Sendrom Yok, Stockholm Var

2016 yılı yaz aylarında yaptığım Balkan turundan sonra aslında hiç hesapta yokken İsveç’in başkenti Stockholm’e gitme şansım oldu. Üç günlük Stockholm ziyaretim beni yine fazlasıyla tatmin etti çünkü ben anladım ki İskandinavya’yı seviyorum. Bu doğası, insanları harika ülkede geçirdiğim zamanlar yine unutulmaz gezi anılarım arasında yerini aldı ama her zaman söylediğim gibi İskandinav ülkelerinin sadece başkentinde bulunmak o ülkeleri dolaşmış, gezmiş yapmıyor sizi. Daha nice harika yerler görülmeyi bekliyor. Danimarka ziyaretim sırasında 5-6 kilometre ötemde yer alan İsveç’in Malmö şehrine bakmış ve bir gün bu topraklarda olacağım demiştim. Belki şimdi Malmö’de değilim ama İsveç’in en büyük kenti Stockholm keşfetmem için beni bekliyor.

Stockholm’e Ulaşım: İsveç’in başkentine haftanın her gün uçuş yapan uçuşlar var. Eğer yolunuz Kopenhag’a düştüyse oradan tren ve otobüs ile sadece bir köprü geçerek İsveç topraklarına geçebilirsiniz. Malmö’den sonra da Stockholm’e ulaşmak çok kolay. İsveç’in doğu komşusu Finlandiya’dan feribotla Stockholm’e geçiş var. Ben tecrübe etmedim ama courise tadında farklı bir yolculuk olduğunu duymuştum.

Stockholm Arlanda Havaalanı’ndan şehir içine ulaşım: Arlanda Havaalanı şehrin yaklaşık 40 kilometre dışında ama şehir içine ulaşım çok kolay. Hemen terminal altına iniyor ve bilet makinelerinden biletinizi alıyorsunuz. Bazı günler indirim oluyor. Ben giderken 230 Kron'a aldığım tren biletinin aynısını dönüşte 150 Kron'a aldım. Sanırım hafta sonları daha pahalı çünkü dönüşüm hafta içine denk gelmişti. Makinelerde kredi kartı ve nakit geçiyor. Trenler 10-15 dakikada bir hareket ediyor. Tren dediğime bakmayın, bence bunlar hızlı tren kıvamında. Yaklaşık 20-22 dakika sonra şehir merkezindesiniz. İnternet var ve tren saatte 120 kilometre hızla gidiyor. Otobüs veya taksiyi denemeyin, hem zamanınıza hem de paranıza yazık çünkü taksi standart 540 Kron alıyor. Pazarlık yok.     

Stockholm Bütçesi: Gelelim önemli konulardan birine. Malum İskandinav ülkeleri pahalı ülkeler. Hâl böyle olunca bütçeyi iyi hesaplamak gerekiyor. İsveç’in başkenti pahalılık sıralamasında Avrupa’da ilk beş şehir arasında sayılabilir ama ne yalan söyleyeyim bir Oslo olamaz. Norveç kat kat daha pahalı bir ülke. Şimdi biraz para durumundan bahsedeyim. İsveç’te kron kullanılıyor 1 Euro= 9,5 İsveç Kronu (SEK). Bizim paramızla karşılaştırmak gerekirse 1 İsveç Kronu= 0,35 TL. Daha basit hesapla 100 (SEK)= 35.50 TL yapıyor. Eğer aklınız karışmaya devam ediyorsa vereceğim İsveç Kronu rakamlarını üçe bölerek az çok Türk Lirası karşılığını bulabilirsiniz. Benim tavsiyem bölmeyin, moraliniz bozulur. Ortalama hostel fiyatları günlük 40-50 Euro arası. Oteller zevkinize ve paranıza göre değişiyor tabi. Meşhur İsveç köftesi 180-200 kron. Burger veya Mc Donald’da bir menü yaklaşık 85-100 Kron. Markette bira 60 kron, bir mekâna giderseniz 100-120 Kron. Yazık, bira içme battı balık yan gider viski falan takıl derim. Bunun yanında eğer müze gezmeyi seviyorsan Stockholm kart almak mantıklı. Müzelerin dışında üstü açık otobüsler ile şehir turu ya da tekne turu yapabilirsin. Günlük kart fiyatı 560 Krondan başlayarak gün sayısına göre değişiyor. Bu fiyatlara baktığın zaman kafanda az çok bir bütçe oluşturabilirsin. Tabi bu fiyatlar 2016 yaz ayları için geçerli. Kalacağın zamana ve mevsime göre değişiklik gösterir.

Stockholm Şehir İçi Ulaşım Nasıl? Aslına bakarsan çok fazla şehir içi ulaşım için araca ihtiyacınız olmaz çünkü yürüyerek şehir merkezini dolaşmak mümkün. Zaten metro, tramvay, otobüs ne ararsanız şehir içi ulaşım için var. Stockholm metrosu bölgelere ayrılmış. A-B-C bölgeleri metro haritasına baktığınız zaman görebiliyorsunuz. Ancak sizin en çok işinize yarayacak kısmı A bölgesi. Metro biletleri tek olarak satılmıyor. Bizde İstanbul karta benzer bir kart alıyorsunuz, bu yaklaşık 40 Kron sonra istediğiniz kadar içini dolduruyorsunuz. Tek geçiş 36 Kron düşüyor kartınızdan, artık siz durumunuza göre hesaplayın. Dediğim gibi benim çok metroya ihtiyacım olmadı fakat şuna değinmeden geçemeyeceğim adamların metro durakları ayrı bir sanat galerisi gibi. Sadece görmek ve resim çekmek için bile kullanılabilir. Zaten Stockholm sakinleri metroları ile gurur duyuyorlar. Haksız da sayılmazlar. Şehir içi ulaşım için bisiklet ayrı bir seçenek. Avrupa’nın diğer kentlerinde olduğu gibi günlük bisiklet kiralayarak gezebilirsiniz. Stockholm kartınız varsa Bike Sweden bisikletleri ücretsiz. Stockholm Körfezi’nde şöyle bir tekne turu yapmak hiç fena olamaz. Şehri denizden görmek her zaman farklı bir güzellik olmuştur benim için. O yüzden tavsiye ederim. Djurgarden tarafına giden tekneler bunun için oldukça uygun. Hele hava güneşliyse çok keyifli olacaktır. 

Stockholm’de Konaklama: Malum pahalı bir şehir olunca konaklama ayrı bir sorun teşkil ediyor. Ben Norveçli arkadaşımın davetlisi olduğum için konaklamaya para vermedim. Stockholm merkez tren istasyonunun tam karşısında yer alan Scandic Hotel’de konakladık. 3 gece için oda kahvaltı fiyatı 6000 Kron, bu da yaklaşık bizim paramızla 1800 TL yapıyor. Tabi İsveç için yüksek sezon olan temmuz –ağustos fiyatları 5 yıldızlı otel için böyle. Bir de işin içine hafta sonu faktörü girince fiyatlar uçuyor. Bu fiyatın yüksek olmasının bir başka nedeni de bizim şehri ziyaret ettiğimiz hafta Gökkuşağı Festivali’nin olmasıydı. Şehir turist bakımdan çok kalabalıktı. Festivale katılmak veya yapılan sokak etkinliklerini seyretmek için çok fazla gelen vardı. Her büyük otelin önünde veya çatısında yer alan ülke bayraklarına gökkuşağı bayrağı da eklenmişti. Ancak umutsuzluğa kapılmaya gerek yok. Stockholm limanında demirlemiş gemi hosteller iyi bir alternatif olabilir. İnternetten fiyat araştırdığımda geceliği oda kişi sayısına göre değişiyor. 30-40-50 Euro civarı fiyatları var. Gece hafif sallantılı bir uyku deneyimi yaşamak isterdim açıkçası.   

Stockholm Hakkında Bilgi:  Kent İsveç’in başkenti olunca eğitim, kültür, sanat, sanayi ve ticaret merkezi olması kaçınılmaz. Öğrendiğime göre 2 milyonu geçen bir nüfusa sahip ve ülkenin en büyük ve kalabalık şehri. Şehir birçok adacığın birbirine bağlanmasıyla oluşmuş. Bu nedenle kuzeyin Venedik’i deniyor. Çok haksız sayılmazlar tekne turu yaparken tıpkı Amsterdam gibi birçok kanaldan ve köprü altından geçiyorsunuz. Şehrin tarihi bin yıl öncesine kadar dayanıyor. Şehir her zaman İskandinav halkları arasında savaşlara neden olmuş önemli bir ticaret liman kenti. Şehrin adının anlamı İsveç dilinden gelen Stock (Kütük) holm (adası) anlamına geliyormuş. Kent birçok kez istilaya uğramış el değiştirmiş ama asıl yıkımı 17. yüzyılda veba salgını ile yaşamış. Bu salgında kentin nüfusu yarı yarıya azalmış. Daha sonraki çağlarda deniz ticaretinin de etkisi ile şehir tekrar canlanmış. Şimdi modern görünümü ve yüksek eğitim seviyesi ile canlı ticaret finans kenti.

Stockholm’de Görülmesi Gereken Yerler: Şehir birçok zevke hitap eden bir yer. İster tarih, ister sanat, ister doğa her ne ararsanız bu şehirde bulacaksınız. Benim tabi tarihçi kimliğim ağır bastığı için müzeler ve eski kent merkezleri önceliğim oluyor fakat mutlaka ilgi alanınıza hitap eden şeyler bulacaksınız. Şimdi şehirde tavsiye edeceğim birkaç yere gelelim.

Gamla Stan

Gamla Stan: Burası Stockholm’ün Old Town denilen yeri yani kalbi. Bütün turistlerin en uğrak noktası. Daracık sokakları, katedrali, küçük kafeverestoranları, eski İsveç  evleri ile mutlaka uğrayacağınız ve vakit geçireceğiniz bir yer. Tabi burası için tavsiyem şehrin en kalabalık turist çeken noktası olduğu için fiyatların daha pahalı olduğu. Magnet falan alacaksanız buradan almayın. Şehrin diğer semtleri daha uygun hediyelik eşya için.

Stockholm Katedrali

Stockholm Katedrali: Yine eski şehir bölgesi Gamla Stan içinde ziyaret edebileceğiniz en önemli yapı hiç kuşkusuz bu katedral. Avrupa'da ki diğer katedrallere göre dışı son derece sade ve basit. İçi ise daha görkemli ve gösterişli. Özellikle demir ferforje işçilikleri ve vitraylar etkileyici. 1279 yılında inşa edilen ortaçağdan kalma katedral, Aziz George ve Ejderha heykeli ile dikkati çekiyor. Yapının dışından bakınca çok umutlanmamıştım ama içerisi öyle değil. 1527’den sonra Almanya’da başlayan Luther hareketi buraya sıçramış ve kilise hâlen Luteryan mezhebinde. İçeride zaman zaman çeşitli müzik aktiviteleri yapılsa da halen kraliyet ailesi için önemli törenler burada yapılıyor. En son veliaht prenses Victoria ve Prens Daniel (2010) yılında burada evlenmişler. İçeriye giriş 45 Kron ama ben bir şeye dikkat ettim, dua edenlerden para almıyorlar Adres:  Trångsund 1 11129 Stockholm.

Kraliyet Sarayı

Royal Palace: Stockholm ziyaretim sırasında en çok vaktimi alan yer ve hâlen bir kısmında kraliyet ailesinin ikamet ettiği bu saray oldu. Bir kısmı ziyarete açık olan sarayı gezmek için bir tam güne ihtiyacınız olabilir çünkü burası bir hayli büyük, yaklaşık 600 odası var. Giriş kişi başı 100 İsveç Kronu. İsveç kral ve kraliçeleri tarafından kullanılmış odalar, balo salonları ve tüm eşyalar burada sergileniyor. Oldukça gösterişli. Sadece saray arabaları ve ahırların olduğu bölüm bile bayağı büyük. Hatırlatmadan geçmeyeyim, içeride fotoğraf çekimi yasak. Adamlar bir hayli tepki gösteriyorlar. Ben çaktırmadan klasik Türk mantığı ile çekeyim dedim biraz fırça yedim açıkçası. O konuda hiç tavizleri yok. Sürekli görevliler sizi izliyor. Saray, yaz sezonu saat beşe kadar açık. Kış sezonu genel olarak her yer dörtte kapanıyor. Pazartesi günleri kapalı. Aklınızda bulunsun.

Vasterlanggatan Caddesi: Gamla Stan’ın en meşhur caddesi ya da aslında sokağı diyebileceğimiz yer. Her türlü restoran ve kafeyi bulacağınız gibi yukarıda bahsettiğim fiyatları pahalı hediyelik eşyacılar burada. Bu caddenin bir benzeri yine aynı bölge içinde Österlanggatan Caddesi de hemen hemen aynı özellikleri taşıyor. Tüm yürüyen turistleri takip edin bu sokakları bulacaksınız.

Aziz Klara Kilisesi: Bu kilise eski şehir bölgesinde değil. Tam merkez tren istasyonunun olduğu yerde. Burası aslında oldukça tarihi ve güzel bir kilise ancak turistler Stockholm Katedrali’ne ilgi gösterdiğinden midir bilinmez, içeri giriş ücretsiz. Ayrıca bu kilisenin tarihi de 17. yüzyıla dayanıyor. Klasik Kuzey Avrupa mimarisinin izlerini taşıyan kilisenin 106 metre yüksekliğinde çan kulesi var. Ayrıca kilise bahçesine dikkat ederseniz 17. yüzyıldan kalma mezarlığı görebilirsiniz. Farklı bir dini mabet görmek isterseniz üstelik beleş, doğru yerdesiniz.

İsveç Tarih Müzesi (Swedish History Museum): İskandinavya tarihine ve dolayısı ile İsveç tarihine ait şeylere meraklıysanız ve Stockholm Pass Kart aldıysanız burayı atlamayın derim çünkü İsveç tarihine ait her şey burada mevcut. Giriş 100 Kron meraklısına duyurulur.   

Vasa Müzesi

Vasa Müzesi: Evet, benim en çok keyif alarak gezdiğim yer burası oldu diyebilirim. 1628 yılında ilk ve son seferinde Baltık Denizi’nin soğuk sularına gömülen ve bütün mürettebatını kaybeden bu devasa tarihi ahşap geminin sergilendiği müzeyi Stockholm ziyaretinizde mutlaka görmelisiniz. 300 yıl Baltık sularında kalan bu devasa gemi 1961 yılında başlatılan çalışmalar ile beş yıl sonra tekrar gün ışığına kavuşturuluyor. Tabi bu çalışmalar sırasında dalgıç ve arkeologlardan hayatını kaybedenler oluyor. Geminin büyük bölümü orijinal. Uzunluğu 69 metre ve gemi 5 kattan oluşuyor. Geminin içine çıkamıyorsunuz ama müze yedi katlı yapılmış ve bu harika gemiyi her açıdan görüp inceleme fırsatınız oluyor. Ayrıca içeride batıktan çıkarılan gemi personeline ait eşyalar da sergileniyor. Müze İskandinavya’nın açık ara en çok ziyaret edilen müzesi. Yılda yaklaşık 1 milyon kişi ziyaret ediyormuş burayı. Bence sunum açısından bu haklı şöhreti hak ediyor. Gayet başarılı. Djurgarden semtinde yer alan müzeye giriş kişi başı 130 Kron. 7 numaralı tramvay ile ulaşabilirsiniz.  

Nobel Müzesi: Tabi söz konusu ülke İsveç olunca İsveç’in ünlü bilim adamı Alfred Nobel’i atlamamak gerekir. Gamla Stan bölgesinde yer alan Nobel Müzesi yine ilgi ve alakanıza göre ziyaret için tavsiye edeceğim bir nokta. Nobel’in tarihi ile ilgili her şey var. Tabi son yıllarda politik olarak çok eleştirilse de hâlâ dünya bilim, sanat alanında prestijli bir ödül. Bu bina sadece müzesi ödüller ise Stockholm içinde yer alan City Hall’da (Belediye) veriliyor. Giriş 100 kron.

The Nordic Museum: Burası da hemen Vasa Museum yakınında yer alan bir başka İsveç Tarih ve Yaşam Müzesi. Bu müze biraz daha İsveç’in tarihsel süreçte ev ve gündelik yaşamına dair fikir edinebileceğiniz bir yer. Müzenin ana giriş katında büyük salon içinde yer alan Gustav Vasa heykeli de müzeye ayrı bir hava katıyor. Giriş 100 Kron.

Bana bu kadar müze yetmez derseniz ben gitmedim ama size tavsiye edeyim aklınızda bulunsun:

Moderna MuseetArchitecture Museum
Fotografiska
Army Museum
The National Maritime Museum sayılabilir. Bu saydıklarım zaten şehre gidince edineceğiniz turist haritasının üzerinde işaretli gösteriliyor. Artık gerisi zevkinize kalmış.

Stockholm’de Yeme-İçme: Yine her zaman söylediğim gibi şehir pahalı olunca bu konular önemli oluyor. Şehirde klasik İsveç mutfağının yanında tüm dünya mutfaklarına ait lezzetler bulabilirsiniz. Özellikle deniz mahsullerinin tazeliği beni kaldığım süre içinde daha çok tercih ettiğim seçenek oldu. Ama gecenin bir yarısı acıkıp Mc Donalds yemişliğim de var. Şimdi size denediğim birkaç lezzet noktası önerisi:

Deniz mahsulleri için iki öneri: Angbatsbryggan: Strandvagen 114 numarada ve B.A.R Restoran: Hemen Strandvagen Caddesi bitiminde küçük yarım adanın ortasında Blasieholsgatan Caddesi üzerinde. Her iki restoran oldukça iyi. İlk söylediğim yer benim daha çok hoşuma gitti çünkü tekne restoran burası ve açık havada deniz mahsullerinden oluşan tabak  (istakoz, karides, yengeç, istiridye) tatlı ve şampanya 1500 Kron gibi bir hesap ödedik. Asya mutfağı isterseniz Langholmen semtinde yer alan Bankomat Seaside (Fiyatlar oldukça uygun). İsveç köftesi için Meatballs for the People: Nytorgsgatan 30 adresinde Gamla Stan’ın arka tarafındaki adacık üzerinde yer alıyor. 12-14 tane köfteden oluşan tabak 180-200 Kron. Pelikan: Blekingegatan 40 adresinde bunlar birbirlerine yakın aynı semt içinde köfte için ideal.

Ben şöyle bizim balık pazarı Nevizâde havasında bir yerler istiyorum derseniz hem alışveriş hem lokantaların olduğu Östermalm Food Hall oldukça lezzetli. Pizza yok mu diyorsanız birkaç tane şubesini gördüğüm; Pizza Paradises ve Gamla Stan’da yer alan Michelangelo'yu önerebilirim. Ayrıca
Vasa Müzesi’nin hemen yakınında Josefina ve kaldığım Scandic Otel’in açık roof barını tavsiye edebilirim. Canınız kahve çektiyse hemen hemen her yerde göreceğiniz Cafe House hayat kurtarıyor. Orta boy bir kahve yaklaşık 45-50 Kron civarı. Dondurma isterseniz 18 Smaker’ı, Hornsgatan 64 adresinde ve Ben&Jerry’s (Gamla Stan) tavsiye ederim. 

Kısa Kısa Tavsiyeler: 

  • Merkez istasyonda valiz dolabı kiralayın. 4 saati 60 Kron ve şehri şöyle bir turlamak daha kolay.
  • Tekne turu yapın.
  • Stockholm Pass Kart al, rahat edersiniz.
  • Farklı lezzetleri deneyin.

ve en güzel tavsiye sokaklarda ayaklarınıza kara sular inene kadar dolaşın!

Gezigurmesi

Yazar Hakkında

Gezigurmesi

1976 yılında Kocaeli'nde doğdum. İlk,orta ve lise öğrenimimi Kocaeli'nde tamamladıktan sonra 1996 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümüne girdim.