Amasya’da Gezilecek Yerler

Amasya, 7.500 senelik birçok medeniyete ev sahipliği yapmış geçmişi ile birlikte gezilecek görülecek yerler bakımından zengin seçenekler sunar. Her ne kadar çevre ilçelerinde de gezilmesi gereken yer de olsa Amasya’da gezilecek görülecek öncelikli yerlerin birçoğu şehrin il merkezinde konumlanmıştır. Şehrin il merkezinde gezilmesi gereken yerlerin birçoğu birbirine yakın bir alanda konumlandığı için bir günde gezebilmek mümkün olsa da şehirdeki müzelere vakit ayırmak ve rahat rahat gezebilmek için Amasya gezisi için minimum iki gün ayrılmalıdır. Amasya il merkezi dışında kalan Amasya’nın ilçelerini de keşfetmek için ise iki günlük geziye ek olarak bir gün daha planlanması önerilmektedir.

Amasya Gezilecek Yerler

Amasya’da gezilmesi görülmesi gereken öncelikli yerlerin çoğunluğu il merkezinde bulunmaktadır. Amasya’da il merkezinde bulunan görülmesi gereken yerlerin başında Yeşilırmak’ın kenarında konumlanmış Yalıboyu Evleri gelir. Yeşilırmak’ın yükselmesi ile günümüzde adı Alçak Köprü olarak geçen köprü şehirde kalan Roma dönemine ait yapılardan biridir. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Amasya’da şehrin tarihine tanıklık etmek için görülmesi gereken yerlerden bazıları Amasya Kalesi, Kral Kaya Mezarları ve Amasya Saat Kulesi’dir. Osmanlı dönemine ait birçok eserin de bulunduğu şehirde bulunan II. Beyazıt Camii ve Külliyesi ile Kapı Ağası (Büyük Ağa) Medresesi şehrin Osmanlı dönemine ışık tutar. Amasya şehrinde müze gezmek isteyen ziyaretçiler için de Şehzadeler Müzesi, Amasya Arkeoloji Müzesi gibi seçenekler bulunur. Şehrin dışında doğa ile baş bir gün geçirmek isteyen seyahat severler için Borabay Gölü gibi doğal güzellikler barındırmaktadır. İl merkezinde birbirine yakın bir konumda bulunan yerleri gezmek için ortalama 1 – 2 gün yeterlidir.

Piri Baba Türbesi: 15. yüzyıla ait olduğu tahmin edilen bu türbe Horasan erenlerinden olan Piri Baba için inşa edilmiştir. Mekan, Merzifon’da gezilecek yerler arasında bulunuyor. Yapının Evliya Çelebi zamanında aşevi, tekke, derviş hücreleri ve iki yüzden fazla dervişiyle gelip geçene hizmet amacıyla kullanıldığı ancak günümüze sadece cami türbenin kaldığı biliniyor. Kalem işi süslemelerle gidenlerde hayranlık uyandıran türbe, pek çok ziyaretçi ağırlıyor. İnsanlar bu türbeye gelerek dilekte bulunup mum yakıyorlar.

Amasya Müzeleri: Amasya’daki müzeleri gezerek şehrin geçmişiyle ilgili pek çok konuda bilgi sahibi olabilirsiniz. Şehirde gezebileceğiniz müzeler arasında Amasya Müzesi, Hazeranlar Konağı Müze Ev, Minyatür Amasya Müzesi gibi yerler bulunuyor.

Kral Kaya Mezarları: Bu kaya mezarı, Amasya’yı MÖ 333 yılından 26 yılına kadar başkent olarak kullanan Pontus krallarının mezarıdır. Harşena Dağı’na oyularak yapılan mezarların 21 adet olduğu bilinir. Mezarlar geçmiş dönemlerde hapishane ve çeşitli cezalandırma yerleri olarak kullanılmışlardır. Yeşilırmak’ın kenarında dağ boyu uzanan mezarlar ve alt bölümlerindeki yöresel evler tam bir görsel şölen oluşturur.

Amasya Kalesi

Amasya il merkezinde Amasya’nın kuzeyini çevreleyen Harşena Dağı üzerinde kurulmuş olan Amasya Kalesi, Harşena Kalesi olarak da bilinir. Kalenin inşa edildiği kaya deniz seviyesinden 700 metre yükseklikte iken Yeşilırmak sularından ise 300 metre yükseklikte bulunaktadır. Bazı tarihi kaynaklara göre Pontus Kralı Mithridates’in yaptırdığı düşünülmektedir. Diğer tarihi araştırmalara göre ise kaleyi Kumandan Karsan veya Harsana yaptırdığı için kalenin bugünkü bilinen adı Harşana / Harşena olarak anıldığı düşünülmektedir. Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Amasya şehrinin kalesi de her el değişiminde büyük hasarlar görmüş ve tekrardan yaptırılmıştır. Amasya Kalesi; İçeri Şehir (Hatuniye Mahallesi), Kızlar Sarayı ve Yukarı Kale (Harşena) olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. Kale, yaz dönemi boyunca 09.00 – 19.00 saatleri arasında, kış dönemi boyunca da 08.00 – 17.00 saatleri arasında ziyarete açıktır ve giriş 5 TL’dir. (Müzekart geçerlidir.)

Harşena Dağı ve Pontus Kral Kaya Mezarları

Amasya, yanı başındaki Harşena Dağı ile birlikte pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır ve dağın etrafında yerleşik düzen Erken Tunç Çağı döneminde başlamıştır. Türkiye Cumhuriyeti’ne kadar Frig, Pontus, Pers, Roma, Danışmend, Selçuklu, Osmanlı devletlerine ev sahipliği yapan Amasya; tarihî mirası hayli zengin kentlerimizdendir. Amasya Harşena Dağı ve Pontus Kral Kaya Mezarları UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne kaydedilmiş tarihî eserler arasındadır.

Amasya Kral Mezarları Hakkında Bilgi 
Devamını Oku

Alçak Köprü

1200px-Amasya-Bridge-01.JPG

Amasya’da Roma döneminden kalma tek köprü olma özelliğini koruyan Alçak Köprü, zamanında kent merkezi olarak kullanılan Amasya Kalesi’ni ve çevresini Yeşilırmak’ın karşı kıyısına bağlamak amacıyla yapılmıştır. Kesme taşlarla örülen dört yüksek kemer üzerine inşa edilen köprünün ayakları zaman içinde Yeşilırmak Nehri’nin suyunun yükselmesi ile nehrin altında kalmıştır ve bu nedenle zaman içinde köprü yöre halkı tarafından Alçak Köprü olarak anılmaya başlanmıştır. 19. yüzyıla kadar mevcut hali ile kullanılan köprünün üstüne 1865 yılında onbir ayaklı yeni bir köprü daha kurulsa da 1881 yılında yaşanan taşkın yeni kurulan yeni yapılan köprünün yok olmasına sebep olmuştur. Mutasarrıf Atıf Bey zamanında köprünün eski kemerleri üstüne kullanılmayan bir kilisenin taşlarıyla bir kez daha köprü inşa edilmiş ve 1965 yılında sağlamlaştırılan bu köprü günümüze kadar gelmeyi başarabilmiştir.

Yalıboyu Evleri

Amasya denildiğinde akla ilk gelen görüntülerden biri Yeşilırmak’ın kıyısına dizilmiş sıra sıra evlerdir. Bir Amasya seyahatinden gözlerden kaçmasının imkânsız olduğu Yalıboyu Evleri’ni görmek için en ideal yerler Hatuniye Mahallesi, Hazeranlar Sokak ve Yeşilırmak kıyılarıdır. Yalıboyu Evleri, tarihi sur duvarları üzerine kerpiç dolgulu olarak inşa edilmiş yapılardır. Evler genelde bitişik olarak, bodrum katı üstüne tek veya iki kat olacak şekilde tasarlanmıştır. Evlerin genel olarak bahçesi ve avlusu da bulunur. Birçoğunun 19. yüzyıla ait olduğu Yalıboyu Evleri, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kanunu çerçevesince koruma altındadır. Amasya’nın simgesi olan evler günümüzde kafe, restoran veya otel olarak kullanılmaktadır.

II. Beyazıt Camii Ve Külliyesi

Osmanlı İmparatorluğu döneminde de önemli bir konumda bulunan Amasya ilinde Osmanlı döneminden kalma birçok eser bulunmaktadır. Bu eserlerin başında gelen II. Beyazıt Camii ve Külliyesi, 1481 – 1486 yılları arasında dönemin Amasya valisi Şehzade Ahmet tarafından babası II. Beyazıt adına yaptırılmıştır. Mimarının Şemseddin Ahmet olduğu külliye; cami, medrese, imaret ve şadırvandan oluşan bir yapıdır. Caminin inşası sırasında buraya dikilen ve caminin önündeki şadırvanı çevreleyen çınar ağaçları 500 yılı aşkın süredir burada bulunmaktadır. Caminin batı yönünde U şeklinde bulunan medrese 1922 yılından beri İl Halk Kütüphanesi olarak kullanılmaktadır. Caminin doğusunda bulunan L şeklindeki imaretin büyük dikdörtgen salonu ise günümüzde Maket Amasya Müzesi’ne ev sahipliği yapmaktadır.

Kapı Ağası (Büyük Ağa) Medresesi

Amasya’da bulunan Kapı Ağası (Büyük Ağa) Medresesi, 1488 yılında Sultan II. Bayezid’in Kapı Ağası olan Hüseyin Ağa tarafından yaptırılmıştır. Planı klasik Osmanlı medreselerinden farklılaşan medrese, Selçuklu mezar anıtlarında görülen sekizgen plan ile inşa edilmiştir. Medrese yıllar boyunca Amasya’da en yüksek derecede eğitim öğretimin verildiği yer olarak kullanılmıştır. 19. yüzyıl sonralarında eski hareketliliğini kaybeden medrese, yaşanılan depremlerle birlikte 1970 yılında harap hale dönüşse de 1978 yılında yapılan restorasyon çalışmaları sonucunda günümüzdeki görüntüsüne kavuşmuştur. Osmanlı İmparatorluğu tarihini yansıtan en önemli yapılardan biri olan Kapı Ağası (Büyük Ağa) Medresesi, Amasya il merkezinde gezilmesi görülmesi gereken tarihi yapılardan biri olarak öne çıkmaktadır.

Amasya Saat Kulesi

ON4C87AJ.JPG

1865 yılında Amasya valisi Ziya Paşa tarafından yaptırılan Amasya Saat Kulesi, Hükümet Konağı’nın hemen yanında köprünün kuzey ucunda bulunmaktadır. 1940’ta köprünün yeniden inşası sırasında hasar gördüğü için yıkılan Saat Kulesi 2002 yılında Amasya’nın tarihi simgelerinden biri olarak tekrardan yaptırılmıştır. Şehrin simgelerinden biri olmasının yanında Amasya Saat Kulesi’nin yöre halkı açısından ayrı bir değeri vardır. Kulenin hikâyesine göre Anadolu’nun işgali sırasında Mutasarrıf Sırrı Bey’i tutuklamak için Amasya’ya gelen İngiliz birlikleri saat kulesinin kapısını kırarak kulenin tepesinde bulunan Türk bayrağını indirip İngiliz bayrağı dikmiştir. Kuleye İngiliz bayrağının dikilmesiyle çıkan ayaklanma sırasında aniden ortaya çıkan fırtına sonucu İngiliz bayrağı paramparça olur ve Yeşilırmak’ın sularına savrulur. Bu olaydan sonra korkan İngiliz askerleri Hükümet Konağı’na sığınmıştır ve yöre halkı da tekrardan Türk bayrağını Saat Kulesi’nin tepesine dikmiştir. Yöre halkı tarafından bu nedenle ayrı bir değeri olan Amasya Saat Kulesi, Amasya’da görülmesi gereken simgesel yapılardan biridir.

Şehzadeler Müzesi

48932,rgjpg.png

Amasya, müze gezerek şehri tanımak isteyen seyahatseverler için de birçok seçenek sunar. Bunlardan en önemlilerinden biri, Alçak Köprü’nün yanında konumlanan iki katlı ahşap binası ile Şehzadeler Müzesi’dir. “Şehzadeler şehri” olarak da anılan Amasya’da bulunan Şehzadeler Müzesi’nde şehzadelik dönemini burada geçirmiş şehzadelerin döneme uygun kıyafetleri ile yaptırılan heykelleri bulunur. Dekorasyonu da 15. – 16. yüzyıllara ait klasik bir Türk evini yansıtan özelliklerde yapılan müzede; şehzadeliklerini Amasya’da yapmış ve sonradan Osmanlı İmparatorluğu’na hükmetmiş II. Murat, Fatih Sultan Mehmet, II. Beyazıt ve Yavuz Sultan Selim gibi imparatorların heykelleri ile birlikte şehzadelik sonrası imparator olma şansı yakalayamayan Kanuni Sultan Süleyman’ın oğulları Şehzade Mustafa ve Şehzade Bayezid, II. Murat’ın oğulları Şehzade Ahmet ve Şehzade Alaeddin gibi Osmanlı İmparatorluğu’nda önemli yer tutmuş isimlerin heykelleri bulunur.

Amasya Arkeoloji Müzesi

153997,dsc0134.png

Müzeseverlerin Amasya’da kaçırmaması gereken müzelerden bir diğeri ise Amasya Müzesi olarak da bilinen Amasya Arkeoloji Müzesi ilk olarak 1925 yılında “müze deposu” olarak kurulmuştur. Yıllar içinde artan eser sayısıyla birçok farklı yerde hizmet veren müze 1980 yılında bugün hizmet verdiği yere taşınmıştır. Müze içerisinde, Amasya’ya farklı dönemlerde hükmetmiş birçok uygarlığa ait eserler sergilenmektedir ve 13 ayrı medeniyeti bir arada keşfedebilme imkânı sunmaktadır. Müze bahçesinde Hitit, Helenistik, Roma, Bizans, İlhanlılar, Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu dönemlerine ait taş eserler bulunmaktadır. Amasya Müzesi, yaz dönemi boyunca 08.30 – 19.00 saatleri arasında, kış dönemi boyunca da 08.30 – 17.00 saatleri arasında ziyarete açıktır ve giriş 5 TL’dir. (Müzekart geçerlidir.)

Borabay Gölü

Borabay GölüAmasya’nın Borabay Köyü’nde, Taşova ilçesine yaklaşık 15 kilometre uzaklıkta bulunan bir set gölüdür. Denizden yüksekliği 800 metre olan göl, doğa yürüyüşü, piknik ve kamp yapmak için gayet uygun bir seçenektir.
Küçük bir akarsuyun etraftan gelen yıkıntılarla tıkanması sonucu oluşmuştur. Bakanlar Kurulu tarafından turizm merkezi olarak ilan edilen Amasya Borabay Gölü; bungalov evler dışında gazino, kamp ve piknik alanları, doğa yürüyüşü parkuru ve dinlenme seçenekleriyle kaplıdır. Gölün kıyısında bulunan yüksek ağaçların gölgesi suya vurduğu zaman ortaya çok güzel bir manzara çıkmaktadır. Gölün üzerine yansıyan bu görüntüler sebebiyle buraya “Aynalı Göl” de denmektedir. Tabiat Park ilan edilen göl ve çevresi yerli ve yabancı ziyaretçilerin tercih ettiği bir cazibe merkezi konumundadır. Doğa ile iç içe bir tatil kaçamağı için Borabay Gölü’nü tercih edebilirsiniz.

Devamını Oku