Kuala Lumpur, Malezya’nın kültür ve finans başkentidir. Malezya federal sistemle yönetilen ve 2 başkentli bir Güneydoğu Asya ülkesidir. Putrajaya şehri ise ülkenin idarî başkentidir. Malezya parlamentosu Putrajaya’dadır. Kuala Lumpur Güneydoğu Asya bölgesindeki en gelişmiş başkentlerden biridir. “Kuala Lumpur”, iki nehrin kesiştiği çamurlu kavşak anlamına gelir. Kuala Lumpur, Malezya’nın Malay Yarımadası’ndaki toprağında yer alır. Ülkenin Borneo Adası üzerinde de toprakları bulunur. Kuala Lumpur’un merkezinde 2 milyona yakın insan yaşar. Şehrin çeperindeki nüfusla toplam sayı 8 milyonu bulur.
Kuala Lumpur dünyanın finans ve turizm alanındaki önemli şehirlerinden biri olmasını Malezya’nın 1980li yıllardaki atılımlarına borçludur. Bu yıllardan itibaren şehir bir metropole dönüştürülür ve gökdelen sayısı artmaya başlar, şehirdeki iş alanları genişletilir. Kuala Lumpur’da birçok etnik kökenli insanın ve farklı kültürlerin bir arada yaşaması ve çok sayıda dilin konuşulması şehrin kıymetini daha da arttırmaktadır. Kuala Lumpur’un bazı kardeş şehirleri, Ankara, Yeni Delhi ve Kazablanka’dır.
Kuala Lumpur, 1857 yılında Gombak ve Klang nehirlerinin ortasına kurulur. O dönem Kuala Lumpur ve komşu birkaç şehir daha Selangor bölgesel yönetimi içinde yer alır. 19. yüzyılda Kuala Lumpur kalay başta olmak üzere maden ticaretinin başlamasıyla batı dünyasının dikkatini çeker. O dönem Selangor’u yöneten Kraliyet Hanedanı da Klang nehri vadisinde madencilikten para kazanır. Şehirdeki Çin nüfusunun ileri gelenlerinden Yap Ah Loy Kuala Lumpur yönetiminin başına getirilir. Bugünkü anlamda bir nevi belediye başkanı olan “kapitan” Yup ile şehir kalkınmaya başlar. Yup Ah Loy Kuala Lumpur’da hukuk ve düzeni de sağlar. 1867-1874 yılları arasında yaşanan İç Savaş’ta şehir büyük hasar alır ancak yine Yup sayesinde kısa süre içinde baştan inşa edilir.
Savaştan sonra sultan ülkeyi İngiliz yönetimiyle beraber yönetmeyi hatta bir adım geride durmayı kabul eder. İngiliz yönetimi Selangor’un başkenti Kuala Lumpur’a yerleşir. İngilizler mandaları altına aldıkları Kuala Lumpur’da gelişmiş bir şehrin tüm ihtiyacını sağlarlar. Tren istasyonu ve raylı sistem kurulur, caddeler ışıklandırılır ve sağlık alanındaki altyapı ile emlak sektörü geliştirilir. Kuala Lumpur, iç savaştan sonraki en büyük hasarı 2. Dünya Savaşı esnasında Japonların ülkeyi işgal etmesiyle alacaktır. Japon ordusu 1942 yılından savaşın sonuna kadar Kuala Lumpur’u yerle bir eder. Japonlar şehirdeki binlerce Çinliyi öldürürken binlerce Hint kökenli Malezyalıyı da Japon kamplarında çalışmaya zorlayacaktır. Kuala Lumpur’da 4 sene boyunca zorla Japonya milli marşı söylenir. Japon işgalinden kaçan ve Malezyalıları kaderine terk eden İngiliz yönetimi 2. Dünya Savaşı biter bitmez Kuala Lumpur’a döner. 1948 yılında bugünkü Malezya Federasyonu kurulur ancak İngiliz mandası yaklaşık 10 sene daha devam edecektir. Selangor, Malezya Federasyonu’na katılır. 1957 yılında Malezya bağımsızlığını kazanır ve kendine ait bayrağını Kuala Lumpur başta olmak üzere tüm şehirlerinde göndere çeker. 1974’te Kuala Lumpur Selangor’dan ayrılarak tek başına federal bölge statüsüne geçer.
1980’li ve 1990’lı yıllarda sadece Malezya değil tüm Güneydoğu Asya ülkeleri dünya piyasalarında sahneye çıkmaya başlar. Bu yüzden Kuala Lumpur da gelişmeye başlar. Kuala Lumpur’da tıpkı bir Avrupa şehriymişçesine alışveriş merkezleri, geniş caddeler, spor sahaları, anıtlar ve gökdelenler inşa edilmeye başlanır. Malezya eşsiz sahilleri ve masmavi deniziyle turizm sektöründe de kendini gösterir. Kuala Lumpur dünyadaki birçok gelişmiş başkente oranla en az hava kirliliği yaşanan şehirlerden biridir. Şehirdeki en büyük sorunlardan biri orman yangınlarının önlenememesidir.
Kuala Lumpur bugün sadece finans sektöründeki gücünden değil birçok kültüre ev sahipliği yapmasından dolayı da gerçek bir metropoldür. Orta Doğu’dan çok uzak bir coğrafya olmasına rağmen Kuala Lumpur’a İslam 12. yüzyılda Hint kökenli Müslüman tacirler sayesinde gelir. 16. yüzyıldan itibaren nüfusun çoğunluğu Müslümanlardan oluşur. Bugün şehirde Müslümanlar, Budistler, Hindular ve yerel dinlere inananlar bir arada yaşar. Malezya’nın anayasası laik bir anayasadır fakat uygulamada birçok sorunla karşılaşılmaktadır. Örneğin her sene ekim ayında düzenlenen bira festivali dini gerekçeler öne sürülerek iptal edilmiştir.
Kuala Lumpur bambaşka atmosferiyle sizi seyahatinizin daha ilk anlarından itibaren etkisi altına alacak. Bu şehir sadece Asya kültürüne ve tarihine ilgili olanları değil her turisti kendine çekebilecek etkiye sahip. Eğer siz de hayatınızda farklı bir deneyim yaşamak isterseniz mutlaka Kuala Lumpur’a gitmeli, yerel yemeklerinden yemeli, anıt ve ibadethanelerini gezmelisiniz; botanik bahçelerinde yürüyüşler yapmalı, festivallerine şahit olmalısınız. Kuala Lumpur’da kendinizi bambaşka bir dünyanın içinde bulacaksınız.
Tanıtım Videosu: