Marmara Bölgesi’nin güneydoğusunda yer alan ve Marmara Denizi’ne kıyısı bulunan Yalova, 1995 yılında İstanbul’dan ayrılarak, Bursa’ya bağlı Armutlu beldesi, Kocaeli’ne bağlı Altınova, Subaşı ve Kaytazdere ile birleşerek il statüsüne geçmiştir. Türkiye’nin kuzeybatısında bulunur bulunur, Kocaeli ve Bursa ile komşudur. Yalova’nın 6 ilçesi ve 14 belediyesi vardır. Bu ilçeleri şöyle sıralamak mümkündür: Altınova, Armutlu, Çınarcık, Çiftlikköy, Termal ve YalovaMerkez. Marmara Denizi’ne kıyısı olan şehir İstanbul’a yakınlığıyla ulaşılması kolay noktalardan biridir.
Çınarcık’la Marmara Denizi’ndeki en güzel en güzel yazlık noktalardan birine sahip olan şehir, Türkiye’nin en çok bilinen Delmece ve Erikli yaylalarına da ev sahipliği yapmaktadır. Ormanları içinden geçen, şelalelerin ve göllerin görülebileceği yürüyüş rotalarına sahip olan Yalova’daki dağlar özellikle doğaseverlerin ilgisini çekmektedir. Kamp yapmaya elverişli olan ortam sayesinde doğal güzellikleri gece de gözlemlenebilmektedir. Yaylaların doğası ve yürüyüş parkurlarıyla çok fazla ilgi gören şehir, tarihi anlamda da oldukça zengindir.
Yalova denince akla ilk gelenlerden biri de elbette ki Mustafa Kemal Atatürk’tür. Yalova’yı çok seven ve 3 tane eve sahip olan Atatürk, Yalova için “Yalova benim kentimdir” sözlerini kullanmıştır. Atatürk’ün doğa sevgisini gözler önüne seren hikâyesiyle Yürüyen Köşk ve çınar ağacı da Yalova sahilinde bulunmaktadır. AtatürkKöşkü ve YürüyenKöşk şehirdeki en ilgi çekici yerlerden biridir. Her yıl birçok turist ağırlamaktadır. Yürüyen Köşk’ün UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınması için çalışmalar başlatılmıştır.
Deniz ve doğa ile iç içe olan Yalova aynı zamanda şifalı olduğuna inanılan kaplıca sularına da sahiptir. Termal bölgesindeki kaplıcaların şifasında yararlanmak için birçok kişi bölgeye gelmektedir. Birçok cilt hastalığı, romatizma gibi şikâyetleri olan kişiler, sıcak kaplıca sularıyla sağlık arıyorlar. Bölge oldukça sıcak olan kaplıca suları sayesinde, kışın açık havuzlara girilmesiyle ünlü. Mustafa Kemal Atatürk’te birçok kez bu kaplıcalardan yararlanmak için gelmiş ayrıca bölgeye de Atatürk Köşk’ünü inşa ettirmiştir.
Yemek kültürüyle de iddialı olan Yalova, yıllar boyunca ağırladığı kültürlerin mutfağını köylülerin yetiştirdiği ürünleriyle ve ürettiği sera mahsulleriyle hazırlamaktadır. Yalova’da birçok değişik ürün yiyebilirsiniz.
Milattan önce 3000’li yıllara dayanan tarihiyle birçok uygarlığa ev sahipliği yapan Yalova, dönem dönem, Hititler, Frigler, Persler tarafından yönetildikten sonra Bitinya Krallığı hâkimiyetine girmiştir. Şehri birçok noktasında yapılan kazı çalışmaları bu tarihî geçmişi gözler önüne sermektedir. Kazılarda çıkarılan eserler ve eşyalar Yalova Merkez’deki Açık Hava Müzesi’nde sergilenmektedir. Daha sonra Roma İmparatorluğu’nun yönetimine giren Yalova, Roma dağılınca Bizans İmparatorluğu tarafında yönetilmeye başlanmıştır. 1302 yılında Bafeus Muharebesi’ne tanık olmuş, 1326 yılında da Osmanlı İmparatorluğu yönetiminegeçmiştir.
1920 yılına kadar Osmanlı İmparatorluğu yönetiminde yaşamını devam ettiren şehir, 1920 yılında Kurtuluş Savaşı sırasında Yunan işgaline uğramış ve 1921 yılına kadar Yunan hâkimiyetinde kalmıştır. Hükümet Konağı o dönemde Yunan ordularını komuta merkezi olarak kullanılmıştır. Bu dönemde Yalova köylerinde “Yalova Katliamı” ismi verilen acı olaylar yaşanmıştır.
17 Ağustos 1999 yılında yaşanan 1999 Gölcük Depremi Yalova’da şiddetli bir şekilde hissedilmiş ve büyük can ve mal kayıplarına yol açmıştır. Geçen yıllarda yaralarını saran Yalova, Marmara bölgesindeki önemli turizm noktalarından biri haline gelmiştir.