Maviliğe Doymadım Diyenlere: Kuşadası Çıkışlı Mavi Tur Rotaları

Antik çağın Ege’den Akdeniz’e açılan başlıca limanlarından Neopolis, Ania ve Scala Nuova gibi tarihte birçok medeniyete adını kazıyan Kuşadası, her koyda eşsiz bir güzellikle çıkar karşımıza. İster kendi yatınızda isterseniz de mavi yolculukla özdeşleşen ahşap guletlerde siz de bütün bir yılın yorgunluğunu çıkarmaya hazırsanız eğer hadi gelin hep birlikte Kuşadası’ndan engin maviliklere doğru yola çıkalım.

Aydın’a bağlı bir tatil merkezi olan Kuşadası, binlerce yıllık birikimin günümüze yansımasını gösterir aslında bir nevi bizlere... Berrak sularında yüzecek olmanızdan tutun da geceleri kekik kokan dağ esintilerine varıncaya kadar çeşit çeşit güzellikle karşılar sizi bu şirin belde. Huzurun diğer bir adı olmuştur artık çünkü o…

1

Mavi tur tekneleri ve yatların popüler yerlerinden biri olan bu şirin belde; antik kentleri, kıyı boyunca süzülen büyülü koyları ve eğlenceli geceleri ile misafirlerine unutulmaz bir tatilin de kapısını açar.

Pırıl pırıl denizi ve yemyeşil ormanlarıyla mavi turların vazgeçilmez rotalarından biri olan Kuşadası; Aydın’a bağlı şık ve bir o kadar da tarihi bir tatil beldesidir. Mavi yolculuk deneyimi kazanmak isteyen gezginleri unutamayacakları bir seyahate çıkaran Kuşadası, buram buram güzellik kokan koylarıyla da unutamayacağınız bir tatilin kapısını açar. 

Mavi tur rotasının olmazsa olmazlarından biri olan Kuşadası’nın son zamanlarda yıldızının parlamasında belki de irili ufaklı koy ve adacıklarının yanı sıra eşsiz gün batımı etken olmaktadır.

Türkiye’nin gözde tatil mekanlarından biri olan Kuşadası; gerek tarihi gerekse de doğal güzellikleriyle eşsiz bir tatil destinasyonu olarak dikkat çekmektedir. Büyüklüğünden dolayı önemli mavi yolculuk noktalarından birini oluşturan bu güzel şehir, 600 yat kapasiteli büyük bir lim ana sahiptir.

Kuşadası, büyükşehrin kaosundan kurtularak, mavi ve yeşile uyanıp tertemiz havayı tüm hücrelerinizde hissetmek için tam da ihtiyacınız olan bir adrestir... Her haliyle ayrı bir güzelliği bünyesinde barındıran bu şehir, eşsiz güzellikleriyle de dikkat çeker. Birbirinden güzel özellikleri bir arada bulunduran bu şehrin keyfini sürebilmenin  isebirden fazla yolu bulunur.

Ege Denizi’nin büyüleyici güzelliği karşısında ister lal olup mükemmel bir tatil yaşayın isterseniz de Kuşadası’nın hareketli gece hayatına ilk adımı atarak keyfinize keyif katın. Tarihi olarak da eski dönemlerden günümüze ulaşan birçok eseri görebileceğiniz bu şirin bölgede tüm eserleri aynı anda takip edebilme imkanına da sahip olacağınızı da unutmayın.

2

Kuşadası rengine renk, güzelliğine güzellik katan birçok doğal güzellikle çevrilidir. Mavi ve yeşilin her tonunu görebileceğiniz Dilek Yarımadası Milli Parkı ise şüphesiz ki Kuşadası’nda gezilip görülmesi gereken yerlerin de başlıcalarındandır.

Kuşadası Kalesi’nin de bulunduğu Güvercinada rıhtımından yola çıkacağınız bu rota ile siz de hem farklı hem de bir o kadar yakın bir kültürü keşfetmenin tadını denizin maviliklerinde süzülerek yaşayabilirsiniz.

Birbirinden etkileyici koylarıyla kartpostalları bile aratmayacak güzelliğe sahip olan Kuşadası koylarını keşfetmek için unutmayın ki burada bolca vaktiniz olacak.

Mavi yolculuğunuza ailenizle ya da dostlarınızla kiralayacağınız gulet teknelerle veya az kişiyseniz de eğer kabin kiralayarak katılabilirsiniz.

Kuşadası’nın en çok ilgi gören turlarından biri olan mavi tur, sabah saatlerinde başlayıp, gün boyunca sizi en iyi yüzme ve dalış noktalarına götürürken, koyun ağzında sıralanan birbirinden güzel adaları da görme imkanı sunacaktır. Koylarda vereceğiniz molalarda, gölgelik yapan ağaçların altında sakin bir köşeye çekilerek zamanı durdurmayı unutmayın.

3

İşte Kuşadası’ndan çıkacağınız bu mavi yolculukta karşınıza çıkacak başlıca güzellikler…

Ege Ports: Ege Ports, 350 yata ev sahipliği yapabilecek büyüklükte marinaya sahip olmakla birlikte, kruvaziyer turizminde de Türkiye’nin önde gelen limanlarındandır. The Shops of Scala Nuova at Kuşadası Port ile farklı bir konsept yaratan bölge, kruvaziyer yolcular başta olmak üzere farklı turist kitlelerine kadar birçok kişiye rahat ve de keyifli zaman geçirmeleri içinde hizmet vermektedir.

Meryem Ana Kilisesi: Hristiyan dinine mensup kişilerin hac yeri olan Meryem Ana Kilisesi, enfes doğası ve mistik kokusuyla sizi etkilemekle kalmayıp, tarihi dokusuna dokunulmayan bu yerde kendinizi bir anda tarihi bir yolculuğa çıkarken bulursunuz. Taş ev mimarisi ile yapılı Meryem Ana Kilisesi, her dinden ziyaretçiye kapılarını açmaktadır.

Efes:İyonya’nın 12 şehrinden biri olan Efes, Roma dönemi antik bir Yunan kentidir. Meryem Ana Kilisesi’ne 6 km mesafede bulunan Efes, o döneme ait birçok kalıntıyla karşılaşıp, döneme ait yaşam tarzlarını göreceğiniz tarihi eserler sunmaktadır.

Artemis Tapınağı: Dönemin en güzel yapılarından biri olan Artemis Tapınağı, Dünya’nın 7 harikasından biri kabul edilir. Tanrıça Artemis için yapılan tapınak M.Ö 550 yılında yapılmıştır. Dünya’nın 7 harikasını derleyen Yunanlı Sidon bile; “Artemis Tapınağı’nı gördüğüm zaman diğer harikalar tüm parlaklığını kaybetti” demiştir.

Celsus Kütüphanesi: Dönemin en önemli kütüphanelerinden biri olan Celsus ise zamanında 14 bin kitaba ev sahipliği yapmıştır. Antik dünyanın üçüncü en büyük kütüphanesi olan kütüphane, dünya mirası olarak korunan Efes Antik Kenti’nin günümüze ulaşmış en önemli yapılarından da biridir. Roma İmparatorluğu’nun altın yıllarında inşa edilen kütüphane, sadece estetik güzelliği ile değil, dengeli ve iyi planlanmış tasarımıyla da etkileyici bir mimariye sahiptir.

Hellenistik Tiyatro: Antik Çağ’ın en büyük açık hava tiyatrosu olan Hellenistik Tiyatro, 24 bin kişi kapasiteli olup, birçok yıl sonra bile etkileyiciliğini sürdürmeyi başarmıştır.

Kuşadası Milli Parkı: Kuşadası ve Söke ilçeleri arasında geniş bir alana 1996 yılında kurulmuş olan Kuşadası Milli Parkı, Dilek Yarımadası’ndadır. Nesli tükenmeye yakın olan hayvan ve bitki türlerini barındıran önemli bir nokta olan milli park, kıyılarında Akdeniz ülkelerinde korunan hayvan türleri arasında bulunan Akdeniz Foku ve deniz kaplumbağalarına yaşama ve üreme olanağı sunmaktadır.

Şirince: Küçük Efes olarak da adlandırılan Şirince, sit alanı olup ismi gibi yeşilliğini bozmamış şirin bir köydür. Yeşil doğasının arasında küçük dar sokakları ve taşlı yolları ile kendinizi eski zamanlarda hissedeceğiniz o doğal yapının içerisinde yenilenmeye hazır olun.

Şirince

Güvercinada Kalesi:Limanı koruyan coğrafi konumundan dolayı kale bugün Güvercin ada olarak anılan ve 1950’lerin sonunda bir mendirekle karaya bağlanmış olan ada üzerine inşa edilmiştir. Kuşadası’nın muntazam yapısına ekstra mükemmellik katan ada, özellikle akşamları özenle yapılan ışıklandırmasıyla da oldukça etkileyici bir görüntüye sahiptir.

Zeus Mağarası:Mitolojik öykülere hayat veren mağaranın girişi ve çevresinin saklı olması, milli park ziyaretçilerinin birçoğunun mağarayı görmeden bölgeden ayrılmasına neden olmaktadır. Milli parkın hemen girişinde tabelası bulunan mağaraya ana caddeden 7 – 8 dakikalık bir yürüyüşle kolaylıkla ulaşabilirsiniz.

Soğuksu Koyu:Adını, denizin altından çıkan kaynak sularının deniz suyunu yaklaşık 10 derece kadar soğutmasından alan koy, özellikle kavurucu yaz sıcaklarında serinlemek isteyenler için eşsiz yerlerden de biri.

Kelebek Koyu:70’den fazla kelebek türüne ev sahipliği yapan vadi, adını meşhur kaplan kelebeğinden almaktadır. Kelebekleri görüp, vadinin en sakin haliyle tadını çıkarmak isterseniz eğer Nisan veya Mayıs aylarında yapacağınız mavi yolculuk tatili gerçekleştirebilirsiniz.

Kavaklıburun Koyu: Kavaklıburun Koyu sahiliyle birlikte uzun çam ağaçlarıyla da piknikçilerin keyifle kullanacağı bir koy olarak karşımıza çıkar. Kavak ağaçları nedeniyle Kavaklıburun ismini alan koy, 1 km uzunluğunda doğal bir plaja sahiptir.

Siz de yaz bitmeden bu güzelliklerin tadını çıkartmak istiyorsanız eğer bunun için ihtiyacınız olacak tek şey Kuşadası çıkışlı mavi turlara katılarak, anın tadını çıkartmak olacak. Şimdiden zamanı durdurmaya hazır olun…