Venedik’e gitmek, dünyanın en keyifli anlarını yaşamakla eş değer benim için… Tarihin sahnesinde gezinirken; köprüler, gondollar, binalar, kimi zaman maskeler ve kıyafetler dekor oluyor sizin için...
En keyifli zaman ilkbahar ve sonbahar ayları. Hem hava çok rutubetli olmuyor hem de sıcak tahammül edilebilir düzeyde... Rutubet derken; unutmamak lazım ki Venedik’te neredeyse tüm oteller eski binalar, saraylar olup renove edilmişlerdir. Bu sebepten, otellerde maalesef bir rutubet kokusu olabilmektedir zira binaların temeli suyun içinde duruyor ve ister istemez rutubet önlenemiyor.
Venedik’te neler yapacağınıza gelince;
Havalimanından bir taksi ile adaya gelip akabinde Piazzale Roma’ya gelir ve buradan da otele vaporetto denilen bizim Üsküdar-Beşiktaş motoru gibi motorlarla gidebilirsiniz ya da havalimanından deniz taksiye biner ve otelinize direkt geçersiniz. Deniz taksinin tek yön ücreti takribi olarak 100-110 Euro civarıdır (araç ücreti kişi başı değil).
Bir gününüzü mutlaka adayı gezerek geçirmenizi öneririm; San Marco Meydanı, meydanda bulunan bazilika, Çan Kulesi (buraya çıkılıyor) vs. Yürüyerek Rialto Köprüsü’ne devam edebilirsiniz. Köprünün sağında ve solunda yemek yenecek mekânlar var ama buraların adanın en turistik yerleri olduğunu unutmayın. Yani bazen yemek çok şişirmece olabiliyor ama manzarasına söyleyecek bir şey yok. Dolayısıyla ilk Venedik seyahatinde gönlünüzce takılın bence, turistik ya da değil çok düşünmeden…
Eğer adayı kanaldan bir tur yaparak görelim derseniz kişi başı takribi 6 Euro civarında bir bilet alarak tekneden de hiç inmeden yani son durağa kadar giderek de gezebilirsiniz. Adanın neredeyse her yerinde vaporetto iskeleleri mevcut ve bu teknelerle hem toplu taşımacılık yapılıyor hem de turistler şehrin gün içerisindeki ışık ve gölge oyunlarının saraylara yansıyan efektlerini tekneden çok rahat görüntüleyebiliyor.
Venedik’e kadar geldik, gondola binmeden olmaz diyorsanız; en kolay biniş noktası San Marco Meydanı’nın yanında olan yerdir.
San Marco Meydanı’nın hemen yanından yani katedrale sırtınızı dönünce meydanın sağ ileride kalan köşesinin çıkışında gondol iskelesi vardır. Burada kendiniz için özel kiralayabildiğiniz gibi, sıra bekleyen başka 4 kişiyle de ortak binebilirsiniz. Eğer yanılmıyorsam gondol turu 80 Euro civarında idi. Yağmur yoksa çok keyifli olabilir. Gondolcular göstermelik de olsa aryalar söylüyorlar. Eğer yanınızda sevgiliniz varsa ve Venedik’in romantik ortamına biraz daha keyif katmak isterseniz, alın bir şişe şampanya, kiralayın gondolunuzu ve kentin keyfini çıkartın.
Nerelerde yemek yeriz diye sorarsanız; bir aksam bence mutlaka Antico Martini’de yemek yiyin. Öncesinde kesinlikle rezervasyon yaptırın derim zira aksi takdirde masa bulmak zor olabilir. Kaldığınız otel mutlaka rezervasyon yapar size. Bir akşam bir şeyler içmeye Harry’s Bar’a gidin. Burası, hikâyesi olan bir mekân. Buranın sahibi ünlü Cipriani ailesi ve şu an dünyadaki bütün Cipriani Restoranları buranın sahibi olan kişiye ait. İlk parayı nasıl bulup Harry’s Bar’ı açmasını oraya gidince okursunuz ya da anlatırlar size : ) Burada yemek yemenizi çok tavsiye etmem çünkü çok turistik olmuş durumda…
San Marco Meydanı’nda bulunan restoranlar, bakıldığında çok keyifli görünse de maalesef damak tadı anlamında aynı keyfi vermemekteler. Ancak San Marco Meydanı’ndaki bu mekânlarda bir kahve içmek, bir tatlı yemek ve kimilerinin meydanda canlı performans sergileyen orkestralarını izlerken klasikleşmiş ezgileri dinlemek de son derece güzeldir ve unutulmayan anıların başında gelir.
Dondurmanızı Boutique del Gelato’da ya da Alaska Gelateria Sorbetteria’da yiyin.
Bir diğer yer daha var, ben yemedim ama yemekler çok lezzetli demişlerdi; Al Gondolieri isimli bir mekân.
Ayrıca adanın Dorsoduro bölgesi en tipik İtalyan bölgesidir. Buraları da gezinin mutlaka…
Havalimanına inince ya da otelden kendinize Venedik’te yapılabilecek turların olduğu acente flyer’larından alırsanız; Murano, Burano vs. gibi turlara da rahatlıkla gidebilirsiniz.
Eğer Venedik’in dışına çıkmak isterseniz yakınlarda Verona şehri var. Sabah gidip, akşam dönebilirsiniz. Burada şehrin dışında surların olduğu bir bölüm mevcut. Aracınızı şehrin surlarının yakınına bırakırsanız oradan şehrin içine yürüyerek girebilirsiniz çünkü tarihi bölgenin içinde araçla gezme imkânı yok. Burada Romeo ve Juliet’in evi var. Ayrıca büyük bir antik tiyatroları var ve ziyaret edilebiliyor ayrıca şehri dolaştıran bir tren mevcut ve tiyatronun karşı köşesinden kalkıyor. Araç kiralamak isterseniz Verona’ya Venedik’ten trenle de gidebilirsiniz.
Bir akşam opera tarzı bir yere gitmek isterseniz Teatro la Fenice size önereceğim bir mekân. Çünkü salon çok ihtişamlı ve haftanın birkaç gecesi bir konser ya da etkinlik oluyor. İtalyanca olduğundan anlamak zor olabilir ama yine de görmekte fayda var. Gittiğiniz tarihte bir etkinlik yoksa salonu turistik bir tur olarak da gezmek mümkün. Burası benim size önerdiğim Ristorante Antico Martini’nin hemen yanında yer alıyor. Dolayısıyla eğer akşam opera yapacaksanız çıkış saatinde buraya rezerve yapmak mantıklı olur.
Eğer 1 günden daha fazla vaktim var diyenler varsa, aşağıdaki de bilgiler onlar için;
Venedik bizim için yemek, içmek, gezmektir diyenlerdenseniz o halde buraya kadar gelip de bu mükemmel ve ünlü İtalyan yemeklerinin nasıl yapıldığını öğrenmek için yemek kursuna da gitmek gerekir. Venedik’te yemek kursu olarak size birkaç adres vereyim. Ama siz internetten bakıp başka yere de gidebilirsiniz. Ne tarz yemek yapmayı ya da öğrenmeyi düşünüyorsanız, bunlara bakıp ona göre seçmeniz ve rezervasyon yaptırmanız gerekli.
www.cookinvenice.comwww.mariascookerycourse.comwww.enricarocca.com
Mestre tarafında konaklayıp araç kiralamış kişilerin dikkatine; arabayla vaporetto iskelesine gittiğiniz zaman burada araca park yeri bulmak yüksek sezonda ciddi bir sorundur. Bunun yerine belki de toplu taşıma kullanmak daha kolay olabilir. Park yeri bulan şanslılardansanız, otoparka yaklaşık 25 Euro civarında para ödemeniz gerektiğini de unutmayın. Aracınızı bıraktıktan sonra vaporetto bileti alarak, adada Grand Canal üzerinde tekne ile istediğiniz yere ulaşabilirsiniz. Yüksek sezonda akşam saatlerinde vaporetto’da uzun sıralar oluşabilir. Hatırlatmakta fayda var : )