Quebec, yerlilerin dilinde "akarsuyun daraldığı yer" anlamına gelmekte ve şehir St. Lawrence Irmağı'nın daraldığı bir noktada kurulmuş.
Doğu Kanada gezimizin bizi en çok heyecanlandıran şehri Quebec’e Montreal’den yaklaşık 2,5 saatlik bir araba yolculuğu sonrası geldik. Eski şehir (Vieux Quebec-Old Quebec) olarak adlandırılan surların içindeki bölgeye çok yakın bir yere arabamızı park edip kendimizi bu güzel şehrin sokaklarına bıraktık. Küçük taşlı yolların etrafında şirin kafeler, restoranlar, hediyelik eşya satan dükkanlar, katedraller derken St. Lawrence Nehri'ne doğru sanki bir masaldan çıkmış gibi bakan Frontenac Şatosu ile daha ilk görüşte bu şehre karşı bir sıcaklığımız oluştu. Bu binaların büyük bir çoğunluğu ise taş ve şehre çok güzel bir görünüm veriyorlar. Kaldığımız iki gün boyunca şehri daha da çok sevdik.
Quebec’te Fransızca, Montreal ve Toronto’ya göre çok daha fazla kullanılıyor. “Bon Jour” ile başlayan cümleler bizim anlamadığımızı görünce İngilizce ile devam etti. Konuştuğumuz herkes elinden geldiğince nazik, güler yüzlü ve ilgiliydi. Hatta gezimiz boyunca en güler yüzlü insanlarla burada karşılaştık. Gitmeden önce özellikle Quebec için duymuş olduğumuz bazı olumsuzluklar ile biz hiç karşılaşmadık, aksine daha çok ilgi gördük. Belki de bu olumsuzluklar Quebec’i almak için iki kez saldıran ama alamayan ABD’liler için geçerli olabilir. Türk olduğumuzu söylediğimiz her yerde ilgi ile karşılaştık.
Şehrin hemen hemen her yerinde ve araba plakalarında “Je me Souviens” yazısını görüyorsunuz. Geçmişini unutma anlamına gelen yazı Quebec’lilere geçmişlerini ve tarihlerini unutmamaları için bir hatırlatmaymış.
Quebec şehri, dünyanın en büyük kış karnavalına ev sahipliği yapıyor. Her yıl Ocak ayının son Cuma günü başlayan karnaval 17 gün sürüyor. 1894 yılında başlayan karnaval Dünya Savaşı enasında ve ekonomik buhran dönemi hariç her yıl büyük bir kalabalık ve coşku ile kutlanıyormuş. Çok soğuk olmasına rağmen bu dönemde de Quebec’te olmak ayrı zevkli olacaktır.
Quebec'te Gezilecek Yerler
Vieux Quebec (Eski Quebec – Old Town): 1985 yılında UNESCO Dünya MirasListesi'ne alınan şehrin tarihi bölümü Vieux (Old) Quebec 1608 yılında Fransızlar tarafından kurulmuş ve Kuzey Amerika’nın en eski şehirlerinden biridir. Ayrıca Kuzey Amerika’da surlara sahip tek şehirdir. Şehre giriş yapılan birden fazla sur kapısı var ve arabaların geçebilmesi için sonradan genişletilmiş. Şehrin hemen hemen bütün gezilecek yerleri bu bölgede diyebiliriz.
Eski şehir iki bölümden oluşuyor. Lower ve Upper Town olarak adlandırılan bölgenin bağlantısını sağlayan funiküler kesinlikle binmeye değer. Yürüyerek veya araba ile de ulaşımınızı sağlayabilirsiniz. Önce Haute-Ville (Upper Town) sonra da Basse-Ville (Lower Town) da gezilip görülecek yerleri anlatalım.
Fairmont Le Château Frontenac (Frontenac Şatosu) mimarisi ile görülecek yerlerin arasında ilk sırayı alıyor diyebiliriz. Frontenac Şatosu açıldığı 1893 yılından bu yana otel olarak kullanılıyor. Mimarisi ile kendine gerçekten hayran bıraktırıyor. Dünyanın da en çok fotoğraflanan oteli olduğunu belirtelim. Şatonun daha fazla fotoğrafları için linki tıklayabilirsiniz.
Şatonun nehre bakan tarafında yapılmış olan teras (Dufferin Terrace) hem manzarası hem yürüyüş alanı ile her zaman kalabalık ve canlı. Terasların hemen alt tarafındaki harabeler koruma altına alınmış ve görülebiliyor. Yine terasın başlangıcında lokal sanatçıların performanslarını sergiledikleri ufak bir sahne var. Hem müzisyenlerini dinleme hem de gece ateş dansı yapan çifti izleme fırsatımız oldu. Biz zevkle izledik.
Ayrıca Upper Town ile Lower Town arasındaki füniküler de bu terasın başlangıcında yer alıyor.
Basilique-Cathédrale Notre-Dame-de-Québec (Notre-Dame katedrali), Hotel De Ville (Belediye binası) şehrin içindeki görkemli yapılardandır. İki yapının arasındaki ufak park dinlenmek ve etrafı izlemek için ideal, her zaman kalabalık oluyor. Katedralin girişi ücretsizdir. Katedralden, Saint Jean kapısına kadar uzanan cadde (Rue St.-Jean) ise restoran, kafe, bar, sanat galerileri ve hediyelik eşya satan dükkanları ile günün hemen hemen her saati canlıdır.
Lower Town ise Old Quebec’in en eski bölümüdür. İlk göze çarpan yer arnavut kaldırımı taşları ile Quartier Petit Champlain diyebiliriz. Şehrin en eski binalarının yenilenmiş olduğu bölge; restoran, kafe, sanat galerileri ve hediyelik eşya satan şirin dükkanları ile en çok talep gören yerlerinden biridir. Özellikle cruise gemisi olduğu gün bu bölge çok kalabalık oluyor.
Yine Lower Town’da Place Royale şehir kurulduğunda şehrin merkeziymiş. 17. ve 18. yüzyıldan kalma restore edilmiş evleri ile aynı ihtişamını korumaktadır. Catch Me If You Can ve Taking Lives filmlerinin kilise sahnelerinin geçtiği Notre Dame kilisesi (Notre – Dame des Victoires) de buradadır. Ayrıca alanın etrafındaki binalarda çok farklı ve güzel fresklere rastlayacaksınız. Musee de la Civilasition de Quebec vaktiniz varsa gezilip Quebec tarihi hakkında detaylı bilgi alabileceğiniz bir müzedir.
Hotel du Parlament (Parlemento Binası): Kalenin hemen dışındaki parlamento binası etrafındaki parkı ile çok güzel bir görünüme sahip. Bina içinde ücretsiz turlar da var. Eğer vaktiniz varsa veya hava kötüyse tur değerlendirilebilir.
Observatoire de la Capitale (Capital Observatory): Marie-Guyart binasının 31. katında yer almaktadır. Şehri 221 metre (725 ft) yükselikten 360 derece izleme fırsatı bulacağınız gözlem katına açık havada çıkmak keyifli olacaktır.
The Plains of Abraham: 1759 yılındaki Fransa ve İngiltere orduları arasındaki savaş (Battle of Abraham/Battle of Quebec) bu alanda olmuş. Park haline getirilen alanın birçok yerinde savaş ile ilgili bilgiler var. Park çok büyük, biz de tamamanını gezemedik. Parkı dolaşmak çok keyifliydi ve St. Lawrence Nehri'ne doğru çok güzel manzaralar sunuyor. Parktan ayrıca kale duvarlarına paralel şekilde Frontenac Şatosu'nun önündeki terasa merdivenler ile iniş var. Terasa doğru inişte çok güzel manzara izleme alanları yapmışlar. Banklara oturup manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz. Park çok büyük konserlere de ev sahipliği yapıyor.
La Citadelle de Québec (Quebec Citadel): Yıldız biçimindeki kalenin yapımına 1750 yılında Fransızlar başlamış 1820 ile 1850 yılları arasında İngilizler kaleyi özellikle ABD’den gelecek saldırılara karşı güçlendirmiş. Kale, St. Lawrence Nehri'ni ve çevresini kontrol altında tutmak için en uygun yere yapılmış.
Hâlâ aktif olarak askeri amaçlar için kullanılan kale Kanada ordusunun 22. Alayı'na ev sahipliği yapmaktadır. Asker nöbet değişimi en önemli aktivitelerden biri ancak bizim şansımıza birkaç gün önce bu tören sezondan dolayı sona ermişti. Tören, 24 Haziran-1 Eylül tarihleri arasında her gün sabah saat 10.00’da yapılıyor ve yaklaşık 35 dakika sürüyormuş.
Kalede rehber eşliğinde Fransızca ve İngilizce tur düzenleniyor, zaten kaleyi tek başınıza gezmenize izin verilmiyor. Bu tur yaklaşık bir saat sürüyor. Rehberimiz Citadelle, Quebec ve Kanada hakkında çok güzel bilgiler verdi. Kesinlikle bu turu almanızı tavsiye ederiz. Turun ücreti kişi başı 16 Kanada doları. Detaylar için linki tıklayabilirsiniz.
Citadel fotoğraf albümü için linki tıklayabilirsiniz: Citadel Fotoğraflarımız
Le Musee Royal 22 Regiment: Citadelle içindeki müzeyi serbest dolaşabiliyorsunuz. Kale tur ücretine bu müze de dahil. Müzede 22. Alay'ın katıldığı savaşlar ve başarıları anlatılıyor.
Montmorency Falls (Montmorency Şelalesi): Şelale, şehirden 12 km uzakta ve araba ile 15 dakika sürüyor. Şelaleyi yürüyerek ve merdivenleri kullanarak bütün açılardan görme şansınız var. Zaman veya sağlık sorununuz varsa teleferik ile aşağıya inip şelaleyi görebilir ve yine teleferik ile geri çıkabilirsiniz. Teleferik tek yön 9,25 çift yön 11,50 Kanada doları ve vergi ilave ediliyor. Araba ile gidecek olursanız otopark ücreti 10 Kanada doları. Otoparka girmeyip aracınızı etrafta yakın bir yerlere bırakabilir ve yürüyerek şelalenin olduğu parka giriş yapabilirsiniz. Parkın girişi ücretsiz.
Montmorency Falls fotoğraf albümü için linki tıklayabilirsiniz: Montmorency Falls Fotoğraflarımız
Şelale, 84 metrelik yüksekliği ile Niagara Şelaleleri'nden 30 metre daha yüksek ama daha dar. Kış aylarında şelalenin donmuş fotoğrafları da çok etkileyiciydi. Daha detayli bilgi için linki tıklayabilirsiniz.
Levis: Quebec’in hemen karşısındaki Levis kasabası Quebec’in manzarasını izlemek için çok güzel bir alternatif. Terasse de Levis’den gün batımında Quebec şehrini izlemek zevkli olacaktır. Lower Town’dan kalkan arabalı vapur ile Levis’e geçiliyor. Akşam belli bir saate kadar vapurlar karşılıklı sık aralıklarla çalışıyor. Akşam ise önce yarım saat sonra da bir saat aralıkla gece yarısına kadar vapur seferleri devam ediyor. Şehirde bisiklet kullanımı çok yaygın olduğu için vapura bisiklet ile binecekler için ayrı bir yol yapmışlar. Düzenli bir şekilde vapura bisikletiniz ile binebiliyor ve inebiliyorsunuz. Araba veya yaya trafiği bisiklet ile inip binmeye mani olmuyor. Çok güzel düşünülmüş. Bizde böyle bir uygulamayı hayal bile edemiyoruz.
Canyon Sainte-Anne (St Anne Kanyonu): Vakit ayırıp gidemediğimiz kanyonun çok güzel olduğunu okuduk. Quebec şehrinden 30 km kadar uzaktaki kanyona günübirlik güzel bir gezi yapılabilir. Biz de bir sonraki gidişimize bıraktık. Detaylı bilgi için linki tıklayabilirsiniz.
Basilica of Sainte-Anne-de-Beaupré: St. Anne kanyonuna yakın olan kilise mutlaka görülecekler arasında yer alıyor. Biz fırsat bulup bu bölgeye gidemedik. Detaylı bilgi için linki tıklayabilirsiniz.
Quebec’te Yeme-İçme, Eğlence
Dünya mutfağından birçok alternatif bulacağınız Quebec’te yeme-içme bakımından sıkıntı çekileceğini sanmıyoruz. Şehir biraz pahalı olsa da her bütçeye, damak tadına uygun yer bulmak mümkün. Her biri birbirinden keyifli alternatif o kadar çok yer var ki seçim kolay olmuyor. Genel olarak restoranlarda bahşiş sistemi; vergisiz hesap üzerinden %15-20 arası, kredi kartı ile ödeme yapacak olursanız kredi kartınızdan da çektirebiliyorsunuz. Bir festival zamanına denk geldiyseniz her yer canlı, eğlence sokaklarda… Biz şanslıydık Kelt Festivali’ne denk geldik. Lower ve Upper Town’daki yerler haricinde Grande Allée Est caddesi üzerindeki yeme-içme-eğlence mekanları da alternatif olabilir.
Quebec’te kalınacak yer seçiminde Vieux Quebec (Eski Quebec – Old Town) bölgesi tabii ki en ideal seçenek olacaktır, ama otel fiyatlarının yüksekliğinden veya araba park sorunundan dolayı çevre bölgeler de tercih edilebilir. Kalacak yerimizi son dakika ayarladığımız için bu bölgede uygun otel bulamadık.
Kaldığımız Hotel & Suites Normandin hakkındaki düşüncelerimiz: İki gecesine oda-kahvaltı ve vergi dahil 279 Kanada doları ödedik. Otoparkları ücretsiz. Gezimiz boyunca en çok memnun kaldığımız otellerden biri oldu. Odamız geniş, temiz ve çok rahattı. Kahvaltısı oldukça iyi ve personeli ilgiliydi. Otelin lobisi de vakit geçirmek için konforluydu. Eski Şehrin içine arabasız biraz uzak olması dezavantaj ancak fiyat ve konfor açısından tercih edilebilir.
Quebec City fotoğraf albümü için linki tıklayabilirsiniz: Quebec City Fotoğraflarımız
Tavsiyeler ve Bilgiler
- Sokaklar dar, yürüyerek dolaşıldığı için rahat ayakkabı giyilmeli. Kadınların ökçeli ayakkabı ile dolaşmalarını tavsiye etmeyiz. Herkes rahat giyiniyor.
- Mesai saatlerinde yolların en sağ şeridi otobüs ve taksilere ayrılıyor, diğer araçlar aksi belirtilmemişse giremiyor. Yerde dörtgen işaretler var. Sağa dönecekler işaretin kalktığı yerden itibaren onların önünden dönebiliyor. Trafik tabeleleri dahil bütün levhaların Fransızca olduğunu unutmayın.
- Çok kibar, güler yüzlü ve yardımseverler ama yine de arkasından gelen birine kapı tutma alışkanlıkları yok. Siz tuttuğunuz zaman hem şaşırıyorlar hem de hoşlarına gidiyor.
- Araba ile geldiyseniz Old City’nin içinde ve surların yine yakınında birçok kapalı otopark var. Günlük park yaklaşık 18-20 Kanada doları. Ayrıca sokaklara da park edebiliyorsunuz. Sokakta park etmek için bozuk para veya kredi kartına ihtiyacınız olacak. Sokaklardaki parkların saati genelde 2 veya 2,25 Kanada doları ve akşam saat 9.00’dan sabah 10.00’a kadar ücretsiz.
- Kanada bayrağındaki yaprak Maple (akçaağaç) ağacının yaprağıymış. Her yerde şurubu satılıyor.
- Farklı seçeneklerde helikopter turları mevcut. İlginizi çekerse linkleri inceleyebilirsiniz: Link1 ve Link2
- Quebec’e 12 km kadar uzaktaki bir kamp yeri dikkatimizi çekmişti. Eğer kamp yapmayı düşünüyorsanız iyi bir seçenek olabilir. Web sayfası için linki tıklayabilirsiniz.
- Yaz başı ve Eylül-Ekim ayları gitmek için en ideal zamanlar. Soğuk ile aranız iyi ise Kış Karnavalı'nın olduğu dönemde gitmek de eğlenceli olacaktır.