Artvin’de Gezilecek Yerler

Artvin il merkezinin 10 kilometre güneybatısında bulunan Kafkasör Yaylası, Artvin dendiğinde akla gelen ilk yerlerden biridir. 1.250 metre yükseklikte bulunan yaylada Artvin Belediyesi tarafından yaptırılan 10 adet 80 yatak kapasiteli bungalov evler de bulunmaktadır.

Kafkasör Yaylası'nda ayrıca her yıl boğa güreşlerinin yapıldığı bir arena bulunmaktadır. Her yıl temmuz ayında düzenlenen ve üç gün süren boğa güreşleri yöre halkı ve Artvin’i ziyaret eden turistler tarafından son derece ilgi ile takip edilmektedir. Boğa güreşlerinin yapıldığı festival, Artvin Kafkasör Yaylası Kültür Turizm ve Sanat Festivali olarak bilinmektedir ve güreşlerin yanı sıra karakucak güreşleri, folklor gösterileri ve müzik gösterileri gibi birçok aktivite yapılır. Artvin’deki katılımı en yüksek etkinliklerin başında gelmektedir. Kafkasör Yaylası, doğa ile baş başa bir Artvin gezisine başlamak için en ideal noktalardan biridir.

Türkiye’nin en büyük Atatürk heykelinin bulunduğu Atatepe, Artvin’in en önemli turizm noktalarından biri haline gelmiştir. Artvin’de Sıtkı Kahvecioğlu Vakfı tarafından yaptırılan ancak yasal sıkıntılar nedeniyle 5 yıl kullanılamayan Atatepe, 2017 yılında Artvin Belediyesi’nin girişimleriyle turizme kazandırılmıştır. Üç vadiyi gören bir tepede yer alan Atatepe, Artvin’i gözlemlemek için ideal bir noktada yer alır. Atatepe’deki Atatürk heykeli 40 ton çelik ve 10 ton bakır kullanılarak yapılmıştır ve Atatürk’ün Büyük TaarruzZaferi öncesindeki Afyon Kocatepe’deki duruşunu simgeler. Şehrin seyir terası görevi yapması nedeniyle yerel halkın ve turistlerin uğrak noktası haline gelen Atatepe’de, Atatürk heykeli ile birlikte restoran ve kafeteryanın bulunduğu sosyal tesisler de hizmet vermektedir.

10. yüzyılın ortalarında Bagratlı Kral Sumbath tarafından yaptırılan Dolishane Kilisesi, Artvin’de tarihe tanıklık eden, günümüze kadar gelebilmeyi başarabilmiş bir eserdir. Artvin’in merkez ilçesine bağlı Hamamlı köyünde bulunan kilise aslen bir manastır olarak inşa edilmiş olsa da günümüze sadece kilise kısmı ulaşmıştır. Güney cephesinde yapıldığı dönemin özelliklerini yansıtan bir güneş saati bulunan Dolishane Kilisesi, bölgede İslamiyet’in hakim olmasıyla camiye çevrilip bir süre cami olarak da kullanılmıştır. İç duvarlarında freskler bulunsa da kilise camiye çevrilirken freskler badana ile kaplanmıştır. Artvin – Şavşat yolunun Berta Köprüsü civarından 6 kilometrelik bir yol ile kiliseye ulaşmak mümkündür. Dolishane Kilisesi, Artvin’de gezip görülecek tarihî yapıların başında gelen bir yapı olarak öne çıkmaktadır.

Hatila Vadisi Millî Parkı, Artvin merkez ilçe sınırları içerisinde Hatila Deresi ve etraftaki yan dereleri içeren bir alanı kaplayan millî parktır. Doğa ile iç içe olan Artvin’de görülmesi gereken doğal güzelliklerden biri olan Hatila Vadisi Millî Parkı, 1994 yılından beri millî park statüsündedir. Millî park genelinde yeşilin her tonunu görebilmek mümkünken etrafta yaşayan çok sayıdaki hayvan da gözlemlenebilir. Millî parkta yaşayan hayvanlar arasında ayı, domuz, tilki, sançar, çakal, dağ horozu gibi hayvanlar bulunmaktadır. Millî park sahası içerisinde günübirlik kamp imkânları bulunurken bungalov tarzı konaklama imkânları da ziyaretçilere doğayı ziyaret ederken konaklama imkânı da sunmaktadır. Doğa yürüyüşü ve özellikle bahar aylarında fotoğrafçılık gibi aktiviteler için uygun bir ortam sağlayan millî park, Artvin’de gezilecek görülecek yerler listesinde kesinlikle bulunmalıdır.

Artvin'deki Hatila Milli Parkı içerisinde bazalt kayalıkların oluşturduğu prizma şeklindeki kaya duvarlar yer alır. Volkanların püskürttüğü lavların bir kısmı soğuyarak bu prizma şeklindeki bazalt taşlarını oluşturur. Granitten bile sert yapısı nedeniyle inşaat malzemesi olarak sıkça kullanılan bazalt taşının yer üstündeki kimi damarları ise estetik görüntüler vermektedir. Değişik ve hoş görünümüyle bazalt kayalıklar, turistlerin her daim ilgisini çekmektedir.

Hatila Vadisi Cam Seyir Terası

Artvin Hatila Vadisi üzerinde bulunan ve ayaklarınızı yerden keserek heyecanlı bir deneyim yaşatan Cam Seyir Terası, Türkiye'nin en yüksek cam terasıdır. Yüksekliği 230 metre olan cam terasın yapımında kullanılan camın kalınlığı ise 32 santimetredir. 

Artvin’in Şavşat ilçesinin 25 kilometre kuzeyinde yer alan Karagöl Sahara Millî Parkı, Artvin’in gezilmesi görülmesi gerekenler listesindeki en eşsiz yerlerden biridir. Doğasıyla kendine hayran bırakan Karagöl’ü içeren millî parkın Karagöl ve Sahara olmak üzere iki bölümü bulunur. Karagöl bölümünde daha çok ormanlık alan, çayırlar ve göl bulunurken, Sahara bölgesi ise yayla turizmi ile öne çıkmaktadır. Karagöl bölümünde kır gazinosu olarak kullanılan bir tesis de bölgede konaklama hizmeti vermektedir. Ayrıca millî park içinde kamp yapabilecek alanlar mevcuttur. Artvin şehir merkezinden 92 kilometre uzaklıkta bulunan Karagöl’e özel araçlarla ulaşım veya Şavşat ilçesinden kalkan minibüsler ile ulaşmak mümkündür. Araç tipine göre millî parka giriş ücretleri 5 ile 25 TL arasında değişmektedir.

Cehennem Deresi Kanyonu, Artvin – Ardanuç kara yolunun 25. kilometresinde bulunmaktadır. Ardanuç ilçe merkezinin 7 kilometre kuzeybatısında bulunan Cehennem Deresi Kanyonu, kendine özgü doğal yapısı ile birlikte Artvin’de ilgi çeken yerlerden biridir. Kanyon, dünyanın belli başlı kanyonları arasında sayılmaktadır ve içine doğru ilerledikçe değişik manzaralarıyla birlikte ziyaretçileri etkilemektedir. Kanyon Vadisi, 500 metre uzunluğunda, 70 metre genişliğinde ve 6 metre derinliktedir. Cehennem Deresi Kanyonu Amerika’nın dünyaca ünlü Büyük Kanyon’undan sonra dünyadaki en büyük ikinci kanyon olarak bilinmektedir. Kanyonun içine gitmek için taşlı, dik yollardan geçilmeli ve bazen tek kişinin bile zor sığacağı aralıklardan geçilmektedir. Doğa yürüyüşü ve doğal güzellikleri sevenler için Cehennem Deresi Kanyonu, Artvin seyahatinde ön sıralarda yer almalıdır.

Mençuna Şelalesi, Artvin’in merkezine 80 kilometre uzaklıkta bulunan Arhavi ilçesinin sınırları içerisinde yer alan bir doğa güzelliğidir. Doğası ile kendine hayran bırakan Artvin’de eşsiz bir doğal güzellik olan Mençuna Şelalesi, Artvin’in en çok ziyaret edilen yerlerinin başında gelir. Her geçen yıl turizm trafiğinin artığı şelalenin etrafında çeşitli bitki örtüleri, yaban hayatı ve doğal ormanları gözlemlemek mümkündür. Mençuna Şelalesi, Arılı Dağları’ndan oluşan ufak derelerin birleşmesiyle ortaya çıkmıştır ve yaklaşık 100 metre yüksekliğe sahiptir. 100 metrelik yükseklikten dökülen şelale suları vadinin tabanında 200 metrekarelik bir göl de oluşturmuştur. Artvin’de gezilmesi görülmesi gereken yerler listesinin üst sıralarında yer alması gereken Mençura Şelalesi, en güzel manzaralarını kar sularının eridiği nisan ve mayıs aylarında sunar.

Artvin’e bağlı Arhavi ilçesinin Ortacalar bucağına 2,5 kilometre uzaklıkta Arılı ve Küçükköy yol ayrımında bulunan çifte köprüler Artvin’de görülmesi gereken tarihî yerlerden biridir. Geleneksel Karadeniz mimarisini yansıtan köprülerin ne zaman inşa edildikleri net olarak bilinmese de tahminî olarak 19. yüzyılın ortalarında yapıldıkları düşünülmektedir. Köprülerden biri Soğucak Deresi, diğeri ise Kamilet Deresi üzerinde bulunmaktadır. Her iki köprünün de uzunluğu 35,5 metre iken genişliği 2,8 metredir ve dar olması nedeniyle sadece yayaların kullanımına açıktır. Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından 2003 yılında restore edilen köprüler, geçmiş zamanlarda Kafkasya’ya asker sevkiyatı için kullanılmıştır. Mençuna Şelalesi yolu üzerinde bulunan OrtacalarÇifteKöprü, şehrin tarihine tanıklık etmek isteyen seyahat severlerin es geçmemesi gereken yerler listesinde bulunmalıdır.

Yaylalar köyü, Artvin’in Yusufeli ilçesine 52 kilometre uzaklıkta bulunan bir köydür. Köyün Kaçkar Dağı’na çıkış rotası üzerinde yer alması, özellikle Kaçkar Dağları’na çıkacak turistlerin çeşitli ihtiyaçlarını karşılamaları için ideal bir konumdadır. Artvin’in geneli gibi muhteşem doğa güzelliklerine sahip olan köy trekking yapmak isteyenler için muazzam seçenekler sunar. Ayrıca, köyün etrafındaki bin bir çeşit renkteki çiçeklerden elde edilen bal çok meşhurdur. Köyün yerel halkının birçoğu il dışında yaşasa da özellikle yaz aylarında köye hücum ederek nüfusun katlanmasına sebep olur. Katlanan nüfusa köyü ziyaret eden turistler de eklenince özellikle yaz ayları Yaylalar köyünde hareketli geçmektedir. Köyü ziyaret edenler için pansiyon tarzı konaklama imkânları da bulunmaktadır.

Günümüzde her ne kadar harabeye dönüşmüş bir halde olsa da Artvin’de tarihe tanıklık etmek isteyenlerin görmesi gereken yerlerden bir diğeri de Şavşat ilçesinin 2 kilometre uzağındaki Söğütlü köyünde bulunan Satlel Kalesi’dir. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde de adı geçen Satlel Kalesi’nin ne zaman yaptırıldığı tam olarak bilinmese de 9. yüzyılda Bagrat Krallığı tarafından inşa edilmiştir. Osmanlı döneminde de kullanılan kalenin sur duvarlarının büyük bir bölümü günümüze kadar gelmeyi başarmıştır. Kalenin içinde sarnıç ve şapel kalıntıları bulunur. Yüksek bir ana kayanın üzerine kurulan Satlel Kalesi’nin iç kısmında dışarıdan burç olarak görülen 15 metre yüksekliğinde silindirik planlı bir kule bulunmaktadır. Şavşat ilçesinin merkezine yakın bir konumda olduğundan Satlel Kalesi’ne ulaşım son derece rahattır.

Artvin'in zirvesinde konumlanan Atabarı Kayak Merkezi, Artvin merkeze 17 kilometre uzaklıktadır. Yaklaşık  800 metre uzunluğunda pistlere sahip olan merkez, kış aylarında oldukça popüler bir destinasyon olmaktadır.

Mescit Dağı’ndan akan irili ufaklı derelerin oluşturduğu Çermeli ve Kurt çayları birleşerek Masat Çayı’nı oluşturur. Masat Çayı Bayburt’tan itibaren Çoruh adını alır. Bu nehrin oluşturduğu vadi de Çoruh Vadisi’dir. İspir’e kadar nispeten dingin akan çay bu noktadan itibaren Kaçkar Dağları Milli Parkı’ndan gelen derelerin katkısıyla büyür ve ürkütücü bir hal alır. Yokuşlu köyünden itibaren Yusufeli sınırları içinde 100 km sürecek olan yolculuğu sırasında Oltu ve Barhal çaylarını da alarak iyice güçlenir. İspir’den Yusufeli’ne kadar olan bölüm Çoruh Vadisi’nin en renkli kısmını oluşturur. Magmadan gelen sıcak suların kayalardan çözdüğü mineraller vadideki kayaçlarda renk cümbüşü yaratır.

Çoruh, Borçka’da Berta Çayı’nı da katar önüne. Doğudaki Karçal Dağları ile Doğu Karadeniz Dağları’nı ayırarak Gürcistan’ın Batum şehrinden Karadeniz’e dökülür.
 
Vadinin jeolojisi Palezoik, Kretase ve Eosen gibi pek çok zamandan kalma kaya türleriyle hayli karmaşık bir yapıya sahiptir. Yer yer bazalt kayalarla çoğunlukla andezit, tüf, lav, aglomera gibi volkanik kayalar arasında akıyor Çoruh.

 
Çoruh Nehri var olduğundan beri bu vadiye yaşam kaynağı sağlamış, vadi boyundaki birçok yerleşim de bu kaynaktan beslenmiştir. Karadeniz, Akdeniz, İç Anadolu iklimlerinin yaşandığı vadide, bitki örtüsüne de bu çeşitlilik hâkim. Karadeniz’e yakın kuzey kesimlerin de tipik doğu kayını ormanları, Hatila’daki kopuk Akdeniz ikliminde fıstık çamı toplulukları bulunuyor. Borçka–Yusufeli arasında maki toplulukları ve Akdeniz’e özgü ürünlerin yetiştirildiği tarım alanları var. Olağanüstü zengin bir floraya sahip bu vadide 83 bitki taksonu vardır. Bu türlerden üçü sadece bu vadiye hastır.