Bologna Gezilecek Yerler

Bologna gezilecek yerler listesinin gotik tarzdaki dev bazilikası 132 metreye varan uzunluğu ve 66 metre genişliğiyle dünyanın en büyük 15. kilisesidir. Yapımı 1390 yılında başlamıştır fakat kilise henüz tamamlanamamıştır. Tıpkı Barcelona’nın en ünlü yapısı La Sagra da Familia gibi günümüzde dış görünümü tamamlanmamış bir haldedir. Bologna tarihinin önemli isimlerinden 5. yüzyılda yaşamış Aziz Petronius'a adanmış bir kilisedir.

Belediye Sarayı, İtalyanca adıyla Palazzo Comunale, Palazzo Maggiore’nin batısında yer alan Bologna’nın şehir meclisi özelliğini taşıyan tarihi yapıdır. Saray, Palazzo D'Accursio olarak da biliniyor. Oldukça eski ve şehir için önemli olan bir halk sarayıdır. 1336’dan beri varlığını koruyan sarayda 15. yüzyıl mimarisinin etkileri görülmektedir.

Tarihle dolu Bologna'nın en eski yapılarından biri Santo Stefano Bazilikası'dır. 5. yüzyılda şehrin piskoposu Aziz Petronius tarafından yaptırıldığı düşünülmektedir. Hıristiyanlığın Roma İmparatorluğu'nda yayılmaya çalıştığı dönemlerde doğan Aziz Petronius sonradan hıristiyanlığı geçmiştir ve daha sonra papaz olmuştur. 432'de ise Bologna piskoposu olarak atanmıştır.

Via Rizolli deyince akıllara ilk gelen yerlerden biri de Two Towers olarak bilinen iki kuledir. Bu muhteşem yapı eğikliği ve güzelliğiyle Pisa kulesiyle yarışır durumda. İki kulelerin neden ‘ikiz kuleler’ olmadığına gelirsek, sebep çok basit; bu kulelerin birisi uzun biriyse kısa. Kulelerden uzun olanına Asinelli denir, daha küçük fakat daha eğimli kuleye ise Garisenda ismi verilmiştir.

Şehrin ana müzesi olan Pinacoteca Nazionale (Ulusal Müze), 13. yüzyıldan 18. yüzyıla Bolognalı sanatçıların elinden çıkan eserleri koleksiyonunda bulundurur. Le Due Torri'ye yakın bir konumda bulunan müze Bologna sanatını anlamak isteyenler için çok önemlidir. Müzenin binası ise 15. yüzyılın ikinci yarısında dini bir kurum için yapılmıştır. Aynı binanın içerisinde Güzel Sanatlar Akademisi de bulunmaktadır.

Bologna'nın en popüler noktalarından biri Palazzo dell'Archiginnasio yani Archiginnasio Sarayı'dır. 1563'ten 1805'e kadar dünyanın en eski üniversitesi olan Bologna Üniviersitesi'nin binası olmuştur. Günümüzde halk kütüphanesi olarak kullanılmaktadır. Saray Galvani Meydanı'nda bulunmaktadır ve bünyesinde el yazmalar, mektuplar, kitaplar, çizimler ve baskılardan oluşan binlerce eser vardır.

Maggiore Meydanı Bologna’nın en güzel meydanlarından biridir. Bologna’nın kalbi olduğu söylenen Piazza Maggiore yani Maggiore Meydanı, Bologna tarihinin en önemli idari ve dini yapılarla çevrilidir. Maggiore meydanının Kuzeybatı köşesi, Fontana del Nettuno ile Piazza del Nettuno'ya ,Kuzeydoğu köşesi ise Palazzo del Podestà ile birleşen Palazzo Re Enzo'nun kanatları boyunca uzanan Piazza Re Enzo'ya açılıyor.

1723 yılında mimar Carlo Francesco Dotti tarafından inşa edilen Santuario di Madonna di San Luca, 300 metre rakıma sahip Monte della Guardia tepesinin üzerinde bulunuyor. Bologna’dan San Luca Express treni ile rahatça ulaşım sağlayabileceğiniz Madonna di San Luca Manastırı’nın etrafında yemek yiyebileceğiniz güzel restoranlar da bulunuyor.

Neptün Çeşmesi’nden bahsetmeden önce mitolojide büyük yer kaplayan Neptün’den bahsetmek faydalı olacaktır. Roma mitolojisinde su ve deniz tanrısı olarak kabul edilen Neptün’ün Yunan mitolojisindeki karşılığı ise Poseidon'dur. Babası Satürn, annesi Ops olan Neptün, Jüpiter ve Plüton'un kardeşidir.

Maggiore Meydanı’nın hemen köşesinde buluna Podesta Sarayı (Palazzo del Podesta) ilginç bir özelliğiyle dikkat çekiyor. Sarayın mimarisi ve tarihine girmeden önce oraya gidip de yapmadan dönmemeniz gereken bir özelliğinden bahsedeceğim. Sarayın altındaki kemelerde tıpkı antik Yunan tiyatrolarında yaşanan ilginç bir olayla karşılaşıyorsunuz.  Şöyle ki, kemerlerin dört tarafında yer alan köşelere geçip fısıltı halinde konuşmaya başladığınızda sesiniz çaprazda bulunan kemerin altında bekleyen kişiye ulaşıyor. En küçük bir ses bile duyulabiliyor.

Tarih öncesi dönemden Roma dönemine kadar yerel tarihin temsilcisi haline gelmiş olan Bologna Arkeoloji Müzesi, Piazza Maggiore'ye sadece birkaç adım mesafede, şehir merkezinde bulunan Palazzo Galvani'de yer almaktadır. En önemli İtalyan koleksiyonlarından birisi olan arkeoloji müzesi, çağlar boyunca şehrin tarihine muhteşem bir bakış açısı sunar.

Coronata Kulesi olarak da bilinen Torre Prendiparte (Prendiparte Kulesi), 12. yüzyılda, bir savunma aracı olarak güpheli Prendiparte ailesi tarafından inşa edilmiştir. 60 metre yüksekliğindedir, bu nedenle Asinelli Kulesi'nden sonra yükseklik açısından Bologna’nın ikinci en yüksek kulesidir. Başlangıçta daha da yüksek olduğu söylenen Torre Prendiparte’nin yıllar boyu yaşanan tahribatlar sebebiyle küçüldüğü iddia ediliyor.

Kültürel bir gezide mutlaka uğranması gereken yerlerden birisi olan Biblioteca Salaborsa yani Salaborsa Kütüphanesi, İtalya’nın en eski ve tarihi kütüphanelerinden biridir. Meydana oldukça yakın (yürüme mesafesinde) bir konumda bulunan Salaborsa Kütüphanesi, bir halk kütüphanesi olduğu için gezilebilir bir alan. Aynı zamanda içinde Orta Çağ Dönemi’nden kalma el yazmaları ve bunun gibi birçok klasik eser vardır.

Maggiori Meydanı'ndan, istasyona kadar ulaşan uzun bir cadde olan Via dell'Indipendenza için şehrin ana caddesi desek abartmış olmayız. Şehrin ana katedralinde anıt ve kiliselere, ucuzluk pazarından cafe ve restoranlara kadar gezip görülecek birçok yer bu cadde üzerinde bulunmaktadır. Aynı zamanda cadde, şehrin önemli bir demiryolu kavşağıdır.