Filyos: Tarihin ve Doğanın Birlikteliği

Filyos’un güzelliklerinden bahsetmeden önce onu biraz tanımaya ne dersiniz? Günümüzde Zonguldak Çaycuma’da bulunan beldemizin adı ilk çağlarda Billaeus olarak geçiyordu. Çünkü Karadeniz’e dökülen nehrin adı oydu. Tabii bu isim zaman içerisinde ses değişimlerine uğrayarak Filyos olarak kalmış. Peki ya söz konusu ilk çağlarda neler olmuştu? Filyos’u bu kadar önemli ve değerli kılan şey ne? Tüm bunların cevabı tarihte saklı.

Filyos’un ve Tios Antik Kenti’nin Tarihi

M.Ö. 7. yüzyılda ufak bir yerleşim yeri olarak kurulan Filyos, tarih boyunca birçok krallığın yönetimine girmiş. Ancak ilk olarak Miletos kolonisine bağlı bir rahip tarafından kurulduğu düşünülüyor. Bu rahibin adı Tios’muş. Kimi kaynaklara göre kentin eski ismi bu rahibin adından geliyor ve bu yüzden Tieion olarak biliniyor. Kaynaklarda Tios, Tieion, Tianon, Tium olarak da geçtiği olmuş. Biz en iyisi Filyos demeye devam edelim.

Bu kent Helenistik dönemde Herakleia Tiranlığı, Bithynia ve Pontus Krallıkları’na bağlı kalarak varlığını sürdürmüş. Ancak M.Ö. 70 yılında Romalılar burayı yağmalayarak ele geçirmiş. Kenti yeniden inşa etmiş, ticaret ve balıkçı yerleşimi haline getirmişler. Kentin denize sıfır ve Filyos nehrinin ağzına yakın olması sebebiyle yakındaki diğer bölgelerle de ticari ilişkiler kurulmuştu. Zaten yazımızın devamında da görebileceğiniz gibi bölgede çok fazla sikke ve buna benzer kalıntılar mevcut. Roma Dönemi’nde önem kazanan kent, Bizans tarafından ele geçirilmiş ve kaderi yeniden çizilmiş. Bizans Dönemi’nde piskoposların da etkisiyle önemli bir din merkezi haline gelmiş. 13. yüzyılda Bizans'ın zayıflamasıyla Cenevizlilerin eline geçmiş. Cenevizlilerin ardından da Selçuklu’nun egemenliği altına girmiş. Filyos ne kadar çok el değiştirmiş değil mi? Yazımızın başında sizi uyarmıştık. 1459 - 1460 tarihlerinde Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı topraklarına katılmış. Ancak 15’inci yüzyıl kente yaramamış olacak ki eski önemini yitirmiş ve küçük bir balıkçı köyüne dönüşmüş.

Günümüzde ise bölgede çeşitli arkeolojik çalışmalar gerçekleştiriliyor. Bilimsel araştırma kazıları 2006 yılında başlamış olmasına rağmen hâlâ gün yüzüne çıkmayı bekleyen birçok kalıntı var. 2700 yıllık geçmişi keşfetmek çok da kolay değil elbette.  Elde edilen her bir bilgi ve bulunan her bir kalıntı çok büyük önem teşkil ediyor. Çünkü toprağın altında kalan kim bilir ne yollar, meydanlar, dini yapılar, evler ve dükkânlar var. Yani aslında büyük bir kentin varlığı söz konusu. Bu bölgenin araştırılmasındaki en önemli neden ise şu; Tios Antik Kenti'nin, Türkiye’nin Karadeniz kıyılarında, üzerine modern şehir inşa edilmemiş, kazılan tek antik kenti olması. Ülkemiz için bu denli önemli olan kentte bu zamana kadar neler bulunmuş merak ediyor musunuz?

Tarihi eserlerin birçoğu Roma, Bizans ve Cenevizlilere ait olsa bile Friglerin döneminden kalma yazılar ve Dor düzenli tapınaklar da ortaya çıkmış. Bunların yanı sıra Helenistik Dönem’e ait sur duvarları, Roma-Bizans dönemine ait yapı kalıntıları, Roma dönemi sikkeleri ve çanak-çömlek parçaları ise diğer keşfedilenler arasında. Denize kadar uzanan Filyos Kalesi, açık hava tiyatrosu, su sarnıcı gibi daha birçok tarihi eser günümüze kadar ulaşmayı başarmış. Eğer bu kalıntılar dikkatinizi çekerse, antik kenti ve kaleyi görmek isterseniz Çaycuma’ya gelebilirsiniz. Filyos Kalesi ve Tieion Antik şehri, iç içe geçmiş iki ayrı yer aslında. Esas ziyaret edilen kısım Filyos Kalesi ancak avluda sergilenen eserler Tios kazı alanında bulunan eserlerden oluşuyor. Ayrıca bizden söylemesi, burayı ziyaret etmek ücretsiz. Neyse, biz kazı çalışmalarına geri dönelim. Hatırlarsanız Filyos’un bir liman kenti olduğunu ve burada çeşitli deniz ticaretlerinin yapıldığını söylemiştik. Bu sebeple takdir edersiniz ki kazıların sadece karada yapılması doğru olmaz. Yani anlayacağınız yapılan çalışmalar denize taşmış durumda. Hatta öyle ki antik limanda tam tamına 8 batık bulunmuş. Biraz zaman alsa da tarihin sudaki izleri araştırılmaya devam ediyor. Tüm bu gelişmeler Karadeniz arkeolojisi için oldukça önemli.

Filyos’ta Gezilecek Yerler

Bu güzel yerin tarihini ve geçmişteki öyküsünü öğrendik. Peki ya şimdi ne halde? Günümüzde önemli bir arkeolojik kazı ve sit alanı olması dışında turizm beldesi olma özelliğiyle de ön plana çıkıyor. Şimdi siz diyeceksiniz ki Tios Antik Kenti dışında gezilecek bir yer yok mu? Elbette var.

Filyos Plajı

Filyos Plajı Zonguldak il merkezine 30 kilometre uzaklıkta ve yaklaşık 2 kilometre uzunluğunda. Yeşilin ve mavinin ortak noktası olan bu plajda kocaman bir kumsal da mevcut. Alabildiğine uzanan bu plajda ister yürüyüş yapın isterseniz de denize girin. Abacık Mevkii’nden kaleye kadar olan bütün kısımda denize girmek mümkün. Ayrıca denize; Köroğlu Dağları, Bolu Dağları ve Ilgaz Dağlarından gelen Filyos Çayı (Yenice Irmağı) dökülüyor. Bu yönüyle de su hep hareketlilik halinde olduğu için Karadeniz’in temiz sularından bir tanesi. Buraya kadar gelmişken Çaycuma Köprüsü’nü ve Çayır Köyü Su Mağarası’nı da gezmenizi tavsiye ederiz.

Filyos Kuş Cenneti

Nehirlerin denize karıştığı alanlarda biyolojik çeşitlilik çok fazla olur. İşte burası da tam olarak öyle bir yer. Yukarıda anlattığımız gibi dağlardan toplanıp gelen çaylar Karadeniz’e dökülüyor. Bu sebeple Filyos Delta’sında pek çok canlı grubu yaşıyor. Bu canlılardan en çok çeşitliliğe sahip olanı ise kuşlar. Ülkemizde nadir görülen 30 kuş türünden 20’si Filyos Kuş Cenneti’nde bulunuyor. Burası sulak ve sazlık alan olduğu için kuşlar beslenme ve dinlenme ihtiyaçlarını bu bölgede gideriyor. Kıyı kuşu, balıkçıl, kamışçıl ve ötücü kuşlar gibi birçok kuş türüne ve canlı çeşitliliğine Filyos Kuş Cenneti’nde tanık olabilirsiniz.

Filyos Bazalt Sütunları

Filyos Vadisi üzerinde Çömlekçi ile Gökçeler arasında bulunan bu doğal oluşumu mutlaka görmelisiniz. Bazalt sütunlarının ne olduğunu bilmiyorsanız şöyle anlatalım; kalın bir lav akıntısının soğuyarak büzüşmesi ve bu büzüşme sırasında çatlakların oluşmasıyla ortaya çıkan şekillere bazalt sütun deniyor. Bu doğal oluşumun ortaya çıkardığı görsel o kadar etkileyici ki, Çaycuma’da görmeden gitmemeniz gereken bir yer.

Filyos’ta Ne Yenir? Neler Alınır?

Çaycuma ilçesi Zonguldak’ın kültürel zenginliğine katkıda bulunan kıymetli bir yer. Bilirsiniz Karadeniz insanının alışkanlıkları ve ürettikleri meşhurdur. İşte burada tüketilen yiyecekler ve kullanılan bazı malzemeler gelenekselleşmiş durumda. Biz de size bunlardan birkaçını önereceğiz.

Çaycuma Manda Yoğurdu

Çaycuma doğal yapısı sebebiyle tarıma elverişli bir yer. Yaylaları ve yeşilliklerinde büyükbaş hayvancılık yapılır. Bu büyükbaşların arasında en çok manda yetiştirilir. Mandalar yılda sadece 1 ay köylünün kendi tarlalarında yetiştirip kuruttuğu otları tüketir. Bu şekilde doğal yollardan beslenen mandaların sütleri de çok verimli olur. Yöre halkı tarafından özenle yapılan manda yoğurdu ise Çaycuma’nın en meşhur yiyeceğidir. Hatta öyle ki 2020 yılında coğrafi işaret tescili almıştır. Kendine has mayhoş ve ekşimsi tadıyla yiyenlerin bağımlısı olduğu bu yoğurdu mutlaka siz de tatmalısınız.

Pelemet Bezi

Keten dokumacılığında ismini duyurmuş olan pelemet bezi yöre halkı tarafından “çözme bez” olarak da bilinir. Ereğli’de “elpek”, Çaycuma’da “pelemet” olarak anılır. Keten ve pamuk ipliği ile dokunan bu bez yazın serin, kışın sıcak tutma özelliği ile ünlüdür. Günümüzde yöresel nakışlarla süslenerek, yelek, bluz, çanta ve hediyelik eşyalarda kullanılır. 110 yıllık bir geçmişe sahip olan bu kıymetli bezi veya ondan yapılan bir eşyayı siz de kendinize hediye olarak alabilirsiniz.