağı dışındaki park yerine bırakıyorsunuz ve saray kapısının çok yakınına kadar yaklaşıp fotoğraf çekmenize izin veriliyor. Bölgede göreceğiniz bir tane de cami bulunuyor. Kısacası zamanınız çoksa görün, yoksa da çok şey kaybedeceğinizi düşünmeyin ya da çektiğimiz fotoğrafı gösterelim, kararı siz verin.

 

Rabat şehir merkezini de elbette görmek lazım, bunun içinde doğru adres, Muhammed V Caddesi (Avenue Mohammed V). Caddenin alt ucundan baktığınızda orta refüjde yol boyu yerleştirilmiş Fas bayrakları ve caddenin sonunda görülen Cami (Assounna Ave Tachfin Mosque) çok güzel görünüyor. Rabat'ın en eski camilerindendir. 1785'te Sultan Sidi Muhammed Ben Abdallah'ın hükümdarlığı altındayken inşa edilen cami, Fas'ın 4. büyük camisidir. Cami'nin hemen yakınında bir Sanat Müzesi (Mohammed VI Museum of Modern and Contemporary Art) ve birçok resmi kurumlar bulunuyor. Camiden aşağıya doğru yürüdüğünüzde caddenin orta yerinde Rabat'ın Ana Tren istasyonu ( Gare Rabat Ville) ve caddenin karşısında havalimanı otobüslerinin (Airport Buses) durağı bulunuyor. Caddede göreceğiniz geniş kırmızı renkli güzel bina Parlement du Maroc ve devamında göreceğiniz bir başka güzel bina ise Postane (La Grande Poste) binasıdır. Cadde boyunca ve ara sokaklarda çok miktarda mağaza ve kafe ile hoş vakit geçirebilirsiniz.

 

haydigeziyoruz

Yazar Hakkında

haydigeziyoruz

Biz Dilek ve Bora Aydoğdu, gezmeyi seven iki gezginiz. Dilek emekli öğretmen, Bora emekli askeri öğretmendir.