Ravanda Kalesi

Kilis’e bağlı Polateli ilçesinin Belenözü (Ravandan) köyü sınırları içinde yer alan Ravanda Kalesi oldukça yüksek bir tepenin üzerinde konumlanmıştır. Dağın sivri tepesi oyularak yapılmış olan Ravanda Kalesi, doğal etkenlerden olumsuz etkilenmiş, surlarda ve iç kalede bulunan mekânlarda yıkıntı ve çökmeler meydana gelmiştir. 2008 yılında Ravanda Kalesi’ni turizme kazandırmak için yapılan restorasyonla kaleye daha rahat çıkış için basamaklar yapılmış, yürüyüş yolları düzenlenmiş, dinlenmek için banklar konulmuş ve bilgi tabelaları yerleştirilmiştir.
 

Ravanda Kalesi Hakkında Bilgi

 Ravanda Kalesi’ne ait yapılar zirvedeki düzlükte yer almaktadır. Surlar ve birbirinden farklı uzaklıkta bulunan, yarım yuvarlak biçimindeki burçların bir kısmı bugün de ayaktadır. Ancak surun büyük bölümü yıkılmış ve toprakla örtülmüştür. Kale’nin iç kısmının doğu bölümünde, ön tarafta merdivenlerin yer aldığı iki büyük su sarnıcı bulunmaktadır. Kuzey bölümünde ise saray olduğu düşünülen bir yapı kalıntısı bulunmaktadır. Ravanda Kalesi’nin giriş kapısı güneydedir. Yapı tarzından ve kullanılan malzemelerin farklılığından, kapının çeşitli tarihlerde onarım gördüğü anlaşılmaktadır. İç kale kapısının genişliği 2,20metre, yüksekliği ise 3,10 metredir. Ancak kaç katlı olduğu tespit edilememiştir.

Kale ve çevresinde herhangi bir arkeolojik kazı yapılmadığı için, Ravanda Kalesi hakkında bilgiler tahmine ve bölgede hüküm süren uygarlıklara dayanmaktadır. Bölgedeki ünlü “Yesemek Heykel Atölyesi”ne yakın olduğundan ve yapıdaki Hitit mimarisi izleri nedeniyle, Ravanda Kalesi’nin Hititler tarafından kullanıldığı belirtilmektedir. Sonrasında Memluklular’ın hâkimiyetine geçen Ravanda Kalesi, sırasıyla Bizans ve Osmanlı dönemlerinde kullanılmıştır. Bu dönemde kale eklemelerle genişletilmiştir. Bugün ayakta kalan kısım iç kaledir. Dış kalenin duvarlarından ancak döküntüler ve temeller kalmıştır.

Ravanda Kalesi'nin Tarihçesi

Ravanda Kalesi’nin tarihçesi kazılarla değil araştırmalarla oluşturulmuştur. Kaleye ilişkinkesin bilgiler, 11. yüzyıla ve bu yıllardaki Haçlı Seferlerine dayanmaktadır. İslam ve Latin kaynaklarında kalenin varlığından ilk kez Haçlı Seferleri sırasında söz edilmektedir. İslam kaynaklarında “er-Ravendan”, Haçlı kaynaklarında “Ravendel/Ravandal/Ravenel”, Ermeni kaynaklarında ise “Aréventan” olarak geçen kale, tarihsel süreç içerisinde bölgeye egemen olan tüm devletler tarafından kullanılmıştır.

Özellikle 7. yüzyılın ortalarında bölgede yaşanan Hıristiyan-Müslüman çatışmasında,Ravanda Kalesi İslam devletleri tarafından Bizans’a karşı verilen savaşlarda önemli bir askeri üs olmuştur. Bölge ilk İslam devletlerini koruduğu için “avasım”(Abbasiler döneminde Türklerin yerleştirildiği sınır şehirleri) adı verilmiştir.Ravanda Kalesi, 1097 yılından itibaren adından oldukça sık söz ettirmiştir.

Özellikle Edessa Kontluğu’nun kurucusu, ilk kralı ve Kudüs Haçlı Krallığı’nın ilk resmi hükümdarı Baudouin de Boulogne ile ön planda olmuş ve ünlenmiştir. 1. Haçlı Seferi’nin yaşandığı dönemde (1097), Hıristiyan kuvvetleri Antakya’yı kuşattıkları sırada, Ravanda Kalesi’nin Selçukluların egemenliği altında olduğu görülmektedir. 1098 yılında ilk Haçlı Kontluğu’nun (Urfa Haçlı Kontluğu) kurulmasıyla, bölgedeki diğer kalelerle birlikte Ravanda Kalesi de Urfa Haçlı Kontluğu’na bağlanmıştır. Söz konusu zamanda, Urfa’yı Antakya’ya bağlayan önemli bir yol üzerinde bulunan Ravanda Kalesi, Afrin Çayı’nın önemli bir geçit yeri konumundadır. Ravanda Kalesi bu dönemde zaman zaman Ermenilerin eline geçmiştir.

Urfa Kontluğu’nun, 24 Aralık 1144 yılında Musul Atabeyi İmameddin Zengi tarafından zapt edilmesinden sonra gelişen olayların ardından, bu kontluğa bağlı arazi ve kaleler sahipsiz kalmıştır. Halep hükümdarı Nureddin Mahmut ve Anadolu Selçuklu sultanı Mesut’un (1116-1155) saldırılarına karşı bölgeyi savunma imkânları olmayan Haçlılar, bu toprakları Bizans İmparatoru Manuel Komnenos’a (1143-1180) satmak zorunda kalmıştır. Halep hükümdarı Nureddin Mahmut, 1151’de bölgedeki pek çok kaleyle birlikte Ravanda Kalesi’ni de ele geçirmiştir. Böylece 54 yıl Haçlı hâkimiyetinde kalan Ravanda Kalesi, yeniden Türklerin egemenliğine girmiştir. İslam kaynakları, bu tarihten itibaren Ravanda’yı Halep iline bağlı bir kale olarak yazmaktadır.Selahaddin Eyyubi, 1176 yılında kaleyi fethederek tamir ve tahkim ettirmiştir. 1261’e kadar Eyyubi ailesinin egemenliğinde kalan Ravanda Kalesi, bu tarihten sonra tüm bölge ile birlikte Moğolların hâkimiyetine geçmiştir.

1268 yılında Memluk Sultanı Baybars’ın (1260-1277) Antakya’yı zorla ele geçirmesinden sonra, bölgedeki diğer bütün kaleler gibi Ravanda Kalesi de Memlukluların egemenliğine girmiştir.Kaynaklarda, Kale’nin, Memluklular tarafından onarıldığı ve sağlamlaştırıldığı da yazmaktadır. Uzun süre Memluk egemenliğinde kalan Ravanda Kalesi, Osmanlı hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in Memluklulara karşı 1516’da kazandığı Mercidabık Zaferi’nden sonra, içinde bulunduğu bölge ile birlikte Osmanlı topraklarına katılmıştır.

Ravanda Kalesi Efsanesi

 Ravanda Kalesi’nin iç kısmının doğu tarafında, ön bölümde merdivenlerin yer aldığı iki büyük su sarnıcı bulunmaktadır. Ravanda Kalesi efsanesine göre, bu sarnıçlardan Afrin Çayı’na inen gizli bir yol mevcuttur ve bu gizli yol, yüzyıllar boyunca Ravanda Kalesi’nin çeşitli uygarlıklar tarafından fethedilmesinde önemli rol oynamıştır.

Ravanda Kalesi Nerede?

 Ravanda Kalesi Kilis’in 24 kilometre kuzeybatısında Polateli ilçesine bağlı Belenözü (Ravandan) köyü sınırları içerisinde yer almaktadır.

Ravanda Kalesi Nasıl Gidilir?

 Kilis’in Polateli ilçesi, Belenözü mevkiinde bulunan kaleye özel aracınızla gidecekseniz, hem Kilis hem de Gaziantep otoyolu üzerinden ulaşım sağlamak mümkündür. Gaziantep Burç yolu istikametine kullanarak, kaleye ulaşabilirsiniz. Ancak Kale’nin bulunduğu dağın, belli bir bölümüne kadar aracınızla çıkabilirsiniz. Sonrasında aracınızı park edip, merdivenleri tırmanmanız gerekiyor. Eğer otobüsle gidecekseniz, Kilis Otogarı’nda indikten sonra, Polateli dolmuşlarına binmelisiniz. Polateli ilçesinden Belenözü köyüne hem dolmuş, hem de taksi bulunmaktadır. Uçakla gitmek isteyenlerin, Gaziantep Havalimanını kullanmaları gerekmektedir. Gaziantep Havalimanı’ndan Kilis’e servisler mevcuttur.