Paris, Fransa – Cenova, İsviçre - Interlaken, İsviçre - Innsbruck, Avusturya – Münih, Almanya – Berlin, Almanya – Amsterdam, Hollanda – Brugge, Belçika
Güney Avrupa ülkelerini oldukça uygun fiyatlarla alabileceğiniz bir tren biletiyle gezme şansı sunan Interrail programı gezginler için adeta bir mucize. Siz de bu mucizeye kapılıp Paris’te Eyfel’in tepesinde romantizmi koklayabilir, Cenova’nın büyüleyici manzarasını izleyebilir, eşsiz Ortaçağ şehri Brugge’da gezebilirsiniz.
Paris, Fransa
Dünyaca ünlü, herkesin hayallerini süsleyen büyüleyici şehir Paris, Doğu Avrupa Interrail Rotası’nın başlangıç noktası. Şehre gelenlerin genellikle ilk koştukları yapı Eyfel Kulesi, Paris denilince belki de akla gelen ilk yer. Eyfel’i yakından görebilir, üst katlarına çıkarak şehre bakabilirsiniz. Dünyada en çok ziyaret edilen sanat müzesi Louvre’a uğrayarak ünlü ustaların şaheserlerini görebilir, şehrin en yüksek noktası Montmarte’a uğrayabilir, Gotik mimari harikası Notre Dame Katedrali’ni gezebilir, Paris’in dünyaca ünlü alışveriş caddesi Champs Elyssées’de yürüyebilirsiniz.
Cenevre, İsviçre
Aşıklar şehrinden sonra üç buçuk saat süren tren yolculuğu ile sıra Avrupa’nın en kozmopolitan şehirlerinden biri olan Cenevre’ye geliyor. İsviçre'nin ikinci en kalabalık şehri ve uluslararası diplomaside dünyanın en önemli merkezlerinden biri Cenevre hem Birleşmiş Milletler’in hem de Uluslararası Kızıl Haç Komitesi’nin ofislerine ev sahipliği yapıyor. Nefes kesen manzaralara da ev sahipliği yapan bu güzel şehirde Avrupa’nın en uzun dağı Mont Blanc’ı ziyaret ederek büyüleyici manzarasını izleyebilir; Fransız stili eski şehir merkezinde vakit geçirebilir, manzarasını fantastik İsviçre ve Alp dağlarının oluşturduğu Avrupa’nın en büyük buzul gölünü ziyaret edebilirsiniz.
Interlaken, İsviçre
Büyüleyici Cenevre’den, dört buçuk saat süren ve iki transfer gerektiren tren yolcuğunun sonunda Avrupa’nın macera ve spor adresi olan Interlaken’e geçebilirsiniz. Dünya standartlarında kayak ve snowboard pistlerinin bulunduğu, Brienz ve Thun Gölleri üzerinde yamaç paraşütü imkanının sunulduğu Interlaken ziyaretçilerini büyülüyor. Şehrin ünlü caddesi Höheweg’i gezebilir, burada Japon bahçelerine uğrayabilir ve kar ile kaplı ünlü Jungfrau Dağı’nı görebilirsiniz. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan buzul gölü Jungfrau-Aletsch-Bietschhorn’a uğrayabilirsiniz ve Eski Şehir Unterseen’de vakit geçirebilirsiniz.
Inssbruck, Avusturya
Interlaken’dan altı buçuk saate yakın süren iki transferli tren yolculuğu ile Alplerin en büyük kayak merkezi Inssbruck’a varıyorsunuz. İki kez Kış Olimpiyatları’na ev sahipliği yapmış olan bu muhteşem Avusturya kasabası birçok müzeye, kiliseye, anıta, meydana ve parka ev sahipliği yapıyor. Renkli Ortaçağ binaları ile çevrili Eski Şehir, şehrin en büyüleyici noktalarından bir tanesi. İmparator I. Maximilian’ın mezarına en sahipliği yapan ve bundan dolayı Avrupa’nın en önemli imparator mezar anıtı olan Hofkirche Kilisesi’ni ziyaret edebilir, Rönesans tarzı bir kale olan ve Tirol arşidükü II. Ferdinand adına inşa edilmiş Schloss Ambras’ı gezebilirsiniz.
Salzburg, Avusturya
İki saat süren tren yolculuğu sonunda Inssbruck’tan, Avusturya’nın elması Salzburg’a adım atıyorsunuz. Mozart’ın doğduğu, bir zamanlar sokaklarında yürüdüğü, yaşadığı iki evinin şehre adanmış müzeye dönüştürüldüğü muazzam şehir Salzburg, ziyaretçilerin favori destinasyonlarından bir tanesi. Eski Şehir’de gezebilir göz alıcı yapıların arasında dolanabilir, Avrupa’nın en büyük ve en iyi korunmuş kalelerinden biri olan şehrin tepesinde yer alan Festung Hohensalzburg Kalesi’ne uğrayabilir ve şehre kuşbakışı bakabilirsiniz. Filmlerde gördüğümüz harika manzaralara ev sahipliği yapmış olan şehirde kar kaplı dağlardan geçebilir, yeşil vadileri görebilir ve birbirinden güzel göllerinde vakit geçirebilirsiniz.
Münih, Almanya
Her yıl beş milyondan fazla insanın katıldığı bira festivali Oktoberfest ile tanınan Münih özellikle bu dönemde büyüleyici bir havaya bürünüyor. Eskiden pazar ve düello alanı olarak kullanılırken şu anda şehrin en canlı merkezi olan birçok müzeye, kafeye, dükkana ve kiliseye ev sahipliği yapan Marienplatz’da vakit geçirmeli; Rönesans, Barok, Rokoko ve Neo-klasik tarzdaki mermer dekorasyonlarıyla kendine hayran bırakan Münih Rezidansı’na mutlaka uğramalı ve görkemli kubbeleriyle Münih’in simgesi olan ünlü Frauenkirche Kilisesi’ni gezmelisiniz.
Berlin, Almanya
6 saat süren yolculuk sonucunda Almanya’nın önemli şehirlerinden biri olan Münih’ten ülkenin başkenti, Avrupa’nın da en havalı şehri Berlin’e varıyorsunuz. Oldukça dramatik bir geçmişin kalıntıları üzerine kurulmuş bu şehir underground kültürü ve alternatif tutumları ile oldukça ilgi çekici. Eklektik bir grup sanatçıya ve yeni deneyimler, keşifler peşindeki müzisyenlere ev sahipliği yapan Berlin sanatseverleri oldukça etkiliyor. Berlin’in görkemli sembollerinden biri olan Berlin Katedrali, şehrin en büyük parkı Tiergarten, Berlin Duvarı’nın yıkılmayan ve şu an bir açık hava sanat galerisi olarak kullanılan kısmı East Side Gallery’deki dünyanın birçok farklı ülkesinden sanatçıların duvar sanatlarını görmelisiniz.
Amsterdam, Hollanda
Altı buçuk saat sonunda Avrupa gezginlerinin bir başka favorisi Amsterdam’a ulaşabilirsiniz. Evleri, kanalları ile kalpleri fetheden Amsterdam, Van Gogh Müzesi, Anne Frank’ın Evi, Rijksmuseum gibi görülmesi gereken yerleriyle de oldukça dikkat çekici. Red Light Sokağı ile nam salmış şehrin sokaklarında gezmeli, Vondelpark’ta vakit geçirmeli ve masallar şehrinde gibi hissettiren evlerini gözlemlemelisiniz.
Brugge, Belçika
İki buçuk saat sonunda bir aktarma ile dünyanın en büyüleyici noktalarından biri olan Ortaçağ şehri Brugge son destinasyonunuz. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan olağanüstü şehir Brugge, film çekimlerinin favori noktası. Şehrin sembolü olan Çan Kulesi’ne 366 merdiven tırmanarak çıkabilir, büyüleyici şehre bir de tepeden bakabilirsiniz. Romantik, dar ve birbirinden şirin sokaklarına bir kere girdiniz mi bir daha bırakmak istemeyeceksiniz.