Bugün turumuz San Francisco merkezinin biraz dışında. Rotamız yine oldukça dolu. İlk olarak Presidio, Place Fine Arts Exploratorium ve Golden Gate Park’a gideceğiz. Oradan sonra meşhur Golden Gate Köprüsü'nden geçerek Muir Wood ve Sausalito’yu ziyaret edip Sausalitio’dan tekne ile San Francisco’ya döneceğiz.
Golden Gate yakınlarında ki Presidio bölgesine yakın önerilebilecek birkaç otel bulunuyor, Country Hearth Inn oteli de bunlardan bir tanesi. Presidio bölgesinin ortasında yer alan otel, şehrin yanı başında huzurlu bir konaklama arayanlar için oldukça ideal. Bunun yanında Marina bölgesinde ki deniz ürünleri restoranlarına da yakın. Bu otelin hemen yanında bulunan diğer alternatifler ise Travelodge at the Presidio ve La Luna Inn otelleri. Tüm bu otellerin ünlü Lombard Caddesi üzerinde olduğunu eklemekte yarar var. Lokasyon aynı olsun ama fiyatlar düşük olsun diyenler için ise Knights Inn ve Alpha Inn and Suites otelleri de ekonomik seçenekler arasında. Golden Gate ve Presidio’ya yakın, Fisherman Wharf’a ise kısa bir sürüş mesafesinde olan bu oteller düşünmeye değer. Eğer daha fazla otel seçeneği istiyorsanız, buraya tıklayarak yakınlarda yer alan diğer otellere bakabilirsiniz.
Önce San Francisco’nun en gözde, popüler piknik ve park alanı Presidio’ya geliyoruz. Burada ilk yerleşim 1776 senesinde İspanyollar sayesinde olmuş. Buraya gelen İspanyollar ilk kolonileşme hareketini bu bölgeye askeri birliklerini yerleştirerek yapmışlar. Daha sonra bu bölge önce Meksika’nın sonrada ABD’nin kontrolüne geçmiş. Tarih boyunca askeri bölge olarak kullanılan alan 1994 senesinde alınan bir kararla halka açık bir park alanı haline getirilmiş. Bölgede çok sayıda tarihi bina, askeri araç ve gezi parkuru bulunuyor. Burada adını Kaptan Lowell A. Chamberlin’den alan Battery Chamberlin’i ve Ulusal mezarlığı ziyaret ettik.
Presidio’dan sonra Place of Fine Arts Exploratorium’a geliyoruz. Burası yarım daire şeklinde havuz içinde çok güzel müze ve tiyatro salonu. Havuzun karşısındaki Baker St. boyunca bahçeli çok güzel evler dizili. Bu bölge oldukça sakin ve San Francisco’nun en gözde yerlerinden biri.
Bu güzel yerleşim yerinden sonra Golden Gate Park’a geliyoruz. Bu park toplam 1.017 dönüm arazi üzerine kurulmuş. Bu park San Francisco’nun en büyük parkı. Dikdörtgen planlı olan bu park alanı New York’taki Central Park'tan %20 oranında daha büyük.
Yıllık ziyaretçi sayısı yaklaşık 13 milyon kişi olan park ABD’de New York’taki Central Park ve Şikago’daki Lincoln Park’tan sonra en fazla ziyaret edilen park.
Parkın içinde o kadar fazla alternatif var ki, tamamını gezmeye kalksanız bir gün bile yetmeyebilir. Golden Gate Park müzeleri, galerileri, heykelleri, spor tesisleri ile mükemmel bir görsellik sunuyor ziyaretçilerine. Vaktiniz olursa göl içinde tekne gezintisi yapmalısınız.
Biz bu parktaki Japanse Garden ve Conservatory of Flowers’e uğradık, her ikisi de çok keyifliydi. Conservatory of Flowers ilk olarak 1878 senesinde açılmış olan tropikal bitkilerin yer aldığı muazzam bir müze aslında. Bunun yanı sıra park içindeki diğer önemli noktalardan bazıları ise şu şekilde; Golden Gate Park Carousel, Strawberry Hill, Kaliforniya Bilim Akademisi, De Young Museum, ve diğer bir çok alan.
Golden Gate Park’ın devamında Golden Gate köprüsüne geliyoruz. Golden Gate köprüsü San Francisco Körfezi girişinde aynı adı taşıyan boğaz üzerine kurulmuş olan kırmızı demirden yapılı asma bir köprü. Köprünün uzunluğu 2.73 km, yüksekliği 235 m, ayaklar arası mesafe ise 1.28 km. 1933-1937 yılları arasında yapılmış, 6 şeritli bu kırmızı köprü aynı zamanda San Francisco’nun simgesi durumunda.
Golden Gate köprüsünden geçerek yaklaşık 11 km sonra Muir Woods’a geliyoruz. Bu milli park içindeki orman, “anıt orman” olarak kabul ediliyor. Çünkü ormanda 1000 yıllık eski anıt ağaçlar var. Redwood (kırmızı ağaç) kaplı ormanda ağaçlar çok yüksek ve gövdeleri çok kalın. Zaman zaman gökyüzünü dahi göremiyorsunuz. Ağaçların gövde renkleri kızıl, yaprakları ise çama benziyor. Çok iğnemsi değil biraz yassı. Redwood ağaçları hiçbir şekilde hiçbir amaç için kullanılmıyor. Kullanımı yasaklanmış, ancak meclisin ilk açıldığı yıllarda meclis sandalyeleri bu ağaçtan yapılmış ve halen kullanılıyormuş.
Burası 1905 senesinde ağaçlar kesilmesin diye Kongre üyesi William Kent ve eşi Elizabeth Thacher Kent tarafından 45.000$’a satın alınmış. Daha sonra hükümete bağışlanmış ve 1908 senesinde bu alan anıt orman olarak kabul edilmiş. Ve adına Muir Woods Ulusal Anıtı denmiş. Bunun nedeni ise kökeni İskoç olan John Muir Wisconsin Universitesi'nde doğal yaşamı koruma amaçlı çok sayıda proje geliştirmiş. Buraya da ona minnetlerini sunmak için adı verilmiş. Bu bilgileri rehberimizden alıyoruz.
Kaliforniya eyaletinde yasaklar çok ağır. Ormana gelirken pek çok yerde “Buraya çöp atmanın cezası 1.000 $” tabelaları görüyoruz. Dolayısıyla yollar tertemiz. Aynı tabelalardan ülkemize de lazım.
Muir Woods’tan ayrılıp Sausolito sahil kasabasına geliyoruz. Burası San Francisco’dan 8 mil uzaklıkta. Buraya “küçük söğüt kasabası” deniliyor. Nüfusu yaklaşık olarak 7.000 kişi. Sausolito kasabası sal evlerde yaşayan sanatçıları ile ünlü, oldukça pahalı bir yerleşim yeri. Sahildeki yat klübü ise 1942 senesinde yapılmış.
Sahilde ızgara bifteklerimizi yiyoruz. Biftekler nerdeyse 2 kişilik, kocaman ve 2,5-3 cm kalınlığında, yumuşak ve çok lezzetliydi. Sausolito’dan yakın mesafedeki Tiburon sahil kasabasına geliyoruz. Bu kasaba da son derece şirin yapısı ile turistlerin ilgi odağı. Sausolito’dan teknelere binerek deniz yolu ile Alcatraz adasının yanından geçip San Francisco merkeze Fisherman’s Wharf’a geri dönüyoruz.