Tahran'ın Özgürlükler Kafe'si (Kafes'i)

Tahrana adım atar atmaz yoğun bir gaz, toz ve kirlilik bulutu sizi selamlıyor. Ambargonun etkisiyle oluşan siyasi bulut mudur bilinmez ama kirlilik şehrin üstüne kabus gibi çökmüş. Sık sık resmi kurumlar ve okullar hava kirliliği dolayısıyla tatil ediliyor.Neyse ki yakınlarda insanların temiz hava almak üzere kaçtığı Elbruz dağlarının eteklerinde Darband var. İnanılmaz ama gerçek... Buradan şehrin kirliliğini izleyip nispet yaparcasına temiz hava alabiliyorsunuz. Ayrıca Darband çok popüler bir trek rotasının başlangıç noktası. Kadınlı, erkekli, yabancılı, yerlili dağcılar sırtçantalar sırtlarında, elllerinde batonlarla buradan yürüyüşlerine başlıyorlar. Çoğunlukla kadın dağcı görmek beni çok sevindirmişti.

Neyse.. Benim Tahran ile ilgili şu an değinmek istediğim nokta Özgürlükler Kafe’si. Kafe’nin adı bu ve Kadıköy’ün komün kafelerini andırıyor. Şehrin ana caddesinde yürüdükten sonra (sağ tarafından erkekler, sol tarafından kadınlar yürüyor ama bu sözlü kurala pek uyulmuyor)  2. katta sıradan bir kafe burası. Özelliği ise başka hiç bir türlü reklama ihtiyaç duymadan insandan insana aktarılarak bilinmesi.  Yani önünde dev ışıklı bir pano yok. Kafe olduğuna dair bir ibare de yok.  Kaldığımız otelde resepsiyondaki görevliye biz kahve içmek istiyoruz, nerede içebiliriz diye sorduk. Haritadan bize bir bina işaretledi karşısında bir ağaç var dedi ikinci katına çıkın, tabela görmeyeceksiniz ama kapıyı itin. Batı tarzında bir kafe burası dedi. 'Filtre kahve bile bulabilirsiniz hatta' diye de ekledi. Bir kahve sever olarak tabi çok mutlu olup hemen aramaya koyulduk, kolayca da bulduk. Burası gizli bir kafe, belki de devlet yetkilileri bilse kapatacak. İlk bakışta sevgililerin buluşma noktası olarak işlev görüyormuş gibi bir izlenim veriyor. Ama çoğunlukla siyasi fikirler, özgürlük ve idealler ile ilgili paylaşımlar var ortamda. Kağıtlara yazılan dilekler, şiirler veya manifestolar ya çamaşır ipine asılıyor ya cam ile masa arasına sıkıştırılıyor ya da doğrudan duvara resmediliyor. Konserler, toplantılar ve duyurular duvarda yapıştırılan posterler veya ilanlar aracılığı ile yapılıyor. Google’ın bile yasak olduğu bu ülkede iletişim bize göre çok farklı kanallardan kağıt kalem, bakış ve resim ile devam ediyor.

 

İnsanlar burada kafeste yaşıyor gibi görünüyor ama o kafeslerin içindeki hareket ortamlarını kendileri belirliyorlar gibi gelmişti bana..

Bu iki kadın figürü kafenin duvarlarını süslüyor. Ressamları aynı.Kadınlar sadece resimlerde zarif değiller, gerçekte de alımlı sürmeleri ile oldukça sade ama şık görüntüleri var. Ressam kadının gözlerinin güzelliğini yansıtamayacağını düşündüğü için genelde çizmekten imtina etmiş. Bize kahvemizi getiren garson böyle söylemişti. Göz güzelliği çizilemez diye.. Onu hayal etmek bize kalırmış artık…

Gülfer Duran

Yazar Hakkında

Gülfer Duran

Merhaba ben Gülfer Duran. Farklı yaşamları, tarzları ve kültürleri seviyorum. Dünyamızı farklılıkların renklendirdiğini düşünüyorum.