Dublin Gezilecek Yerler

İrlanda’nın meşhur siyah biralarının varolma serüvenine tanık olmak ister miydiniz? Liffey Irmağı kenarında devasa bir fabrika. 1998’e kadar imalat yapılan Guinnes Bira Fabrikası 2000 yılında dev bir müzeye dönüştürülmüş. Müzede gelen misafirlere biranın nasıl yapıldığını, siyah biranın diğerlerinden farkını, şerbetçiotları ve arpalar hakkında birkaç küçük sırrını öğretiyorlar. Müzenin çatısında bulunan Dublin manzaralı pub gezi sonrası tadımlık içilen biraların üstüne en sevileni keşfedip akşamı getirmelik güzel bir mekân, üstelik özel İrlanda tatlarını da sunuyor. Otantik ortamında eşsiz bir deneyim sağlayan Guinness Bira Fabrikası bireysel gezenler için de gruplar için de uygundur. Kişibaşı müze ücreti 16,5 euro, öğrenci ve 18 yaş altı için 13 euro’dur. 6-12 yaş 6,50 euro iken grup için 14,85 euro ücret alınır.

Müze yılın tamamında 09.30-19.00 arası açıkken yoğun olan temmuz ve ağustos aylarında 09.00-20.00 arasında açıktır.

Ulaşım: Dublin’den 27, 56A, 77A numaralı otobüslerle ulaşım sağlanabilir.

Doğa Tarihi Müzesi olarak da anılan İrlanda Ulusal Müzesi 1857 yılından bu yana Ölü Hayvanat Bahçesi olarak da anılır. Açıldığı zamandan beri müzenin kendine özgü Viktoryen tarzda mimarisi, sergi alanı değişmediğinden tarihî bir alan olarak görülebilir. Müzede İrlanda’nın doğal habitatında yaşayan, memelilerden böceklere oraya özgü olan hayvanların bulunduğu özel bir oda vardır. Müzeye ilk girdiğinizde tavanda 20 metre uzunluğunda dev bir balina iskeletiyle karşılaşırsınız. Müze temelde arkeoloji, dekoratif sanatlar ve tarih, kent yaşamı olmak üzere üç bölümden oluşur. Arkeoloji alanına İrlanda’ya ait tarihî kalıntılar, tarih bölümünde askerlerin kullandığı bazı eşyalar, kent yaşamında ise İrlandalılar hakkında ipucu veren belgeler ve eşyalar bulunur.

Müze hafta içi 10.00-17.00 arası açıkken hafta sonu 14.00-17.00 arası açıktır.Müzeye giriş ücretsizdir.

Ulaşım: Luas ile Smithfield durağında inerek ulaşabilirsiniz ya da 1476 numaralı otobüs hattını tercih edip Ellis Street durağından yürüyebilirsiniz.

St. Patricks Katedrali İrlanda’nın 800 yıllık, en eski ve en büyük katedralidir. 1220-1260 yılları arasında inşa edilen katedral yapıldığı zamandan beri yapısını korumaktadır. Aynı zamanda ‘canlı taşlar’ bölümü katedralin şehire nasıl tanıklık ettiğini gösteren bir bölümdür. Gulliver’in Gezileri’ni yazan Jonathan Swift gibi büyük insanların mezarına ev sahipliği yapan Katedral mistik bir yapıya ve aynı zamanda yemyeşil bir bahçeye sahiptir. St. Patricks İrlanda’ya hristiyanlığı getiren kişidir ve 17 Mart St. Patricks Günü olarak adlandırılmıştır. Özellikle bu tarihte Katedral’i ziyaret etmek İrlandalı ruhunu hissetmenizi sağlayacaktır.

Katedral Mart ve Ekim arasında hafta içi 09.30-17.00 hafta sonu 09.00-18.00 saatleri arasında, Kasım ve Şubat arasında hafta içi 09.30-17.00 hafta sonu 09.00-17.00 saatleri arasında açıktır.

Ulaşım: 150, 151, 27, 56A ve 77A numaralı otobüslere binip 2310 numaralı durakta inerek ulaşabilirsiniz.

Liffey Nehri’nin kuzeyine kurulan Phoenix Park, Avrupa’nın en büyük şehir içinde bulunan parkı ve George Dönemi olarak anılan (1714-19830) dönemin mirası olarak bilinir. Park içinde iki yanı ağaçlarla kaplı uzun yollar, İrlanda Cumhurbaşkanı’nın resmi binaları, doğal yaşama uygun dünyanın en eski dördüncü hayvanat bahçesi ‘Dublin Zoo’, Wellington Abidesi bulunur. Park hayvanların doğal yaşamına uygundur, öyle ki gezintiniz esnasında geyiklerle ya da sincaplarla karşılaşabilir, gölde yüzden kuğuları izleyebilirsiniz. Park içinde bisiklet, yürüyüş yolları da bulunur. Park içerisinde bir bisiklet kiralayıp parkı turlamak epey keyifli olacaktır. Parkta bir ziyaretçi merkezi bulunur, bu merkezde çocuklara doğal hayat hakkında eğitim verilir ve parkın tarihi anlatılır. Ziyaretçi merkezinin hemen yanında 17. yüzyıldan öncesine ait Ashtown Kalesi bulunur.

Ulaşım: 25, 26, 37, 46A, 66, 66B, 67 ve 69 numaralı otobüs hatlarıyla ya da Laus Tramvayı’na binip Heuston Durağı’nda inerek parka ulaşım sağlayabilirsiniz.

İrlanda’nın en eski üniversitesi olarak bilinen Trinity Koleji Oxford ve Cambridge üniversiteleri örnek alınarak 1592 yılında Kraliçe Elizabeth tarafından kurulmuştur. Açıldığı dönemde sadece protestan öğrencileri kabul eden üniversitenin Tudor Hanedanlığı’nı güçlendirmek adına açıldığı söyleniyor. Mimarisiyle kendine hayran bırakan kolej içerisinde ‘Douglas Hyde Gallery’ adında bir sanat galerisi, jeoloji ve mühendislik için kurulmuş bir ‘Museum Building’ ve ‘Old Library’ diye anılan eski bir kütüphane bulunuyor. Kütüphane aynı zamanda Hristiyanlık tarihinde önemli olan ‘Books of Kells’ isimli el yazmalarının sergilendiği müze olarak da kullanılıyor. Kütüphane hafta içi 09.00-17.00 saatleri arasında 10 euro ücret karşılığında gezilebiliyor. Rehber ve kampüs turu ise 12 euro ücretle veriliyor.

Ulaşım: 342 ve 346 numaralı otobüslerle üniversiteye ulaşım sağlayabilirsiniz.

Dublin Kalesi Dublin’in tarihi kalbidir. 1204 yılında Kral John’un isteği üzerine inşa edilen kale, 1922 yılına kadar Birleşik Krallık hükûmetinin İrlanda’daki yönetim merkezi olarak kullanılmıştır. Dublin Kalesi içerisinde bir kütüphane, bir polis müzesi, bir gelir müzesi bulunmakta. Kale içerisindeki ‘Chester Beatty Kütüphanesi’ Osmanlı’ya ait el yazmaları da içermektedir. Kale günümüzde de hükümet için kullanıma açık bu yüzden bazı günler halka kapalı olabiliyor. Kütüphaneyi ücretsiz kaleyi 5 euro vererek gezebilirsiniz. Kale her yıl Heineken Green Energy Festivali’ne ev sahipliği yapmakta, tarihlerini takip edip festival zamanı ziyaret etmek ve aynı zamanda eğlenmek isteyebilirsiniz.

Müze Pazartesi-cuma 10.00-16.45 arasında hafta sonu ve tatil günlerinde ise 14.00-16.45 saatleri arasında açıktır.

Ulaşım: 13, 27, 40, 49, 54a, 56a, Airlin747 ve birçok otobüs hattıyla Dublin Kalesi’ne ulaşım sağlayabilirsiniz.

Eğer iyi bir viskinin nasıl yapıldığını ustası İrlandalılardan öğrenmek istiyorsanız burası tam da sizin için seçilmiş bir yer. 1791 yılından 1966 yılına kadar viski üretilen bu fabrika viskinin hikâyesini ve kendisini en orijinal haliyle önünüze sunmaya hazır. Eski viski fabrikası içerisinde dolaşabilir, viskinin yapımı ve malzemeleri hakkında detaylı bilgi edinebilir, John Jameson’dan kalma fıçıları görebilir ve ona adanmış barda bir şeyler içebilirsiniz. Üç kez damıtılmasıyla özellik kazanan bu viskilerden hediyelik birer eşya almak dostlarınızla güzel bir akşam için iyi olabilir. Giriş ücreti 14 euro, ücret karşılığında müzeyi gezip viski ikramları alıyor ve gezi sonunda bir sürprizle karşılaşıyorsunuz.

Ulaşım: 25, 25a, 25b, 66, 66a, 66b ve 67 numaralı otobüslerle ulaşımı sağlayabilirsiniz.

Temple Bar deyince aklımıza direkt Temple Bar olan mekân gelse de aslında burası bir mahalle. Bu mahalle meşhur İrlanda bar ve publarının en yoğun olduğu, barlar bölgesi olarak da bilinen bir mahalledir. İrlanda gece hayatını en canlı yaşayabileceğiniz Temple Bar bölgesinde çeşit çeşit bar bulunmaktadır. Barların çeşitliliği konseptlerinden gelmekte. Bir yandan Dj çalarken bir yandan canlı İrlanda müziği dinleyebilirsiniz. 16 çeşit müzik çalan mekanlardan ruh halinize en uygun olanı seçerek sokak yaşamını dünyanın dört bir yanından gelen çeşit çeşit genç, yaşlı, sırt çantalı, yerli birçok insanla birlikte güzel bir ambiyans yakalayabilirsiniz. Bölgedeki bazı barların tarihi çok eskilere dayanmakta, örneğin ‘The Brazen Head’ adlı barın 1198 yılından kalma olduğu söylenir. Yine ‘The Palace Bar’ 1700’lerden kalma ve genellikle yaşlı kesime hitap eden bir bardır. ‘Mulligans Bar’ edebiyatçıların uğrak noktasıyken ‘Cassidy’s Bar’ rock, metal ve punk müzik için tercih edilir. İrlanda’nın etnik havasını şarkılarda yakalamak istiyorsanız ‘O’Donoughes Pub’ iyi bir seçim olacaktır. Temple Bar bölgesi tarihi hissetmek, İrlanda eğlence anlayışını yakalamak, özel Guinnes biralarını deneyimlemek için en iyi bölgedir. Bu bölgedeki barlara talep çok fazla olduğundan gitmeden önce rezervasyon yapmanızı öneririz.

Ulaşım: Şehir içi otobüsler, Luas veya DART ile ulaşım sağlanabilir.

Dublin’in en eski yapısı olarak bilinen Christ Church Katedrali şehrin ruhanî kalbi olarak anılır. 1028 yılında Norselardan Kral Sitric Silkenbeard tarafından yaptırılan katedral Norseların ve Vikinglerin izlerini taşır. Yaklaşık 1000 yıldır kutsal inançlar için kullanılmış katedral 12. yüzyıldan kalma İrlanda ve Britanya’nın en eski kriptalarına (ölülerin gömüldüğü kilise mahzenleri) sahiptir. Tarihî yapısı, iç mimarisi, İrlandalılar için kutsal bir yer oluşu her yıl birçok turisti çekmektedir. Katedral içinde bir hediye dükkânı bulunmaktadır. Katedrali gezip tarihini öğrenmek istiyorsanız bunun için İngilizce ve İtalyanca olmak üzere iki dilde sesli rehberler bulunur. Katedralde gezmek için 1 yetişkin fiyatı 6,30 euro iken çocuklar için 2 euro’dur. 4 kişilik aile için 15 euro’ya bilet alınabilir.

Katedralin açık olduğu saatler için resmi sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Ulaşım: 13, 27, 40, 49, 77a, 77x, 123 numaralı otobüslerle 2310 durakta inerek ya da Luas tramvay hattının ‘Four Courts’ durağından katedrale ulaşabilirsiniz.

Şehir merkezinde bulunan park İrlandalıların şehir içerisinde yeşil alana ne kadar önem verdiğini gösteren simgelerden biri. 1880 yılında halka açılmış olan park işlek bir cadde olan Grafton Caddesi’ne yakın olup şehirde yorulan insanlara çok yakın bir mesafede dinlenme olanağı sunar. Park içi çeşmelerle süslüdür ve yürüyüş parkurları vardır. İrlanda tarihine ait birçok yapıt içeren park içerisinde beslenilen hayvanlarla insanlara otantik bir hava sunar. Parka gezdikten sonra hemen yakınında bulunan ‘Little Museum of Dublin’, ‘Gaiety Theatre’ gibi kültürel alanda cezbedici mekânları gezebilirsiniz. Park içinde bulunan St. Stephen alışveriş noktasından ihtiyaçlarınızı karşılayabilir, internete erişebilir, tuvalet ve bebek emzirme alanlarından yararlanabilir, para çekme işlemlerinizi buradaki ATM’lerde yapabilirsiniz.