Yunanistan Macerası: Thassos

Bu sene bir değişiklik yapıp ilk kez Yunanistan’da anakaraya araba ile gitmeye karar verdik. Bu planımızı duyan 2 arkadaşım da aileleri ile birlikte bize katıldığında tatil grubumuz büyümüş oldu 3 araba 6 yetişkin, 4 çocuk, 1 bebek olmak üzere 23 ağustos’ta yollara düşmek üzere anlaştık. Hatta bu planlarımızı yaparken grubumuzun en küçük üyesi Atlas, henüz anne karnında idi.

Daha önce Yunanistan’a giden arkadaşlarımızdan ve de internet araştırmalarımız sonrasında planımızı

  • 2 gün Thassos
  • 3 gün Cassandra
  • 3 gün Sithonia olarak belirledik.

23’ü sabahı saat 3.00’te kalktık ve sınıra doğru yolu çıktık, diğer arkadaşlarımızın biri Saroz’dan geldiği için onunla sınırda buluşulacak, diğer arkadaşlarım sınırı araba ile geçmek istemedi Selanik’e uçakla gidip oradan araba kiralayıp bizimle Thassos’ta buluştular. Saat 6.00’da sınırdaydık Türk tarafından kolayca geçtik biz ilk kez araba ile sınırı geçtiğimizden biraz heyecanlıydık açıkçası evraklarımızı önceden hazırlamıştık.

  • Uluslararası (Beynelmilel) Ehliyet: ilk alımda 373,33 TL verdik
  • Uluslararası Trafik Sigortası (Green Card): 15 gün için 63 € ödedik
  • Muvafakat belgesi (bizim aracımız kiralık olduğundan aracın sahibi olan firmadan bu belgeyi almak gerekiyor )

Bizim tarafı sorunsuz geçtik ancak Yunan tarafında çok sıra vardı toplamda sınırı geçmemiz 1,5-2 saati buldu, bolca gurbetçi ile birlikte sırada bayağı bir vakit geçirdik anlayacağınız.

Yunanistan’a geçtikten sonra yollar çok rahat dümdüz ve boş çok rahat bir yolculukla yaklaşık 2 saatte Keramoti’ye varıyoruz.

Feribot saatlerine ve ücretlere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:http://www.thassos-ferries.gr/turkey.html

Yaklaşık 45 dakikalık bir feribot yolculuğu ile Limenas’a varıyoruz. Otelimizi Limenas’ta ayarladık hemen limanın yanında küçük ve temiz bir otel Hotel Vournelis’te 3 kişilik odada oda-kahvaltı fiyatı olarak 80 € ödedik.

Otele eşyalarımızı attığımız gibi çok aç olduğumuz için bir an önce kendimizi bir beach’e atıp tavernasında bir şeyler yiyelim dedik. Çocukla en rahat yerlerden biri olarak tarif edilen Makryammos’taki beach otelin plajına gitmeye karar verdik, girişe geldiğimizde plajda hiç boş şezlong, şemsiye olmadığını öğrendik ancak o kadar açtık ki bir şeyler yer taverna otururuz diyerek kararımızı değiştirmedik girişi yapılmıyorsam 3 € gibi bir tutar ödeyerek içeri girdik. Hemen tavernaya oturduk ve menüde gördüğümüz her şeyden sipariş ederek önce gözümüzü sonra kendimizi doyurduk, sonrada kendimizi denize bıraktık. Küçük bir not burası bir otel olduğundan tavernadaki fiyatlar öyle yemeği için biraz pahalı gelebilir. Bir de hafif atıştırmalıklar için bir snack bar var orası da tercih edilebilir. Tesisin içinde geniş bir çocuk parkı ve bol yeşillik var bu nedenle hiç bunalmadan ve de şezlonga ihtiyaç duymadan vakit geçirebildik. Burada deniz biraz dalgalı ancak su derin olmadığı için çocuklular için ideal, dalgasız güne denk geldiğinde daha güzel oluyormuş.

Akşamüzeri buradan ayrılıp hemen yan koydaki Marble Beach (Saliari deniyor) kısa ama meşakkatli bir yolla yarım saatte varıyoruz, dikkat arabalarınız alçaksa bu yola girmeyin sakın çok bozuk ama sonunda ulaştığın deniz harika gerçekten çok beğendik.

Akşam otelimizden çıktık yürüyerek Limenas’a doğru giderken Yunanlarla dolu olan restoranı görünce hemen oturduk, biraz Yunanistan’da servis konusu sıkıntılı masaya yiyecek bir şeyler getirmeleri minimum 30 dakika sabretmeyi öğretiyorlar insana, çocuklar çok acıkmıştı çokta yorgundu balıklarını acil getirin dedik, gelmesi 45 dakika sürdü : )

Zor yediler, hiçbiri yemeğin sonunu göremedi zaten grup çok yorgun olduğundan 00.00’da odalarımıza çekildik.

Sabah kalkışıp, kahvaltı yapıldıktan sonra bugünkü istikamet adanın güneyi Golden Beach ve Paradise Beach’e uğrayarak Aliki’ye gideceğiz.

Golden Beach’i ben hiç beğenmedim bizim Kilyos kıvamı biz burada durmadık bile direkt olarak Paradise’a doğru devam ettik. Paradise’ın denizi ve kumu tam çocuklara uygun yine hafif bir dalga var ancak kumda sanki simler varmışçasına parlaklık var biz çok beğendik.

Bol bol dalgalarla oynadık daha gidecek yerler olduğundan burada sadece 1 saatlik bir yüzme molası verdik buradan sonraki yolumuz Aliki’den hemen önceki küçük bir koy olan Agios Ioannis Beach’i bulmak için yola çıktık, bizim navigasyonda bulamadığımız için yolda tabelaları takip ederken küçücük bir tabelasını gördük soldan aşağıya bildiniz patika yoldan iniliyor hatta inerken burası nereye çıkacak acaba diye düşünmüyor değil insan, merak etmeyin güzel ve sakin bir plaja çıkıyor : )

Plaj biraz taşlık denizde öyle ancak denizi harika...

Plajlarda karavan şeklinde kafeler var yiyecek içecek her şeyi bulmak mümkün fiyatlarda çok makul bir hamburger 4 €, cola 3 €, büyük su 1 € bunlar hatırladığım fiyatlar fikriniz olsun diye yazıyorum.

Herkes acıktığı için kafeteryada ağaçlar altında keyifli bir yemek yedik, tüm grubun gözüktüğü nadir fotoğraflardan biri : )

Tüm günümüzü burada geçirdikten sonra 18.00 gibi Aliki’ye yola çıktık, Aliki’de son bir denize girmek istiyorduk. Araba park etmek çok problem yollar çok dar ve alan kısıtlı olduğundan 3 arabaya yer bulmakta zorlandık bu arayış esnasında arkadaşlarımız Türk bir grupla karşılaşmış onlarda antik tiyatronun yanındaki küçük koyun denize girmek için çok güzel olduğunu söylemişler bizde arabalara bir yer bulduğumuz gibi kendimizi buraya atıyoruz.

Ömer ve Mert ve grubumuz prensesi Derin ile en cücüğü Atlas’ın aşağıdaki fotoğraflarından anlaşılacağı üzere  gerçekten harika bir koy; havuz gibi dümdüz, tertemiz kesinlikle kaçırılmaması gereken bir yer.

Aliki’de akşam yemek yemeğe karar verdiğimiz için yanımızda eşyalarımızla gelmiştik, üzerimizi değişip kendimize yemek yemek için bir yer bakmaya başladık. Deniz kenarındaki restoranlardan birine girdik klasik siparişlerimizi cacık, greek salad, ızgara kalamar, ızgara karides, midye, roka salatası, deniz levreği, peynir topu, kabak ve patlıcan kızartması menüdeki her şeyi söyledik. Deniz insanı acıktırıyor tabii masa silip süpürüldü yemeklerin hiç fotoğrafını çekmemişim ondan koyamıyorum zaten burada paylaştığım fotoğrafların nerdeyse tamamını arkadaşımız Serra çekti, o olmasa seyahatte bir fotoğrafımız olmayacaktı yani : )

Yolumuz uzun Limenas’a 1 saatten fazla bir yolumuz var sabah istikamet Afitos. Yeni yerler, yeni maceralar bizi bekliyor.

Thassos, Türkiye’ye yakın olması ve bakir doğası nedeni ile görülmeye değer bir yer gerçekten, uzun hafta sonu için bile gelinebilir.

Aşağıdaki linkten adadaki diğer beachleri görebilirsiniz:

http://www.thassos-view.com/beaches