23 Haziran'da Gezilecek En Güzel 23 Yer

Yaz geliyor! Mutluyuz. Peki yazın, özellikle Haziran ayında en çok nerenin keyfi çıkar biiiyor musunuz? Hele 23 Haziran'da? Elbette İstanbul'un! Size 23 Haziran'da güzel şehrimizde yapabileceğiniz 23 gezme aktivitesinden oluşan bir liste yaptık. Belki de bunların bir kısmı çok klasik, herkesçe bilinen İstanbul aktiviteleri. Ama tahmin ediyoruz ki şehrin bu keyifli taraflarını uzun bir süredir unuttunuz. İşte 23 Haziran, özel etkinliklerin yanında bunları da tekrar hatırlayabileceğiniz iyi bir gün olabilir. Keyifli okumalar dileriz.

1- Galata'da kuledibinde ve dar sokaklarda kaybolun


Galata, eski kuledibi çalgıcıları artık olmasa da hala İstanbul'un gezmeye asla doyum olmayan yerlerinden biri. Etrafındaki minik barları, meyve suyu satan renkli dükkanları, ve şarapçısından ıvır zıvırcısına butik dükkanlarıyla İstanbul'un en otantik ilk 5 yeri arasında desek yeridir. Galata Kulesi'nin heybetinden söz etmeye zaten gerek yok. Uzun bir süreden sonra yolu Galata Kulesi'ne düşen her İstanbullu, "ne kadar özel ve tarihsel bir kentte yaşıyoruz" hissine kapılır. Tünel'den Galata'ya inen renkli sokakta tarihi binalar arasında kaybolabilir ve kuledibinde güzel bir öğleden sonra kahvesi içebilirsiniz.
 

2- Kapalıçarşı'da gezinin, pazarlığa dalın!



Alışveriş merkezlerinin İstanbul'da hayatımızın merkezine oturmasıyla eski çarşılar unutulmaya yüz tutsa da, Kapalıçarşı, özellikle sakin bir gününü yakalarsanız İstanbul'da en keyifli alışveriş adreslerinden biri. 1461'den beri Kapalıçarşı, Beyazıt'taki yerini koruyor ve hala cıvıl cıvıl. Arada sırada biraz nostalji havası solumaktan da hoşlanıyorsanız, Kapalıçarşı'nın yüzyıllardır yürünmekten aşınmış zeminlerinde çok zevkli bir gün geçirebilirsiniz. Bu arada, muhtemelen siz biliyorsunuzdur ama biz yine de hatırlatalım; esnafla sonuna kadar pazarlık yapmayı sakın unutmayın! :)
 

3- Mısır Çarşısı'nın yeniden keşfedin

2


Bir diğer tarihi alışveriş yeri de, her aroma ve lezzetten çay, baharat ve daha nice yöresel ürünü bulabileceğiniz Mısır Çarşısı. Yüksek tavanları, tarihi mimarisi ve estetik desenleriyle eşi benzeri olmayan bir yer. Mısır Çarşısı, size yaşadığınız kentin daha geleneksel bir yüzünü de hatırlatacak.

 

4- Boğaza nazır Arnavutköy barlarının keyfini çıkarın


Akşam için biraz daha modern ve hareketli bir etkinlik mi arıyorsunuz? O zaman size Arnavutköy'de bir parti gecesi öneriyoruz. Boğaz'ın en şirin ve bir o kadar da hareketli bu semti genelde adını ufak lokantaları ve balıkçılarıyla duyurmuştur, fakat Arnavutköy'de deniz manzarasına karşı çeşit çeşit kokteyller deneyebileceğiniz eğlenceli barlar mevcut. Hatta İstanbul'da gece hayatını sorarsanız, bizce buradaki birçok mekan listenin başında geliyor. 


5- Yıllardır - belki de hiç - gitmediğiniz Ayasofya'yı keşfedin! 


 

Geldik mi yine Sultanahmet'e? İstanbul'un eski kent merkezi burası, buradan kopmak kolay değil tabii!  :) Ayasofya Müzesi, şüphesiz ki İstanbul'u İstanbul yapan en önemli yerlerinden biri. Ayasofya'nın her köşesinde ayrı bir gizem ve efsane yatıyor. Megale Ekklesia, yani Büyük Kilise adıyla olarak kurulmuş olan yapı, Doğu Roma, ya da daha çok bilinen adıyla Bizans İmparatorluğu'nun inşa ettirdiği en büyük kilise. 360 yılında yapılan ibadethane, daha sonra 3 kez daha tekrar inşa edilmiş ve Fatih Sultan Mehmed'in İstanbul'u fethiyle camiiye çevrilmiş, ancak kendine has özellikleri de korunmuş. Bu büyüleyici kültür mirasının müzeye dönüştürülmesi ise Cumhuriyet döneminde, 1935 yılında olmuş. Bu arada Ayasofya'nın pazarları açık olduğunu hatırlatmakta fayda var. Tıpkı Sultanahmet'teki diğer müzeler gibi. 23 Haziran'da Sultanahmet'te sakin bir tarihsel keşif günü geçirebilirsiniz.

6- Sultanahmet Camii'ne girin


 

Sultanahmet Camii'nin içi, bir süredir restorasyon altında. Ancak yine de geniş avlusu, mavi çinileri ve kubbeleri görmeye değer. Hem belki 23 Haziran'a kadar restorasyon da sona erebilir. Bu aktiviteyi en azından aklımızda tutmamızda fayda var.

7- Topkapı Sarayı'nda Osmanlı tarihinin izini sürün


 

Diyeceksiniz ki "siz de bizi iyice turist yerine koydunuz". Ama İstanbul'u İstanbul yapan yerleri keşfetmek için illa turist olmaya gerek yok! Tarihi yarımadadan bütün ihtişamıyla kenti izleyen, vaktiyle Osmanlı Devleti'nin merkezi olan Topkapı Sarayı, es geçilmemesi gereken bir yer. Manzaraları, her biri birer sanat eseri olan mavi çinili ve Türk motifli duvarları ve mimarisiyle Topkapı, ziyaretçilerine estetik bir şölen sunuyor. Ancak elbette bununla sınırlı değil; Topkapı aynı zamanda tarihimizin uzun bir dönemine de ışık tutan bir yapı. Bu arada küçük bir ipucu: Topkapı giriş bileti fiyatı oldukça yüksek. Müzekart alırsanız çok daha az bir ücretle, uzun kuyruğu da atlatarak müzeyi gezebilirsiniz.

8- Yerebatan Sarnıcı'na uğrayın

İşte size bir diğer olağanüstü mekan. Yerebatan Sarnıcı'na 3-4 kez girmişimdir, her seferinde o serin dehlizde, hikayesi aydınlatılamayan yılan saçlı Medusa başına doğru ilerlerken kalbimin çarpıntısını unutamam. Yerebatan Sarnıcı'nın Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorlukları olmak üzere üç dev imparatorluğun başkentinin su sarnıcı olması ve kente yüzyıllar boyu suyun buradan dağıtılmış olmasıysa buranın başka bir enteresan boyutu.

9- Moda sahilde çimenlere yayılın

Biraz da Anadolu Yakası'nın keyfini çıkaralım. Bence Moda, İstanbul'da huzurlu bir gün geçirmek için artık en ideal köşe oldu. Evcil hayvanlarınızı rahatça gezdirip koşturabileceğiniz ve çimenlere yayılarak arkadaşlarınızla doyumsuz bir sohbete dalabileceğiniz Moda sahilde, ılık bir öğleden sonra denizde süzülen yelkenlileri seyre dalabilirsiniz.

10- Günbatımında Caddebostan'da bisiklet sürün


Kentimizde keyifle bisiklet kiralayıp sürebileceğiniz ender yerlerden biri Caddebostan sahili. Öğlen vakitlerinde Caddebostan'a gidebilir, arkadaşlarınızla günbatımına dek keyifli bir gün geçirebilir, bisiklete binebilirsiniz. Elbette burada yapablieceğiniz tek sportif faaliyet bisiklete binmek değil. Şimdi havalar güzelleşiyor ya, paten ve kaykaycılar da Caddebostan sahil piyasasına çıkarlar yakında. Ayrıca buradaki denize nazır basketbol sahalarında maç yapmanın da keyfi bir başka oluyor.

 

11- Topağacı'nda yeni nesil kahve dükkanlarına uğrayın


 

Topağacı son birkaç yılda iyice popüler oldu. Daha doğrusu Nişantaşı hep popülerken, Topağacı'nda açılan ilginç ve şık bar ve publar, bu semti de ayrı bir cazibe noktası haline getirdi. Özellikle sıkı bir kahve içicisiyseniz, bu huzurlu semtteki 3. dalga kahvecileri de görmeye sizi davet ediyoruz. 

 

12- Karaköy'de baklava-börek yiyin



İstanbul'da gezinirken karnınız birden zil çalıverir. İşte tam da o an, İstanbul'un en temel lezzetlerinden birini tatmak isterseniz, Karaköy Güllüoğlu, sizin için ideal mekan. Çeşit çeşit hamur işi ve şerbetli tatlılarının yanında börekleri de 10 numara. 

 

13- Galata Köprüsü'nde rakı balık yapın

İstanbul Boğazı ya da Haliç'i getirin gözünüzün önüne bir mehtap vakti... Burnunuza gelecektir birazdan soğuk meze ve anason kokuları, ve onu takip edecektir güveçte cızır cızır tereyağında karides... İstanbul'da rakı balık keyfi sürmek için size yine klasik ama bir o kadar da özel bir mekan olan Galata Köprüsü altındaki meyhaneleri öneriyoruz.
 

14- Dolmabahçe'yi gezin

Vapurla Beşiktaş'a ya da Kabataş'a gidiyor veya oralardan karşıya geçiyorsanız, birkaç nokta vardır ki küpeşteden görünen, gözünüz takılmadan edemez. Bunlardan biri Kız Kulesi'yse, diğeri muhakkak Dolmabahçe Sarayı'nın
sahile bakan sanat eseri cephesidir. Topkapı Sarayı'na nazaran biraz daha yeni bir saray olan Dolmabahçe, ziyaretçilerine yaşattığı estetik zevk ve verdiği tarihsel bilgiler anlamında diğer yapılardan hiç de geri kalmayan, sembolik yapılarımızdandır. Dolmabahçe, şahsen benim gezmekten en keyif aldığım İstanbul Sarayı.
 

15-  Aya İrini'de Cameristi Della Scala & Daniel Lozakovich konserine gidin


 

23 Haziran, bu yıl İstanbul Müzik Festivali'ne denk geliyor. Bu festival kapsamında, 23 Haziran akşamı İstanbul'un en büyüleyici ve tarihi mekanlarından biri olan Aya İrini'de, dünya çapında meşhur olan genç keman virtüözü Daniel Lozakovich, İtalyan oda orkestrası Cameristi Della Scala'yla konserinde klasik müzik dinleyerek kulaklarınızın pasını silebilirsiniz.

 

16- Kapalıçarşı'da Seyrü Sefa konserine katılın


 

Büyük bir klasik müzik takipçisi değil misiniz? Bölgemize has ezgiler daha çok ilginizi çekiyor olabilir. O halde kaçırmamanız gereken konser, 23 Haziran akşamı Kapalıçarşı'da yapılacak Seyrü Sefa Konseri. Bu konser, yine 47. İstanbul Müzik Festivali kapsamında verilecek.

 

17- Hocapaşa Sokak'ta lezzete doyamayın


 

Biraz önce yeme içmeden ve Aya İrini'den bahsedince, yine Beyazıt dolaylarında öneri yapmaktan kendimizi alamadık :) İstanbul'un baştan sona tarihi lezzet duraklarıyla dolu Hocapaşa Sokağı'nda Şehzade Cağ Kebap, Hocapaşa Pidecisi ya da Filibe Köftecisi'nde yöresel lezzetlere doyun.

 

18- Kadıköy Rexx'te sinemaya gidin


 

Moda'ya gitmişken, İstanbul'un efsaneleşmiş Rexx sinemasına uğramadan etmeyin! Burada her sinemada gördüğünüzden farklı filmleri de vizyonda görebilirsiniz.

 

19- Emirgan Korusu'nda huzurlu bir yürüyüşe çıkın


İşte size en sağlıklı 23 Haziran İstanbul aktivitesi. Emirgan Korusu, gündelik yaşamın stresinden uzaklaşmak ve Boğaz havasıyla kendimizi yenilediğimiz verimli bir gün geçirmek için birebir. Emirgan Korusu'nun rengarenk çiçekleri aklınızı başınızdan alacak.

 

20- İnci Pastanesi'nde profiterol yiyin


Bir diğer klasik İstanbul önerisi. Ama bahse gireriz ki en son ne zaman buz gibi bir limonatayla İnci'nin enfes profiterolünü yediğinizi hatırlamıyorsunuzdur. İnci'nin Mis Sokak'taki yeni adresine giderek yeni yerlerini de ziyaret etmiş olursunuz.

 

21- Akaretler'deki yeni barları keşfedin


Akaretler'deki birçok mekan, özel yapım biraların yanı sıra başta hamburger olmak üzere leziz yemekler de sunuyor. Gittikçe popülerleşen bu muhitte arkadaşlarınızla neşeli bir akşam geçirebilirsiniz. 

 

22- Beşiktaş Karadeniz Döner'de en iyi döneri tadın


Tek cümle söyleyelim: Sırada beklediğinize değecek.

23- Atatürk Arboretumu'nda doğayla kavuşun

İstanbul'da her geçen gün azalsa da hala nefes almamızı borçlu olduğumuz yeşil alanlar var. Bunlardan biri de Sarıyer Bahçeköy'deki Atatürk Arboretumu. 1500'ü aşkın bitki türünün yaşadığı, Belgrad Ormanı'nın güneydoğusunda bulunan ormanlık alan, size beklediğinizden daha iyi gelecek.