Dünya Tarihinde Önemli Yere Sahip Büyük Göçler

Çevremizde bizi kendine hayran bırakan pek çok doğa olayı cereyan ediyor. Fakat bazıları hafızalardan silinmeyecek türden oluyor. Buna örnek ise doğanın bir işaretiyle muhteşem iç güdüsünün harekete geçtiği hayvanların göçleri. Binlerce, milyonlarca canlı bir anda, hayatta kalmak ve neslini devam ettirmek için yola çıkıyorlar. İşte dünyadaki en büyük ve insanları kendine hayran bırakan büyük göçler.

Avustralya yakınlarında bulunan Christmas Island her yıl kızıl yengeçlerin adeta bir görsel şölen olan göçüne sahne oluyor. Kızıl yengeçler kasım ayında 3 hafta sürecek olan göçlerine başlıyorlar. Orman içinden denize doğru yol alan canlılar ada halkı tarafından artık oldukça normal karşılanıyorlar. Hatta kızıl yengeçler için alt geçitler yapılmış, yollara uyarıcı tabelalar asılmış. 

Üreme döneminde deniz kenarına giden yengeçler burada yumurtalarını bırakıp tekrar geri dönüyorlar. 

Yengeç

Bir diğer göç ünlü Kral Kelebekleri’ne ait. Kuzey Amerika ve Meksika arasında göç eden Kral Kelebekleri Amerika’nın ağustos ayında gelen soğuk havalarından sıcak iklime doğru uçuyorlar. Ömür uzunluklukları diğer kelebeklere kıyasla daha uzun olan Kral Kelebekler 6 aya kadar yaşayabiliyorlar. Göç dönemleri ise fotoğrafçılar ve doğa gözlemcileri için bulunmaz bir kaynak oluşturuyor.

Kelebek

Denizanalarının daha önce bu kadar güzel göründüğünü düşündünüz mü? Palau’daki Eil Malk Deniz Adası Gölü yılın belli dönemlerinde binlerce denizanasının akınına uğruyor.

Altın Denizanası olarak bilinen bu tür okyanusla bağlı olan göle göç zamanı geliyor ve ortaya muhteşem görüntüler çıkıyor.

Denizanası

İspermeçet ya da Kaşalot olarak bilinen bu devasa balinalar ise erkek ve dişi göç yolları ayrı olacak şekilde bir rota izliyorlar. Yazın kutup sularına doğru göç eden erkeklerin yolu bir başka istikametten gelen dişi balinalarla keşistiği zaman çiftleşme oluyor ve döngü tamamlanıyor. Keşisen yolların can verdiği hayat bu olsa gerek. 

Yılın bir kaç ayı dışında üreyen sardalya balıklarıda grup halinde ve senkronize bir şekilde hareket ederek fotoğrafçılar ve su altı meraklıları için görsel bir şölen oluşturuyorlar.

Vatoz balığından korkuyor musunuz? Peki bir gün binlerce vatozun bu şekilde yüzdüğünü görürseniz ne yaparsınız? Korkmanıza gerek yok. Bu vatoz balıkları sadece yılda iki kez Meksika Körfezlerinden yola çıkıyorlar ve ülkemize ne yazık ki uğramıyorlar.

Vatoz

Bu fotoğraf ise bu göçü ilk defa fotoğraflayan ve 2010 yılında CIWEM çevre fotoğrafçılığı dalında ödülü alan Alman doğa ve vahşi yaşam fotoğrafçısı Florian Schulz’a ait.

Flamingolar hem renkleri, hem de ebatlarıyla göz alıcı kuşlar. Bu güzel kuşların binlercesi bir araya geldiğinde ortaya muhteşem bir gösteri çıkıyor. Kuşlar iç güdülerine uyarak uzak topraklara doğru havalanırken geriye bu kareler kalıyor.

Flamingo göçlerini Masai Mara gibi Afrika topraklarında görebileceğiniz gibi Türkiye’de de Konya civarında izleyebilirsiniz.

Flamingo

Zambiya’dan göç eden milyonlarca yarasa gökyüzünü adeta görünmez hale getiriyor. Bazı insanlar bu görüntüden hoşlanmasa da, gün batımında çekilen romantik göç fotoğrafları pek çok kişi için etkileyici oluyor.

Tonlarca ağırlıkta olan filler de göç eden hayvanlar arasında yer alıyor. Özellikle kurak mevsimlere girerken göçe başlayan fil sürüleri sulak topraklara ulaşmak için yola koyuluyor. Günün neredeyse yarısını yemek yiyerek geçiren filler için su ve yiyecek aramak en önemli şeylerden biri, bu yüzdende yollarla sürekli beraberler. 

Fil

Ve buzulların kralı olan Kral Penguenler. Bu kalabalık suya dalmak ve göçe başlamak için bekliyor.

Belgesellerdende aşina olduğumuz Afrika topraklarının Öküz Başlı Antilopları. Savanada bulunan dikenli otlar ve yere düşen meyvelerle beslenen antilop sürüleri, kurak mevsimde kendileri için daha iyi besin alanlarına doğru göç etmeye başlıyorlar. 

Üreme dönemi için göç eden bir diğer hayvan ise deniz aslanları. Üreme zamanı önce alan üstünlüğünü almak adına dövüşen, sorasında çiftleşip yavrularını göç ettikleri toprak parçasında dünyaya getiren deniz aslanları bu dönemlerde oldukça güzel fotoğraf karelerinin ortaya çıkmasını sağlıyorlar.

Deniz Aslanı

Bir diğer büyük ve zorlu göç ise somon balıklarında görülüyor. Hem tatlı su hem de tuzlu suya adapte olabilen somonlar nehir yatağı ve okyanus arasında, nesiller boyunca adeta mekik dokuyorlar. Akıntılara karşı olağanüstü bir çaba sarfeden somon balıkları doğanın iç güdüsünün kusursuzluğuna ve genetik bilginin ifadesine muhteşem bir örnek oluşturur durumdalar. 

Somon

Ve son olarak Türkiye’de İstanbul Kuş Gözlem Derneği’nin katkılarıyla sayımı yapılan, incelenen ve sürekli göçmen halde bulunan deniz kuşundan yani ‘Yelkovan Kuşu’ndan bahsetmek gerekiyor. Sadece üreme döneminde su üzerinde göremeyeceğiniz yelkovanlar aslında hala bir gizem perdesi taşıyor. Çünkü üreme evresi ve yuvaları tam olarak bilinmiyor. İstanbul Boğazı’nda denizle neredeyse bitişik halde uçan bir grup kuş görürseniz bunların yelkovanlar olduğuna hemen karar verebilirsiniz. Türkiye’nin bu gibi büyük bir göçe sahne olması gerçekten etkileyici.