Sitra, Al-Dar ve A'Alı Koyu

İlk istikametimiz Manama’nın güneyinde olan Sitra şehri. Sitra bir balıkçı şehri. Bizim amacımız Sitra’daki limanı bulup buradan motor biletlerimizi alarak günde sadece 150 kişinin gidebildiği Al Dar Adasına gitmek. Neden mi 150 kişi? Çünkü adaya yan yana dizseniz ancak o kadar insan sığıyor.

Ancak yol tabelaları yeterli olmadığı için Sitra’nın içinde kayboluyoruz. Buradaki çarşının içinde yol sorduğumuz sırada bir amca, “yanlış yöne gelmişsiniz, ben sizi götüreyim ama önce benim evden arabayı almam lazım” diyor. Biraz önce marketin önünde yerel kıyafetleri ile domino oynayan amca bizim arabaya biniyor, evinin yolunu tarif ediyor. Bir villanın önünde duruyoruz. Amca inip evin içine giriyor. Merakla bekliyoruz çıkmasını. Garajın kapısı açılıyor ve biraz önceki amca son model parlayan arabası ile garajdan çıkıp, “Düşün arkama” diyor. Bizi Marinaya kadar götürüyor. Teşekkür edip yolumuza devam ediyoruz. Büyük bir liman ve birçok eski yapım balıkçı motoru var. Sol tarafta ise buz depoları ve balıkların muhafaza edildiği alanlar. Buradaki ofisten kişi başı 20 $ karşılığında Al Dar adası’na giriş biletimizi alıyoruz.

Marinanın ucundan motora bineceğimiz yerde polis pasaportlarımıza ve biletlerimize bakıyor. Evet motor da geldi nihayet! Yaklaşık 10 dakika süren bir yolculuk ardından adaya ayak basıyoruz. “Wellcome to Al Dar” gerçekten ufacık bir ada. Biz gittiğimizde 10-15 kişilik bir grup arkadaş ve Barbekü restoranında ve barda çalışan 4 kişi dışında kimse yoktu. İnsan yapımı bu minik ada da çeşitli faaliyetler mevcut; deniz bisikleti, su kayağı, dalış, balık tutmak gibi. Ama su burada da bulanık, gerçi berrak olsa bile karşıdaki petrol rafinerileri manzarası hevesinizi kaçırmıyor değil. Biz girmedik ama girenlere öneri: Çok fazla dip akıntısı olduğundan dikkat edilmeli! Bu arada ada Pazartesi günleri hariç her gün saat 10:00 ile akşam 18:00 arası açık.

Buraya kadar gelmişken yine denize girebileceğiniz Al Bandar Resort varmış. Biz bunun yerine Sakhir bölgesindeki “Oil Müzesi”ni gezerek devam ettik. Bu müzede petrolün bulunuşu, işlenmesi, üretim süreci fotoğraflar ile anlatılıyor.

Bahreyn’de ilk olarak 1932 senesinin Haziran’ında petrol bulunmuş. Bunun 2 noktada önemi var, birincisi Arap dünyasında Körfez bölgesinde ticari miktarlarda bulunan ilk petrol olması, ikincisi ise inci ticaretini olumsuz yönde etkileyecek olması. Bunun akabinde Japonya kültür incilerini üretmeye ağırlık vermeye başlıyor. Petrolün keşfi ile ilk olarak sağlık ve eğitim alanında düzenlemelere yönelmişler.

Bahreyn’de çıkan petrol rezervlerinin küçük ama sayıca fazla olması ve de zamana yayılarak bulunması, ülkenin teknolojik çağa geçişinin de adım adım olmasını sağlamıştır.

Sitra’dan Manama’ya dönüş yolumuz üzerindeki çömlekçilikle ünlü A’ali köyüne uğruyoruz. Buradaki tarihi Kraliyet Mezarlığı çok daha etkileyici. MÖ 3.000 ila MS 600 senesine ait binlerce mezardan oluşan bu mezarlık, ülkenin en önemli tarihi noktalarından biridir. Bu mezarlıkta kraliyete mensup kişiler de zamanında, diğer tarafta eşyalarına ihtiyaç duyacakları düşünüldüğünden eşyaları ile birlikte gömülüyorlarmış.

TUĞÇE YILMAZ

Yazar Hakkında

TUĞÇE YILMAZ

 Yaklaşık 15 sene Medya satın alma ve Planlama sektöründe çok uluslu şirketler ile çalıştıktan sonra kendi tutkusu olan gezi ve seyahate yönelerek Gezimanya.com’u kurmuştur.1997 - 1999 İstanbul Üni