Aydın'dan İzmir'e Trenle Seyahat

Aydın garından İzmir Adnan Menderes Havaalanı'na trenle yolculuk... Muhteşem, harika, çok güzel... Her kelime yakışır bu yolculuğa.

Aydın garından zorla binersiniz trene çünkü çok kalabalıktır. Herkes trene koşar, köylüsü kentlisi, öğrencisi, öğretmeni, memuru, işçisi... Sınıf farkının olmadığı vagonlar tıklım tıklım insan taşır her iki yöne. Oturmak büyük bir şanstır. Güzel bir yer bulduysanız eğer ayakta yolculuk da çok güzeldir. Pencere kenarındaysanız daha bir şanslısınız. Raylar üzerinden kayarken vagonlar siz dışardaki manzaranın tadını çıkarırsınız.

Yolculuğunuz hele bahardaysa daha bir güzeldir yolculuk. Zeytin ağaçlarının taçlandırdığı dağlar, dağların eteklerinde kurulmuş, göğe yükselen minaresiyle masalımsı bir görüntü sergileyen beyaz evleriyle köyler... Bazen uzaktan seyredersiniz, bazen yakınından geçersiniz köyleri, bahçe evlerini...

Tren nazlı nazlı kalkar demir rayların üzerinden...

Bir istasyondan diğerine kadar biraz hızlanır sonra tekrar nazlanarak başka bir istasyona varır. Her istasyondan kalkarken kondüktörün düdüğünü duyarsınız. Düdük sesiyle birlikte çupa papa, çupa papa diyen lokomotifin sesi ahenk katar ortama. Yolları birleştirir, insanları birleştirir. Trenler umuttur, sevgidir, dostluktur, paylaşımdır.

Arada bir tünelden geçersiniz tünel çıkışı ya bir dağ manzarası ya da geniş bir ova manzarası takip eder sizi, alır götürür bu manzaralar ya çocukluğunuza ya sevdiğinize ya da hayalerinize... Pecereden hızla geçer görüntüler,  tam siz hayale dalmışken, mis gibi bir simit kokusu sarar etrafı. Simitçi gelmiştir kompartımana yanında ayranıyla. Simit-ayran bile çok lezizdir yolculukta.

Ardında kondüktörün biletleri görelim sesi gelir kulağa. Biletinizi hazırlamaya başlarsınız yavaştan. Dışarda kırmızı beyaz pembe dağ laleri, papatyalar, bahçeleri bir renk şölenine dönüştürürler. Aydın'da başlayan yolculuğunuz İncirliova, Germencik, Ortaklar, Çamlık Selçuk, Pancar, Torbalı, Cuma Ovası derken, Adnan Menderes Havaalanı'na gelivermişsinizdir. Seyahatinize  uçakla devam edecekseniz burada trenden inersiniz. Devam edenler içinse bir sonraki istasyon Gaziemir, son istasyon İzmir Basmane'dir.

Tren yolculuğunda her bir istasyon ayrı bir keyif, ayrı bir kavuşma, ayrı bir ayrılıktır.

İzmir'den binerseniz son durağınız Denizli olur. Denizli'ye giderken de Aydın'dan sonra Umurlu, Köşk, Karaeli, Sultanhisar, Atça, İsabeyli, Nazilli, Kuyucak, Pamukören, Horsunlu, Buharkent, Sarayköy, Goncalı ve Denizli...

Ege şehir kasaba ve köylerinin ya tarihi yönden size anlatacak çok şeyleri vardır, ya bitki örtüsü yönünden ya da ticari yönden; bolluk, bereketlilik, yeşillik, şiirsel bir doku, tarihi bir açık hava müzesi gibidir. Keyifle gezebilirsiniz. Bilet fiyatları da oldukça ucuzdur.

Not: Anadolu’daki demiryolu tarihi 23 Eylül 1856 yılında ilk demiryolu hattı olan 130 km’lik İzmir-Aydın hattının bir İngiliz firmasının ilk kazmayı vurmasıyla başlar İmtiyaz İzmir Valisi Mustafa Paşa zamanında. 1857 yılında “İzmir’den Aydın’a Osmanlı Demiryolu” kumpanyasına devredilmiştir. Böylece Anadolu topraklarındaki ilk demiryolu hattı olan 130 km’lik bu hat 10 yıl süren bir çalışmayla 1866 yılında Sultan Abdülaziz zamanında tamamlanmıştır.

156 yıl önce inşa edilen bu tarihi demiryolu, şimdilerde de bir tarihi olaya daha tanıklık ediyor. 1856'da başlayan İzmir-Aydın demiryolu; Anadolu topraklarındaki ilk demiryolu işletmesi özelliğini taşıyor. Aynı güzergâhta hizmet verecek olan İZBAN A.Ş modern banliyö işletmeciliği yaparak, Anadolu topraklarında bir ilki daha gerçekleştiriyor. Aliağa’dan Torbalı’ya kadar uzatılacak bu hattın çalışmalarında büyük yol kat edildi.

Birgül

Yazar Hakkında

Birgül

Klasik bir ifade ile,emekli olduktan sonra gezmeye başladım.Eşimle birlikte özellikle yurt dışı gezilerimiz oldu.Orta yaşımızda  uzakları gezelim görelim dedik.