Likya Yolu'nun Kartpostallık Güzergâhı

Fethiye’den Antalya’ya değin 509 kilometre boyunca uzanan Likya Yolu, en iyi 10 yürüyüş rotası arasında yer alıyor. 7 yıl süren çalışmalar sonucu 1999 yılında hizmete açılan hat, aynı zamanda Türkiye’nin en güzel manzarasına sahip.

Fethiye

Yazımızda bu tarihi, doğal güzelliklere ev sahipliği yapan hattın Muğla – Fethiye rotasındaki beşte birlik kısmını ele alacağız. Bakalım bu dağlık coğrafya bizler niçin neler saklamış?

Kayaköy

25’ten fazla antik yerleşmeyi barındıran tarihi hat, Fethiye Kayaköy’den başlar. 1800’lü yıllarda bir Rum köyü olarak kurulan yerleşim, Cumhuriyet sonrası zorunlu göçten sonra terk edilmiştir.

Ölüdeniz

Kayaköy’e yaklaşık 10 kilometre mesafedeki Ölüdeniz ise gerek lagünü gerekse kent merkezi olarak pek çok turistik aktiviteye sahiptir. Yamaç paraşütünü için de elverişli olan bölgede bir de tabiat parkı bulunur.

Babadağ

Yamaç paraşütü denince akla gelen ilk yer şüphesiz Babadağ. 1969 metre yüksekliğindeki bu kalker oluşum Fethiye’yi iç kesimlerden ayırıyor.

Pınara Antik Kenti

Babadağ’ın öte yakasında ise Minare Köyü yakınlarında Pınara Antik Kenti bulunmakta. Henüz kazı çalışmaları tamamlanmamış bölge Fethiye’ye 45 kilometre mesafede. Fotoğraf:

Kelebekler Vadisi

Babadağ’dan sonra gelen Faralya Köyü, tarihi Likya kalıntılar üstüne kurulmuştur. Resmi olarak Uzunyurt adını taşıyan yerleşim, Kelebekler Vadisi’ne ev sahipliği yapar.

Kabak Koyu

Yine Uzunyurt’da yer alan ve Kelebekler Vadisi’ne benzer özellik taşıyan Kabak Koyu ise nispeten daha ıssız bir bölümde bulunmaktadır.

Cennet Koyu

Kabak Koyu’nun devamında ise çeşitli kamp alanları ve bunların baş tacı Cennet Koyu yer alır.

Sidyma Antik Kenti

Koydan ileride Boğaziçi ve Dodurga Köyleri arasında Sidyma Antik Kenti kalıntılarına rastlanır.

Pydnai Antik Kenti

Eşen Çayı’nın ikiye böldüğü Patara Plajı’nın en batı ucunda Pydnai Antik Kenti yer alsa da günümüze büyük ölçüde sadece kalıntıları ulaşabilmiştir.

Letoon Antik Kenti

Pydnai’ye birkaç kilometre uzaklıkta, Kumluova’nın ortasında yer alan Letoon Antik Kenti ise Antalya’da kalan komşusu Ksantos ile birlikte UNESCO mirası kabul edilmiştir. Kent, 2600 yıllık bir geçmişe sahiptir.

Saklıkent Kanyonu ve Milli Parkı

Eşen Çayı’nın oluşturduğu ve Muğla-Antalya il sınırı arasında kalan Saklıkent Kanyonu ve Milli Parkı, kesinlikle atlanmaması gereken bir destinasyon ve Likya Yolu’nun Muğla’da kalan kısmının da son durağı olarak kabul edilir.

Xanthos Antik Kenti

Çayın hemen doğu yakasında, komşusu Letoon’a 5 kilometre mesafedeki Xanthos Antik Kenti yer alır. Kaş ilçesine bağlı Kınık Köyü’ndeki kent Likya Yolu’nda Antalya’nın ilk destinasyonudur.

Patara Plajı ve Antik Kenti

Kumluova – Kaş yolu üzerinde yer alan Gelemiş Köyü’nde yer alan Patara Antik Kenti, antik yollarla Ksantos ve Letoon’a bağlanır. Ören yerinin yanı sıra köyün dışında dünyaca ünlü Patara Plajı bulunur.

Kalkan Koyu ve Kaputaş Plajı

Yine Kaş yolu üzerinde yer alan ve son dönemlerde yoğun İngiliz akınına uğrayan Kalkan Koyu ve yaklaşık 10 kilometre mesafedeki Kaputaş Plajı görülmeye değerdir.

Phellos Antik Kenti

Kalkan’dan Kaş’a otoyolun aksine Katran Dağı eteklerinden devam eden Likya Yolu, Çukurbağ Köyü’nden tekrar otoyola bağlanır ve Kaş’a varır. Bu rota üzerinde ise Phellos Antik Kenti yer alır.

Antiphellos Antik Kenti

55 bin nüfuslu Kaş ilçesi ve hemen karşısında bulunan Yunanistan’ın Meis Adası, genel olarak kırsal alandan seyreden Likya Yolu’nun kentle buluştuğu noktalardandır. Aynı zamanda Antiphellos Antik Kenti de şehir içinde yer alır.

Apollonia Antik Kenti

Kaş’tan sonra rota anayoldan tekrar ayrılır ve Boğazcık üzerinden Kılınç Köyü’ndeki Apollonia Antik Kenti’ne ulaşır.

Aperlai Antik Kenti

Apollonia’dan 7 kilometre mesafede ise Sıcak Yarımadası’nın kuzey eteklerinde Aperlai Antik Kenti bulunur. Bu iki kentte ise kazı çalışmaları büyük ölçüde devam etmektedir.

Theimiussa Antik Kenti

Sahilden devam ettiğimizde yaklaşık 10 kilometre sonra günümüzde Üçağız olarak adlandırılan Theimiussa Antik Kenti’ne ulaşılır.

Dolchiste Antik Kenti

Şehir karşısındaki Kekova Adası’nda ise Dolchiste Antik Kenti ile Bizans kalıntıları bulunmaktadır.

Simena Antik Kenti

Adanın karşısında, Üçağız’a yakın bir mesafede ise Kaleköy bulunur ve içerisinde Simena Antik Kenti yer alır.

Myra Antik Kenti

Şimdilik rotamızın son ve en önemli destinasyonu ise Myra Antik Kenti. Demre ilçesinde bulunan kent, St. Nicholas olarak da bilinen Noel Baba’nın yaşadığı ve mezarının bulunduğu yer.

Finike

Demre’de sahil şeridinden ayrılan yol Boldağ’ın etrafını dolanarak Finike’ye iner. Yol boyunda Alakilise 6. yüzyıldan kalma bir harabedir.

Gelidonya Feneri

Finike’den Kumluca ilçesine geçen yol Mavikent ve Adrasan’a devam eder. Bu rota üzerinde Karaöz Köyü devamında ise en önemli destinasyonlardan biri olan Gelidonya Feneri yer alır.

Çıralı Köyü ve Plajı

Kemer yolunda Adrasan’dan sonra Çıralı Köyü barındırdığı güzelliklerle dikkat çekmektedir ve bunların başında taşlık sahilleri gelir.

Yanartaş

Yine köy sınırları içinde bulunan Chimaera yahut Yanartaş kayalardan sızan bir doğalgaz kaynağıdır.

Olimpos Antik Kenti

Çıralı Köyü’ndeki bir başka önemli nokta da Olimpos Antik Kenti’dir. Şehir adını kuzeyinde yer alan Tahtalı Dağı’ndan alır.

Tahtalı Dağı

2375 metre yüksekliğindeki Tahtalı Dağı, yörede kışın kar yağan tek yerdir. Teleferikle ulaşımın sağlanabildiği dağ, Olimpos adıyla pek çok efsaneye konu olmuştur.

Phaselis Antik Kenti ve Örenyeri

Dağın eteklerinde ise en önemli antik liman kentlerinden biri olan Phaselis kuruludur. M.Ö 7. yüzyılda kurulan kent, mesire alanı olarak kullanılmaktadır.