Cunda’da Gezilecek Yerler

Güneşin doğuşunun da batışının da bir başka doyumla izlendiği Ayvalık’ın gözde adası Cunda’ya hoş geldiniz. Cunda, sizi ilk olarak masmavi ve tertemiz deniziyle selamlayacaktır. İyot kokulu temiz sahilinde yürüyüp ara sokaklara girdikçe adanın her köşesinden tarih ve doğal güzellikler sizi selamlayacak ve sizi adaya hayran bırakacaktır. Cunda’ya geldiğinizde taş sokakları ve onların arasındaki tarihi yapıları mutlaka keşfedin. Yorulup bir mola verdiğinizde ise, hem birbirinden güzel lezzetleriyle ünlü restoranları hem de sakin ve güzel denizi sizi dinlendirmek için hazır bekliyor olacaktır.
 

Cunda’da Gezilecek Yerler

Cunda’da kilise ve manastırlara rastlayabilirsiniz. Taksiyarhis Kilisesi çevredeki en önemli kiliselerden biridir. Ortodoks Rum halkından kalan bir diğer eser ise Saatli Camii’dir. Burası da uzun yıllar Hristiyan halkını ağırlamış sonrasında camiye dönüştürülmüş bir değerdir. Panaya Kilisesi de aynı şekilde bir tarihe sahiptir. Bölge taşlarından inşa edilen etkileyici tarihi binalar sanatseverlerin dikkatini çekmektedir. Gezerken zamanın nasıl geçtiğini fark etmenizi sağlayacak olan güneş saati de muhakkak görülmelidir. Cunda sokaklarını gezerken tarihi evler arasında çok güzel görüntülere rastlayabilirsiniz. Özellikle gün doğumu ve batımında Aşıklar Tepesi’ne giderek panoramik bir şekilde bölgeyi izleyebilirsiniz. Dilerseniz gece dinç bir sabaha uyanmak için kamp alanlarında çadırınızı kurarak adanın tüm zevklerini doyasıya yaşayabilirsiniz.

Adı geçen yerlerle ilgili detaylı bilgiye aşağıdaki listeyi inceleyerek ulaşabilirsiniz

Taksiyarhis Kilisesi

Taksiyarhis Kilisesi, Cunda Adası’nın en önemli tarihi yerlerinden biridir. Kilise, adaya henüz yaklaşırken olanca heybetiyle görünmekte ve sanki duruşuyla tüm adayı korumaktadır. Bu kilise, Ortodoks Rumlar tarafından 1873 yılında inşa edilmiştir. Kilise, eski bir kilise olan Anakent Kilisesi’nin temelleri üzerinde yükseltilmiştir. Tamamlandığında ise Taksiyarhis yani koruyucu meleklerden Cebrail ve Mikail’e armağan edilmiştir. 1927-28 yıllarında, kilise bünyesine bir minare eklenerek yapı camiye dönüştürülmüştür.

Taksiyarhis, tek kubbeli bazilika tipinde bir yapıdır. Dikdörtgen şeklindedir. Döneminin meşhur mimarisi olan neo klasik tarzda inşa edilmiştir. Yığma şeklinde taşlardan örülmüş ve yörenin maden ocaklarından çıkartılan sarımsak taşları yapıda kullanılmıştır. Binanın iç kısmı ise dini figürlerin yanı sıra, bitki ve geometrik desenlerle bezenmiştir. Kilise, Rahmi M. Koç Müzesi’ne ev sahipliği yapmaktadır. Müze içinde birbirinden değerli koleksiyonları barındırmaktadır ve binlerce kişi tarafından ziyaret edilmektedir.

Saatli Camii

Saatli Camii, Fevzipaşa Mahallesi’nde yer alır. 1870 yılından beri ayakta olan bu yapı, Ayos İanni isimli bir kiliseden dönüştürülmüştür. Mübadeleden sonra halkın ihtiyaçları sebebiyle 1928 yılından itibaren cami olarak hizmet vermektedir. Günümüzde ismi Saatli Camii olarak bilinmektedir.

Saatli Camii, yöredeki en yüksek ikinci kilisedir. Kendisi 24 metre, çan kulesi 24 metre ve minaresi 44 metre yüksekliğindedir. Üç nef ve tek apsisten oluşan kilisenin mimari planı haç şeklindedir. Bu nedenle de sütunlar birbirlerine yuvarlak kemerlerle tutturulmuştur. Ancak camiye çevrilmesi nedeniyle içindeki ikonlar eski haliyle görünmemektedir. Dini gerekçeler nedeniyle ikon figürler boyanmıştır. Bunun dışında kilisenin diğer tüm mimari özellikleri korunmaktadır. Saatli Camii, ismini çan kulesi üzerinde bulunan saatten almaktadır.

Panaya Kilisesi

Panaya Kilisesi, 1863 yılında inşa edilmiştir. Ancak bazı kaynaklarda 1850 yılında inşa edildiği söylenmektedir. Panaya Kilisesi, Cunda Adası’nı süsleyen, tarihi yapılardan biridir. Adanın yukarısında Bakkal Sokak’ta yer almaktadır. Bu tarihi kilise, günümüze bütünüyle korunarak gelememiştir.Günümüzde kilisenin sadece üç duvarı ve bir zamanlar büyük törenlere şahitlik etmiş apsisi ayaktadır. Kilisenin yapımında örme taş tekniği kullanılmıştır. Malzemeleri dayanıklı granit taş ve yörenin kendine özgü sarımsak taşıdır.

Kilisenin ayakta kalan duvarlarında, döneme özgü motifler de göze çarpmaktadır. İç kısmında ise kilisenin canlı dönemlerinden kalma freskler halen daha güzellikleriyle göze çarpmaktadırlar. Dikkatli ve bilinçli bir şekilde inceleme sağlanırsa motifler gelecekte de varlıklarını devam ettirebilirler. Bu yoldan geçerseniz, tarihi ve mimariyi bir arada inceleme fırsatı bulup sanata daha yakından bakabilirsiniz.

Aşıklar Tepesi

Âşıklar Tepesi, Cunda Adası’nın en güzel manzarasına sahip yeridir. Bu tepeden, tüm adaya ve denize kuş bakışı hâkimiyet sağlayabilirsiniz. Âşıklar Tepesi, üzerinde bir yel değirmeninin de olduğu adanın zirvesinde bulunur. Bu alanın oksijen miktarı oldukça fazladır. Buraya Âşıklar Tepesi denmesinin ardında derin bir hikâye ya da hüzünlü bir aşk yatmamaktadır. Ancak buradaki atmosfer, rüzgârların yumuşak esintisi ve manzara da eklenince gerçekten romantik bir ortam yaratmaktadır. Bu nedenle buraya sevdiğiniz kişiyle gelmeniz tavsiye edilir. Âşıklar genellikle burada buluşur ve vakit geçirirler. Fotoğraf çekmeye doyamayacağınız bu huzurlu seyir yerinde elbette kahveniz ve kitabınız eşliğinde de çok keyifli zaman geçirebilirsiniz. Tüm manzaraya hakim olmanız için buraya yürüyerek çıkmanızı tavsiye ederiz.

Anelemmatik Güneş Saati

gunes_saati.jpg

Bölgedeki tek güneş saati olan Anelemmatik Güneş Saati, sizi kıyıda karşılamaktadır. Hem yerli hem de yabancı turistlerin dikkatini çeken ve nasıl kullanılacağına dair bilgi veren tabelayı okuduktan sonra insanların merakını daha da cezbeden bu saat, adanın sevilen isimlerinden Ahmet Erol Keskin’in vefatı üzerine, kendisinin anısına Ayvalık Belediyesi tarafından yaptırılmıştır.

Elips biçimindeki yuvarlak çizginin içinde bulunan 12 saatlik zaman dilimlerini, o an hangi ayın içindeyseniz, ayların yazılı olduğu levhanın üzerinde durarak, yerdeki saat rakamlarının üzerinde gölgeniz hangi saat aralığı üzerine düşüyorsa o anki gölge yansımasından saatin kaç olduğunu yanılma olmadan anlayabiliyorsunuz. Bu keyifli bilimsel saatin başında iken kendi saatinizden de doğruluğunu teyit edebilirsiniz. Ancak meraklısı çok olduğu için bazen birkaç dakika diğer kişileri beklemeniz gerekebilir.

Cunda Sokakları

1

Cunda sokaklarının arasında yorulmadan ve bıkmadan dolaştığınız her dakika farklı bir sürprizle karşılaşırsınız. Rengarenk çiçeklerle örülü mis kokulu taş sokaklarda adım attıkça kendinizi huzurlu labirentlerin arasında bulursunuz. Cunda Adası sokaklarında geçtiğiniz her kıvrımda birbiri ardına saklanmış gibi dizi dizi tarihi Rum evlerini görürsünüz. Bu evlerin çoğu yöresel taşlarla örülmüştür. Hemen hepsinin birbirinden renkli ve güzel cumbaları, bakımlı panjurları dikkat çeker. Özellikle geniş taş evlerin birçoğu günümüzde pansiyonlara ya da butik otellere dönüştürülmüştür. Bu yüzden bu güzel sokaklar arasında bu otellerde konaklayabilir ya da minik kafelerinde soluklanabilirsiniz. Ayrıca sokaklarda yürüdükçe birbirinden farklı öyküleri olan değişik ve tarihi kapılara rast gelirsiniz. Kimisi bakımlı, renkli kimisi terk edilmiş ancak oymalarıyla, kilitleriyle ve tokmaklarıyla halen göz dolduran bu kapılar, dikkatinizi çekecektir.

Ada Camping

ada-camping-motel.jpg

Cunda Adası’nın tarihi ve doğal güzelliklerle dolu olduğundan söz etmişken, adanın meşhur kamp yerinden bahsetmeden olmaz. Elbette klasik otel ve pansiyon konaklamaları olduğu gibi, Cunda Adası misafirleri için renk renk çiçek açmış ağaçların ve mis gibi doğanın arasında kamp yerleri de saklamaktadır. Denizin en güzel halini yaşayabileceğiniz ve kamp kurabileceğiniz alanlardan en önemlisi Ada Camping alanıdır.

Ada Camping’in kapladığı alan, Türkiye’nin en iyi kamp alanlarından seçilmiştir. Bu alan içerisinde, göz dolduran ve giderek daha fazla misafir çeken işletme, bünyesinde kendine has sahilinin yanı sıra nezih bir restoran ve konforlu bir konaklama tesisine de ev sahipliği yapmaktadır. Eğer adaya gelir de deniz, kum ve güneşin tadını çıkarmaya karar verirseniz, altın kumlarla örtülü bu güzel alana gelip dinlenebilirsiniz.