Arhus Gezilecek Yerler

Tarihî binaları ile sizleri büyüleyen The Old Town, Arhus’un en ünlü gezilecek yerlerinden birisidir. 70’in üzerinde tarihî yapıya sahip bu alan, dar caddeleri ve Arnavut kaldırımları ile tarihî dokusunu günümüzde de korumaya devam etmektedir. 16. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar önemli bir nüfusun bu bölgede yaşadığı bilinmekte ve ticari ilişkilerin yine bu alanda gerçekleştiği tahmin edilmektedir. The Old Town’da bulabileceğiniz önemli yapılar arasında eski binalar, dükkânlar, atölyeler ve yel değirmenleri bulunmaktadır. Ayrıca burada ünlü Danimarka binalarını da göreceksiniz.

The Old Town’a gelenler mutlaka bölge içerisinde yer alan Bisiklet Müzesi’ni ziyaret etmelidir. Dünyanın en büyük bisiklet müzesi Coin Master Konağı içerisinde yer almaktadır. Şehir merkezine yakın olduğu için bölgeye ulaşmanız için birçok otobüs bulabilirsiniz.

Şehrin önemli din adamlarından biri olan Aziz Clement’e adanmış olan bu katedral, 12. yüzyılın en çağdaş örneklerinden birisidir. Dış cephesinde kahve ve yeşil tonlarının kullanıldığı katedral, Romanesk tarzda inşa edilmiştir. Katedral inşa edildikten bir süre sonra bir kule eklenerek ankraj motifleri daha sonradan katedrale eklenmiş ve ideal bir görünüm kazandırılmıştır. Katedral 16. yüzyılda ise tekrar revize edilerek, çeşitli yazı ve görsel figürlerle çeşitlendirilmiş ve oldukça zengin bir görünüme kavuşmuştur.

arhus Katedrali, şehirdeki en önemli mabet yerlerinden birisidir. Kannikegade Caddesi üzerinde bulunan bu katedrale mutlaka uğramalı ve bölgenin dinî yapısını incelemelisiniz. Pazar günleri ayin dolaysıyla kalabalık olan katedrali diğer günlerde ziyaret etmeniz daha iyi olacaktır.

Geniş bir yeşil alanda konumlanan Moesgaard Museum Arhus’un en fazla dikkat çeken müzelerinden birisidir. Arkeoloji ve etnografi müzesi olan Moesgaard Museum, Arhus’un merkez dışında kalan Højbjerg bölgesinde konumlanmaktadır. Arhus Üniversitesi ile ortak çalışmalar yapan müze, birçok tarihî eseri içerisinde barındırmaktadır. 50.000’in üzerinde eserin sergilendiği müze, her yıl birçok sanatsever ve tarihçi tarafından ilgiyle takip edilmektedir.

Moesgaard Museum,içerisinde Vikingler döneminden kalma eserleri de içerisinde barındırmaktadır. Ayrıca müzede fotoğraf, film ve kayıt cihazları gibi materyaller de bulunmaktadır. Dünya mirasının önemli eserlerinin bulunduğu müzeye giriş saatleri 10.00-17.00 saatleri arasındadır. Giriş ücreti ise 140 DKK’dır. Öğrenciler için ise bu ücret 110 DKK’dır.

Radhaus Plasden Caddesi üzerinde bulunan Arhus Belediye Sarayı, 1941 yılında yapılmıştır. Belediye binasının yapımında ise mimar Arne Jacobsen ve Eric Moller önemli görevler üstlenmiştir. City Hall adı ile de bilinen bu yapı, 60 metrelik bir yüksekliğe sahiptir. Belediye Sarayı’nın yukarı kısmına çıkarak şehrin panoramik görüntüsünü buradan izleyebilirsiniz. İçeriye girdiğinizde dijital rehberli turlar sizin için bina hakkında bilgi verecektir.

Belediye Sarayı’nın yapımında oldukça fazla mermer kullanılmıştır. Bunun yanında binadaki yuvarlak büyük saray oldukça estetik bir görüntü katmıştır. Buraya geldiğinizde aynı zamanda birçok farklı odayı da gezme imkânına sahip oluyorsunuz. Bu odalar arasında Konsey Odası, Civic Hall ve Evlilik Odaları bulunmaktadır. Saraya giriş yapmak için ise herhangi bir ücret ödemenize gerek yoktur.

53 dönümlük arazi üzerine kurulu olan Arhus Botanik Bahçesi, 1875 yılında halka açılmıştır. Yeşilliklerle kaplı bu bahçede her türlü subtropikal bitki, sera ve bitki faunaları bulabilirsiniz. Özellikle doğa düşkünlerinin ilk uğrak noktalarından biri olan Arhus Botanik Bahçesi, yılın her mevsimi oldukça haraketlidir. Yaz aylarında özellikle çeşitli eğlencelerin ve etkinliklerin düzenlendiği parkta, oldukça renkli görüntüler yakalamak mümkündür. Bahçenin içinde aynı zamanda iki adet göl, yel değirmenleri ve piknik alanları bulunmaktadır. Ayrıca bahçede, tanıtım videolarını izleyerek de bilgi sahibi olabilirsiniz.

Arhus Botanik Bahçesi’ne giriş için herhangi bir ücret ödemenize gerek yoktur. Bahçeye giriş için belirlenen saatler ise hafta içi 09.00-16.00, hafta sonu ise 10.00-17.00 saatleri arasıdır. Özellikle hafta sonu kalabalığından kaçmak isteyenler, bu parka hafta içi günlerde ziyaretlerini gerçekleştirebilirler.

Küçük bir yer altı müzesi olan Viking Museum, Sankt Clemens Torv Caddesi üzerinde bulunmaktadır. 1960 yılında ilk açılan müze, 3 metrelik bir zemin kata sahiptir. Burada Vikinglere ait eşyalar ve iskeletler bulunmaktadır. Müze sizlere Vikingler dönemine ait ilginç bilgileri bir arada sunmaktadır. 2008 yılında yenilenen müze, günümüzde oldukça modern bir görünüme kavuşmuştur. Müze, Moesgård Museum ve Arhus Belediyesi tarafından finanse edilmektedir. Viking tarihini merak eden turistlerin mutlaka bu müzeye uğraması gerekir.

Müzeye giriş için herhangi bir ücret ödemenize gerek yoktur. Hafta içi her gün saat 10.15-16.00 saatleri arasında ziyaret edebileceğiniz müze hafta sonları kapalı olduğu için ziyaret etmek mümkün değildir. Ayrıca müze, şehir merkezine yakın olduğu için birçok toplu taşıma aracı ile kolaylıkla ulaşmanız mümkündür.

Danimarka’daki kadınların tarihî geçmişini anlatan Women’s Museum, Arhus’un en önemli müzelerinden birisidir. Müzenin Danca dilindeki karşılığı ise Kvindemuseet i Danmark veya Kvindemuseet isimleridir. Şehir merkezindeki yönlendirmelerde bu isimleri de görmeniz muhtemeldir. Müze, 1982 yılında kurulmuştur. 1857 yılında Arhus Belediye Sarayı tarafından binası tekrar restore edilmiştir. Her yıl binlerce kişiye ev sahipliği yapan müzede kadınların günlük yaşam ve çalışma dönemlerine ait eserler bulmanız mümkündür.

Devlet tarafından finanse edilen müze, çeşitli etkinliklere de ev sahipliği yapmaktadır. Yapılan etkinliklerin başında ise cinsiyet ayrımına dikkat çeken mesajlar verilmektedir. Müzeye giriş ücretsizdir. Müzeyi ziyaret edebileceğiniz saatler ise hafta içi 10.00-17.00 saatleri arasındadır. Hafta sonları ise 10.00-16.00 saatleri arasında müzeyi ziyaret edebilirsiniz.

Arhus’un en önemli eğlence merkezlerinden biri olan Tivoli Friheden, her türlü eğlence fırsatını sizlere sunan büyük bir yerdir. 2009 yılında sadece burayı ziyaret edenlerin sayısı 365.000’dir. 2 kilometrelik bir alanda bulunan park, 40’dan fazla çeşitli eğlence alternatifini içerisinde barındırmaktadır. 1903 yılında sadece bir piknik alanı olarak kullanılan park, günümüzde oldukça farklı materyallerle zenginleştirilerek kapılarını yeni şekliyle ziyaretçilere açmıştır.

Mekânın ayrıca bir de göl bölümü bulunmaktadır. Burada çeşitli su oyunları yapılmaktadır. Ailenizle ve arkadaşlarınızla gideceğiniz bu keyifli mekân, sizlere unutulmaz saatler yaşatacaktır. Giriş ücreti olmamakla beraber, kullanacağınız eğlence hizmetine göre para ödeyebilirsiniz. Park hafta içi ve hafta sonu her gün açıktır fakat hafta sonları oldukça kalabalık olmaktadır. Özellikle çocuklu ailelerin çok tercih ettiği bu parka hafta içi bir gün giderseniz eğlence araçlarına daha kolay binebileceğinizi belirtmiş olalım.

1859 yılında inşa edilen Aros Aarhus Kunstmuseum, şehrin en eski müzesi olarak bilinmektedir. Şehrin en önemli turistik yerlerinden birisi olan Aros Aarhus Kunstmuseum, en önemli sanat eserlerinin sergilendiği mekândır. 2010 yılında müzeye yaklaşık 222.000 kişi ziyaret amaçlı gelmektedir. Arhus Katedrali’ne yakın bulunan müze, toplu taşıma araçlarına da oldukça yakındır. Müzede Avrupa’nın farklı bölgelerindeki sanatçıların eserleri sergilenmektedir. Ólafur Elíasson, Bjørn Nørgaard, Ingvar Cronhammar, mimar Frank Gehry, Paul McCarthy, Robert Rauschenberg, Michael Kvium, H.C. Andersen, Bill Viola ve Wim Wenders bu sanatçıların başında gelmektedir.

Müzeye giriş ücretsiz olup saat 10.00-17.00 saatleri arasında ziyaretçilere açıktır. Hafta sonu ise saat 10.00-16.00 saatleri arasında müzeyi ziyaret edebilirsiniz.

Şehrin en önemli turistik mekânlarından biri olan Marselisborg Palace, 1967 yılından bu yana II. Queen Margrethe’in sarayıdır. Marseliborg Palace, kraliçenin yazlık konaklama sarayı olarak kullanılmıştır. Büyük bir botanik bahçesine sahip olan saray, oldukça ihtişamlı bir görüntüye sahiptir. Saray 1899-1902 yılları arasında mimar Hack Kampmann tarafından yapılmıştır. Danimarka’nın en önemli ailesi olan Marselisborg Manor sarayı her yıl binlerce turiste kapılarını açmaktadır. Günümüzde sarayın yıllık bakım masrafı ise oldukça yüksektir.

Hafta içi oldukça yoğun olan saray, hafta sonu tatili ile beraber daha da kalabalıklaşmaktadır. Saray içinde ayrıca görülmesi gereken bir de gül bahçesi bulunmaktadır. Giriş için saat 10.00-16.00 saatlerini tercih edebilirsiniz. Saraya giriş için herhangi bir ücret ödemenize gerek yoktur.