Bali gezimiz süresince otellerin yoğun bulunduğu Nusa Dua bölgesinde yer alan Westin Bali’de konakladık. Bali’de genel olarak pirinç terasları manzaralı konaklamak isterseniz Ubud’da yer alan Ubud Otelleri’ni, biraz şehir yaşamı isterseniz Kuta ya da Seminyak bölgesini, güzel günbatımları izlemek isterseniz Jimbaran’ı tercih edebilirsiniz. Biz daha çok 4-5 yıldızlı otellerin ve tatil köylerinin yoğunlaştığı Nusa Dua’yı tercih ettik.
Westin Bali gerek upuzun bembeyaz kumsalı, gerek güzel dekore edilmiş havuzları, gerek zengin kahvaltısı gerekse konforlu odalarıyla çok hoşumuza giden bir otel oldu. Üstelik her yere ulaşımı da oldukça kolay.
Bugün rotamızda GWK Center, Uluwatu ve Jimbaran var. Haydi o zaman başlayalım.
Uluwatu’da yer alan Garuda Wisnu Kencan (GWK) Merkezi ilk durağımız. Burası Bali’nin yerel kültürünü anlatan önemli bir park. Parka girişte eğer eteğiniz ya da şortunuz diz üzerindeyse belinize bir örtü bağlanıyor. Bu durum hem kadın hem erkek için geçerli. Çünkü burası Bali halkı için kutsal kabul edilen bir nokta.
Parktaki birçok heykelden birisi büyük Buda heykelidir. 121 metre yüksekliğinde ve 4 bin ton ağırlığında olan Garuda Wishnu da bu parkta yer alıyor ve dünyanın en büyük heykellerinden biri. Biz buraya en son 3 sene önce geldiğimizde Garuda heykeli halen yapım aşamasındaydı. Şimdi bitmiş halini görmek bizi çok mutlu etti.
Garuda Heykeli’nin hemen önünde çok geniş bir meydan var. Bu meydanda yürüyerek gezebileceğiniz gibi Segway ya da elektrikli bisiklet de kiralayabiliyorsunuz.
GWK’da gün boyunca her saat başı farklı gösteriler sergileniyor. Bunlar arasında en ilgi çekici olanları Sarong dansı ve Garuda Wishnu Bale gösterisi. Ama bunun dışında farklı pek çok gösteri de var. Bali geleneksel danslarında takip ettiğinizde anlatılan hikayeyi anlayabiliyorsunuz. Aynı zamanda el ve ayak figürlerinin kullanımının büyük rol oynadığını da fark edeceksiniz.
Dans gösterisi bittikten sonra tüm sanatçılar sahneye çıkıp izleyenleri selamladıktan sonra, dilerseniz yanlarına gidip onlarla fotoğraf da çektirebiliyorsunuz. Biz de geri kalmadık tabii…
Gösteri sonrası GWK Merkezi içerisinde yer alan açık büfe hizmet veren bir restoranda yemek yedikten ve biraz da girişindeki son derece şık mağazadan hediyelik eşya alışverişimizi yaptıktan sonra Uluwatu’da görülmeye değer bir diğer nokta olan Uluwatu Tapınağı’na doğru yola çıkıyoruz. Tapınak girişinde aynı GWK Merkezinde olduğu gibi burada da kadın-erkek herkesin bacaklarını örten bir örtü bağlanıyor üzerimize.
Bir tepenin en ucunda denize nazır konumlanmış olan tapınak muhteşem bir günbatımı manzarasına sahip. Bu nedenle özellikle gün batımlarında çok kalabalık oluyor. Dünyanın en güzel manzaralı tapınağı burası olabilir mi?
Tapınağın içine sadece Hinduizm’e inananlar girebiliyor. Biz de tapınağın dışından içeride ibadet edenleri izliyoruz. Bizim gittiğimiz günün gecesinde dolunay olduğu için inananlar ellerinde çiçek ve meyvelerden hazırladıkları hediyelerle tapınağa geliyorlardı. Bu hediyelerini de duaları kabul olsun diye sunuyorlar.
Uluwatu Tapınağı dini açıdan önemli olmasının yanı sıra meşhur gün batımıyla ünlü. Tam da günbatımı saatlerinde Uluwatu tepesinde bir tiyatro alanında Kecak dansı yapılıyor. Bu dansı merak edenler için işte videonun linki: Kecak dansı
Bu videoyu daha önce gittiğimizde çekmiştik. Bu kez gün batımını Jimbaran’da yapacağımız için Kecak dansını da pas geçtik. Jimbaran Sahili Bali’nin diğer önemli günbatımı izleme noktalarından biri. Upuzun sahili boyunca sıralanmış deniz ürünleri restoranlarının her biri masalarını kumların üzerine yerleştirmiş. Dolayısıyla en keyifli yemek mekanlarından biri aynı zamanda.
Jimbaran sahilinde denize girmenin yanı sıra ata binebilir, yerel kanolardan kiralayıp keyifli anlar yaşayabilirsiniz. Biz bu kez günbatımında denize nazır keyifli bir yemek yiyerek ve yerel müzisyenleri dinleyerek günü sonlandırdık.
Nusa Penida maceramızı da okumak için tıklayın!