Bozcaada Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Bozcaada, Çanakkale sınırları içerisinde bulunan bir ada ilçesidir. İlçenin nüfusu 2.613 olup yaz dönemleri ve resmi tatillerde gelen tatilcilerle birlikte bu nüfus 10 binlere kadar çıkmaktadır. Adanın nüfusu son yıllarda büyük şehirlerdeki karmaşadan kaçmak isteyip buraya yerleşen insanlarla birlikte artmaya başlamıştır. 500 yılı aşkın süre boyunca Rumlarla Türklerin bir arada yaşadığı Bozcaada’da, günümüzde yerleşik olarak yaşayan Rum nüfusu bir hayli düşüktür. İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlere yakın olması ve doğal güzellikleriyle öne çıkan Bozcaada, Türkiye’de son yıllardaki popüler tatil destinasyonlarından biri olmuştur. Bozcaada’nın karayla tek bağlantısı Ezine’nin bir beldesi olan Geyikli’den düzenlenen feribot seferleridir. Bozcaada, Geyikli’den yaklaşık 6 kilometre uzaklıkta bulunur. Ada daha çok deniz turizmi ile öne çıkmaktadır, ayrıca bağcılık ve şarap üretimi adanın kültüründe önemli bir yer kaplamaktadır. Büyük bir alanı bağlarla kaplı adada birçok şarap fabrikası bulunur.

Bozcaada tarihi incelendiğinde, tam Çanakkale Boğazı’nın çıkışına konumlanmış olması nedeniyle adanın her dönem coğrafi açıdan stratejik bir önemi olduğu görülür ve bu coğrafi önemi, Bozcaada’nın tarih boyunca çeşitli uygarlıkların himayesi altına girmesine sebep olmuştur. Bozcaada’nın ismi antik çağda Leukophrys, Yunan Mitolojisinde ise Tenedos olarak bilinmektedir. Bozcaada, Homeros’un Troya Savaşı’nı anlatan “İlyada Destanı”nda da Tenedos adı ile geçmiştir. Günümüzde yabancılar tarafından halen Tenedos adı ile anılmakta olan Bozcaada, 16. yüzyılda Piri Reis’in haritalarında ilk kez bugünkü ismi ile belirmiştir. Bu tarihten sonra da hep bugünkü adıyla anılmıştır.

1

Yapılan arkeolojik kazılar sonucunda adanın tarihinin M.Ö. 3000’lü yıllara dayandığı tahmin edilmektedir. Adayı yerleşim yeri olarak kullanan ilk insanlar M.Ö. 4000’li yıllarda Ege Adalarında yaşayan bir halk olarak bilinen Pelasglardır. Tarih boyunca Fenikeliler, Atinalılar, Yunanlar, Persler, Büyük İskender İmparatorluğu, Bizanslılar, Cenevizler, Venedikliler ve Osmanlı İmparatorluğu gibi önemli medeniyetler adaya hakim olmuştur. Troya Savaşı sırasında Yunanlar adayı bir üs olarak kullanmıştır. İyonya ayaklanması ile birlikte Bozcaada önce Perslerin, daha sonra Romalıların egemenliğine girmiş, Roma İmparatorluğu’nun parçalanmasından sonra ise Bizans İmparatorluğu sınırları içine girmiştir. Bizans Dönemi’nde Venediklilere verilen ada daha sonradan Fatih Sultan Mehmet’in 1453’te İstanbul’u fethetmesi ile Osmanlı İmparatorluğu için önemli bir konuma geldiğinden 1455 yılında Osmanlı İmparatorluğu tarafından fethedilmiştir. Venedikliler bu tarihten sonra adayı ele geçirmeye çalışsa da başarılı olamamışlardır. 1806-1812 yılları arasında Osmanlı-Rus Savaşı sırasında ada Ruslar tarafından işgal edilmiş, kalesi yıkılmış ve yağmalanmıştır. Yıkılan kale daha sonradan 1842 yılında II. Mahmut döneminde tekrardan yaptırılmıştır. Daha sonradan yapılan savaşlarda Yunanların eline geçen ada, 1923’te imzalanan Lozan Anlaşması ile Türkiye Cumhuriyeti’ne bırakılmıştır.

Günümüzde Bozcaada, Türkiye’de çevreci bilince sahip ender yerlerden biri olarak bilinmektedir. 2000 yılından beri rüzgar türbinlerinden üretilen enerji ile adanın enerji ihtiyacı karşılanır, türbinlerde adanın elektrik ihtiyacının çok daha fazlası üretildiği için üretilen fazla elektrik anakaraya da iletilmektedir. Ada genelinde kağıt, plastik ve teneke çöpler için geri dönüşüm kumbaraları bulunmaktadır. Ayrıca adada 2008 yılından beri alışverişlerde naylon poşet kullanılmamaktadır.

Ada kültüründe bağcılık, şarapçılık ve balıkçılık öne çıkmaktadır. Bağcılık ve şarapçılık 3000 yıldan uzun süren bir yolculukla günümüze kadar ulaşmıştır. M.Ö. 5. yüzyılda basılan Tenedos sikkelerinin üzerinde bile üzüm salkımları yer alır, bu da bağcılığın Bozcaada’da ne kadar köklü olduğunu kanıtlamaktadır. Çanakkale Boğazı’nın çıkışında konumlanmış olmasıyla sürekli kuzeyden rüzgar alması, adada bağcılık için ideal bir ortam sunmaktadır. Şarapçılık ise tarihte yıllar boyunca adadaki Rumlar tarafından yapılmış, Türkler ise bu alana 1925 yılında girmiştir. Cumhuriyet döneminde şarapçılık 1960-1980 yılları arasında zirvede olsa da bu yıllardan sonra bir gerileme gözükmektedir. Adada günümüzde halen aktif olarak çalışan altı şarap fabrikası bulunmaktadır. Adanın önemli geçim kaynaklarından biri de balıkçılık ve deniz mahsulleridir. Adanın coğrafi konumu balıkçılık açısından da fayda sağlamıştır. Balıkların göç yolu üzerinde olması sayesinde adanın açıklarında hem Karadeniz hem Marmara hem de Ege balıkları bulunmaktadır.

Tarih boyunca stratejik konumu nedeniyle uygarlıkları peşinden koşturan Bozcaada; doğal güzellikleri, plajları, Rum ve Türk kültüründen aldığı esintiler, şarapları ve gurme mutfağı ile birlikte kendine hayran bırakacak yeni misafirlerini beklemektedir.

Lokasyon Sayfasında Detayı Göster
Kapalı

Yorumlar

05 Kas 2024, Salı - 20:00
Sayfadaki bilgileri kullanıp slayt yapmak istiyorum. Ancak bu bilgileri kopyalayamıyorum.