Bangkok Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Hareketli gece hayatı, dizi dizi gökdelenler ve aşırı sıcak Bangkok denince akla gelenlerdir. Her ne kadar kirli, kaotik ve sıcak kelimeleri Bangkok için çok kullanılsa da şehir her zaman enerjik ve hareketlidir. Tayland'ın en büyük şehri ve aynı zamanda başkentidir. Şehrin Tayca'daki resmi adı dünyanın en uzun yer adına sahiptir: Krung Thep Mahanakhon Amon Rattanakosin Mahinthara Yuthaya Mahadilok Phop Noppharat Ratchathani Burirom Udomratchaniwet Mahasathan Amon Piman Awatan Sathit Sakkathattiya Witsanukam Prasit. Halk dilinde Krung Thep yani Melekler Şehri veya Doğu'nun Venedik'i olarak da anılır. Ülkenin tropik iklime sahip olması ve gökdelenlerin çokluğu nedeniyle Bangkok çok sıcaktır. Öyle ki, Dünya Meteoroloji Örgütü tarafından dünyanın en sıcak büyükşehri seçilmiştir. Birçok insan Bangkok'u gelenekselle modernin değişik bir buluşması olarak görür. Şehrin bir yanında gökdelenler ve lüks rezidanslar yükselirken bir yanında da gecekondu mahalleleri bulunur. 

Resmi nüfusu 8.280.925 olan kent -ki bu sayı kaçakların da hesaba katılmasıyla daha da artmaktadır- sıcaklığın yüksek olduğu, nüfusun çoğunluğunun açlık sınırında yaşadığı ve dünyaca ünlü firmaların ürünlerini ucuza mal etmek için fabrikalarını kurduğu yerlerden biridir. Tahminlere göre, 11 milyondan fazla nüfusa sahip olan şehir, yoğun trafiği nedeniyle fazla hareketli ve yorucu olarak değerlendirilir.  Ayrıca kent, birçok etnik gruba ev sahipliği yapmaktadır. Budist, Müslüman, Hristiyan ve yerel dinlere mensup farklı inançlardaki insanlar  bu kentte farklı bölgelerde yaşamaktadırlar. Bölgede nüfus bakımından çoğunluğuna sahip olan grup azınlık durumunda olan insanlar üzerinde baskı kurabilmektedir. Bu bakımdan çetecilik anlayışı oldukça gelişmiştir. Ayrıca Bangkok'un olumsuz yanlarından birisi de para karşılığı yapılan seksin denetimsiz olması ve  kadın ticaretinin sokaklarda alenî bir biçimde gerçekleştirilmesidir. Ancak yine de Bangkok turistler için oldukça güvenli bir şehirdir. Bangkok halkı Tayland'ın geri kalanında da olduğu gibi turistlere karşı yardımsever ve hoşgörülüdür.

Doğu'nun tüm egzotik yanları ve Budizm, kent turizmine önemli katkılar sağlamaktadır. Ancak turizmdeki en büyük payı iş seyahatleri oluşturur. 1980'lerden itibaren Asya'da artan yatırımlar paralelinde Bangkok'un ekonomisi de hızla gelişmiştir ve Doğu Asya'nın moda, finans ve eğlence merkezi haline gelmiştir. Fakat bu gelişmeye paralel olarak şehrin alt yapısı geliştirilememiştir; trafik ve kalabalıktan kaynaklı yoğunluk şehrin bir parçası haline gelmiştir. Yine de bu gibi problemler şehrin popülaritesine gölge düşürememiştir ve Bangkok, Travel+Leisure dergisi tarafından dört sene üst üste "Dünya'nın En İyi Şehri" seçilmiştir. Turistler Bangkok'ta harika yemek seçeneklerine ve çok canlı bir gece hayatı yaşama imkânına sahiptir. Tayland'ın zengin mutfağının birbirinden güzel yemeklerinin tadılabileceği ucuz ve lüks onlarca restoran olması şehri gastronomi açısından da önemli bir merkez yapmıştır. Herkesin zevkine uygun bir aktivite bulabileceği gece hayatı ise dünyaca ünlüdür. Bangkok, aynı zamanda gezilecek yerler açısından da çok fazla seçenek de sunar. "Doğu'nun Venedik'i" unvanını almasını sağlayan kanalları, Wat Pho gibi önemli budist tapınaklar, eski kraliyet merkezi Büyük Saray ve daha pek çok gezilecek yer Bangkok'u eşsiz bir destinasyon yapmaktadır.

Şehrin tarihi aslında 15. yüzyıla kadar dayanmaktadır. Chao Phraya Nehri'nin batı kıyısında küçük bir kasaba olarak Ayutthaya Krallığı'nda zamanla gelişmeye başlamıştır. Nehrin ağzında yer aldığı için gümrük ve ticaret işlerinin bir merkezi haline gelmeye başlamıştır. Ayutthaya'nın yıkılmasıyla Burmese ve Thonburi Krallıkları döneminde önemi iyiden iyiye artmıştır ve 21 Nisan 1782'de, Kral I. Rama hükümdarlığında, Lak Mueang adı verilen şehir direklerinin dikilmesiyle Bangkok şehir olarak kurulmuştur. 19. yüzyılda Batı devletlerinin Güneydoğu Asya'yı büyük oranda sömürgeleştirmesi Tayland'ı, o zamanki adıyla Siyam'ı, teknolojik gelişmelere ayak uydurmaya zorlamıştır. Bu nedenle tren rayları gibi alt yapı çalışmaları da yapılmaya başlanmıştır. 2. Dünya Savaşı'nda,Japon İmparatorluğu şehri işgal etmiştir ve diğer ülkeleri işgal etmek için önemli bir üs olarak kullanmıştır. Yine bu dönemde müttefik devletlerin bombalamalarına da maruz kalmıştır. Ancak savaş sonrası dönemde Amerika Birleşik Devletleri'nin yardımlarıyla ülke hızla toparlanmıştır. 

Nüfusunun %90’ı Budist olan Bangkok’ta din ticareti de önemli bir noktadadır. Eğitim seviyesinin düşüklüğü kentlilerin en büyük problemini oluşturmaktadır. Şehir ayrıca yılın her döneminde farklı festivallere de ev sahipliği yapmaktadır. Uçurtma Festivali, Çin Yeni Yılı ve Işık Festivali bunlardan sadece birkaçıdır.