İspanya’nın ada grubu olan Kanarya Adaları, Ülkeden uzakta kolonyal dönemden kalma bir yerleşim yeri olarak günümüzde İspanya’nın 19 otonom bölgesinden biridir. Antik zamanlarda adı Kısmet Adaları olarak anılan bölge, aynı zamanda kayıp ada olan Atlantis ile ne kadar emin olunmasa da ilişkilendirilir.
Fenikeliler, Yunanlılar ve Kartacalılar tarafından ziyaret edilen adaların Romalılar döneminde de sık sık ismi geçer. Bölgenin yerlilerinin Mağripliler ve Berberiler’e yakın olduğu bilinmektedir. Adanın yerli Berberlerine Guanche denir. 1400’lü yıllardan önce Portekizlilerin adaları kontrollerine alma girişimleri olmasının yanında bölge 1479 yılındaki Acaçovas Anlaşması ile Kastilyalılara ve geleceğin İspanya’sına kalır. Bölgede kolonyal mantıkla önce tek tip tarım yapılır o da şekerdir. Daha sonra şarap üretimi de önem kazanır. Bölgesel önemi ve zenginliği sebebiyle Kanarya Adaları, sadece yerli değil Türk, Hollandalı ve birçok korsan gemilerinin saldırısına maruz kalmıştır.
Adaların tarihinde önemli bir nokta olan 18. yüzyıl itibariyle şeker kamışının Amerika’daki kolonilerde de yüklü oranda üretilmesiyle beraber şekerin değeri düşer. Bundan sonra adalarda yerel ekonomi zarar görür ve Latin Amerika’ya göçler olur.
Bölgede iki başkent bulunur:Santa Cruz de Tenerife – Las Palmas de Gran Canaria birbiriyle tarih boyunca çekişmektedir. 1768’e kadar en kalabalık ada olan Gran Canaria’dan ziyade 1833-1927 yılları arasında Tenerife başkent olur. 1927’den itibaren ikili başkent sistemi geçerli olmuştur.