Medeniyetin Gözleri

Sabah erken saatte kalkıp işe giderken size bakan bir çift ürkek göz görürsünüz ya? Ya da akşam ayazında apartmanın giriş kapısında inceden bir sızlanma duyarsınız. Evet, sokak hayvanlarından bahsediyorum. Sokaklardaki hayvanlar bir ülkenin medeniyet ölçüsüdür.

İlk defa bundan 20 yıl kadar önce dikkatimi çekmişti, Avrupa’da uzun vakit geçirdiğim zaman; Floransa’da katedral meydanında, Amsterdam Dam’da, Berlin’de Alexandarplatz’da, Londra’da Hyde Park’ta yerlerde yürüyen ve kimseden kaçmayan güvercinler var. Daha Ankara’daki Kuğulu Park’ın kuğularının bir gece saldırıya uğranıp pişirilip yenmesinin üzerinden fazla geçmemişti.
Hayvanlara nasıl yaklaştığı bir ülkenin medeniyet düzeyini belirliyor. Gelişmiş ülkelerde sokakta bir hayvana ya hiç rastlamıyorsunuz (çünkü sahipsiz hayvanlar düzgün barınaklarda korumaya alınıyor), ya da rastlıyorsunuz ama devlet ve halk onlarla düzgün şekilde ilgileniyor.

Eğer yakın zamanda bir Batı Avrupa kentine seyahat edecek olursanız etrafınıza bir de bu gözle bakın. Sokaklara bakın bakalım bir tane sıska, bakımsız köpek ya da yavrularını doyurmak için çöp karıştıran kedi görecek misiniz?

Ya da aynı şekilde modern Asya ülkelerinde bu kötü sahnelerden eser bulamazsınız. Geri kalmış Asya’da, Afrika’nın bazı büyük şehirlerinde, güney Amerika’da ya da özellikle Ortadoğu’da ise durum bizdekinden çok daha vahim. Sıska hayvancıklar sokaklarda can çekişiyor.

Zaten ülkemiz bu konuda dünyanın en kötü noktasında da değil emin olun. Her ne kadar işkence edilen hayvan görüntüleri gazete ve televizyonlardan eksik olmasa da, her ne kadar son dönemde insanlık dışı haberler almaya alışmışsak da bu vatanın en azından bazı fertlerinin içindeki vicdan halen biraz sokak hayvanlarına bakmak için seferber olmaya yarıyor. Evlerin önüne bırakılmış birer kap su, soğuktan korunmak için yapılmış kedi-köpek evleri ya da sokaklara bırakılmış mama kapları en azından yüreklere biraz su serpiyor.

Bazı belediyelerin de hakkını yememek lazım.  Halkın duyarlı hayvansever kesminin çağrılarına kulak vermiş ve hayvan koruma birimleri oluşturmuşlar. Sokakta yardıma muhtaç hayvanlara tıbbi müdahalede bulunuyor.

Hep diyorum ya gezerken sadece fotoğraf çekip magnet toplamayalım diye. İşte yapacağımız bir gözlem de bu. Gittiğimiz ülkedeki medeniyet seviyesini anlamak istiyorsak sokaktaki hayvanların durumuna bakmamız yeterli.

Belki o zaman sabah işe giderken yüzümüze ürkekçe bakan o gözlerin de aslında bizim medeniyetimizin bir yansıması olduğunu daha iyi anlarız.