Tarih, Üzüm Bağları ve Şarap: St. Emıllıon

Bugün gezimizin en heyecanlı günündeyiz, St. Emilion’a gidiyoruz. Üzüm bağları diyarında şarap tadımı yapacağız. Bölgeye yaklaştığımızda karşımıza çıkan görüntü harika. Hangi yöne baksanız etraf bağlarla kaplı... Uçsuz bucaksız bir alan düşünün,son derece düzgün, son derece muntazam sıra sıra dizilmiş, birbirine bağlanmış üzüm kütükleri. Hangi yönden bakarsanız bakın düz, verev, sağdan soldan, düzgün sıra görüntüsü bozulmuyor. Şarap yapımı için uçsuz bucaksız bir alana yayılmış bağlarda, her üzüm tanesini tek tek inceleyerek toplanıyor, yeterli kaliteye ulaşamadıkları yıllar hiç şarap çıkarmıyorlar ve daha birçok detaylar, özellikler… Sizlere İtalya - Toscana yazı dizimde Siena’da şarap bağları turumuzda anlattığım gibi… (gezimanya.com/GeziNotlari/yesil-vadinin-ortasindaki-tarih-kokulu-siena)

Burası üzüm bağları ve şarapları ile ünlü olduğu kadar tarihi bir köy aynı zamanda. Köye gelmeden sağlı sollu tarihi yapılar görebilirsiniz, ancak köye gelip otoparka girdiğiniz anda harika bir kule hemen göze çarpıyor. Parktan hemen bir meydana çıkıyorsunuz, yüksekçe bir meydan, köy bu tepe üzerine kurulmuş, aşağıya doğru devam eden köyde, bir köy meydanı daha var.

 
Bu bölge de UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde. Birçok yerde göremediğimiz, yörenin koruma altında olduğunu belirten bir UNESCO amblemi nihayet burada gördük.


 
Köy serin havaya rağmen oldukça kalabalık, dar köy yolları arasında yürürken sıra sıra dükkânlar hem şarap tadımı yaptırıyor, hem şarap hem de şarap ile aklınıza gelebilecek tüm aksesuar ve aletleri, birçoğu hiç görmediğim ilginç ama biraz fantezi aksesuarlar satıyorlar. Şarap fiyatlar 5-6 €’dan başlıyor, gördüğüm ve gözlerime inanamadığım 12000 € fiyat ise inanılmazdı, senesi 1945. Hangi dükkana girsek, karar vermek zor, tadıyorsunuz sanki hepsi lezzetli, yüzlerce çeşitten hangisini alsak karar zor, hepsinin renkleri muhteşem bir bordo (beyaz şarap da var ama burası bordo şarabı ile ünlü) berrak, kokular nefis... Seçmek zor, sonuçta 1-2 şişe götürebiliriz. En iyisi güzel şarapları tatmak, yemeklerde en güzelini içmek ve gezinin hakkını vererek keyif yapmak.


 
Bu bölgede ilerlerken sağlı sollu Chateau (Şato) tabelaları göreceksiniz, ancak bunlar bildiğiniz gerçek şatolar değil, bunlar bağlarının hemen yanı başında, evinin arka bahçesinde üretim ve imalat yapan, fıçılarını kendileri üreten ve sonuç olarak da harika renkte, aromaları lezzeti ile müthiş şaraplar üreten bodrumlarını da mahzen olarak kullanan küçük ya da büyük şatolar (şato tipi üreten) şarapçılar.


 
Fransa’da şarapların karmaşık bir sınıflandırma sistemleri var, her bölgenin sınıflandırması ayrı. Bordeaux şarapları Grand Cru.. Premier Cru gibi terimler ile resmi olarak sınıflandırılmış. “Cru” yani “büyüme” – “premier cru” - ‘ilk büyüme’. Bu terimler belli bir kalitenin üzerinde üretilmiş, özel olarak isimlendirilmiş, genellikle Fransız şarap bağlarının sınıflandırılmasında kullanılıyor.


 
Epey gezdik, şarapla ilgili bu kadar bilgi bize yetiyor, öğrenmenin sonu yok. Şimdi güzel bir şarap eşliğinde güzel bir yemeği de hak ettik sanırım. Sonrasında Bordeaux’ya, yarın sabah da yine güzel bir geziyi tamamlamış olan vatana dönme zamanı…


 Başka ülkelerde görüşmek üzere…

nevinsalman

Yazar Hakkında

nevinsalman

Ankara da doğdum, TED Ankara Koleji ve Gazi Üniversitesi Mimarlık fakültesi mezunuyum. 6 sene Londra'da yaşadım, sonraki yıllarda İstanbul'a yerleştim ve serbest çalıştım.