Fransız Rivierası'nın Şifa Geleneği Lavanta

Fransız Rivierası, Fransa'nın güneyinde bulunan, Akdeniz’e kıyısı ve İtalya’ya kadar sınırı olan bir bölgedir. Fransızca adı ‘Côte d’Azur’ olan bölge, adını şair Stéphen Liégeard’ın La Côte d’Azur adı ile yayınlanmış kitabından almıştır. Provence, Fransız Rivierası’nı kapsamaktadır. Köklü tarihi ve muhteşem doğa manzaraları ile tarihte birçok sanatçıya ilham kaynağı olan Provence bölgesindeki birçok şehir, günümüzde lavanta tarlalarının tadını çıkarmak üzere birçok ziyaretçiyi kendine çekmektedir.

Provence’ın ruhu

Fransız yazar Jean Giono, “Lavanta, Provence’ın ruhudur.” demiştir. Provence dendiği zaman akıllara ilk gelen şey göz alabildiğince uzanan lavanta tarlaları olmaktadır. Bölgede ekilen ilk lavantaların İran’dan ve hatta Kanarya Adaları'ndan geldiği sanılmaktadır. Yunanlılar lavantayı ‘nadide bitkiler’ sınıfında konumlandırmıştır. Romalılar ise bitkiyi ‘lavandula’ olarak adlandırmışlardır.

Bir varmış bir yokmuş…

Masal der ki, sarışın ve mavi gözlü tatlı peri Lavandula, Lure Dağı’nda yaban bir doğanın tam ortasında doğar. Peri bir gün bir kitaptan manzara resimlerine sakince bakarken Provence sayfasında durur. Bu ekilip biçilmemiş, ıssız araziye bakarken kızın gözünden lavanta rengi bir damla gözyaşı sayfaya düşer. Peri, gözyaşı sayfayı ıslattığı için mavi gözlerini hemen siler fakat bir de bakar ki küçük gözyaşı damlası tüm sayfaya yayılmaktadır.

Talihsiz kız mavi gökyüzüne uzun bir patika çizer ve bu yeri unutmak üzere oradan çıkar gider. Bu günden itibaren lavantalar bu bölgede büyümeye ve çiçeklenmeye başlamıştır. Bölgenin sarışın ve mavi gözlü kızları lavantaların çiçeklendiği yaz dönemlerinde parıltılı gözlerle gökyüzünü izlerler.

Lavantanın üretimi ve kullanım alanları

Lavantanın Provence’ta yetişmesi şans eseri olmadığı gibi belli bir kadere de bağlı kılınmamıştır. Bölge halkına geçim sağlama olanağı vermesi sonucu ekilip biçilmesi yaygınlaşmıştır. Lavanta zaten Antik Yunan ve Roma’da kullanılmış, son derece değer verilen bir bitki olmuştur. Ortaçağ’da ise tıbbi bitki olarak bilinmiş, özü değerli bir mal varlığı olarak değerlendirilmiş ve vebadan korunmak üzere şifa sunduğuna inanılmıştır. 20. yüzyılın başlarında, makinelerin gelişmesi ile paralel, üretimde de ilerleme kaydedilmiş; ekip biçme faaliyetleri de yoğunlaşmaya başlamıştır.

Lavantanın son on yıllardaki üretimdeki yeri

20. yüzyıl sonu ise lavanta üretimi için dönüm noktasıdır. Bu yıllarda, lavantanın pazar alanında kritik dönem yaşanmaya başlamış, birçok yetiştiricinin gerilemesiyle tarla ekiminde azalmalar görülmüştür. Tüketim modelinde yaşanan değişimler, ekili tarla manzarasında da değişime yol açmıştır. 2000 yıllarına gelindiğinde ise “sağlık” sektörüne gösterilen ilgi ile üreticiler için yeni ürün fikirleri doğmuştur. Bu alanda birkaç üretici istikrarlı bir yol tutturmuştur ve kalitesini arttırmaktadır.

Lavantanın iki türü hakkında bilgiler

Aslında lavantanın birçok çeşidi Provence’ta bulunmaktadır. Fakat ticari gayelerle bu bitki iki tür altında tanımlanmaktadır: ‘İyi lavanta’ ve ‘melez lavanta’
İyi veya gerçek lavantanın yetişmesi için en iyi şartlar, en az 700 metre yükseklikte sağlanmaktadır. Bu tür, Provence’ın dağlarındaki kurak hava koşullarına dayanıklıdır. Bu türün daha çok parfümcüler ve kozmetik üreticileri için yağı çıkarılmaktadır. Aynı zamanda dünyanın her yerinde buketleri süslemek için de kullanılmaktadır. Melez lavanta veya "lavandin" ise daha çok üretim sektöründe kullanılmakta ve 600 metrenin altında büyümektedir. Bu tür daha çok sabun ve deterjan gibi fonksiyonel kozmetikte kullanılmaktadır.

Lavantanın ekili olduğu başlıca bölgeler

Sayılan bölgelerde lavantanın çiçek açtığı dönemler tahmini değerlendirmelerdir. Yerel hava durumu lavantaların çiçek açmasında güçlü bir etkiye sahiptir.
Bu rotalarda karşılaşılacak lavanta yetiştiricileri lavantanın tarihini ve hakkındaki efsaneleri paylaşmaktan mutlu olacaktır. Bu rotayı takip ederek işin tam merkezinden lavantanın gizemleri öğrenilirken müstesna doğası ve kültürel mirası da görülebilir.
 
Drôme-Die Vadisi ve Haut-Buëch arası: Vadi boyunca lavantaların çiçek açtığı dönem haziranın ortasıyla temmuz ayının sonlarına doğru olan süreçtir. Haut-Diois ve Haut-Buëch bölgelerinde ise ağustosun başına kadar sürmektedir. Chamaloc, Valdrôme ve La Faurie gibi yerlerde ise 15 Ağustos sonrasında da devam etmektedir.

Drôme’un güney vadileri: Grignan ve Tricanstin’de melez lavantalar haziranın ortasında çiçeklenmeye başlar, temmuzun ortasına kadar da Vinsobres ve Roche Saint-Secret’ın yüksek kesimlerinde devam eder.

Ventoux, Luberon ve Lure arası: Apt arazisinde haziranın ortasında lavantalar çiçeklenmeye başlar. Forcalquier ve Albion Platosu’nda ise ağustosun ortasına kadar sürer.

Haute-Provence ve the Verdon arası: Valensole’de haziranın ortasında çiçeklenir. Digne ve the Haut-Verdon boyunca ise ağustosun ortasına kadar sürer. 

In the Préalpes d'Azur ve Grasse: Burası Provence’taki, lavantanın tarihi üretim merkezidir.

Aix-en Preovence köyü

Provence’da özellikle değinilmesi gereken bir köy olan Aix-en Provence, Romalılar tarafından İsa’dan önce kurulmuştur. 12. yüzyıldan sonra Provence’ın başkenti olmuştur. Her köşe başında çeşme bulunan köy, termal kaynak suları ile ün salmıştır. Bu nedenle ‘binbir çeşmeli kent’ olarak da anılmaktadır. Lavanta turları ise genelde bu köyden başlatılmaktadır.

Festivaller

Bölgede lavantayı tanımak, alışveriş yapmak ve keyifli vakit geçirmek üzere gerçekleşen birçok festival vardır.

FÊTE DE LA LAVANDE DE SAULT; 15 Ağustos’ta gerçekleşen bir festivaldir. Festivalde çiftçilerin kurduğu pazar gezilebilir ve piknik yapılabilir. 

JOURNÉE BIEN ÊTRE AU NATUREL; Eylül ayının ilk pazar günü gerçekleşen festivalde lavantadan elde edilmiş aromatik parfüm ve tıbbi ürün alışverişi yapmak mümkündür.

MONTÉLIMAR COULEUR LAVANDE; Bu festival ise ziyaretçilerine lavantayı tanıma ve üreticilerle konuşma imkanı sunmaktadır. Ayrıca yerel zanaatkarların bahçe düzenlemeleri, dekorasyonları, çatal bıçak takımları ve lavanta desenli masa örtüleri ve yatak çarşafları da görülebilir. 

Gelelim lavantanın faydalarına

Lavanta Ortaçağ’dan günümüze şifalı bir bitki olma özelliğini sürdürmektedir. Lavantadan elde edilen ürünler arasında ise; cilt bakımı, saç bakımı, kişisel bakım, makyaj, deodorant ve parfüm, doğal temizlik ürünleri sayılabileceği gibi yenilir ve içilir ürünler de mevcuttur.  Lavantanın birçok faydası vardır; göz alerjilerini rahatlatmakta, yağı böcek ısırıklarına iyi gelmekte, migren ve astım tedavisinde kullanılmakta, kokusu sakinleştirmekte ve yatıştırmakta, egzama, yanık ve sedefi tedavi etmekte, mide bulantısını ve kusmayı engellemekte, romatizma şikayetlerini hafifletmekte, karaciğerin düzenli çalışmasını sağlamakta ve saçlara güç vermektedir. Lavanta uzun tarihi boyunca insanlığa şifa vermiştir. Fransız Rivierası ise bu kıymetli bitkinin yetiştiği bir merkez olmasından dolayı, tarlaların sunduğu eşsiz manzara ve kokular ile merak uyandırmakta ve doğayla iç içe keyifli bir deneyim imkanı sunmaktadır.