Puglia Gezi Rehberi: Özel Zamanlara Kolayca Sahip Olabileceğiniz Yer

Derecelerin bunaltıcı şekilde yükselmeye başladığı bu günlerde uzun kumsallar, kaçacak yerler, mavi sular, lezzetli yemekler ve kültür-eğlence dolu, hayatın hay huyundan uzak zamanlar istiyorsanız aslında siz farkında olmadan Puglia’yı istiyorsunuzdur.  

Puglia’nın mavi-beyaz atmosferine kapılmadan önce lokasyonunu belirtmek gerek. Burası çizmenin topuğunda Adriyatik ve İyonya Denizi arasında konumlanıyor. İki denizin arasına sıkışıp kalması onun en büyük avantajı çünkü gelişimini 800 kilometrelik kıyı şeridine borçlu. Puglia’nın en merkezi yeri Bari ve ulaşımı oldukça kolay. 

1

Uzun cümleleri bırakıp neden Puglia’ya gitmelisiniz kısmına gelirsek.. Burası hala tam anlamıyla keşfedilmiş bir bölge değil yani hınca hınç bir kalabalık yok. Tarihin ve medeniyetin beşiği olmuş bir bölge, arkeolojik Roman ve Yunan kalıntıları, UNESCO sit alanları, Barok ve Ortaçağ izleri taşıyan yapıları sadece küçük bir başlangıç.  

Detaylara girmeden önce Puglia’da kaçırmamanız gereken 8 kasabayı bir kenara not etmenizde fayda var. Bunlar; Alberobello, Locorotondo, Ostuni, The Salento, Lecce, Otranto, Gallipolli ve Corigliano d’Otranto. 

Şimdi Puglia bölgesinin en can alıcı ve masalsı bölgesini hemen anlatmak, paylaşmak gerek. Alberobello’ya merhaba deyin! Burası Puglia’nın en unutulmaz yerlerinden biri. Dikkatinizi çekmemesi imkansız olan ilk şey buraya has olan ve UNESCO tarafından koruma altına alınan Trulli evleri. Beyaz badanalı yapıları, gri konik çatılarıyla, sayıları 1.500’ü bulan taş evler, burasını adeta açık hava müzesine çevirmiş. Evler harç kullanılmadan bölgenin kireç taşlarının üstü üste dizilmesiyle yapılmışlar.  

2

İkinci olarak St. Antuan Kilisesi’ni de mutlaka ziyaret edin. Bunun dışında bölgenin her köşesinde bir tarih, bir güzellik bulacaksınız zevklerinize ve tarihi ilginize göre rotanızı belirleyebilirsiniz. Yiyecek olarak Alberobello’nın sert ve iri kirazı Ferrovia’yı ve bu kirazdan yapılan ünlü Mon Cheri çikolatasını mutlaka deneyin.   

Modern yaşamla birikmiş tarihin sentezi olan Puglia bölgesinde mutlaka gezmeniz gereken bölgelerden biri Bari kıyıları. Eğer detaya girersek bu çok uzuuun bir yazı olur. Burası genel anlamda surlardan, surların içinde kalan meydanlardan ve Ortaçağ esintileriyle doku sokaklardan oluşuyor. Burada kule evleri ve tarihi binaları ile Monopoli bölgesini; kiliselerin, anıtların ve Palazzo Giovane gibi modern sanat koleksiyonlarının bulunduğu tarihi sokakları dolaşabilirsiniz. 

Bunların yanında buraya yakın olan Fasano Ovası’na, önemli bir arkeolojik alan olan Egnazia’ya, Martina Franca’da birçok yayınlanmamış operanın sunulduğu Festival della Valle d’Itria’ya, Beyaz Şehir olarak tanınan kemerlerin, sarayların, avluların, terasların ve asilzadelere ait konakların bulunduğu Ostuni’ye de uğramalısınız. 

Puglia’da gezerken dikkatinizi asırlık, görmüş geçirmiş zeytin ağaçları çekecektir. Burası İtalya’nın en önemli zeytin yağı üretim bölgelerinden biri ve bunu korumak için de oldukça çaba gösteriyorlar. 

Şu an kıyı şeritleriyle çevrili verimli bir bölgeden bahsediyoruz yani her an denizle kavuşabilirsiniz. Fakat sualtı dünyasıyla daha haşır neşir olmak, fotoğraf çekmek istiyorsanız Gargano bölgesine de uğramalısınız. Gargano Milli Parkı’na ve ormanlarına doğru yürüyüşe çıkabilir kuş gözlemini seviyorsanız verimli saatler geçirebilirsiniz. 

Ayrıca buraya gelip damak tadınıza level atlatabilirsiniz sadece yemekleriyle değil elbette yoğun, kendine has şaraplarıyla da. Burası gurmelerin yer yüzündeki cenneti sayılabilir. Özellikle yıl içerisinde yapılan yemek festivalleriyle ki genelde Temmuz-Ağustos aylarında oluyor oldukça eğitici ve lezzetli zamanlar geçirebilirsiniz. Burada belirtmek istediğimiz güzel bir nokta var. Bu etkinliklerde sadece geleneksel tabaklar olmuyor onlara sandviçler, pizzalar, makarnalar, özel içkiler de eşlik ediyor. Ama en önemlisi hasat zamanı ürünlerin toplandığı döneme dikkat ediliyor böylece taze, doğal tatları da denemiş oluyorsunuz. Belki de bu yüzden aynı lezzeti başka bölgelerde yakalamak çok mümkün olmuyor. Bir tavsiye vermeden bu bahsi kapatmak olmaz bölgenin “Orecchiette” adı verilen ev yapımı makarnasını denemeden geçmeyin. Küçük bir not her zaman için festival tarihlerine bakın çünkü çok sık yapılıyor. 

3

Puglia bölgesi 2-3 güne sığdırılamayacak kadar dolu ve büyük bir yer. Evlerin, kalelerin, kiliselerin, tiyatroların, festivallerin, etkinliklerin adlarını yazmaya çalışırsak sayfalarca uzayacaktır. Siz buraya gelip içgüdülerinizi dinlemelisiniz. Evinize geri dönerken de kalıp kalıp peynirler, şaraplar, zeytinyağları ve bölgeye has üretilen ürünlerden almalısınız. 

Biraz sıkıştırılmış bilgi paylaşımından sonra küçücük bir hatırlatma Puglia, Pulia ya da Pulya şeklinde telaffuz ediliyor bilginiz olsun. 

Nasıl Gidilir? Havayolu: Bari ve Brindisi Havalimanları pek çok büyük şehirle bağlantılı. Bunların arasında Roma, Milano, İstanbul, Münih, Zürih, Berlin, Barselona, Brüksel ve Paris gibi şehirler var. Havayolu buraya ulaşmanızı hızlandıracaktır. Tren: Bunların yanında Roma gibi büyük şehirlerden lokal trenler bulabilirsiniz. Aktarmalara dikkat etmeniz önemli. Otobüs: Roma, Bologna ve Milano’dan Bari, Brindisi, Lecce ve Taranto’ya günlük seferler düzenleniyor. Denizyolu: Son zamanlarda Puglia’nın tanınmaya başlaması ve bir liman bölgesi olması burayı gemiler ve cruise seyahatleri için vazgeçilmez bir destinasyon haline getirdi. Bari noktasında demir atan pek çok gemi görebilir bunlardan birine dahil olabilirsiniz.