Abd'de 5700 Km - Bölüm 7 - Antelope Canyon

Bu gezimiz sırasında beni en etkileyen yerlerden birinde sıra: Antelope Canyon

Etkilenmemek mümkün mü? Resimlere bakarken bana katıldığınızı duyar gibi oluyorum. Kızıl toprak renginin ve kayaların beni bu kadar etkileyeceğini birileri söylese asla inanmazdım ama Navajo toprakları sanki insanı büyülüyor.  Hele de uzun zamandır gelmek için hayalini kurduğunuz topraklar ise daha da çok etkileniyorsunuz.

Bundan yaklaşık 6-7 sene evvel bir Amerika ziyaretim sırasında yaşlı bir Navajo yerlisi ve onun torunu ile ilginç bir anım olmuştu. Beni çok etkilediği için sonrasında da Navajo topraklarını ve Navajo yerlilerini araştırmıştım. Son birkaç senedir de bu topraklara gelebilmenin fırsatlarını kolluyordum, o yüzden bir hayalimi daha gerçekleştirebilmenin mutluluğunu yaşıyorum.

Tsé bighánílíní, Navajo dilinde Üst Antelope Kanyon ya da Navajoların birbirlerini ya da yaşadıkları yerleri isimlendirdikleri şekli ile ‘Suyun kayalar arasından aktığı yer’… Kayalar milyonlarca yıldır su ile şekilleniyor, sonuçlar ise olağanüstü. 

Hasdestwazi ise Navajo dilinde Alt Kanyon'un adı; ya da Spiral Kaya Kemerleri de deniyor. 

Aslında yapılanmalarına bakıldığında Alt Kanyon V şeklindeyken, üst kanyon A şeklinde. Kanyonlardan en iyi fotografik görüntüyü alabilmeniz için bu şekiller çok önemli. Alt Kanyon'un en iyi saatleri sabah 8.00-11.00 arası. Çünkü saatler öğleyi gösterdiğinde tam tepeyi bulan güneşin ışıkları alt kanyonu aydınlattığında, yansımalar sabah saatlerindeki gibi olmuyor. Sabah açılı gelen ışıklar alt kanyonun içerisinde farklı gölgelenmeler ve yansımalar yarattığı için sonuçlar inanılmaz fotografik. Üst kanyonun ise en güzel saati öğlen 12.00-13.00 arası. A şeklinde olan üst kanyonda kayaların yarıkları arasından süzülen ışık hüzmeleri olağanüstü; ama bunun içinde ışığın dik açı ile gelmesi lazım.

Kanyonlara rehbersiz öyle kendi başınıza girmek yasak, muson yağmurları sırasında kanyon su ile çok çabuk dolup içerisinde ciddi akıntı oluşuyor. Henüz kanyona rehberle girmek bu kadar sıkı tutulmaz iken, insanlar kendi başlarına ya da dışarıdan gelen rehberler ile kanyonda dilediklerince geziyorlarmış. Ancak 12 Ağustos 1997’de Alt Kanyon’da korkunç bir kaza olmuş ve sele kapılan 11 turist yaşamını kaybetmiş. Sadece turist rehberi hayatta kalabilmiş. O da bizim övgüyle bahsedildiğini duyduğumuz tur şirketi sahibi Ken tarafından, asıldığı kayalardan kurtarılmış. Kanyondaki rehberimiz Booboo bu ekstra ayrıntıyı ayrıca anlatıyor. Bu trajik kazadan sonra 2 yıl boyunca kapatılan kanyonun içerisine insanların giriş çıkışlarını kolaylaştıracak metal merdivenler konmuş. Booboo eskiden insanların nerelere basarak inmeye çalıştıklarını gösterince birden fazla facianın olmamasına insan şaşıyor doğrusu. Metal merdivenlerin yanındaki ufak girintiler kullanılıyormuş daha önce, yani herkesin ufak çapta da olsa birer tırmanıcı olması gerekiyormuş.

Kanyona profesyonel fotoğraf çekmeye geldiyseniz, normal turlar 1-1,5 saat sürerken, 2,5 saat süren fotoğraf turlarına katılabilirsiniz. Ama yanınızda mutlaka tripod olması gerekiyor. Bizim yanımızda doğal olarak sadece 1 tane tripod vardı, o yüzden ben normal turu alıp eşimi o daha çok bu tarz fotoğraf çekiminden hoşlandığı için fotoğraf turuna yolladım. Gerçi ikinci bir tripodumuz olsa ben de onunla gidebilirdim ama bu konuda çok katılar. Türk aklı işte ‘Madem öyle, kirasalarmış bari' diyorum. Ama benim çektiğim fotoğraflar da en az onunkiler kadar güzel çıkıyor. Tur sırasında bir ara fotoğraf turundakiler ile de yolumuz kesişiyor, ben bu dar yerlerde bir de tripod ile cebelleşmediğime dua ediyorum. 

Rehberlerin tamamı Navajo'dan. Kanyonun kapalı kaldığı 2 yıl boyunca Navajo yerlileri eğitilerek rehber olarak bu işe katılmış, doğrusu bence süper de olmuş. Diğer grubun rehberi ile sohbet ederken bana kanyonda en iyi sonuçları alabileceğim ISO ve ışık değerlerini de tüo veriyor, hakikaten denediğim onlarca değerde en iyi sonuçlar onunkiler. Gerçi artık fotoğrafı raw çekip istenilen hale getirmek o kadar kolay ki en kötü çıkan fotoğraf ile biraz oynadığınızda harikalar yaratabiliyorsunuz.

Ama bu kanyonda ona bile gerek yok. Kayalar bazı yerlerde o kadar güzel şekiller almış ki... En çok Pocahantas ya da rüzgarda saçları uçuşan kıza benzetilen kayayı seviyorum.

Bu arada bütün alınan önlemlere karşı en son 2010 yılındaki aşırı yağışta, bir grup Üst Kanyon2da mahsur kalmış ve yanlarındaki 9 yaşındaki bir oğlan çocuğu da ağır yaralanmış. Daracık duvarların arasından geçerken, sel olasılığında ne kadar tehlikeli bir yer olduğunu anlayabiliyorum. Bazı yerlerde elinizdeki kamerayı bile taşımaya çalışmak sizi riske sokuyor, elinde ipad’le gelen Japon turistlere çok acıyorum.

Üst Kanyon, Alt Kanyon'a nazaran daha çok turist ağırlayan kanyon. En önemli sebebi Alt Kanyon'da olduğu gibi merdivenlerle inilip çıkılan yerlerinin olmaması. İkincisi ise ışık hüzmelerinin görüntüsü. Özellikle yaz aylarında ışık hüzmeleri tam anlamıyla görülebiliyor. Tabii kalabalık turist yığınının arasından fotoğraflayabilme şansınız olur ise. Turist kalabalığını kıyasladığınızda Alt Kanyon daha iyi, dar merdivenlerden inerken ya da daracık yerlerden geçerken tek sıra halinde gitmeniz gerekiyor, zaten bazı yerlerde kayaların arasından deyim yerindeyse süzülmeniz gerekiyor. Haliyle yaşlı, engelli birinin bu kanyonda rahat hareket etmesi zor olduğu için herkese önerilmiyor. Kanyondan dışarı yarıkların içerisinden çıkıyorsunuz, dışarı çıkmış geriye doğru izlerken turdakiler birer birer yarıklardan çıkıyorlar, o kadar ilginç bir görüntü ki karınca yuvasından çıkan karıncalar geliyor aklıma, ne garip…

Eğer vaktiniz varsa, her iki kanyonu da gezin derim; biz alt kanyonu yapıp üst kanyonu ertesi sabaha bırakmıştık. Önceden mutlaka turunuza rezervasyon yapmanız gerekiyor, ertesi sabah yağmurlu bir havaya kalkınca tüm kanyon turları iptal oldu. Biz de Kayenta’da Navajo Müzesi'ni ve hoganların olduğu alanı ziyaret edip bir sonraki destinasyonumuza yollandık.

Bir sonraki yazı: Navajo Codetalker Müzesi, hogan ve Monument Valley

İnstagram: banuyollarda

 

BANU DEMİR

Yazar Hakkında

BANU DEMİR

İstanbul Üniversitesi Radyo-TV bölümü ve Marmara Üniversitesi Contemporary Business Management’tan (gece bölümü) mezun olduktan sonra İngiltere Nescot College’da okudum.